0
Dillerin yeniden hayata dönüşü ve dilleri yeniden hayata döndürenler konusunda 1966 yılında yayınlanan öncü çalışmasında, Amerikalı dilbilimci Einar ümidiyle bir talmud akademisine (yeÅŸiva) gönderildi. Bununla beraber, o zamanının DoÄŸu Avrupa'sında gelecek vaat eden tüm çocuklar gibi sekÃedildiÄŸi gibi dili tamamen tek başına canlandırmadı. DoÄŸrusu, etrafındaki topluma ihtiyacı vardı ve ona güvendi. Yerel nüfusun yardımı (ki bu sınırlıydı ve bazen açıkça karşı bir tavırdaydı) yanı sıra Ben-Yehuda'ya en çok yardım eden ÅŸey kendisinin Filistin'e geldiÄŸi 1881 yılının aynı zamanda Filistin'e ilk gelen Yahudi yerleÅŸimci dalgasının baÅŸlangıcının habercisi olmasıydı. Bu yerleÅŸimcilerin belirleyici bir kısmı Ben-Yehuda'nın kendisi gibi genç, eÄŸitimli ve idealistti. Tıpkı onun gibi atalarının ülkesinde yeni bir hayata baÅŸlamak üzere benzer DoÄŸu Avrupa Yahudi sosyo-ekonomik geçmiÅŸlerden geliyorlardı. Ben-Yehuda'ya çok yardımcı oldular çünkü onun da ısrar ettiÄŸi gibi onun yeni fikirlerini kabul etmeye açık ve Ä°branice konuÅŸmaya hazırdılar. Gerçekten, pek çoÄŸu ülkeye vardıklarında zaten Ä°branice konuÅŸabilir durumdaydılar ve diÄŸerleri de bilgilerini arttırmak yada dili öğrenmeye baÅŸlamak istiyorlardı. Evlerinde ve ülke çapında kurdukları anaokulları ve okullarda çocuklarına Ä°branice öğrettiler. Böylece 1881-1921 arasındaki kırk yılda yaÅŸayan, kutsal kitaptakine benzer bir kuÅŸak içerisinde, Ä°branicenin onların dilsel milliyetçiliÄŸinin eÅŸsiz sembolü olduÄŸu genç, ateÅŸli Ä°branice konuÅŸanlardan oluÅŸan bir çekirdek ÅŸekillendi. Bu gerçek 29 Kasım 1922'de Ä°braniceyi Filistin'deki Yahudilerin resmi dili olarak tanıyan Britanyalı manda idarecileri tarafından kabul edildi. Ä°branicenin yeniden doÄŸuÅŸu ÅŸimdi tamamlanmış ve Ben-Yehuda'nın bir ömür boyu süren düşü gerçekleÅŸmiÅŸti. Ãœzücü ve belki de anlamlı bir ÅŸekilde sadece bir ay sonra onu Paris günlerinden beri takip eden vereme yenik düştü.
İşaret ettiğimiz gibi, Ben-Yehuda'dan önce İbranicenin "ölü" bir dil olduğu ve onu tek başına ve mucizevi bir şekilde dirilttiğini söylemek yanlıştır. Gerçekte, İbraniceye uygulandığında "ölü" terimi aslında anlamının çok dışında kullanılmaktadır. Dilbilimci Chaim Rabin'in 1958'de belirttiği gibi "... Ben-Yehuda'nın ilk makalesi 1879'da yayınlandığında bütün erkek Yahudilerin yüzde 50'den fazlasının Eski Ahitin ilk beş kitabını, günlük duaları ve diğerlerini anladığını ve yüzde 20 civarında bir kesimin de, bu oran Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Yemen'de daha yüksek ve Batı ülkelerinde daha düşük olmak üzere, orta zorlukta bir İbranice kitabı okuyabildiklerini söylemek pek abartı sayılmaz". Durum bu olunca, Cecil Roth'un Ben-Yehuda'nın yeniden canlanmadaki rolü üzerine söylediği insanın içine işleyen sözünü hatırlatıyoruz: "Ben-Yehuda'dan önce... Yahudiler İbranice konuşabiliyorlardı; ondan sonra konuştular".
Ben-Yehuda, yeniden canlanmanın peygamberi, propagandacısı, teorisyeni ve taktikçisi, işareti ve sembolüydü. Gazetesi Hatzvi'de 1908'de şöyle yazdı: "Her şey için sadece tek bir akıllı, zeki, aktif ve bütün enerjisini buna adamaya hazır bir adama ihtiyaç vardır ve mesele, yolda duran tüm engellere rağmen ilerleme gösterecektir... Her yeni olayda, ilerleme yolundaki en küçük adımda bile, geri dönme olasılığı olmayan bir öncü gereklidir".
İbranicenin yeniden canlanmasında, o öncü Eliezer Ben-Yehuda'nın kendisiydi.
Bu yazı, İsrailli dilbilimci Jack Fellman'ın “Sanal Yahudi Kütüphanesi� adlı internet sitesinde yer alan "Eliezer Ben-Yehuda ve İbranicenin Yeniden Doğuşu (1858-1922)" adlı makalesinin Türkçe çevirisidir. Eliezer Ben-Yehuda yüzyıllardır gündelik hayatta kaybolmaya yüz tutmuş İbranice'nin 19. ve 20. yüzyılda canlandırılması hareketinin babasıdır. Bu, giderek daha az konuşulan ve modern hayatta kendilerine yer bulmakta zorlanan küçük dillerin yeniden hayata döndürülebilmesinin ve geliştirilerek yaygınlaştırılmasının mümkün olduğunu gösteren ümit verici bir deneyimin hikayesidir.
Tümünü Göster