1. 26.
    0
    gibleyin lan amcıklar
    ···
  2. 27.
    0
    pmyo ya gidersen etrafın şakirt kankalarla doluşucak, balıkesir gibi yarrrrrrrraktan bi şehirde yaşıycaksın ( balıkesirliyim biliyorum ). istanbula gidersen insan gibi bi şehirde yaşıycaksın ve fen-edebiyat fakültesinde seç-beğen-gib am cennetinde olucaksın.
    ···
  3. 28.
    +1 -1
    @9 yannan kafalı herşey am mı amk bu adam mezun olunca işi hazır olacak istediği karıyla evlenir edebiyat mezunu olunca bi gibim olamıyorsun
    ···
  4. 29.
    0
    bende aynı durumdayım elazığ pmyo ve atatürk üniversitesi okul öncesi öğretmenliğini kazandım ama büyük ihtimalle polis okuluna giderim
    ···
  5. 30.
    0
    @9 evet kardeşim aynı okulu kazandığım 15 20 kişiyle tanıştım ağırlık olarak şakirtler ama gibimde olmazlar yani benim polisliğe gitmemdeki amaç ekonomik şartların iyiliği ve sosyal prestij. edebiyat fakültesini okursam formasyon alıp kpss kazanıp meb'e atanana kadar ekonomik olarak yannanı yemiş durumda olacağım, onun iyi tarafıysa istanbulun güzel yerlerinden birinde 4 sene öğrenci hayatı yaşamak var

    soruyu biraz değiştirsem iyi olacak para mı eğlence mi?
    ···
  6. 31.
    0
    pmyo bence
    ···
  7. 32.
    -1
    fyodor dostoyevski demiş ki bunun için; "bazen susarsın... yenilmiş sanırlar seni, ekgib ve yaramaz. unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman kimse kaldıramaz."

    içinden gelse de konuşma isteği, değiştirmeyeceğini bile bile sarılırsın sessizliğine. neresinden başlayacağını bilemezsin. zaman değişir, insanlar değişir ama sen konuştuğunda değişmez hiçbir şey. o vakit, aslında olanı da yitirirsin. anlatmak, yazmak, betimlemek, açıklamak istersin de haybeye gideceğini bile bile susarsın. etkilemek istersin de beceremezsin. zamanla daha çok kanıksarsın onu, bi parçan olur. öğrenilmiş susma teorileri geliştirirsin kafanda. konuşmayı unutursun ama görürsün de her şeyi. gözlerinin etkisinden kurtulamazlar işte. gördükçe küçümsemeye başlarsın. o kadar boş gelir ki, boşluklarını doldurmak adına uğraşmaya bile değmeyeceğini bilirsin. insanlara gerçekliklerinin yüzlerine vurulmasını istemedikleri o şeyleri söylememek için o kadar çok tutarsın ki kendini, demir bir irade ile devam etmeye başlarsın bu kez de hayatına. bildiğin o gerçeklikler hiçbir zaman fazla gelmez sana. "ne yapalım" dersin çekilirsin bi kenara gizli alaylarınla, ne yapalım.

    çünkü bilirsin, anlamazlar ki
    ···