Hocalarım bana
"asla üniversiteyi kazanamayacaksın"
Ailem
"asla üniversiteyi kazanamayacaksın senden bir tak olmaz"
Arkadaşlarım
"asla kız gibemeyeceksin, bu ne hal be"

Çabalamak suçmuş demekki. Kimse ne yaptıysam yaranamadım.
11.sınıfın bitmesine yakın artık bir gün dayanamayacak gibi oldum. Tuvalette saatlerce ağladım. Başarmam gerekti. Onlara yanıldıklarını göstermeliydim.
Hem resim çizmeye devam etmeli hemde derslerime odaklanmalıydım. Mutlaka bir çözüm yolu olmalıydı. Hem resmimi geliştirmeli, hemde ygs ye çalışmalıydım.

O günü öyle bitirdim. Herzmaanki gibi servisle gelebildiğim son noktaya gelip, ordan otobüse bindim.
Bir anadolu lisesinin önünde indim. Orda herzamanki gibi beni evin önüne zütürecek otobüsü beklemeye başladım.
Babam devlet memuruydu, ama dağın başında oturuyorduk.
Herzamanki gibi otobüs geldi içi boş...
Grçip oturdum.
Yol arkadaşımda geliyordu işte

Yanıma oturdu,
-meraba
- meraba işte.
Bir an bu gün yaşadıklarımı düşündüm.ve bir anda aklıma muhteşem bir fikir geldi.
Kıza ilk defa nasılsın dedim, bana şaşkın bi ifadeyle bakarak iyiyim teşekür ederim sen diye sordu.
Birden muhabbet koyulaştı. Sizin liseniniz kaç puanla alıyor dedim.
Ve duyduğum şeyler muhteşemdi.
Bu baheneye telefon numarasını aldım.
Akşam biraz okul gakında soru sordum.
Ygs yede yazırlanacaktım, resim kursunada gidecektim.
Süper bir fikirdi.

Siz gülersiniz ben çalışırım dedim.
Tabi cidiye almadılar, bu lafımada güldüler. Bizimki inek olcak başımıza, umarım haklı çıkar dedileer yalancıktan.
içimden tabikide haklı çıkıcam çabalamaya devam ediyorum en azından. Kaybedersemde çabalayarak kaybederim en azından.
Ama çok eksiğim vardı, ve tabiki kitap okuma alışkanlığımda yoktu.
Diksionumda pek iyi değildi.

Derslerimizde ağır değildi tabi, sabahtan estetik, müzecilik, gerikalan 6 derste 3 boyut.
3 boyutun 3 dersinde köpük oyuyoruz gerikalan saatlerdede gülüp eyleniyoduk. Yani onlar eyleniyodu. Ben sadece oturup ya müzik dinliyodum yada kitap okumaya çabalıyodum. Hem diksionum düzelir hem paragraf sorularını daha iyi yapmak için

Sonra bu ailenin iş çindem gibtir olup gidecektim.
Evlatlık olduğumu bile düşündüm.
Çünkü birtanede ablam var benim, hukuk fakültesinde okuyo. Ona duydukları saygı, sevgiden birazda bana duysalar çok mutlu olacaktım.
Zaten aileme hiç benzediğim söylenemez.
Okulda sabahtan akşama kadar hayal kurararak test çözdüm.
Çoğu kişi benle test çözüp ders çalışıyorum diye dalga geçti.

O günü öyle bitirdim gene.
Herzamanki gibi servisten inip otobüse bindim.
Otobüsten indim ve beni yukarıya çıkartacak otobüsü beklemeye başladım.
Otobüs geldi bindim. Yol arkadaşımda yavaş yavaş butarafa geliyordu.
Arabaya binip yukarıya kadar yürüsekmi dedi.
Tamam dedim ve otobüsten inip yürümeye başladık. Yürürken bu gün yaptıklarımızdan bahsettik.
O birazcık konuşkan ve sosyal, çok iyi bir kızdı, ona aşık bile olmuş olabilirdim. Ama benimle bir kız konuşsa ben onada aşık olurdum.
Heralde abazalıktan kaynaklı bişey

Ama küçük bir sorun vardı, bizimkiler bu okula geçmemi hiç istemezlerdi.
Evet dediğim gibi onlara söylememle bana çıkıştılar.
-sen yapamassın, edemezsin, o okula gidemezsin.
Sadece kafamı salladım. Onlara inat bunu başarmalıydım.

Hayaller eşliğinde uyumuşum. Sabah kalktığımda biraz heycanlıydım. O okula gitmeyi kafaya koydum.
Sırf geleceğim için gidecektim o okula

Oha aq tutmuş, tirente ilk sıradayım. Teşekür edwcemde bir faydası olmayacak ama yinede teşekürler.

Otobüsteki genç, şortlu kızları gördüm. Ama bana bakarlarmıydı?
Tabikide bakmazlardı.
Bunları düşünürken aklıma tipim geldi, çok yakışıklı değilidim, normalin bir tık altında bir tipim vardı. Artık usta bir berberin ellerinden geçmenin zamanı gelmişti.
Kıyafetlerimde çok iyi değildi. iyi bir kombinde yapıp dolaşmam gerekti

iyice bana sokuldu, sanki 40 yıldır arkadaşmışız gibi konuşuyoruz.
Konuşma iyice hararetleşti.
Onun okuluna gelirsem diyede oda biraz heycanlıydı.
Onun onca arkadaşı varken neden benim için heycanlanıyordu ki.
Açık sözlü olduğum için direk bunu ona sordum.
ilk bi gülümsedi, ardından çünkü sende benim sevdiğim sayılı arkadaşlarımdansın.
Dedi. Bir mutlu oldum.

Sabah kalktım falan taburcu ettiler, o gün için rapor aldım.
Cuma günüydü nasılsa.
Eve gitmemle annemin bana hunharca kızması bir oldu.
Direk yattım zaten. Telefonu açtığımda bir tek o kızdan mesaj vardı.
Bıktım bu hayattan diyordum. Ulan bir kişi bilemi nerdesin diye sormaz.
Öğleye doğru annemin kapıdan çıkış sesini duydum. Kalktığım gibi 31 çektim.

Sonrada depresife bağladım.
Sigara içsem yakardım birtane. O okulu kazanıcak ve bu yerden gibtir olup gidicektim.
Testin başına geçtim sonra.

Hayaller eşliğinde uyudum.
Sabah herzamanki gibi okula gittim. Okuldan servise bindim, servisten otobüse, otobüsten indim falan filen.
Yol arkadaşımla gene yürümeye karar verdik.
Bu yürüyüşte çılgın birşeyler olacağı belliydi.
Komik espirilerle yürürken, kız çok yoruldum ben ya dedi.
Yapacak birşey yok benimle yürümeye devam edeceksin dedim güldü.
Ardından ağzımdan istemsiz olarak gel sırtıma binde taşıyayım dedim.
Kız şaşkın, ve komik bir ifadeyle çantanıda ben taşırım dedi.
Hay ağzıma sokayım dedim. Çantamı o kıkırdayarak aldı
Sırtına taktı.
Ardından durdum ikimizide gülme krizi aldı. Beni zorla yere doğru domaltıp. Boynuma sarıldı, ve sırtıma. Çıktı.
Ayağa kalktım 1 dakika bağıra bağıra gülerken sonunda ikimizde düştük.
Yerde hala gülüyorduk.
Ulan ben bu kıza aşık oldum galiba dedim.
Ama abazalıktan kaynaklıda olabilir. Çünkü ne zaman bana temas etse çavuş dim dik oluveriyordu.

O günü nasıl geçirdiğimi bilmiyorum. Sadece erkenden yatıp uyumuştum.
Sabah 12 gibi kalktım ve direk okul beni kabul etmişmi diye bakyım.
Görüdklerim karşısında çok mutlu oldum. Onca emeğin karşılığını almıştım.
Direk içeri giderek annemin yanına gittim.
Ve sonucu gösterdim, yüzü kızardı biraz.
Ardından kapıyı vurduğum gibi çıkıp gittim.
Sigara içmezdim ama bir paket keyif sigarası alayım dedim. Ulan çok mutluydum aq 1 ay konuşmayacaktım kimseyle, bana yapamsın, edemezsin sen gerizekalısın demişlerdi.
Planlarım arasında bizim okula gidip bana yapamazsın diyen hocayla konuşacaktım.
Hatta onu yakalayıp işgence etmeyi yada herkezin önünde bağırıp rezil etmeyi bile düşündüm.
Artık intikam zamanıydı.

Bir kaç mağaza gezdim ama sadece bana tam oturan, bir pantolon buldum.
Biraz pahalıydı ama olsun aq. iyi giyinmek benimde hakkımdı.
Saat 3 gibi eve gittim. Ulan annem kek, pasta, börek ne varsa yapıyo.
Evde tertemzi amınkoyayım.
Kesin misafir gekecek dedim. Annem hoş geldin oğlum demeye başladı.
Ne oldu anne şimdimi sevmeye başladın falan dedim.
Senden pek ümidim yoktu falan dedi.
Ya anme bırak ya sen anca kendini düşünürsün dedim.
Oğlum akşama misafir falan gelecek git şu saçını başını düzelt dedi.
Evet la akşam misafir gelecek, ben neden kötü bir halde gözükeyimki.
Hem belki kıskanırlar falan dedim.
Kimin geleceğini sordum.
Uzaklardan bir akrabaymış. isminide ilk defa duyuyorum.

Edit:birsonraki part 25 sayfada

Zaten ben evime varmıştım. Yaklaşık 40 dakikadır yürüyorduk.
Kızın ismi aybüke olsun.
Aybükenin yaklaşık 10 dadkalık yoludaha vardı. Onu öylece göndermeye vicdanım el vermedi.
Ona burda bekle ben hemen geliyorum dedim.
Bahçeye koşarak gittim. Benim biskleti aldım. Hemen yanına gittim. Bana buna böyle dedi.
Bayabir şaşırmıştı. Tahmin ettiğim şey içinmi getirdin diye bana sordu.
Evet dedim.
Ama biraz utanmıştık ikimizde.
Çünkü önümdeki demire binmesi gerekiyordu.
Şey falan demeye başladık.
Ardından ikimizde bir gülme tuttu.

Sonra kendime giberim senin düşünceni başaracaksın, başarman lazım dedim ve hararetli bir konuşmanın ftilini ateşledim.
Artık ses kaydıyla konuşuyorduk.
Tam bir müzikçi sesi vardı. Ama notlarla yada kalemlerle arası benim kadar iyi değildi.
Konuşma bitince, biraz oturdum.
Yatmak için hazırlanırken peki iyi resim çiziyormusun diye medaj attı. Konuşmak istediğini anlamıştım.
Bende senden daha iyi çiziyorum tatlı kezban dedim. Bana neden kezban diyosun falan diye tirip attı.
Bende tirip atığın için falan dedim komik ve çok eylenceli bir konuşma geçti aramızda.

Testi çözerken titriyordum.
Ama sınavım çok iyi geçiyordu. işte kitap okumanın faydaları.
Her soruda çok mutlu oluyordum.
Sınavım bitti sonunda.

Lys ye girme gibi bir derdim yokru. Önümde sadece yetenek sınavı vardı.

işte sonunda sınavı başarmıştım.
Artık yetenek sınavı için hazırlanma vaktiydi.

Not:beyler kusura bakmayın, ciden birden işim çıktı. Şimdi işime geri dönüyorum. 1 saat sonra burdayım. Bunuda tuvaletten yazdım.

Saçımı kesitrmek için dışarıya çıktım. iyi bir berber bulmam gerekti. Tekrar çarışya gittim.
Yaklaşık 1 saat berber aradım. iyi gibi gözüken birine girdim.
Birazcık kalabalıktı. Bana sıra gelince abi beni çok yakışıklı gösterecek bir model yaparmısın bide, şu kaşlarımada bir el atı ver dedim.
Adam tamam diyip yapmaya başladı. Ulan gittikçe saçlarım muhtrşem oluyodu.
Sonunda işi bitti saçlarımı yıkayıp fön falan çejti. Ulan aynadaki ben deyilim sandım. Bir zamanlar dersten başını kaldıramayan bir çocuk vardı dedim gülümsedim.
Ama adamada 40 tl bayıldım amk. Neyse baya bir yakışıklı olmuştum. Saate baktığımda 6 falandı eve gidip tekrar bir duş aldım. Odama geçtim.
Benim bide canavar var. Çift ekran falan. Odam zaten muhteşem duvarlar kabartmalı filen.
Bilgisayarı açtım. Azıcık takıldım. Zaten sonra kapı çaldı.
Kaşılamak için kapının oraya geçtim babamla beraber misafirler girdi.
Babama baktığımda hem yüzü gülüyodu hemde utanmış bir ifadeyşle içeri girdi. Peşinden örtülü bir kadın, arlkasından klagib bir türk erkeği ve birde afet.
Bu kızı ilk defa görüyordum. Çok güzel giyinmiş içeri girerken annemin elini falan öptü.
Kıza tutuldum gibi oldum. Ama dediğim gibi ben her gördüğüm kıza tutuluyorum zaten.
içeri geçtiler, kız beni süzüyor bende onu süzüyorum, annesi beni süzüyor benim annemde kızı süzüyor falan.
Bu misafirlik işinin neden geröekleştirildiğini tahmin ettim.
Ama eminde değildim.

Edit:birsonraki part için sayfa 30 yardırın

Bu sferde gecwmi gündüzüme katarak sürekli resim yapmaya başladım.
Kendimi pek hazır hisetmiyordum, kimseyle konuşmuyordum. Artık lise denilen illetten kurtulmuş yeni bir hayata adım adatacaktım.
Yetenek sınavı için Eskişehire gitmem gerekti.
Yeterli parayı babamdan alıp eskişehire doğru yola çıktım.
Az param olduğu için gerekmedikçe bişey almadım.
Sınav için sadece bir kaç kalem aldım.
Sınav iki partan oluşuyodu. Birisi desen diğeri ise imgesel her ikisinin süreside 2 saatti. Sadece ikisinin arasında 10 dakikalık bir dinlenme molası vardı.
Konu beni bayabir zorlasada

Gülme faslı bitince, evde gene huzursuzluğun olacağı aklıma geldi.
Annem gene bağıracaktı, babam eve gelince ikisi tartışacaktı. Ardından babam gelip bana bağıracaktı
Derin bir iç çektim.
Ne oldu sana diye koluma sarıldı bişey yok dedim. Bişey var ama dedi.
Suatum. Akşam bu konu hakkında konuşucaz dedi tatlı bir dille.
Bizim eve vardığımızda gene beklemesini söyledim. Olmaz falan yoruluyosun dedi ama dinlemedim gene gülümsedi bana çok güzel bakıyordu.
Hemen bigibleti alıp geldim.
Gene önüme oturdu. Onun mis gibi saçlarının o güzel kokusunu içime çektim.
Güneşin yakıcı ışınları saçlarına çok güzel yansıyordu.
Onun kokusunu içime çektiğimi anlamış olacakki bana baktı ve gülümseyerek güzel kokuyomuyum bari dedi.
Ulan o kadar güzel kokuyoduki anlatamam gülimsedim.
Oda bana doğru yaklaşarak kokladı. Bir an heycandan direksionun hakimiyetini bile kaybedecektim. Zaten çavuş dim dik. Zevk suyu akıyo galiba hafif bi ıslaklık hissetim.

O akşam kız bana, asla o istediğin ANiMATÖRLÜK bölümünü kazanamayacaksın hahahaha demiş.
Evet kazanacaktım. Ona yanıldığını kanıtlamalıydım. Sabah ne kadar erken kalkmam gerkesede gece ne kadar geç uyusamda. Başarmalıydım.
Artık vakti gelmişti.
Programım hazırdı.
Sabah saat 4 de kalkıp gece 12 de yatıyordum.
Gecemi, gündüzüme katarak kimseyle konuşmadan sadece derss ve ders ve tekrar ders.
Hiç kız yok, sevgi yok, konuşan yok sadece ders.

Geçip oturun dedi kızın babası.
Ardından başladı konuşmaya.
Benim kızımda eskişehiri kazandı, ona gözkulak olacaksın falan dedi.
içimden sevinsenmi üzülsemmi bilemedim.
O günü öyle bitirdik. Kızın telefon numarasını almıştım.
Sabah kalktığımda steamdan ekle yazıyodu gülücükte atmış.
Yoksa odamı cs oynuyo dedim. Ya oynuyosa, nova valansa dedim.