bana iz bırakan bir kitap cümlesi söyleyin

ve o gün alican okulun ilk günü olduğu için çok heyecanlıydı. annesiyle birlikte okula giderken minik bir kedi yavrusunun vahşi bir köpek tarafından parçalandığını gördü. kedinin dalağı dışarıya çıkmış ve derisi ise etlerinden ayrılmamak için zor tutunuyordu. üzerine tırmanmış 100lerce karıncadan kedinin görüntüsünü net olarak görememiş de olsa da o manzara aklından yıllarca çıkmayacaktı. ve öyle oldu da. 18 yaşına geldiğinde alican rüyasında o kediyi gördü. bu sefer kedi delirmiş gibiydi. alicana beni neden kurtarmadın huur çocuğu der gibi bakıyordu. alican gibtir lan deyip kediye depik attı. kedi oracıkta can verdi. alican ter içinde uyandı. olanları milf annesine anlattı. annesi olay yerine gitmeye karar verdi. sabah erkenden yola çıkıp oraya vardılar. ve yerde kanlar vardı. ilk günmüş gibi. aradan geçen 11 yıla rağmen kanlar vardı. alican ağlamaya başladı.

edit: ilk cümleden sonrası benim hayal ürünüm binozlar gibtirip yatıyorum kendinize iyi bakın. en son okuduğum kitap buydu amk napıyım.

Kital okumam ki dur faceden bakayim

"güzel kalan yaralar vardır. sen de benim artık ancak izi belli olan, zaman zaman yanlış bir dokunuş ya da mevsimsiz bir yağmurla sızlayan ama hep güzel kalan yaramsın."
kürşat başar -sen olsaydın yapmazdın, biliyorum-

kavgam

adolf hitler

hiç değilse diğerleri gibi zütten uydurulma bir şey değil

büyücü ne kadar usta olursa olsun, kürek kemiklerinin arasındaki bir bıçak fiyakasını fevkalade bozacaktır

- hayatlarımızı mahvetmek an meselesi

ölüm ferresi

kanatli sozlerin beni onurlandirdi
ilyada
(yanlis hatirlamiyorsam y.k karaosmanoglu cevirisi)

... ve birden bir kez daha hayatlarımızın geri zekalıların elinde olduğunu görüyoruz, bombalar patlayabilir, bombalar patlamayabilir...

charles bukowski

la ilahe illallah muhafaziden resulullah
(bkz: kuran-ı kerim)

sevgilim!
halimi arzetmek (aşkımı açıklamak) seni yalnız bulamıyorum
seni yalnız bulunca da kendimi asla bulamıyorum

iskender pala-kitab-ı aşk

aylak adam yusuf atılgan

sustum. konuşmadım.biliyorum anlamazlardı.

baba ve bin- elif şafak

içtin mi körkütük sarhoş oluyorsun, eleştirdin mi eziyorsun, moralin bozuldu mu ta en dibe vuruyorsun. sana nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum. öyle öfke dolusun ki bebeğim... ?

'belki bin olduğumdandır'

bugün hiç olmadığın kadar yaşlısın ve bir daha bu kadar genç olmayacaksın.

iyi bir oyuncu olamayacaksam , akilli bir seyirci olurum.

umberto eco- foucault sarkaci

Sana rastlayıncaya kadar deli gömleğimin üstüne hep en iyi marka kazaklar, ceketler giydim.

(bkz: Dün gece rüyamda yine Manderley deydim)

tutunamayanlar - oğuz atay

güzel bir gün ve ben yaşıyorum...

dicem de ehehe