bana tecavüz eden kadın

“31 çekmek” Bu kelimeyi ilk duydugumda 12,5 falandim. Sinif arkadasim harun devamli nasil yaptigini, harika birsey oldugunu falan soyler yapmadigim icin benimle alay ederdi. Bunun uzerine bende 13 yasimda ilk otuzbirimi arkadas israri uzerine cekmistim. Onun anlattigi kadar olmasada fena degildi. Ayrica buyuklerin deyimiyle henuz kamistan su gelmiyordu. Kisa zamanda kendi vucudumu daha iyi iyi tanimaya baslamis ve bu isin bagimlisi olmustum. Fakat o gunlerde internet, ferre dergi, film tarzi otuzbire malzeme yapilacak meteryaller yoktu. Onlarin yerine komsu kizinin gogusleri, kral tv klipleri, tan veya bulvar gazetesi ve hayalgucu gibi seyler kullaniliyordu. Ne yalan soyliyeyim 18 yasima kadar gercek am gormemistim… (misafirliklerde alti degistirilirken kacamak gozlerle bakip gordugum ve hicbirseye benzetemedigim bebeklerinkini saymazsak)

Birgun komsu apartmanin cöplugunun onunde gordugum içi gazete ve dergi dolu kutuyu belki icinden firt dergisi bulurum diye karistirirken. Cinsel hayatimi yonlendirecek seyle karsilasmistim. “Kral dergisi” boyu bir karis ama cok sayfasi bulunan, icinde envayi cesit resimler ve hikayeler bulunan bir ferre dergi! Beyler bu dergi sayesinde 31’de adeta bir guru olmustum. Gunde 4-5 posta gittigimi bilirim. Bir cok defa tovbe(!) etmeme ragmen bir turlu bu amk dergisinden kurtulamamistim. Fakat bir gun adamibuldumbeyler swf”sindekine benzer bir tramva yasayinca dergiyi yakip otuzbire buyuk tovbe etmis 25 gun mevzuyu sadece isemek icin kullanmistim. Tabii 25 gun dayandiktan sonra yola kaldigim yerden kral dergisiz devam etmistim. Ama rejoice beni hic yalniz birakmadi…

Neyse beyler dusa geri donelim. Guzelce yikanip kurulandiktan sonra giyinip asagiya indim. Bizim kirmançiden isin inceliklerini ogrenip bir haftada mekanin kurdu oldum. Zaten daha onceleri yaz tatillerinde calistigim kahvehane tarzi yerlerden cay, tost ve turk kahvesi gigi seyleri yapmayi biliyordum.Bir hafta sonra eski garson isi birakti. Bu zaman icinde kendimi daha oncede bahsettigim baby face’im ve biraz da mutevaziligimla herkese sevdirdim.

bu gecelik bu kadar kadar beyler. o berbat gunu dusundukce biraya yuklendim. kafa beton oldu rezevelerinizi alin yarin devam. dinleyenlere eyvallah.

geldim beyler kaldigimiz yerden devam.

Gunduzleri asagi katta bilardo ve okey oynamaya gelen liselilerle muhabbeti baya ilerletmis onlara abazanligimdan biraz bahsetmistim. Hatta iki tanesiyle muhabbeti baya koyulastirip panpa olmustum. Ilerleyen gunlerde mekena okuldan verimkar birkac kiz getireceklerinin sozunu bile almistim

Gunduzleri boyle yasitim sayilacak genclerle vakit gecirirken geceleyin kimligim tamamen siliniyordu. Gece musterileri farkli insanlardi. Konusurken yuzume bile bakmiyorlar, sadece emrediyorlardi…Mekan bosalinca Once seyhmus abi geliyor, saat 22:00’ye dogru ise serce parmaklarinda altin yusuk bulunan, gomlek ve kumas pantalon giyen sisman adamlar tesrif ediyorlardi... birinci katta icilen kahvelerin ardindan kepenkler indirilip ikinci kata cikiliyor, disaridan kapali gibi gorulen mekanda bazen birkac saat bazende sabaha kadar kumar donuyordu.

Baslarda giblenmemekten biraz rahatsizlik duysamda kazandigim para butun sorunlari gormezlikten gelmemi sagliyordu. her oyun sonunda kazanan kisi garsona cikma dedikleri bahsisi birakiyordu. Bu cikma bugunun parasiyla 20 ile 100 tl arasinda degisiyordu. Tahmin edebileceginiz gibi paranin amina koyuyordum beyler… oyuncular mekana ve bana iyi para biraktiklari icin olsa gerek acayip kaprisli oluyorlardi. Birisi “klimayi ac sicak oldu” derken digeri “donduk amk kapat sunu” diyebiliyor bana ikilemlerden ikilem begendirebiliyorlardi. Gecenin bir yarisi beni kokoreç yada midye almaya gonderdikleri bile oluyordu. Ama dedigim gibi çaçalar iyi para kazaniyordum ve abazanliktan baska hicbir sorunum yoktu…

para var, genclik var, tip var ama final her zaman belliydi amk. Bunun boyle olmasinin en buyuk sebebiyse cakingenligimdi. Yanimda bir erkek oldugunda bulbul gibi sakiyan ben, karsima bir hatun geldiginde dilimi tutuyor soyleyecek hicbirsey bulamiyordum. Bunun cezasini ise dukkan kapandiktan sonra tele10’nun erotik kanalinda baskalarinin yaptigi pompayi seyredip kendi kendimi tatmin ederek ödüyordum.

Bazi aksamlar mekana kumar oynamak icin gelen kadinlar da oluyordu ama bu kadinlar genellikle 40 yas ustu asiri suslu kokona dedikleri kadinlardan oluyordu. kadinlar erkek oyunculardan daha kaprisli ve gergin olurlardi ama tek iyi yonleri erkek musteriler gibi sacma sapan seyler istemezlerdi. Kahvelerini icer, oyunlarini oynar giderlerdi. onlarin oldugu oyunda cok buyuk paralarda donmezdi zaten. Kufur edilmez mekanin havasi degisirdi.

iste bu kadinlardan birisde 50-55 yaslarindaki aysel hanimdi. Aysel hanim kisa boylu, zayif, esmer tenli ama sari saclari olan bir kadindi. Parmaklarinin neredeyse hepsinde uzeri tasli gumus yusukler bulunurdu. Boynunda, ortasinda daha sonralari kehribar oldugunu ogrendigim sari bir tas bulunan gumus kolyesi ile yuruyen bir gumuscu dukkani gibiydi. Masaya biraktigi parliament sigarasina her uzandiginda kolundaki gumus bilezikler ve sakir sukur oterdi. Her daim agir ve pahali parfum kokan aysel hanim makanin mudavimlerindendi. Asil numarasi kumar degildi. Aysel hanim mekana gelen bayan oyuncularin tarot falina bakar ve karsiliginda yuklu miktarda para kazanirdi. Soylediklerine gore Istanbul, Ankara, bursa gibi sehirlerden bile musterileri olurmus aysel hanimin.

Arada sirada oyuna oturduguda olurdu. oyun kartlarina cok hakimdi beyler. O oynarken kagitlari ustalikla dagitmasini seyretmek cok hosuma giderdi. Erkekler bana delikanli diye hitap ederler adimi bile bilmezken. aysel hanim adimi sormus olmasina ragmen bana yakigibli derdi hep. Tuhaf bir kadindi bazen gunduzleri de gelir sekersiz bir kahve icer biraz gazete okur giderdi. Gencken guzel bir kadin oldugu her halinden belliydi…

birgun seyhmus abiyle oturup muhabbet ederken konu aysel hanim’a geldi. Seyhmus abi aysel hanimin vakti zamaninda gazinolarda calistigini, daha sonra izmirin tassakli bi isadaminin sevgilisi oldugunu, zamanla yasi ilerleyip guzelligini kaybedince yalniz kaldigini, butun servetinide kumar masalarinda yedigini anlatti… seyhmus abinin dedigine gore kazandigi parayi tutup iyi degerlendirseymis izmir’in sayili zenginlerinden olurmus. Ama butun kazandigini har vurup harman savurmus. Hatta bir ara oyle kotu durumdaymis ki para kazanmak icin bildigimiz fahiselik bile yapmis.

Seyhmus abi gozlerimin icine bakip isaret parmagini sallayip “aman haa! Kimseye bahsetmek yok bunlardan” dedi. “ayip ediyosun abi” diye cevap verip konuyu degistirdim. Seyhmus abi aysel hanimla cok iyi ilgilenmemi cunku onun cok genis ve zengin bir cevresi oldungunu soyledi. Onu küstürürsen bircok musteriyi kaybederiz diye iyice tembihledi. O gece yatakda uzun uzun bu kadini dusundum. Etkilenmistim amk. Ama bu etkilenme cinsel yonden falan degildi beyler. Kadinin yuzune bakilacak hali kalmamisti artik. Beni etkileyenin ne oldugunu ben de bilmiyordum acikcasi. Siradisi bir kadindi…

seyhmus abi surekli kusadasi’na gider gelirdi. Bazen ayni gun geri doner bazende bir gece orada kalirdi. Seyhmus abinin olmadigi gunler oyun olmazdi. Onun olmadigi gecelerde musterileri de bunu bilirler gelmezlerdi. Boyle aksamlar benim aksamlarimdi dukkani erken kapatir, midye-bira ve tele10 takilirdim butun gece.

yine seyhmus abinin olmadigi gunlerin birinde sabah dukkani acip kahvalti yaparken aysel hanim geldi. Normalde bu saatlerde hic gelmezdi. Aklima onu seyhmus abinin beni denetlemesi icin gonderigi fikri geldi. Bir git bakalim ben yokken neler yapiyor dukkani zamaninda acip hazirligini yapiyormu diye gondermis olabilirdi. onun icin aysel hanimi cok sicak karsilayip Sabah kahvesini nasil istedigini sordum. Ne icersiniz? diye sormak yerine boyle bir giris yaptim ki; ona iyi bir musterimiz oldugunu hissettireyim. Boyle ozelliklerim vardir insanlara disardan saf biri gibi gorunur ama beynimin icinde onlara farketmedikleri farkli oyunlar oynarim*

aysel hanim kahve istemedigini demli ve sekersiz bir cay istedigini soyleyip beni got etti. Ben de kendisine daha once hic cay servisi yapmadigimi, devamli kahve ismarladigi icin boyle sordugumu soyledim. Cevap bile vermedi kahpe. Gidip cayini hazirladim. Arkami dondugumde aysel hanimin az once oturdugu masadan kalkip benim kahvalti yaptigim masaya gectigini gordum. Elindeki plastik posetten iki boyoz ve iki ucgen peynir cikartip masaya birakti. Bir saat sonra iki gunlugune marmaris'e gidecegini. Evde kahvaltilik birsey olmadigi icin yoldan boyoz-peynir aldigini ve boyozun yaninda kahva icmeyi sevmedigini soyledi. Birlikte kahvaltimizi edip havadan sudan konustuk. O zamanlar kapali mekanlarda sigara yasak degildi. Biraz cekinerek cebimdeki hafif ezilmis tekel 2001 paketini uzattim. “icecek baska sigara bulamadin mi ayol” deyip çantasinda parliament cikartti. Masayi topladiktan sonra birlkte birer sigara tüttürdük.

“ee yakigibli ask-mesk isleri nasil gidiyor, bulabildin mi izmir’in guzellerinden bir tane?” diye cart diye sorunca cay genzime kacti. öksüreyim derken elimdeki caydan biraz uzerime döktüm. Bu saskinligim ve utangacligim kadinin hosuna gitmis olacak ki basti kahkahayi… kendimi toparlayip; “yok aysel hanim, kiz arkadas bulamadim zaten fazla vaktimde olmuyor” dedim. “Kac yasindasin sen?” diye sorunca neden oldugunu bilmedigim bir sebepten 20 dedim. Yalan soyledim amk. daha 18’e yeni girmistim. Daha sonra pisman olsamda gercegi soyleyemedim. Bu senelerin degerini bilmemi gencligin bir daha geri donmedigini falan soyleyip birkac siradan tavsiyede bulundu. Ikinci sigarasindan son bir firt daha cekip ayaga kalkti. “varmi marmaris’den istedigin? kiz getireyim mi sana?” diye sorup beni tekrar utandirdiktan sonra artik olmayan kalcasini sallaya sallaya dukkandan cikti. Gotü basi sarkmis olmasina ragmen cok iddaali giyiniyordu. Ama yururken cok ses cikartiyordu. Topuk sesi bir yandan, takilar bir yandan. Sanirsin at atrabasi geciyor.

olayin dusundugum gibi olmadigini, yani seyhmuz abinin bu kadini beni denetlemek icin gondermedigini anlamis rahatlamistim. Aradan gecen bir hafta icinde birkac gece oyun olmasina ragmen aysel hanim dukkana hic ugramamisti. Soyledigine gore marmaris’de iki gun kalacakti. Normalde bir gun gelmese diger gun mutlaka gelirdi. Birkac musteri de kendisini sormus bende marmaris’e gittigini soylemistim.

bir hafta sonra o kahrolasi aksam gelip catmisti… seyhmus abinin kusadasinda kalacagi bir gundu. Pazartesi gecesiydi. o gun fazla musteri olmadigindan dukkani toparlamaya erken baslamistim. Sandalyeleri masanin uzerine ters cevirmis masa altlarini supururken. Aysel hanim geldi. Saat 22:00 falandi. Normalde dukkani 23:00’e dogru kapatiyordum ama dedigim gibi kimse olmadigindan toparlanmaya biraz erken baslamistim.