/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +8
    Geldim beyler devam edelim beklettim kusura bakmayın

    DEVAM



    Tuvalete kaçmıştım. Acaba beni gördüler mi?Yakaladıkları an büyük ihtimal direk merkeze zütürür en fazla da birkaç dava sonra kendimi hapiste bulurdum. Aslında pek sıkıntı değildi ordan kaçmak benim için çocuk oyuncağıydı.Hem de arkamda tek bir iz bile bırakmadan ama insan nedense korkuyor (hala insan olduğumu düşünmekten kendimi alamıyorum ne yazık ki).Kasaya dönüp ordaki çalışana birkaç soru sordular ne dediklerini duyabiliyordum beni arıyorlardı ve ellerinde de resmimi çoktan dağıtmışlardı çalışan pek dikkat etmemişti ama yine de biraz bakıldığında hatırlanmayacak bir tipim yoktu. ilkten pek dikkat etmedi tanımadığını söyledi. Polisler son kez dikkatli bir şekilde bakmaları konusunda ısrarcıydı. Dikkatlice baktı birşey anımsar gibi oldu. Düşünmeye başladı.Ben sanırım hatırlayamadı diye düşünürken adam

    -Hatırladım demin şu bilgisayardaydı
    +Bilgisayarda ne yaptığını biliyor musunuz?
    -Genelde bu yaştaki çocuklar yalnızca oyun oynar siz niye bu kadar merak etmiştiniz?
    +Bu çocuğu cinayet suçundan arıyoruz o yüzden şimdi bize ne yaptığını söylerseniz seviniriz!(sesinden yavaş yavaş sinirlendiği belliydi.Çalışan da bunu anlamış olacak ki hemen vakit kaybetmeden bilgisayarda nerelerde dolandığıma baktı. Tabikide karşısına internette araştırdığım suçlu iadesi olmayan ülkelerin listesi çıktı.)
    -En son suçlu iadesi olmayan ülkelere bakmış
    +Sanırım doğru iz peşindeyiz kaçmayı düşünüyor olmalı (yanındaki arkadaşına).Çocuk şimdi nerde?
    -Az önce siz gelirken hesabı ödeyip tuvalete gitmişti.

    gibik herif. içimden bir ton küfür ederken bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum.Her ne kadar yalnızlığı sevsem de insanlarla az çok iletişim kurardım buna mecburdum ve dışlanmamak içinse güçlerimi gizlemem gerekiyordu. Başka çarem kalmamıştı.O listeyi kısaca aklımda düşündüm ve en iyisini aradan seçtim gideceğim yer sanayisi çok iyi olmasa da kötünün iyisi denebilecek bir yer vardı. Ağır işleri yapabilirdim bu konuda kendime güveniyordum. Hemen kafamı boşaltmalıydım. Sakinleştim ve gideceğim yere odaklandım.Bu arada polisler de yaklaşmaya devam ediyor ve teker teker kapılar açılıyordu.
    ···
  2. 27.
    +5
    Beyler okuyan var mı?
    ···
  3. 28.
    +10
    Polisler gittikçe yaklaşıyordu benim kapımın önündeydi tam kapıya vurdu açılıyorken son anda ışınlanabilmiştim kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse.Son anda kaçtım iyi güzel ama ben şimdi ne yapacaktım ? Nereye gidebilirdim ki?Hiçbir yeri bilmiyordum. Burada yeniydim. Dilimi bilen biri var mıydı? Etrafta dolanmaya başladım.Ama sürekli düşünüyordum dalgındım.Ne yapacağımı bilmez bir halde bir banka çöktüm.Bu kasvetli halimi gören bir kişi yanıma geldi. Adam biraz iri yarıydı güleryüzlüydü. Saçları yavaş yavaş beyaza çalmaya başlamıştı. Benim yanıma geldiğinde üstünde gri sanırım bir pantolon ve bir de üstünde gömlek tarzı bir tişört vardı. Kendi dilinde bişeyler söyledi anlamadım.Ben de ona kendi dilimde anlamadığımı söyledim. Sonra kendi kendime ben aptal mıyım adam kendi diliyle konuşurken bende ana dilimle cevap veriyorum diye söylendim.
    ···
  4. 29.
    +6
    Adam bunları tabiki de duydu.
    -Senin dilini ben de biliyorum evlat (samimi bir tavır ve turistlerin türkçe konuşmaya çalışırken söyledikleri gibi saçma ama şirin bi aksanla cevap verdi)
    +... (şaşkındım)
    -Çok düşünceli görünüyorsun? Buralara da yabancı olduğuna eminim
    +Evet buralara yabancıyım
    -Turist misin ?
    +Keşke turist olsam
    -Ailen nerde?
    +Ailemi kaybettim dedim(Yalan söylemek zorundaydım. Babamı öldürdüğümü annemin pgibolojisinin bozulduğunu ve polislerin beni aradığını nasıl söyleyebilirdim?)
    -(üzgün olduğumu gördü)Hadi ama üzülme hepimiz eninde sonunda öleceğiz ne de olsa di mi? (ufak bir tebessümle ancak bilmiyordu ki babamın ölümü benim elimden oldu)
    +Evet öyle sanırım atlatabilirim
    -Eee şimdi burda ne arıyorsun bir de onu söyle bakalım
    +(sahi ben ne arıyordum burda ne yapacaktım?) iş arıyorum çalışmam gerek ailem olmadığı için ülkemden buraya gelmek zorunda kaldım.
    -Ama burada konuşulan dili biliyor musun?
    +işte sıkıntı da orda
    -Evlat sen okuyor musun
    +Ülkemdeyken lisedeydim
    -Liseli bir genç olduğuna emin misin (vücudumu süzerek)
    +Evet
    -Benim de oğlum üniversite okumak ve sonrasında çalışmak için başka bir ülkeye gitti.O zamandan beri işlerimi yapmak baya zorlaştı. Sana bir teklifim var
    +Ne teklifiymiş o
    -Ben seni yanıma alıcam eşimle birlikte sana bakıcaz okuluna da devam edebilirsin hem.
    +Bunu niye yapacakmışsınız?
    -Dur daha sözüm bitmedi.Sen de bizim oğlumuz gibi olacaksın seni okutup büyüteceğiz ama sen de okuldan kalan vakitlerinde işlerimde bana yardım edeceksin ne dersin?
    +Fena fikir sayılmaz.
    -Okumaya devam etmelisin.Biz okumasak da bi şekilde iş sahibi oluyorduk ama sizin okuyup kendinize bakmanız gerek.Ee ne diyorsun kabul edecek misin?
    +Kabul ediyorum
    -Mantıklı bi seçim yaptın evlat. Daha okulların açılmasına var bian önce kayıt işlemini halledelim. Daha sana dilimizi öğretmemiz gerek. Hadi gel benimle

    Edit:okuyanlar kendini belli etsin beyler
    ···
  5. 30.
    +5
    rez alın son entry şukulayın ya da yanıtlayın yapın işte bişeyler duvara mı anlatıyoruz
    ···
    1. 1.
      0
      okuyoruz amk. rez..
      ···
  6. 31.
    +8
    Adamın arabasına bindik ve evine doğru yol almaya başladık. Arabası da çok güzeldi volkswagen bir minibüs tarzı arabaydı(ne deniyodu unuttum aq işte).Evleri biraz şehrin dışında kalıyordu. Sanırım her şey benim istediğim gibi gelişiyordu. Yine sakin bir yer. Yalnız kalabileceğim bir yer. Evleri çok hoş 2 katlı bir evdi.Ben burayı baya yadırgamıştım.Çünkü yıllardır barakadan başka yerde kalmamıştım. Burası bana bir saray gibi geliyordu adeta.Eve girdiğimizde mutfaktan mis gibi kokular geliyordu.Bob yolda gelirken olayları eşine anlatmıştı ve yemek yapmasını istemişti. Gittiğimizde harika bir yemek bizi karşılamıştı. Etler salatalariçecekler yanında aperatifler ve leziz bir çorba.Bu kadarı benim için cidden çok fazlaydı normalde ancak günlerdir eve uğramamıştım ve boğazımdan doğru düzgün yemek geçmemişti. Buna rağmen sofraya oturduğumuzda biraz çekingen yaklaşıyordum. Sally bunu farketmiş olacak ki eşi boba bişeyler mırıldandı. Sally benim dilimi bilmiyordu.Bob hemen çekingen durmamamı onların yanında rahat olabileceğimi söyledi.Ben bundan biraz rahatladım ve daha iştahlı yemek yiyordum zira saygısızlık etmeyi de istemezdim. Evlerini kısaca anlatmak gerekirse kapıdan girişte bir oturma odası ve biraz ilerleyince sağ tarafta mutfak vardı oturma odasında kapının hemen yanında duvarın arkasında bir televizyon bulunuyordu hemen yanında 2 pencere arasında 1 kitaplık vardı ve içinde birçok kitap bulunuyordu. Tanrım bob çok fazla okuyor olmalı televizyonun karşısında bir koltuk takımı ve ortada bir sehpa vardı koltuklar hilal şeklinde televizyonun karşı tarafında bulunuyordu koltuk takımının arkasında bir yemek masası vardı biraz genişti açıkcası o tarafın penceresi de boldu etraf yemyeşil ve biraz da ormanlık olduğundan geceleri ürkebileceğiniz ama gündüzleri ise içinizi ısıtan bir manzarası vardı. Mutfakta girişin hemen yanında buzdolabı sebzelik gibi şeyler vardı sol tarafta ise dolaplar bulunuyordu. Dolapların hemen karşısında bir tezgah ve tezgahın bitişinde ocak ve en koşede kolonun yanında ise bir fırın bulunuyordu. Balkona açılan da bir kapısı vardı. Mutfak balkonu yan bahçeye bakıyordu. Merdivenin altında depo tarzı eski eşyaların konulduğu bir bölüm bulunuyordu.
    ···
  7. 32.
    +6
    Merdivenden çıktığınızda hemen sağda Sally ve Bobun odası, sola dönüp biraz ilerleyince bir banyo vardı. Banyonun hemen karşısında Sally ve Bobun oğlunun odası bulunuyordu. Biraz daha ilerde ise yine bir çalışma odası benzeri bir yer ve kitaplıklarda birsürü kitap vardı. Tavandaysa çekmeli çatıkatına çıkan bir merdiven buluyordu. Yemek yemeye devam ettik. Yemek bittiğinde Sally ve Bob çok şaşkındı.O kadar fazla yemiştim ki ben bile biran düşündükten sonra şaşırmıştım. Kıyafetlerimiz incinlığı saçımın birbirine girmesi ve bu kadar çok yememden sonra Bob günlerdir sokakta olduğumu ve harap bir halde olduğumu anlamıştı. Bana banyonun yerini gösterdi ve oğlundan kalma kıyafetleri verirken "Bugünlük bunlarla idare et yarın birlikte çıkar hem kıyafet alır hem okul kaydını yaptırırız." demişti.Ben de teşekkür edip hemen duşa girdim.Bu kadar olayın ardından ılık bir duş iyi gelmiş ve tüm yorgunluğumu almış denebilirdi ama vücudum henüz daha toparlanamamış ve kaçmanın uykusuzluğun etkisine esir düşmüştü.Ben duşumu alırken sally de odamı hazırlamıştı bile. Saat geç olmuştu bob bana iyi geceler dedi ve ben de bob ve sallye teşekkür ettim ve yattım.Çok iyi insanlardı.O kadar yorgundum ki hiçbirşey düşünemeden kafamı koyduğum gibi uyuyakaldım. Gece kalktığımda terler içindeydim ama bir gariplik vardı.
    ···
  8. 33.
    +4
    Okuyan bi kişi var heralde kendini belli etmiş sukuyla yakaladım
    ···
  9. 34.
    +4
    Neyse o panpam için yazayım
    ···
  10. 35.
    +8
    Uyandığımda bir gariplik vardı.ilk kez yatagimda uyanmıştım. sonra kalkıp ışığı açtım. Karşı duvarda 3-5 tane kemikten bıçak karşımda duruyordu ve iki tanesi de yatağıma batmış haldeydi. Kabusumda gördüklerim aklıma gelince normal karşıladım ama Bob a ne diyecektim?
    ···
  11. 36.
    +5
    Sabah oldu. Herkes gayet mutlu gözüküyordu ben ise o bıçak izleri yüzünden huzursuz ve mahçup bir haldeydim.Bob bunu onlarda yaşamaya başladığım için olduğunu sandı. Odama pek uğramazlardı ben söylemedikçe ben de zamanı gelip o duvarı tamir edene kadar hiçbirşey demedim. Kahvaltımızı ettik ve şehre doğru yola koyulduk. Yolda giderken birçok tahtayla ilgili işler yapan fabrika tipi yerlerle karşılaştık. Etrafımız ormanlık bir alan olduğu için pek tuhaf sayılmazdı aslında ama ben şu ana kadar hiç öyle büyük fabrikalar görmemiştim. Okul yolumuzun üstündeydi şehirde işimiz ne zaman biter bilmiyorduk.Bob kayıt için kimliğimi istedi ama ben evden çıkarken yanıma hiçbirşey almamıştım ki. Bunu söylediğimde bana buraya nasıl geldiğimi sordu.Ben de kaçak yolcu olarak gelmek zorunda olduğumu param olmadığını söylemiştim ve bobu inandırmıştım.Bob bana yeni bir kimlik çıkardı ve beni kendi nüfusuna aldı. Artık resmi olarak bobun çocuğuydum ve bundan mutsuz değildim ki bu zaten işlerimizi de kolaylastiracakti. Bobla bana yetecek kadar kiyafet alıp geri donuyorduk.Şehir çok büyüktü bizim gittiğimiz caddede pazarlar birçok mağaza vardı orada nerdeyse hiç büyük şirket yoktu burası alışveriş mekaniydi yalnızca bu amaç için kullanılıyordu ve şehrin göbeğinde bulunuyordu
    ···
  12. 37.
    +5
    Beyler kendinizi belli edin yine kamufle oldunuz
    ···
  13. 38.
    +4
    panpalar ben belli etmenizi bekliyodum bi tuvalete gideyim sonra geliyorum hemen
    ···
  14. 39.
    +4
    Beyler 1 veya 2 part atıp eve gidicem evde pc yok mobilden yazıcam biraz yavaş olabilir
    ···
  15. 40.
    +9
    Geri gelirken Yolumuzun üzerinde okul vardı. Oraya gittik ve kayıt işlemlerini başlattık. Okul bir üniversite gibi genişti. içinde öğrencilerin oturabileceği kocaman bir bahçe ortada bir süs havuzu. Kocaman bir kafeterya da vardı. Okulun en alt katı yemekhanenin bulunduğu bölümdü. Kafeteryada yemek yiyecek durumu olmayan öğrenciler aylık bir ücret ödeyerek yemekhaneden yemek yiyordu. Sıraya girmeden önce müdür yardımcısından da fiş alıyordunuz. Okula gideceğim için aslında heyecanlıydım. Yalnızlığı ne kadar sevsem de zaman geçirmek zor oluyor ve canım sıkılıyordu.Yaz boyunca Boba yardım ederek geçirdim hatta o kadar öğrenmiştim ki eğlenceli bile geliyordu. Tahtadan süs eşyaları ve birçok şey yapıyorduk. Marangoz atolyesiydi yani. Canım sıkıldığı zaman oraya gider tahtalardan birini alır oradaki bıçaklardan biriyle uçaklar gemiler yapardım. Ordaki bıçakların düzgün yapamadığını düşündüğümde bob yanımdayken bileyliyordum ancak bob yanımda yokken bileylemeye üşendiğim için gizlice kendim bir bıçak çıkarıyordum elimden ve onunla hızlı bir şekilde yapıyordum. Hızlı iş yapmamdan dolayı bob beni çok yetenekli buluyordu ama bunu yaparken neredeyse sürekli elimi kestiriyordum. Tanrıya şükür yaralarım hemen kapanıyordu da bob farketmiyordu.Bu arada işten geriye kalan zamanlarımızın çoğunu Bobun anadilini öğrenmekle geçiriyordum çünkü okul o dilde eğitim veriyordu.
    ···
  16. 41.
    +7
    Her geçen gün kendimi eğlendirmek için birşeyler buluyordum. Bazen uzun koşulara çıkardım. Bazen de ormanın derinlerine gidip güçlerimi eğitmeye ve kontrol altına almaya çalışıyordum. Bunları ihmal etmemem gerekiyordu. Bunun yanında ise öfke kontrolünü gerçekleştirmeye kesinlikle ihtiyacım vardı. Bunu yapamazsam okulda iri yarı çocuklarla uğraşırken bir cinayete daha bulaşabilirdim. Artık bunların izlerini atlatmışken kendimde yeni bir iz daha açmak ve buradan da kaçmak zorunda olmayı istemiyordum.
    ···
  17. 42.
    +7
    Öfke kontrolü üzerine birçok şey okumaya başladım kendimi kontrol etmeliydim. Kavga olsa bile en kötü ihtimalle yumruk kavgasına çevirmeliydim. Bunu yapmazsam insanların canının yanacağına şüphe etmiyorum. Artık kabuslarım beni korkutamıyor genelde yatağımda uyanıyorum. Kendimi iyice kontrol altına almayı yavaş yavaş öğreniyorum. Bilinçaltımı kontrol altına almaya çalışıyorum. Rüyamı kendim kontrol etmek için elimden geleni yapıyorum.

    Okul başladı. Yine çoğu kişi aynı kalıplardaydı ama burada sanki farklı olan bir şeyler vardı. Geldiğim yerden daha küçük bir şehir olduğu için mi niçin bilmiyorum ama insanları daha sevecen ve cana yakındı. Uzun zamandır evde onların dilinde konuştuğum için de aksanım kulak aşinalığı ve benim çabalarım sonucu onlara çok benziyordu. Hatta bazı bazı beni buralardan sananlar bile oluyordu. Diğer okullardan pek bi farkı yoktu verilen bilgiler eğitim seviyesi genelde her yerde eşit seviyedeydi zaten.Bir uyum sağlandığı kesindi. Derslerime çalışmaya gerek duymuyordum zekiydim hafızam kuvvetliydi. Okuduklarım dinlediklerim aklımdaydı.Bu yüzden bu dili bu kadar çabuk öğrenebilmiştim zaten.Öğretmenlerin gözdesiydim denebilir. Hiçkimse beni ilgilendirmiyordu kızlara pek ilgim yoktu. Aslına bakarsanız yalnızca kızlar değil tüm insanlarla pek bir ilgim yoktu. Yanlızca bir kişi benim dikkatimi çekiyordu ancak ona karşı beslediğim duygunun aşk olduğunu sanmıyordum şuanlık ama belki de öyleydi.Bu kız kafamı karıştırıyordu. Tüm duyularım ona karşı sanki çaresizdi. içgüdülerim bile bir karara varamıyordu ama bu kızdan bana bir zarar geleceğini düşünmüyordum.
    ···
  18. 43.
    +5
    Beyler az sonra gelicem yola çıkıcam eve gidiyorum eve varınca devam rezleri alıp kendinizi belli edin o arada
    ···
    1. 1.
      0
      devam kardeş merak ettim
      ···
  19. 44.
    +5
    Beyler kusura bakmayın az daha bekletecem yemek hazır olmak üzere az sonra yemeğe baslicaz o zamana kadar 1 part yazmaya çalışacağım
    ···
  20. 45.
    +7
    Zaman geçiyor sınavlar birbirini cekistiriyordu pek zor geçtiğini söyleyemem. Günler geçtikçe ben bikac kişiyle yakınlaştım. Sadece birkaç arkadaşım vardı pek fazla ortamlarda takılmazdım. Yıl sonu geldi yaza giriyorduk yakın arkadaşlarımdan biri parti düzenlediğini doğum gününe gelmemi istediğini söyledi okuldaki çoğu kişi gelecekti partiye.Ben olmaz dedimse de dinletemedim. Doğum günüydü kıramadım. Gidecektim ama ne alacaktım ki hediye olarak? insanlarla pek ilişki kurmazdim bu yüzden de ne hediye alınacağını bilemiyordum. Buralarda soğuk sık sık olur, sıkı giyiniriz.Bu yüzden bir kitap ve yanına bir de güzel bir atkı aldım.Bob bana harçlık da veriyordu ben yine aynı şekilde biriktiriyordum çünkü haracaybileceğim bişey yoktu
    ···