1. 39.
    0
    elim hala belindeyken arkasına yaslanmıştı. bu bi tepki miydi? dur demek mi istiyordu? o anda karar verip devam etmeliydim ya da kuşları seyretmeliydim. bunca şeye izin veren neden birden dur desin dedim. vücudumu biraz yana çevirip sağ elimi bacağına koydum. göz ucuyla yüzüne bakıyordum. tepkisizdi. ince kumaş pantolonun altındaki pürüzsüz tenini hissedebiliyordum. tepki almamaktan sıkılmıştım. yavaşça kasıklarına doğru ilerliyordum. yukarıya yaklaştıkça sanki ayakları titrer gibi oluyordu. ruhuna dokunmaya başlamıştım. hedeflediğim evrenin başındaydım artık. elimi tamamen açıp baldırını tutuyor durmadan hareket ettiriyordum. vücudumu tamamen ona çevirip elimi dıbının üstünde gezdirmeye başladığımda gözleri kısılmıştı. artık kendimden çok emindim. pantolonunun üstünden dıbını okşamaya başladığımda aslında düzgün olan gibimi ona "benim de gibim var haberin olsun" dercesine düzeltir gibi yaptım. kadınların aslında her şeyin farkında olduklarını, erkekleri köpek gibi kontrol ettiklerini ilk anladığım an o andı. elimi beline doğru çıkartıp düğmesini açarken birden elimi tuttu. yüzüme bakmıyordu. konuşmadan "dur" dedi. taş gibi olmuş gibimin durmaya hiç niyeti yoktu. belalı dayı hatasından sonra bilinçaltım her fırsatta gol emrini durmadan yineliyordu. narin elleri güçlü parmaklarımın arasında kaybolurken biraz da zorlayarak açtım düğmesini. parmaklarım yılan gibi içeri sızıyor fermuarı kendiliğinden gevşiyordu..
    ···
  2. 38.
    0
    hiçbirini okumadım
    ···
  3. 37.
    0
    solumda oturan yelizin başını göğsüme dayayıp elimi beline sardığımda heyecandan kalbimin atışlarını o da farketmişti. ellerimin belinde kalmayacağının farkındaydı. sol elimi ufak hareketlerle yelizin incecik belinde gezdiriyordum. elim pantolonuna kadar inmişti. bunu farkettiğimde artık dönüşü yoktu. yavaş yavaş parmaklarımı pantolonunun belinden içeri sokuyordum. artık ten temasımız vardı. gözünü ekrandan hiç ayırmıyor hatta nefes bile almıyor gibi gözüküyordu. tepki vermemesi beni hem daha çok heyecanlandırıyor hem de cesaretlendiriyordu. parmaklarım dar pantolonun içine sığmıyor ama çamaşırına dokunmama izin veriyordu. o anki duygularımla başka bi kadının çamaşırına dokunmak beni çıldırtıyordu. ben ilerlemenin yolunu ararken yeliz aniden hareket etmişti..
    ···
  4. 36.
    0
    bilet aldığım film tam film değildi, kuşlar hayvanlarla ilgili belgesel ayarında bi filmdi. daha salona girmeden yelizin elini tutmuş, içerde çok daha ileriye gideceğimin sinyalini vermeye çalışıyordum. mavi gözlerinde hafif bi endişe, tatlı dudaklarında küçük bi gülümseme vardı. o da neler olacağını tahmin edebiliyordu. bileti verip girdiğimizde salonda kimse yoktu. arkamızdan da iki tane kapalı kız gelip baya bi önümüze oturdu. artık cinselliğin sonraki evresine adım atmama kısa bi süre vardı. ışıklar karardı ve film başladı..
    ···
  5. 35.
    0
    klagib sinema günlerimizden birine yeliz in kuzeni de dahil olmuştu. salona girip yerimize oturunca ben yeliz in elini tuttum, film başladı izlemeye başladık. ara olunca yelizin kuzeni: "siz hep böyle sakin mi izliyosunuz? ben sevgilimle filme gelince var ya, ohooo!" demişti. aklıma mahalledeki rent a car ın sahibi abilerin anlattığı, sinemada sevgililerinin dıbını parmaklama hikayeleri gelmişti. filmden çıkar çıkmaz ertesi gün için başka bi filme bilet aldım. bu sefer sadece iki kişilikti..
    ···
  6. 34.
    0
    cin ali banyoda reserved
    ···
  7. 33.
    0
    reserve 15. entry. sabah okutum kafa kaldırmıyor amk bu saatte.
    ···
  8. 32.
    0
    o yaşlarda kadınlar öpüştükleri erkeklere bile kocası gibi bağlanıyorlardı. şimdi gibiyorsun ertesi gün selam vermiyor.
    zaman geçerken yelizle daha sık görüşmeye başladık. her fırsatta deli gibi öpüşüyorduk. sinemada, cafede, apartman boşluklarında.. artık dilimi de kullanıyordum. öpüşmek hayatın anlamıydı..
    ···
  9. 31.
    0
    yeliz bi şekilde kendimi, o nun sahibi gibi hissetmemi sağlıyordu. bi erkeğin hayatında tadabileceği en yoğun duyguydu bu. bi akşam yeliz beni aradı, ağlıyordu. anlamıştım niyetini, ayrılmak istiyordu. böyle olmaz, bekle sizin oraya geliyorum dedim. süs havuzlarının buz tuttuğu havada gibim dona dona yelizlerin apartmanının önüne gittim. mesaj attım bekle geliyorum dedi. soğukta dururken beynim donduğu için aşağıya mini şortuyla askılı bodysiyle inmesini bekliyordum. öyle olmadı tabi. üstünde pijama elinde bi defterle geldi. yüzü biraz solgundu. noldu dedim. bilmiyorum sanki doğru dürüst görüşmüyoruz dedi. ne istiyosun ki dedim. bilmiyorum hadi gitmem lazım defteri arkadaşıma verip gelecem diye çıktım dedi. tamam ama ayrılmak yok bunu konuşacaz dedim. tamam "al bunu" deyip defteri uzattı bunla dönersem anlarlar dedi. elimi uzatıp defteri alırken eline dokundum, fırsat bu fırsat deyip elinden yakalayıp çektim. tam sarıldığımda apartmanın ışığı söndü. bu sefer belalı dayı korkusu yoktu. yapıştım dudaklarına. simgeyi öperken aldığım o naylon tadı yoktu bu kızda. o narin dudakları sadece bir an için emerken resmen kendimi kaybetmiştim. tamam diyip kendini çekti, amacı elimden kurtulmak değildi sadece bu seferlik bu kadar der gibi bi tepkiydi. tam o sırada biri apartman ışığını yaktı. yeliz aniden dönüp ben gidiyorum dedi. tamam diyip apartmandan kaçtım.
    ···
  10. 30.
    0
    yelizle ilişkimin ilk bi kaç ayı telefonda geçti. daha çok mesajla konuşur anlaşırdık. bir süre simgenin kalçalarını özledim. sonraki günlerde kontör yetmemeye başlamıştı. ev telefonundan onun cebini arayıp konuşuyordum. bi gün okul takımıyla turnuvaya giden yelizle tam 5saat telefonla konuşmuştum. daha konuşacaktım ama telsiz telefonun şarjı bitti. artık kontör alma derdim yoktu. evden arayıp konuşuyordum, limitsizce. ilk fatura 250 civarında geldi. ikinci fatura 450 civarında. annem aşırı tepkiler veriyordu. babamsa ben her fatura geldiğinde babamın geliş saatini ayarlayıp ders çalıştığım için olsun oğlum sen ders çalış ben öderim faturaları derdi. bu arada uzun telefon seansları yelizle beni yakınlaştırmıştı..
    ···
  11. 29.
    0
    Rezzervo , alıntı ama okurum hızlı yaz amın feryadı
    ···
  12. 28.
    0
    yeliz i, bana aşık sefa diye bi kız sayesinde tavladım. aslında o zamanlar sadece benimle çıkar mısın demek sevgili olmak için yetiyordu.
    muhabbet kartın yeni çıktığı zamanlar herkes gibi ben de cep telefonu istiyordum ama ailem almıyordu. ben de annemin kimliğini çalıp mahalledeki telefoncu elektrikçi kitapçı karışımı, ne iş yaptığı tam belli olmayan tanıdık dükkana gittim. annem yolladı hat alacam ben dedim adam inanmadı babamın numarasını istedi. bilmiyorum deyince dayımı arayıp numarayı buldu. ben sıçtım diye düşünürken babam telefonda tamam demiş. hattı aldım ama telefonum yoktu!
    yeliz e sefayla telefon numaramı gönderip akşam sekizden sonra ancak müsait olabildiğimi söylettim. akşam olunca annemin hattını çıkarıp kendi hattımı takar telefonumu öyle kullanırdım. yeliz gibi taş bi hatuna ilk mesajım: "ben senden çok hoşlandım. benim hakkımda merak ettiğin bi şey var mı?" ilerleyen zamanlarda yaşayacaklarımızı düşününce bu mesaj bu ilişkinin başlangıcı olamaz diyorum..
    ···
  13. 27.
    0
    reserved
    ···
  14. 26.
    0
    reserved

    alıntı.avi
    ···
  15. 25.
    0
    http://www.ruyatabirleri.gen.tr
    ···
  16. 24.
    0
    yeliz sarışın, mavi gözlü su gibi bi kızdı. okuldaki herkes ona hastaydı. hatta bazı arkadaşlarımın 31 rüyalarını süsleyen kızdı. okulun voleybol takımındaydı. ortaokul 1 deki esmer sudenin arkadaşıydı. yani herkes gibi o da beni tanıyor sık sık duyuyordu. hala bazen düşünürüm yelizin bende ne bulduğunu.
    ···
  17. 23.
    0
    bu olaydan sonra simgeyle işim kalmamıştı. onu kolayca elde etmiştim ve rezil olmak pahasına hayatımın en güzel anını yaşayabileceğim teklifini reddetmiştim. günlerce ayaklarıma kapanarak ağladı. dönüş yoktu çünkü artık yeni bi hedefim vardı; yeliz..
    ···
  18. 22.
    0
    reserve
    ···
  19. 21.
    0
    bazen okuldan çıkınca ben servise binmezdim, birlikte yürürdük. onların evi benim yolumun üstündeydi. apartmanın önüne geldiğimizde "gelsene evde kimse yok" dedi. işte aradığım fırsat buydu. gibime bir kadın eli dokunmasına dakikalar vardı. belki ağzına verecek hatta belki bi güzel gibecektim onu. fakat aynı anda aklıma dayısı geldi. üç beş lira kazanmak için oynadığım oyun yüzünden öğrendiğim belalı dayı gerçeği beni korkutuyordu. çok kısa bi sürede karar vermem gerekiyordu. daha önce am görmemiş gibim aklımı oyuna getiremedi ve beynim galip geldi. yok benim işim var belki sonra diyip ayrıldım. kafam çok karışmıştı..
    ···
  20. 20.
    0
    lamborghinisini alan cahil devam zamqi daa hızlı.
    ···