barmeni nasıl yatağa attım anlatıyorum

sadede gel diyenlere: erken mi boşalıyorsunuz? hikaye bu, başı sonu gelişmesi böyle anlatılır.

seri eksileyenlere: bakirsiniz, elgibensiniz, kıskançsınız.

hikaye sonu
▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼

işte bu gergin dakikalardan sonra iyice amım sulanmıştı artık dayanamıyordum deli gibi gibilmek istiyordum
artık hislerimi belli etmek istedim adamın damarlı gibine saldırdım sonunda adam da adnlamıştık i bir saniye dedi bir görüşme yapmam lazım ve telefonu aldu birini aradı ne dediklerini anlayamadım tam buruşuk kezban amımdaki sular yerlere damlamaya başlamıştık ki kapı çaldı sen dur ben açarım dedim yok beraber açalım dedi tamam deyi kapıya gittik karşımızda boylu boslu bir adam elined 2 kasa patlıcan la dikiliyıordu hemen benim adam cüzdanını çıkarıp 50 tl bıraktı teşekkür ettti adam gitti sonunda ne oldugunu anlayamadım ama bir dakika canım sana bir süprizim var deyip kasaları içeri aldı ve bir kagıt kalem istedi
sonra bir şeyler yazdı kasanın üstüne bırakıp ben gidiyorum bekle dedi ve gidiş o gidiş 5 yıldır o patlıcanları amıma sokar dururum ama kagıtta ne yazıyordu biliyor musunuz işte bunlar :

türk kızları kıllı kezban igrenç kendini bir gib sanan sivilceli yaglı zütü 5 karış havada gezen 250 gramlık dıbını altın degerinde sayan yabancı liseli müzik grupalarına ayılan bayılan kezbanlıgın son evrimine ulaşan , kitap okumayan survivor ve saçma reality sovlar izleyen bilgisiz yeri geldiginde bize ayar veremeyen (bilgisizlikten) parası olan her erkekle gibişip gibişip namuslı kız ayagına yatan hemen kuyruklarına basılınca saçma anancı ergen tavırları takınan ve gibsen zütünden domates çıkacak kızlar kız demeye utanıyorum bak şimdi seni gibmemimi bekliyorsun ha gibtir git kezban al seni düşünüp patlıcan aldım hadi kolay gelee ...

Saygılarımla barmen.

▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼

beyler ilgi olursa erkek pgibolojisine dair ibretlik bi olay anlatıcam. ciks, aldatma hepsi var.

apartmana girdik. dördüncü kat, asansör de yok, esatın o asansörsüz eski apartmanlarından. ben önden çıkıyorum o da arkamdan geliyor. neler düşünüyor, aklından ne geçiyor? acayip merak ediyordum. merdivendeyken kesin kalçalarıma bakmıştır. bunun heyecanı havaya soktu beni. ulan birazdan girişicez birbirimize ama şu an kibar kibar yürüyoruz, ne tatlı bir çelişki bu.

kısa bir yolculuğun ardından evimin olduğu sokağa geldik. yanımda biri olsun olmasın gece geç saatte bar önünden taksiye bindiysem taksici evi ezberlemesin diye apartmanımın 200 metre aşağısında inerim. sonra da taksici gittikten sonra eve yürürüm. bizim sokak güvenli olduğu için bir sorun olmaz nasılsa. şimdi de öyle yaptım.

fermuarını çözdüm ve elimi içeri daldırdım. slipi vardı. slipe bayılırım. boxerı ergen işi buluyorum. başımı öne doğru eğdiğimde siyah bir slipi olduğunu fark ettim. her ne kadar beyaz atlet-siyah slipte renk uyumsuzluğu olsa da siyah slip tutkum nedeniyle bunu çok önemsemedim. bana yardımcı olmak için doğruldu ve pantolonunu tamamıyla çıkardı.

sene 2005. sürekli gittiğim bir rock bar var- adı lazım değil. işte ofisten çıkınca gidiyorum düzenli. bara oturuyorum, içiyorum, bazen dans ediyorum falan. canlı müzik oluyor. akustiği fena değil. arada asılanlar oluyor. bazen yüz veriyorum. bazen vermiyorum. böyle bir dönemim.

aslında tek geceliklere karşı değilim ama henüz o bardan hiç birini kaldırmamışım. neden bilmiyorum. demek hoşlandığım biri olmamış. barda aslında dikkatimi çeken tek bir adam var. o da barmen. barmene de asılmak pek olmayacak şey. çapkın olurlar, her kadın bana asılur modunda. zütünü de kaldırmak istemem durup dururken bir adamın. zaten herif çok yakışıklı bana bakmaz diye düşünüyorum.

adamı şöyle tarif edeyim. esmer, uzun boylu ama zayıf değil. aksine bayağı yapılı. ama bodyguard gibi de değil. tam kıvamında. iri siyah gözleri var, hafif dalgalı ama kısa saçlar. köşeli bir çene, düzgün burun. kocaman elleri var. omuzları geniş. kıllı bir adam ama düzgün dağılmış. boynunda, el parmaklarında yok. kaslı kalınca bacakları var. dudakları ince değil. öyle işte. bayılıyorum adama baktıkça.

dıbına kodum huuru senin erkeğe bakmanı napalım bize asıl amlı bölümü lazım

gibtir git kitap yaz oç

adam bu kadar yakışıklıyken bense sıradan, vasat, kısa boylu bir kadınım. gerçi (bkz: zütten bacaklıyım ama minyon diye beğeniyorlar)yani tatlı bulanlar var ama öyle arkasından baktıracak biri değilim. neyse ben bara yalnız geldiğim için bunun biraz ilgisini çektim. herif havalı gerçi, ilgilense bile belli edecek biri değil. işte barda içki getiriyo bana falan ama yan gözle bakıyor. hiç asılmıyor, sanki yokmuşum gibi göz göze gelmiyor benle. ama bir şekilde beni fark ettiğini biliyorum.

işte böyle gelip gidiyorum bara. hep bar kısmında oturuyorum herife bakabilmek için. bu da triplerde kendince. yakışıklı olduğunu bilen erkek iyice bin oluyor. hele de türkiyede. zaten az yakışıklı erkek var, iyice zütleri kalkıyor. herifi sadece bedenen beğeniyorum ama tavırlarını falan itici buldum, sevgili olalım dese olmam yani. bilmiyorum belki de benimle ilgilenmediği için tak atıyorumdur.

@164 evde her türlü alkollü alkolsüz içki bulundururum canım arkadaşım. gelenim gidenim çok oluyor. örneğin kola da içmem ama teneke altılık sekizlik neyse alır bir kenarda tutarım.

herifin gerginliği bana da sirayet etmeye başlamıştı. biraz mal olduğunu düşünmeye başlamıştım. bir yandan da bu hisleri kovmaya çalışıyordum zira soğumak istemiyordum. sanırım tanrı - varsa - kadında da erkekte de güzellik veriyorsa gerisini koyveriyordu.

meme uçlarını öperken bir yandan da elimi pantolonuna attım. pantolonun kadifesi bayağı kalındı ve sertleşmiş olduğundan emin olduğum penisini üstüme uzandığında hissedemiyordum. elimi atınca büyük olduğunu farkettim. zaten (bkz: geç boşalan adamların daha efendi olması)teorim çerçevesinde hem büyük penisli olduğunu hem de geç boşaldığını tahmin ediyordum.

üstünde uzun kollu bir gömlek vardı. banyoda kollarını sıyırmış, kollarının üzerindeki kılları okşamaya başladım. bazı ergen kızların aksine erkekte kıla bayılırım, özellikle esmer tendeki o sert siyah kılların beyaz tenimi okşamalarını çok erkeksi bulurum. saçlarını, kollarını okşarken yavaş yavaş birbirimizin dibine gelmiştik. dudakları birkaç santim ötemdeydi. yanılmamıştım, ağzından nane kokusu geliyordu. banyomdaki nane aromalı gargaramla ağzını çalkalamış olmalıydı.

çok makyaj yapan biri değilimdir. bir allık bir ruj. zaten sigaralı ortam, rimel sürsen bir süre sonra akıyor. vampire dönüyorsun. ayrıca ortam karanlık olduğu için çok makyaja da gerek yok, soluk görünme şansın yok. saçlarımı ıslattım, kafayı aşağı atıp domalarak saçlarımı salladım sonra ani hareketle kafamı geriye attım. hep ciksi olmak için bunlar. gerçi üstümde de sıradan bir kıyafet var. darca bir kumaş pantolon, topuklu çizme ve balıkçı yaka kazak. işten geliyorum sonuçta. gece kıyafeti giyecek halim yok. gene de hatlarımı belli ediyor kıyafet.

gece boyunca ilk kez o zaman inisiyatif aldı. sırtımı okşarken birden ellerini öne kaydırdı ve memelerimi kazağımın üstünden okşamaya başladı. ben de dudaklarımı aralamış yarı ıslak öpücükler konduruyordum dudaklarına. dilimi çıkardım ve ağzının içine doğru hafifçe ittirdim. dilini benimkine değdirerek karşılık verdi. birbirimizin dudaklarını yalayıyor, dudaklarımızla değil tüm ağzımızla öpüşüyorduk. ıslandığımı hissettim, ılık ılık.

elini tutup yatağa doğru çektim. oturdu. elimle saçlarını okşadım. o da beceriksiz hareketlerle benim saçlarımla oynuyordu. uzun saçlarım var. biraz da böyle oyalandık. teni çok güzeldi. sakalları hafif hafif çıkmaya başlamıştı, onların üzerinden elimi kaydırmaktan çok hoşlanmıştım. adam maldı, belki beni istemiyordu. ne olursa olsun onu gerçekten çok istiyordum. ona bakmak bile beni tahrik ediyordu.