1. 1.
    0
    ludwig van beethoven (16 aralık 1770-26 mart 1827) alman klagib müzik bestecisi.
    ludwig van beethoven 1770 yılında bonn’da 8 oğlu olan, fakat bunların hepsinin de özürlü olduğu bir ailenin çocuğudur. i̇lk müzik öğretmeni babasıdır. alkolik bir müzisyen olan babasının beethooven’a piyano eğitiminde çok sert ve acımasız davrandığı bilinir. mutsuz bir çocukluk geçiren beethoven, küçük yaşlarda ailesinin geçimine katkıda bulunmak için kilisede piyano çalarak çalışmaya başlamıştır.
    1787 yılında mozart'la çalışmak umuduyla viyana'ya gitti. mozart ile bir süre çalışma fırsatı bulsa da annesinin hastalığı nedeniyle bonn'a döndü. 1792'de viyana'ya geri döndüğünde mozart'ın ölmüş olduğunu öğrendi.
    1792 yılında viyana’ya giden beethoven klagib müziğin ünlü bestecisi joseph haydn’ın yanında çalışmaya başladı. joseph haydn kısa sürede beethoven’ın üstün yeteneğini fark etti ve her konuda ona destek oldu. beethoven, başlarda besteci olarak değil piyanist olarak adını duyurdu. daha sonra yaptığı bestelerle klagib müziğin 19. yüzyılın sonuna kadar yaşayan tüm müzisyenlerini etkiledi.
    beethoven’ın dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. sadece bir opera, fidelio, bestelemiştir. i̇lk senfonisini 1800 yılında yapmıştır. 3. senfonisini, eroica olarak da bilinir, napolyon’a avrupa’ya demokrasi getirdiği için adamıştır. ancak daha sonra napolyon kendini i̇mparator ilan ettiğinde bu adamayı geri almıştır. 9. senfoni ise en çok bilinen ve bugün avrupa birliği marşı da olan en çarpıcı senfonisidir.
    beethoven çok titiz çalışan bir müzisyendi. müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst seviyedeydi. beethoven, haydn ve mozart’tan devraldığı prensipleri geliştirdi, daha uzun besteler yazdı ve daha tutkulu, dramatik eserler oluşturdu. özellikle op. 109 piyano sonatıyla klagib müziğin romantik dönemini başlatmıştır.
    yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken beethoven 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen sağır olmuştur. bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşdıbını hiçbir şekilde etkilememiştir. hatta hepimizin çok iyi bildiği 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir.
    1827 yılında 56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak ölmüştür ve cenazesine otuz bine yakın insan katılmışt
    ···
  1. 2.
    0
    hayranlıkla okudum herkes tamdıbını okumalı
    ···
  2. 3.
    0
    vay amk neler yazmışsın lan böyle mükemmel
    ···
  3. 4.
    0
    vay amk serhat ya neler dönmüş özet geç lan bin
    ···
  4. 5.
    0
    çok güzel bir çalışma olmuş ellerine saglık
    ···
  5. 6.
    0
    @1 Sen özet geçme panpa çok iyisin
    ···
  6. 7.
    0
    Konunun teknik yönü kadar, felsefi yönünün de çok zor ve pek çok tartışmayı tetikleyecek nitelikte olduğu herkezce kabul görmektedir. Bu nedenle konuya ünlü bir kaç fizikçinin kuantum hakkındaki düşünceleriyle, bu işin ne denli çetin bir ceviz olduğunu vurgulamaya çalışarak başlamak istiyorum.

    Bristol üniversitesi fizik bölümünden Robert Gilmore'un, Alis Kuantum Diyarında adlı yapıtının önsözüne şu sözlere yer verilmektedir.

    "Yirminci yüzyılın ilk yarısında evren anlayışımız tümüyle alt üst oldu. Eski klagib fizik kuramlarının yerini, dünyaya bakış açımızı değiştiren, kuantum mekaniği aldı. Kuantum mekaniği, yalnız eski Newton'cu mekaniğin ortaya attığı düşünceleri değil, sağduyumuzla da pek çok açıdan uyuşmazlık içindedir. Yine de bu kuramların en şaşırtıcı yanı, fiziksel sistemlerin gözlenen davranışını, önceden haber vermedeki olağanüstü başarısıdır. Kuantum mekaniğinin bize saçma geldiği anlar olabilir. Fakat doğanın izlediği yol budur. Biz de buna uymak zorundayız."

    Kaliforniya Teknoloji Enstitüsünden Prf. Rıchard Feynman; kuantum mekaniği ile ilgili öğrencilere verdiği bir konferansta, konuya şu espiri ile başlıyor.

    "Kuantumu anlamak gerçekten zor. Ancak gerçekte bu zorluk pgibolojik. Kendinize sürekli " ama bu nasıl olabilir " diye sormanızın yarattığı sıkıntıdan kaynaklanır. Sorduğunuz her soru, onu anlaşılmış bir şeyler cinsinden görmek arzusunun dışa vurumudur. Onu alışılmış bir şeye benzeterek açıklayacak değilim. Yalnızca açıklayacağım.

    Bir zamanlar gazetelerde " Görecelik " teorisinin sadece oniki kişi tarafından anlaşıldığı yazılmıştı. Hiçbir zaman öyle bir dönem olduğunu sanmıyorum. Onu yalnız tek bir kişinin anladığı bir dönem olabilir, çünkü, daha kaleme almadan önce bu teoriyi fark eden kişiydi o. Ancak onun çalışmalarını okuyan birçok kişi Görecelik teorisini şu veya bu şekilde anladı. Buna karşın, kuantun mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle, anlatacaklarımı gerçekten anlamanız gerektiğini düşünerek dersi ciddiye almayın; Gevşeyin ve bu işin keyfini çıkarın."

    Yine ünlü bir bilim adamı, "Kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz" diye bir yorum getirmiştir.

    Erdal inönü ise, "Kuantum fiziğini anlamak için güçlü bir empatiye, yani olayları ve düşündüğünüz hipotezin deneyini kafanızda yapabilmelisiniz" demiştir.

    Ve son olarak Danimarkalı ünlü fizikçi Niels Bohr; "Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir."diyerek, beklide bu konuya son noktayı koymuştur.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8.
    0
    @4 sen kimsin yarram
    ···
  8. 9.
    0
    detay ver bin
    ···
  9. 10.
    0
    3 boyutlu ferre anlatıyo ben okudum
    ···
  10. 11.
    0
    okudum. satılır dedim satılacak.
    ···
  11. 12.
    0
    @1 hepsini okudum çok güzel
    @7 özet geç bin
    ···
  12. 13.
    0
    gezi yılları [değiştir]

    1771'de mozart.
    i̇lk yıllarında, mozart birçok avrupa gezisine çıktı. bunlardan ilki 1762 yılında, bavyera elektörlüğünün başkenti münih'te, bavyera kurfüstü (elektör prensi) 3. maximillian'ın sarayında verdiği konserdir. aynı yıl prag ve viyana'da da imparatorluk saraylarında konser vermiştir. uzun bir konser turu, 3 buçuk yıl sürer ve wolfgang'i babası ile beraber münih, mannheim, paris, londra (burada ünlü i̇talyan çellocu giovanni battista cirri ile çalmıştır), lahey, tekrar paris, zürih, donaueschingen ve münih'te konserler vermiştir. bu gezisi sırasında, mozart birçok ünlü müzisyenle tanışır ve kendisi de bu müzisyenlerin eserlerine aşina olur. en önemli esin kaynaklarından biri johann christian bach'tır, onunla da 1764-1765 yıllarında londra'da arkadaş olmuşlardır. bach'ın eserleri birçok kez mozart'ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir. tekrar viyana'ya 1767'de giderler ve burada 1768 yılının kasım ayına kadar kalırlar. bu gezi sırasında mozart çiçek hastası olur ve iyileşmesi babası leopold tarafından tanrı'nın oğlu için sevgisini temsil etmektedir.
    salzburg'da geçen bir yıl sonunda, üç kez i̇talya'ya yolculuğa çıkmıştır. 1769 kasım'ından, 1771 mart'ına kadar, 1771'in ağustos'undan kasım ayına kadar ve 1772 ekim'inden 1773 mart'ına kadar. mozart bu dönemde üç opera besteler: "mitridate rè di ponto" (1770), "ascanio in alba" (1771) ve "lucio silla" (1772). üç opera da milan'da oynanmıştır. bu gezilerin ilkinde, mozart venedik'te andrea luchesi ile ve g.b. martini ile bologna'da buluşur ve accademia filarmonicanın bir üyesi olarak kabul edilir. i̇talya'daki yolculuğunun şu an efsanevi olan bir hikâyesi de, gregorio allegri'nin miserere'sini sistina şapeli'nde duyar ve tamdıbını hafızasından yazar, yalnız bunu yaparken parçadaki küçük hataları düzeltir ve böylece vatikan malının ilk illegal kopyasını üretir.
    23 eylül 1777'de annesi ile beraber mozart, münih, mannheim ve paris'i kapsayan bir avrupa turuna gider. mannheim'da, o dönemin en iyisi mannheim orkestrası ile çalar. aloysia weber'e aşık olur, ancak o da daha sonra wolfgang'den ayrılır. 4 yıl sonra da, aloysia'nın kız kardeşi constanze ile evlenir. paris'e başarısız ziyareti sırasında da, annesi 1778 yılında ölür.
    viyana'da mozart [değiştir]

    mozart'ın viyana'daki evi.
    1780 yılında, mozart'ın ilk büyük operası i̇domeneo münih'de oynanır. ertesi yıl, viyana'yı patronu, prens başpiskopos colloredo ile ziyaret eder. salzburg'a geri döndüklerinde, opera şefi olan mozart, isyanını arttırır ve başpiskoposun müzik işleriyle ilgilenmek istemez. bu düşüncelerini söylemesiyle de başpiskopos desteğini çeker. mozart bundan sonra, aristokrasinin ilgisiyle özgür olarak viyana'da müziğini geliştirmek için yerleşir.
    bu bir nebze de türk tarihi için önem taşır. türklerin avrupa'da moda olduğu o yıllarda, mehter ritminden esinlenen mozart, 11 numaralı la majör piyano sanatı'nın ( k. 311) 3. bölümünde "ronda alla turca" (türk marşı)'nı besteler. ayrıca viyana'da türk elçinin kızı zaide için adına arya besteler.
    4 ağustos 1782'de, babasının istememesine rağmen constanze weber (d. 1763 - ö. 1842) ile evlenir. constanze'nin babası fridolin weber, carl maria von weber'in franz anton weber'den üvey kardeşidir. 6 çocukları olmasına rağmen, sadece 2 tanesi çocukluktan sonra yaşar: carl thomas mozart (d. 1784 - ö. 1858) ve franz xaver wolfgang mozart (d. 1791 - ö. 1844) (daha sonra küçük bir bestekâr olmuştur). i̇ki çocuğu da evlenmemiş veya da yetişkin olabilmiş çocuğu olmamıştır. carl'ın constanza isminde bir kızı olur, o da 1833'de çocukken ölür.
    1782 yılı mozart'ın kariyeri için verimli bir yıldır: operası (saraydan kız kaçırma (die entführung aus dem serail)) müthiş bir başarıya ulaşır. bu operasında bahsedilen saray, topkapı sarayı olmayıp, akdeniz kıyılarında bir yazlık saraydır yani yazlık köşktür. opera türk'lerin bulunduğu osmanlı ülkelerinde geçmektedir. selim paşa'nın ve harem ağası osman'ın tutsağı olan konstanze ve i̇ngiliz hizmetkarı blonde'yi, konstanze'nin nişanlısı bir i̇spanyol soylusu olan belmonto kaçırmaya çalışır. en sonunda da selim paşa belmont ve konstanze'nin birleşmesine razı olur. ardından konserlere çıkan mozart, kendi piyano konçertolarının yönetmenliğinin yanı sıra, solo olarak da enstrümanlar çalar.
    1782 ve 1783 yılları arasında, mozart johann sebastian bach ve george frideric handel'in eserlerine sahip olan baron gottfried van swieten sayesinde aşina olur. mozart'ın bu eserleri çalışması üzerine, barok tarzında yeni bir müzik tarzı ve dili yaratmasını sağlar. sihirli flüt (die zauberflöte) bu örneklerden biridir ve finali de 41. senfoni'dir.
    1783 yılında wolfgang ve constanze, babası leopold'u salzburg'da ziyaret ederler ancak babası constanze'yi iyi karşılamaz. ancak bu ilham, mozart'ın duasal eserlerinden biri, große messe (do minör büyük ayini) henüz bitmemiş olsa da salzburg'da gösterime girer ve hâlâ en tanınmış eserlerindendir. wolfgang eşi constanze'nin leopold'ün sevgisini almak için başrolde solo şarkı söylemesini sağlar.

    1780'lerin ortalarında mozart.
    viyana'daki ilk yıllarında, mozart beethoven'ın da hocası olan 100'ün üzerinde senfoni bestelemiş franz joseph haydn ile tanışır ve arkadaş olurlar. haydn ne zaman viyana'yı ziyaret etse beraber yaylı kuartet çalarlar. mozart'ın haydn'a çaldığı 6 kuartet (k. 387, k. 421, k. 428, k. 458, k. 464, ve k. 465) 1782 ile 1785 yılları arasında yazılmıştır. bunlar haydn'ın opus 33 setine karşı bir yanıttır. haydn'a yazdığı bir mektupta mozart şu sözleri yazar:
    "çocuklarını büyük bir dünyaya göndermeye karar veren bir baba, onlara o dönemde meşhur bir insanın koruması ve öncülük etmesi gerektiğini düşünmüştü. sonunda en iyi dostlar haline gelmişlerdi. ben de aynı yolla, size 6 çocuğumu gönderiyorum... lütfen onları nezaketle bir baba, bir yol gösterici ve bir arkadaş olarak alınız!... ancak, size yalvarıyorum; lütfen babalarının gözlerinden kaçan hatalar için anlayış gösteriniz ve saygı duyduğum cömert dostluğunuzu esirgemeyiniz."
    haydn bunun üzerine mozart'a büyük bir hayranlık duydu ve mozart'ın son 3 serisini dinledikten sonra babası leopold'a "tanrı üzerine ve dürüst insanlığım üzerine size derim ki, çocuğunuz yüzyüze veya ismiyle tanıdığım en büyük bestekardır. zevki ve daha önemlisi, bestekarlığın en derin bilgisine sahip."
    1782 ila 1785 yılları arasında, mozart piyano konçertolarında solo olarak çıktığı seri konserler verir ve bunlar en güzel çalışmaları olarak kabul edilir. bu konserler finansal açıdan da başarılı olmuştur. 1785'den sonra ise, mozart sahneye daha az çıkar ve sadece bir kaç konçerto yazar. maynard solomon bunu mozart'ın elindeki yaralardan dolayı olduğunu söylemektedir, başka bir bakış açısına göre ise halk artık ona aynı ilgiyi göstermemektedir.
    mozart 18'inci yüzyıldaki avrupa'daki aydınlanma dönemi'nden de esinlenir ve 1784 yılında mason olur. locası spesifik olarak deist yerine katoliktir ve babası 1787'de ölmeden önce de babasını kendi inanışına çekmeye çalışır. sihirli flüt (die zauberflöte), sondan ikinci operası, da masonik alegoriler içermektedir. mozart ayrıca haydn ile aynı mason locasındadır.
    mozart hayatında nadiren maddi zorluklar yaşamıştır. ancak, bu yaşadığı zorluklar birçok kez abartılmış ve romantikleştirilmiştir. ancak, arkadaşlarından birçok kez borç almıştır ve birçok borcu ödenmemiş şekilde ölmüştür. 1784 ile 1787 arasında bugün de ziyaret edilen domgasse 5'te st. stephen katedrali arkasında, yedi odalı bir apartmanda yaşamıştır. burada 1786'da " figaro'nun düğünü (la nozze di figaro) operasını bestelemiştir.

    figaro'nun düğünü'nün 1786 yılındaki ilanı. (prag)
    mozart ve prag [d
    Tümünü Göster
    ···
  13. 14.
    0
    yapamam k.bakma..
    ···
  14. 15.
    0
    adam yazmış amk helal
    ···
  15. 16.
    0
    özet geç bin
    ···
  16. 17.
    0
    gibseler okumam
    ···
  17. 18.
    0
    çok saol karşim
    ···
  18. 19.
    0
    beyler hade ama çok özledim 2-3 kişi demiş sadece
    ···
  19. 20.
    0
    ne güzel bir paylaşım oldu müzik ve sanat alanında harika bir ufuk açılışı oldu bu teşekkürler panpa
    ···