1. 1.
    0
    bu illuminati üyeeri deccal i egemen lik yapınca ellerine ne geçeçek biri beni illuminatilesin
    ···
  2. 2.
    0
    onlara değerli arsalar verip oraları işletme hakkı tanyacak
    ···
  3. 3.
    0
    tuttukları altın olacak
    ···
  4. 4.
    0
    insanlara Illuminati'nin ne olduğunu anlatmaya çalışmak, blok flütte "do" sesi çıkarmak gibidir. Genelde çoğu cıbıliyetsiz serçe parmağı ile o en uçtaki "do" deliğini doğru düzgün kapatamazdı ilkokuldayken, ve do yerine "füüühhhöörk" diye itici bi ses çıkartırdı. Aha Illuminati de öyle işte, karşınızdakine doğru yerden dem vuramayıp, biraz da bilgi ekgibliğinden dolayı saçmalarsanız anında itici gelirsiniz, "komplo teorileri bunlar yeeaa" tavırlarıyla karşı karşıya kalırsınız içi boş sığırların. Aslında çok ciddi bir konudur, fakat malesef ironik bir şekilde çok fazla ayağa düşmüştür. Konu hakkındaki tek bilgisi Dan Brown'ın kitaplarından öteye geçemeyen eğitimli sığırların gözünde Illuminati, yeni bir bilim kurgu romanıdır, yeni bir boş hevestir.
    Öyle mi?
    ···
  5. 5.
    0
    Senin hayatına yön veren adamlardır Illuminati. Siyonistlerdir, farmasonlardır, medyaya ve güce sahip olan para babalarıdır. Senin tesadüf sandığın olayların çıkış kaynağıdır Illuminati.

    gib kafalının teki burada daha 2 hafta önce Stanley Kubrick konulu yazısında overdose'dan ölen genç kadın sanatçıları anlatmışken, şaka gibi bunun üzerine 27 yaşındaki Amy Winehouse'un "overdose" yüzünden öldüğü haberlerini okuyorsan, üzerinde düşünmen gereken konudur Illuminati.

    Daha evvelki hafta 90 kişiyi katleden Norveçli teröristin mason olduğunu ve internet sitelerinde islam karşıtı yazılar yazdığını öğreniyorsan, bu telkinleri vermiş olması muhtemel güç sahipleridir Illuminati.

    He belki de adları Illuminati değildir, ne önemi var? Illuminati, giblüminati, treleyleyoloji olsa ne farkeder? ismine takılma salak herif, siyonizmdir Illuminati. Toplumların hayatına yön veren para babalarıdır. Luciferianizm'dir Illuminati.

    Ah entelektüel özentisi eğitimli sığır ah, sadece Akp'ye oy verenler koyun değil bu ülkede. Sadece cübbe takanlar yobaz değil bu ülkede. Onları aklamaya çalışmıyorum fakat çok yobaz tanıyorum converse ayakkabı giyen, "hacı naber yeeaa" diye konuşan, ismi Abdullah değil Berkcan, Ümmü Gülsüm değil de Selin olan...

    Kendini sıradışı zannedip, sıradanın önde bayrak flama taşıyanı olan, kendi özgür iradesine göre değil, toplumun yönlendirmelerine göre yaşayan milyonlarca kasıntı Beyaz Türk var bu ülkede. Ayrıca binlerce dansöz var.

    Mesela insanların %90'ının hakkında hiçbir tak bilmediği halde hayranı olduğu kişileri sayayım mı size: Mevlana, Che Guevara, Deniz Gezmiş, Vladimir Lenin, Yunus Emre, ehehe.

    Neden? Çünkü toplumun elit kesimi tarafından takdir edilen kişilerdir bunlar, ve onları savunmak için bilgi sahibi olmaya da gerek yoktur. Yaranmak istediğin, kendini ispatlamak istediğin kesim seviyordur onları zaten, öyleyse otomatikman sen de sevmek zorundasındır.

    He bu ismini saydığım kişilerin arasında şahsen sevdiklerim de var, fakat bir yorum belirtmeyecem bu kişiler hakkında. Vurgulamak istediğim şey yine gerizekalı insanoğlunun markacılığı. isme, etikete ve puta tapma meyillisi gerzekler olduğumuz gerçeği.

    Selinsu denen, hayatında 2 kitap okuduğu halde kendini entelektüel sanan öküzler, gider Deniz Gezmiş fotoğrafı paylaşır Facebook'ta. Sanarsın uzun koyu yeşil parkası var, geceleri aynasızlardan kaçıp duvarlara kahrolsun faşizm yazıyor, bıyık bırakıp Selda Bağcan dinliyor. La hakkında tek kelime bilmediğin adamın niye hayranı oluyosun e be Nivea lipstick insanı? isyanım Deniz Gezmiş'e değil, Selinsu'ya.

    Şimdi dayı, iyiden iyiye toplum yönlendirmeleriyle yaşar hale getiriliyoruz. Şunu farkedin istiyorum, başka da bi şey değil. Zaten siz bunu farkettiğiniz anda ne Rockefeller kalacak, ne masonluk, ne de onların dayatmaları... Ama malesef biz ne kadar zütümüzü yırtarsak yırtalım bu sığır insanların büyük çoğunluğu onların ortaya attığı süperstar'lara tapmaya devam edecek, onların "elit" diye kakaladığı Starbucks'ta kahve yudumlamayı çok matah bir takmuş sanmaya devam edecek. Bu böyle, zira insan öküzdür. Evrim varsa biz öküzden gelip sığıra gidiyoruz zaten, bu konuda bi anlaşalım. Bize düşen ise "kalan sağlar bizimdir" felsefesiyle 1 kişi de olsa onu kurtarmaya, uyandırmaya çalışmaktır. inanın bu bile yeterli olacaktır zaten, zira nitelik her zaman nicelikten yeğdir. 100 sığırdansa, kafasını kullanabilen 1 insanı tercih ederim.

    Sihirli sözcükleri var bu adamların, söylediğin anda akan sular durur, o kelimelere karşı gelen ise dakikasında huur çocuğu ilan edilir toplum tarafından. Nedir bu sihirli kelimeler? Demokrasi, bilim, batı, modernizm...

    Size hiç kimse kötüyü "kötü" olarak pazarlamaz zaten.

    Tabi ki onu size "iyiymiş gibi" sunarlar, bu yukarıda saydığım etiketlerle size kakalarlar. Ambalaja, içeriğinden daha fazla önem verir bu adamlar, çünkü hedef kitle olan sığır insanlık sadece ambalaja önem verir. Yani en basit ifadeyle "halk bunu istiyor"dur.

    Arkadaşım sen gavat mısın?

    Neden "bilim" diye ortaya atılan her şeyi balıklama kabul etme meylindesin sen? Zahmet olmazsa azıcık bir sorgula lan. Sana "internet şeytan icadıdır lililililili" diye zılgıt çek demiyoruz, onu anlıyorsan zaten senin kayınpederini gibeyim ben. Şunu rica ediyorum senden; sadece sorgula, fazlası değil. Her gibim hıyar diyene elinde tuz ile koşma, zira "sevgi, barış, kardeşlik" adı altında senin ananı bellemeye niyetlenmiş kurnaz bir güruh var bu dünya üzerinde.

    Bugün "Tanrı yok" demek bilimsellik, pozitiflik, aydınlık ve elitlik oldu.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    "Allah var" demek ise dincilik, cemaatçilik, yobazlık ve hatta misyonerlik oldu.

    Lan gavat, dini reddeden elit ve cool oluyor da, o dinin aslında ne olduğuna kendi "aklı" ve "vicdanı" ile ulaşan cemaatçi mi oluyor? Salak mısın lan sen?

    Sen her zamanki gibi ambalajın büyüsüne kapılıyorsun. Dini bu sefer sana kötü ambalajlar ile tanıtıyorlar ve sen de dini o sanıp, edindiğin yüzeysel bilgiler ile ondan uzaklaşıyorsun.

    Valla kusura bakma da, Feto'nun yobazlığından, AKP'nin politikasından tiksinip "Allah ne yea, uyutuyolar sizi" triplerine giriyorsan, sen zaten bi zahmet gibtir ol git ya. Valla felsefem bu bak, Mevlana değilim ben, ne olursan ol gelme mına koyim. Önce azıcık kafayı kullan, olayın arkasını görebilme yeteneğine sahip olmaya çalış, birazcık da olsa sorgula ve ondan sonra gel.

    Zira esas uyutulan sensin be evladım, dini sana yobaz ve menfaatçi herifler üzerinden tanıtıyorlar ki ondan uzaklaş diye, "dur lan aslında ne demek istiyomuş burada bi bakayım" diye sorgulama gereği bile görme diye, dinden bahsedeni yobaz, Fetocu, Akp'ci şeklinde yaftala ve geç diye... Sen de bu oltayı hammm diye yutuyorsun, bi de kendini matah bir takmuş zannediyorsun. Halbuki sana da bu hayatın sırf 5 duyu ile algılanabilen bir yer olduğunu, yani materyalizmi doğru bir hayat görüşü olarak kakalıyorlar. Sen de kendini bilimin izinden giden aydın elit insan zannediyorsun, olay bu. Halbuki sen "yobaz" dediğin kişilerin yaptığından farklı bir şey yapmıyorsun, sen de rasyonellikten çok uzaktasın, zira din lehine konuşan bir insanın "doğru" söyleme ihtimali dahi yok senin gözünde. Sen elit değil fanatiksin, olay bundan ibaret. Sadece ambalajın şaşalı ve "aydın" etiketli. Etiketine sıçayım... Sorgulayıp "tercih" edenleri tenzih ederim tabi ki, kulaktan dolma bilgilerle dine tak atan öküz üniversite gençliğine söyledim bunları. Dini kendine bir statü ve gelir kapısı edinmiş, etik nedir bilmeyen ahlaksız "insan"ların yaptıklarının sorumlusunu "din" zanneden Berkcanlara konuşuyorum. Ulan her sene trafik kazasında ölen yüz binlerce insanın sorumlusu da ilk Çağ'da icat edilen tekerlek mi? Sen kafa 1500 vaziyette bariyerlere girdin diye bunun sorumlusu tekerleğin mucidi Ukanga Bukanga mı oldu şimdi?

    Neden insanların ambalaja bu kadar önem vermeleri üzerinde durdum biliyor musunuz, çünkü "satanizm" dendiğinde de gözünüzün önünde canlanan satanist imajı şu: siyah giyinen, heavy metal dinleyen ve kedi kesen gib kafalı gençler...

    Asıl satanizm o değil lan, valla bak.

    Samanyolu TV'nin Don Kişot edasıyla savaş açtığı metal müzik grupları değil satanizm. Aralarında öyle olanları da var tabi de, birçoğu işin estetiğinde, gibtir et takılma onlara.

    Şimdi sana satanizmi böyle tanıtıyorlar, sonra biri gelip sana "Rothschild ve Rockefeller aileleri satanisttir" deyince bunu inandırıcı bulmuyorsun haliyle. Sanıyorsun ki David Rockefeller, üzerinde "SYSTEM SUX" yazan kelime esprili siyah genç tişörtü giyiyor, arkadaşlarıyla toplanıp kedi kesiyor, yerlere balgam atıp yaşasın kötülük diye bağırıyor. Lan salak, satanist deyince Lucifer'a tapan deyince bunu anlama, bu değil çünkü satanizm. Bu şey sadece işin vitrini. Gerçek satanizmi harika bir kamufle yöntemidir günümüzdeki bu satanizm imajı.

    Yobaz dinciler de hemen düşerler bu oltaya, sanıyorlar ki 2 black metal grubu konser verince Lucifer'ın ruhu sahneye inecek, dünyaya kötülük hakim olacak.

    Dünyaya kötülük hakim olacaksa veya olduysa, bunun gerçek sorumluları gerçek Luciferian'lardır, Marliyn Manson değil. Satanist öğretiyi başarıyla yıllardır uygulayan Rothschild ailesi ve elit yandaşlarıdır esas satanistler. Marilyn Manson ise işin en fazla vitrinidir, Avusturya-Macaristan veliahtını öldüren Sırp milliyetçisidir.

    Ve sizce bu New Age olayı üzerinde neden bu kadar fazla durma ihtiyacı hissediyorum? Zira insanların %99'unu "gel Şeytan'a tapacaz" deyince kandıramazsınız, gibtir lan derler. O halde ne yapacaksın? O şeytani fikirleri, Luciferian öğretileri onların inançlarına, yaşayış tarzlarına çaktırmadan serpiştirivereceksin.

    Onlara 99 doğru anlatıp, 1 yalanı araya sıkıştıracaksın.

    Maskeler kullanacaksın.

    Ahmed Hulusi'yi kullanacaksın (3:12 özellikle). "Allah hepimizin her zerresinde vardır" deyip, "aslında hepimizin içerisinde bir tanrı var, her şey tanrı" felsefesine ısındıracaksın insanları.

    islam'ı kullanacaksın, içine New Age kırıntıları serpiştirecek, tasavvuf adı altında pazarlayacaksın. Enel hakk diye uyduruk islami isimler takacaksın bu "her şeyin Tanrı olduğu" felsefesine. Bakmayın siz adının "new" age olduğuna, temelleri yüzlerce, hatta binlerce yıl önce atıldı bu öğretinin.

    Spiritüalist olacaksın.

    Ufo'cu, tek bir millet-tek bir devletçi olacaksın.

    Sevgi, dostluk, kardeşlik ayağına gömeceksin Lucifer öğretilerini bu insanlara.

    Bunları söyleyen her insan şeytani amaçlar taşıyor demiyorum, amaçları zerre gibimde değil bu kişilerin. Bilinçli veya bilinçsiz, her ne şekilde olursa olsun bunları yapmayacaksın, kabul edeceksin kendinin gibindirik bir kul olduğunu. Senin içinde Tanrı falan yok, bunu kabul edeceksin, eğer inancın varsa teslim olacaksın Allah'a. istersen SSK'da röntgen çektir, biz de görelim bakalım var mıymış içinde bi Tanrı falan ehehe.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    http://inciswf.com/bitmednz.swf
    ···
  8. 8.
    0
    New Age fikirleri çok ama çok tehlikeli canlar. Zira dediğim gibi "ben Şeytan'a tapıyorum" diyen adamdan korkmaya gerek yok, cürümü bellidir, iyi niyetli insanları kandıramaz bunu dedikten sonra. Fakat bu şeytani öğretileri doğru bilgilerin arasına sıkıştıranlar tehlikelidir, zira o başkalarını kendi safına çekebilir, kandırabilir. Artık insanlara "her şeyin ve herkesin Tanrı olduğu" fikri çok normal bir şeymiş gibi kabul ettirilmeye başlandı. inançlar dejenere edilmeye başlandı...

    Sonra gelsin "seküler yeni dünya düzeni".

    Ohh...

    Şunu daha önce de demiştim, ve şahsi fikrimdir bu. Ateizm bana pek de zararı olan bir görüş değildir, zira hiç işin içine katmaz benim inandığım değerleri. Fakat New Age gibi uyduruk öğretiler bu inanç sistemini ve Allah inancını dejenere etmeye yeltenirler. Bana ve inancıma bulaşırlar. Sonra da kendilerinin "aydınlanmış" olduklarını ileri sürerler.

    Eğer adam "ben Tanrı'yım" diyorsa, ve sen de ona "ne diyosun lan salak" diyorsan, sen cahilsindir ona göre. Onun söylediğindeki ulvi anlamları anlayamıyorsundur, çünkü o aydınlanmıştır, sana hitap etmiyordur.

    gibtirsin.

    Ben Tanrı'yım demek, ben Tanrı'yım demektir.

    Salak salak felsefelere gerek yok.

    "Hee ama o öyle demek istemiyo bak... " şeklinde başlayan salak savunmalara gerek yok. Her şey öyle başlar çünkü.

    inanacaksan tam inan, adam gibi inan, şirk koşmadan Allah'a teslim olup, O'nu kabul ederek inan, yoksa gibtir ol git. Sen Tanrı falan değilsin gerizekalı, değilsin.

    Tasavvuf'taki vahdet-i vücud da işte aynen böyle bir aldatmacadır.

    Bakın ben tasavvuf alimlerinin kendilerini eleştirmeyecem. Kendi inançlarını, imanlarını bilemeyiz bu kişilerin, kaldı ki bilsek de bize ne? Fakat tasavvufun BUGÜNKi halini, BUGÜN kimler tarafından kullanıldığını ve BUGÜN tasavvufun hangi öğretilerle harmanlandığını izah etmeye çalışacam sizlere. Yani "sen nasıl olur da islam alimi hedehödö'ye dil uzatırsın gavat" diye celallenme arkadaşım, senin hocaefendine bulaşmayacam, bildiğin gibi ol... Bu yazıda ben sana "öğreti"nin ne olduğunu gösterecem, kişilerin değil. Bugün elimizde bulunan, onlara ait olduğu iddia edilen kitaplarda neler var, onu gör istiyorum.

    Diyordum ya size demin, "her bilim, demokrasi, barış diyene atlamayın" diye, heh işte, tasavvuf da böyle suistimale açık bir mevzu. Her tasavvuf diyene de atlamayın, zira tasavvuf ile ruhçuluk günümüzde malesef neredeyse birebir örtüşüyor.

    New Age ve tasavvuf hakkında söylediklerimi asla havada bırakmayacam. Yazının devamında kaynak ve hatta sayfa numarası belirtip kimlerin bu görüşleri kullandıklarını size çok da güzel izah edecem. Fakat konuya geçmeden önce belirtmem gereken daha önemli bir konu var. New age görüşlerinin, inançlı insanları yozlaşmaya çeken bu fikirlerin, aslında ne kadar tehlikeli olduklarını ve ileride malesef çok daha etkili olma potansiyeline sahip olduklarını görmeniz açısından önemli bunlar. Zira insanlar malesef çok da ciddiye almıyor bu ruhçu elemanların karıştırdıkları haltları, halbuki şirk kadar bir inanç sistemini yozlaştıracak başka bir şey daha yoktur.

    Bu başta Rothschild ve Rockefeller dediğimiz elit luciferian ailelerin kendileri de eninde sonunda kaybedecek olan kötü bir Şeytan'a inanmıyorlar, salak değil ya bu adamlar... Felsefesini oturtmuş durumdalar. Onlara göre Lucifer, Tanrı'ya isyan edip Adem'i yoldan çıkarınca dünya ile ödüllendirildi. Yani iblis'in bu isyanı asil bir davranıştı ve dünya ona armağan edilerek ödüllendirildi. Bu salaklar da işte kendi tanrıları tarafından ödüllendirileceklerine inanıyorlar.

    Zira onlar için iyi-kötü ayrımı yok. Onlara göre iblis, kötü olma rolünü seçmiş "fedakâr" birisidir (ah canııım). Çünkü onlara göre kötü olmazsa, iyi de varolamaz. Ve iblis, iyinin varolması için mücadele veren bir gönül dostudur. Sapıkça di mi? Ama bunu sana da yutturmaya çalışıyorlar ufaktan, fark etmesen de, içten içe bana "gibtir lan" desen de...

    Adolf Hitler bile milyonlarca insanı katlederken insanlığın evrimine hizmet ettiğini, ve aslında "iyilik" yaptığını düşünüyordu.

    Olum, salak herif, Tanrı bizi sonsuzun sonsuz kombinasyonu şekilde yaratabilirdi. Sonsuz çeşitli formda var olabilirdik. Şimdi insan olduğun ve kısıtlı bir dünyada yaşadığın için sanıyorsun ki biz sınav olmak için Lucifer'a muhtacız. Hatta Allah da bizi sınamak için Lucifer'a muhtaç (haşa).

    gibtir oradan.

    Öncelikle şunu belirteyim, sonsuz şekilde varolabilirdik dedim, bu da demektir ki sonsuz şekilde sınava tabii tutulabilirdik. Bizim aklımız şu anki iyi-kötü çatışmasına elveriyor sadece, zira algıları kısıtlı mahlukatlarız, ötesini hayal edemiyoruz. işte Şeytan da bu sonsuz ihtimalden herhangi birinin olabileceği gibi sadece bir vesiledir.

    Vesile...

    Şeytan bir rol falan üstlenmedi.

    Şeytan, Allah'a isyan etti ve Şeytan kötüdür. Nokta.

    Bu Şeytan'ın da aslında kötü olmadığı, kötü rolünü üstlenip Allah'a ve insanlara hizmet ettiği düşüncesi çok tehlikeli gibindirik bir ruhçu öğretisidir. Aman diyeyim, düşülmesin bu tuzağa. Ve malesef tasavvufta da vardır bu iblis dahil hiçbir şeyin kötü olmadığı fikri. Bazı şeyler nettir be abicim, tamam sonradan öğrenme diye bir mevzu da söz konusu, misal yılların efsane geyiğinin dediği gibi Almanya'nın bi şehrinde osurmak ayıp bir şey olmayabiliyor, fakat genelde kötü bir şey olarak algılanır toplum içinde osurmak. Hani bu sonradan öğrenmeyle alakalı bir durum. Fakat biri gelip senin kolunu keserse, istersen Jüpiterli ol, ahanda bu kötüdür. Kötü kötüdür dayı, gibindirik felsefeler geliştirmeye gerek yok. Kötü diye bir şeyin var olmadığını savunan, en yakın kıraathaneye girip "yok mu beni giben şekerleeer" diye bağırmakta serbest. Denemesi bedava.

    Kaldı ki kötü olmadan iyinin olamayacağını nereden biliyorsun ulan salak herif? Cennette kötü diye bir kavram mı var? Yok. Demek ki kötü olmadan da iyi varolabiliyormuş, sadece biz zihnimizde zuhur edemiyoruz bunu. Allah'ın gücü ve kudreti kötü olmadan iyiyi var etmeye yetemez mi sanıyorsun? Ulan Allah'ın sana bizzat vaadi bu zaten, kötünün olmadığı, sadece iyinin varolduğu bir cennet vaad etmiyor mu sana?

    Sen daha hangi akla hizmet hem "inançlı" olup, hem de kötü olmadan iyinin var olamayacağını iddia edebilirsin lan salak? Bu, Allah'ın gücünü küçümsemek, ona şirk koşmak değil midir? Olum 2011 yılındayız, artık puta secde edecek kadar cahil toplumlar pek kalmadı yeryüzünde (gerçi hala Meryem heykellerinin önüne yemek ve çiçek bırakan Romalılar, ineğe tapan Hindular var, o da ayrı bi konu). Fakat iblis boş durur mu? Çağa ayak uydurarak senin şirke batman için elinden geleni yine yapar o, putların şekillerini değiştirir, spiritüalizmi ve iblis'in özünde iyi çocuk olduğu görüşünü kakalar sana. Aynen bugün yaptığı gibi... iblis de kendini update ediyor sonuçta ehehe.

    Ve azıcık uyanıksan, bu öğretiye inanan insanların aslında her yerde olduklarını göreceksin.

    Sizce bilişim şirketi Apple, neden Apple? Hani şu iPhone'u üreten firma, meşhur Apple...

    Şimdi bir sigara yakın, derin nefes alın ve sabırlı olun, peşpeşe deliller ile geliyorum. Birazdan anlatacaklarımın hepsi %100 gerçektir.

    not: alıntı.
    Tümünü Göster
    ···