üç kişilik müzik grubumuz yine sahneye çıkmıştı. üç beş kuruş için sarhoş eğlendirmekten bıkmıştım ancak yapmak zorundaydım. lonely day parçasını söylemeye başladım. yaptığım işten gram zevk almıyor sadece ortada oynayan sarhoşları izleyerek tepkisizce şarkıyı söylüyordum. içmiştim ve kafamda tilkiler birbirini tokatlıyordu. bir saniyeliğine durdum. başım dönmeye başladı. gitar ve bateri devam ediyordu ancak ben şarkıyı söyleyemiyordum. dizlerimin üstüne çöküp kendime gelmeye çalışırken nakarat kısmında mikrofondan bir kız sesi duydum. şarkıya o devam ediyordu.

doğrulup ayağa kalktığımda başım dönmeye devam ediyordu. sağa ve sola yalpalayıp şarkıyı söyleyen kıza bakmaya çalışıyordum. kız dönerek şarkıyı devam ettirdi ve bitirdi. bizimkiler yanıma gelip iyi misin diye yalandan sordular. bir şeyim yok diye gönderdim onları. gidip bir sandalyeye oturup barmenden su istedim. barmen su deyince şaşırdı. suyu alıp içerken karşıma bir kız oturdu ve iki üç saniye beni süzdü. ne var dercesine kafamı salladım. bir şey değil dedi. teşekkür mü istiyorsun dedim. doğru ya alt üstü sen yerde yuvarlanırken sahneye çıkıp şarkıyı devam ettirdim dedi. gözlerimi kapatarak ah o sendin demi. sağol deyip önüme döndüm. bu kadar mı dedi kız. ona yorgun bir bakış atarak bu kadar dedim. kız barmene seslenip bize iki grappa!

küçük kıza iki grappa çok değil mi dedim önüme bakarak. eşlik edersin o zaman dedi. çok içtim zaten dedim. bir kez de bana teşekkür için iç dedi. kız sonuçta iyi kötü zütümü kurtarmıştı. öyle olsun dedim. içkiler geldi. sana diye kaldırdım bardağı. gülerek bana dedi ve bardağı dikti. ben içkiyi içince sandalyede oturamadım ve yan tarafıma tak çuvalı gibi düştüm. kafam zonkluyordu. kız beni tokatlamaya başladı. dur dur dedim ve zar zor sandalyeye tutunarak kalktım. seni zütüreyim istersen dedi. nereye dedim. evine gidelim dedi. yo yo ben giderim dedim. sallana sallana bardan çıktım. dışarıda iki adım atmaya kalmadan tökezledim. tam düşecekken koluma biri girdi. biraz yardım alsan fena olmaz dedi. kafamı çevirdim yine o kız. bir taksi durdurdu. ben yarı baygın halde kızla taksiye bindim.

koltuğa yığılmış gözlerim yarı kapalı duruyordum. kız beni dürtüp evimi sordu. yalan yanlış bir şeyler söyledim ve gözlerim kapandı. yeniden kızın beni dürtmesiyle uyandım. beni arabadan sürükleyerek çıkardı resmen. binayı karşımda görünce tamam ben gerisini hallederim dedim. olmaz diye koluma girdi. içimden küfürler ediyordum. kapının önüne geldim ve anahtarı sokmaya çalıştım ama yapamıyordum. kız elimden anahtarı aldı ve kapıyı açtı. sürüklene sürüklene kendimi yatağa attım. kız aklımın ucuna bile gelmedi. gitmiştir diye düşünüp uyuya kaldım. sabah gözlerimi kulağıma gelen takırtılarla açtım. oturup yere 2 saniye bakınca gece olanlar aklıma geldi. gibtir diyerek kalktım yataktan. tıkırtılar mutfaktan geliyordu. mutfağa girince gördüğüm manzara beni şok etti. kız kafasına bir havlu bağlamıştı ve üzerinde sadece benim gömleğim vardı. ne yapıyorsun sen orda dedim. bana bakıp gülümseyerek omuzlarını silkti.

Neden üstünde benim gömleğim var dedim. Banyo edince giyecek temiz kıyafetim yoktu bende bunu buldum dedi. Sen çok oldun tamam bir iyilik yaptın ama uzatıyorsun dedim. Yanlış olan ne dedi. Sence burada bir sorun yok mu dedim. Yoo diye önüne dönüp krep yapmaya devam etti. Hadi geç masaya kahvaltı hazır diye güldü. Hayatıma bir daha kadın almayacağıma yemin etmiştim ancak tavırları beni sanırım etkilemişti.