bakış açınızı değiştirecek bir hikaye

Anlatmadan önce peşin peşine şunu söyliyim, bi arkadaşımın başından geçenleri onun ağzıyla anlatıyorum beyler

son edit: hikaye bitmiştir * gönül rahatlığıyla okuyun
--spoiler--

edit: beyler sadece benim yazdıklarımı okumak için http://inci.sozlukspot.co...k-bir-hikaye/@pedrobey%20

--spoiler--
ilerleyen partlarda, hikaye ile ilgii capslar ekledim beyler.

--spoiler--
para karı kız uyuşturucu silah aklınıza gelen bütün kriminal şeyleri sanırım tekbir başlık altında toplamak budur
başlarında biraz bunalsanızda, buneaağmk desenizde devamında kitleneceğinizden eminim okuyun birşeyler kazanın gençler
--spoiler--

Yıl 2006,istanbulda güzel bi sabah, öğrenci kardeşlerimiz için tam bir c.tesi sabahı, işçi kardeşlerimiz için tam bir Pazar sabahı, geri kalan bütün insanlar için en sevdikleri sabah işte, benim içinde öyle çünki büyük bi iş görüşmem var, cebime epeyi dolacak bir para var,o yüzden iki atıştırmalık börek, şık bir pantolon şık b, tişört giyip direk çıkıyorum piyasaya zaten geç bile kaldım görüşmeye a.kk

çalışacağım yer kendi alanının en iyisi,ama bende yaşıma göre çok sağlam biriydim beyler, piyasanın aranan kanı bendim anlayacağınız bundan tam 7 sene öncesinden bahsediyoruz, mithat isimli adamla görüşüp sponsorluğu alıp anadolu yakasında paranın dıbınakoyacaktım, çevremdeki insanlar zaten biliyorlardı bunların gerçekleşebileceğini, yetişme tarzımız, saygılı üslubumuz sayesinde kolay parlamıştık diğerlerinin arasından ve belki iyi.. belki kötü ama bugünleri görebilecek kadar ilerlemiştikk…

aradan fırlayanlar vardır şimdi dıbınakoyim sektör ne ? sponsorluk ne diye, yavaşça bekleyin geliyorum orayada, önce mithat denilen bu adamdan bahsedelim, gerçek adını hala bilmiyorum, doğu şivesiyle konuşan,1.75 küsür boya sahip bıyıklı suratında yılların pisliğini taşıyan bi adam mithat, aynı zamanda bağcılardaki otopark,oto yıkama işlerinin yüzde 70ini elinde tutan adam, gayet taşşaklı yani…

evden çıkarken emre aradı nerdesin birader, geç kalıyoruz kapının önüne çık geldim, demesiyle gelmesi bir olmuştu zaten atladık arabaya çıktık yola bağcılara doğru, emre çocukluk arkadaşımdır, birlikte büyümüş bi sürü taku birlikte yemişizdir, semtin çocuğudur emre, gariban büyüyenlerdendir, ozamanlar iyi kötü bi dönerci dükkanı vardı, orda yatar kalkar, arabasıda altındaydı emrenin, onunda gözünü bürümüştü kolay para, hızlı para, hızlı yaşam stili, ikimizde az çok bilirdik bu dalgaları o yüzden benimleydi emre…

yolda son fallsoları konuşuyorduk emreyle,
E:birader kendimizi sert gösterelim bu işlerin huursuyuz sansınlar bizi
B:sıkıntı yok herşey ortada zaten mithat terso ya bağlıyacak bi adam değil bizi
E: ‘’tersosundan değil olum zaten hani anlıyorsun beni işte iyi kötü bi düzenimiz var daha çok kazanıcaz diye kendimizi takun içine sokmayalım diye diyorum pedro’’
O an emrenin o son cümlesi beynime mıh gibi kazınmıştı, belkide haklıydı, daha çok kazanıcaz diye kendimizi takun içine sokuyorduk… ama sıkılmıştım beyler birşeylerden, zengin insanların bmwlerini görmekten, bizim bir aylık maaşımızın bir gecede bir restoranda bitirilmesinden bıkmıştım, sevgilimin acınacak bir şekilde eve gelirken yemek alabilirsen al alamazsan komşudan alırım ben demesinden bıkmıştım beyler,ya öyle ya böyle, yapacaktık birşeylerii

Öğle vakti olmuştu telefonum çaldı, mithat arıyordu açtım abi dedim geliyoruz 10 dakikaya oradayız
Bağcılara geldiğimizde kazımkarabekir mahallesinde iki adamı karşıladı, arabayı park edip onların arabasına bindik, mithatın otoparkına doğru gidiyorduk, araba eski kasa yeşil bi mercedesti hiç unutmam..
Otoparka geldiğimizde mithat karşıladı, çok basık biyerdi, otoparktan çok depo gibiydi, üstü kapalı içinde bi kaç tane araç, büyük bir ofis olan biryerdi, hoş geldiniz gençler dedi, buyrun geçin ofiste konuşalım…

Emreyi iyice bakışlarıyla süzdü, sonra bana dönüp arkadaşın kim pedro ? dedi
Ortağım abi dedim.. hertürlü benimle yürür, hiç bır sıkıntı yok, aynı semtin çocuğuyuz, herşeyine kefilim dedim….
Anlamıştı ne kadar güvendiğimi emreye, daha fazla üstelemeden konuya geçti,
Bakın dedi beyler bu tak normal bir şey değil,
Bu esrar, extacy,falan değil…yıllardır var piyasada ama artık gerçekten para kazanmak için iyice reklam edilmesi gerekiyor bu takun dedi,
Pür dikkat emrede bende mithatın ağzından çıkan kelimeleri dinliyorduk

Daha fazla konuşmaya gerek yok dedi çantaları getirin hadi dedi… arkadaki iki keko deponun kıytı köşesinden iki tane büyük çanta kapıp yanımıza geldi, mithat çantaları uzattı,ve sonunda karşımda duruyordu,o meşhur zehir, güzel arabaların anahtarı, güzel evlerin tapusu, havuzlu villaların anahtarları, bütün hayatımın, kalitesini belirleyecek tak önümde duruyordu, JAMAiCA SUPREME EXTREME

Evet beyler artık 7den 70şe herkesin bildiği bu takun istanbulda ilk gerçek anlamda tanınmaya başlamanması ve bu taktan ilk adam akıllı para kıracak adamlar karşınızda duruyordu, bilmeyenler araştırıp öğrensinler zaten bilenler dikkatle okumaya devam edecektir, herneyse bir jamaican paketinin içinde tam 3gram bulunuyordu,ve bir paketin o zamanki satış fiyatı tam 200 liraydı, evet tam 200 liraydı , bize gelişi ise sadece 10 lira……

mithat ilk postaya yaklaşık 500 küsür paket vermişti tanesini 200liradan düşünün beyler, evet ilk sefere tam 100.000lira cepte olacaktı , emreyle yarıyarıya kırışacaktık,ve 2006yılına göre ciddi bir para ediyordu şimdiki değerinin daha üstündeydi yani, herneyse akşama kadar oturduk o anlattı biz dinledik, akşam olunca bizi aldıkları yere döndük bize başka bir araba verdiler dönüş için o akşamlık paketler arabanın koltuğunun içine koyulmuştu, yola çıktık, semte dönüyorduk

semte döndüğümüzde gece olmuştu koltuktan paketleri aldım emreyede dedim sen eve geç artık yarından itibaren başlarız diye,eve girdim gamze çıldırmıştı nerdesin bu saate kadar telefonlarını niye açmıyorsun bütün milleti ayağa kaldıracaktım diye, bahsetmedim birşeyden, parkta içiyorduk hayatım telefon sessizdeydi falan deyip geçiştirmiştim, sabah işe gideceksin bide dedi, işten çıktım artık dedim. şok olmuştu, zaten zor geçiniyorduk,bi kaç saniye boş boş baktı öylece

şaka yapıyorsun dimi pedro ? dedi... babadan kalma bir evimiz vardı, gamze çalışıyordu ben çalışıyordum yinede zor geçiniyorduk, asla aç kalmadık, çok zor şartlar altındaydık bunu herkes biliyordu, gençtik,aşıktık, yaptıklarımın çoğuda onun içindi zaten, çocuğumuz olucaktı beyler, güzel bir çocuk olucaktı,2 aylıktı daha, herneyse hikaye çok uzun sürekli bi yerden anlatmak zorundayım parçalar birleşsin diye..

gamze görmeden paketleri evin ücra bi köşesine gömdüm, daha öncedende içmişliğim vardı bu taku, sevmezdim beyler, kimyasaldı,sentetikti, ters etkiler yaratıyordu, ateşle barut yanyanaydı dıbınakoyayım,500paket bi yan odada gömülü duruyordu, bende içerde televizyon izliyordum, sabah olduğunda, gamzenin söylenmeleriyle uyanmıştım,

''şaka gibisin pedro! ulan zor geçiniyoruz beyimiz işten çıkacak zamanı bulmuş, hamileyim ben hamile! anlamıyorsundimi bu kadar zor dimi ! lanet olsun seninle kaçtığım güne ya diye söyleniyordu, hala dün gibi aklımda bbunları söylerken gözlerinden süzülen damlaları *

öğlen evden çıktım, direk emrenin dönerci dükkanına gittim
vaay birader escobarım bennim hoş geldin pedrooooo
'hoş bulduk birader,bi yarım tavuk yapta aç aç işe başlamıyalım he emre'
direk telefonu elime aldım başladım telefonlar açmaya, anadolu yakasındaki bütün eski kulağı kegibeleri aarıyordum, yakın zamanda görüşelim telefondan konuşmaya gerek yok dediğim zaman hepsi anlıyordu trafiği
o günü üstüme paketleri almadan emrenin arabayla gidip nerdeyse 10 kişiyle buluştum aynı gün içinde
kimisi sen manyaksın 500paket, eritemezsin,seni asarlar, seni keserler dedi, kimisi deli para döner biz senden ucuza alalım dedi

günün sonunda öyle böyle bi sürü kişiyi bağlamıştım,eve erkenden dönüp gamze gelmeden paketleri sahiplerine teslim edecektim beyler, evden dışarı çıkmadan yapacaktım bu işi, telefon açtım dedim o riski alamam abiler, evim belli, gelin görüşelim, yavaş yavaş teker teker, kadıköyden,üsküdardan, selamsızdan,fikirtepeden, kuşteepeden,tarlabaşından, sayamayacağınız daha nice semtlerden geldiler,tek bir günde, hatta ilk günümde ortalama 100e yakın paketi satmıştım, içimden bi ses bu partiyi bitirince bidahakini alırsam yannanlara yan basacağımı söylüyordu, diğeride,sonuna kadar! dedi... sonuna kadar..

100e yakın paketten, 20 milyar para kazanmamız gerekiyordu beyler,ama o riski alamazdım, yani tek bir paketi 200liraya bırakma zihniyeti beni zora sokardı, çünkü malın elde çok beklemesi anldıbına geliyordu bu,o yüzden kim ne verdiyse o fiyata verdik iki günde 15.000lira para yapmıştık, emrede boş durmamıştı,iki günün sonunda 400küsür paketimiz kalmıştı,ve cebimizde 15 bin lira para duruyordu,tamamdır a.k krallığımızı kuruyoruz birader!ayaklarındaydı emre,ben o kadar emin değildim, çünki tahminimden çok daha hızlı geliyordu para beyler,bi şeyi atladığımızı düşünüyordum

ki öyleydi zaten... mithat aramıştı, telefonu açtım,
efendim abi
neredesin konuşmamız lazım bağcılara gel.
hayırmı şermi abi
bağcılara gel.
anlamıştım, atladığımız durum buydu, emreye çaktırmadım mevzuyu, hatta paketleri satmaya devam etmesini söyledim, arabayı aldım, yola çıktım, bağcılara geldiğimde aynı şekilde, farklı iki tane adamı beni aldı aynı mercedese binip farklı bir otoparka geldik, mithat bizi karşılamıştı yine,ama yanında, insan azmanı 2metreye yakın bir hayvana benzeyen insan vardı, reşat

hoşgeldin gel otur dedi,bu reşat paketleri bize veren adam bu dedi,
tanıştık, çok donuk bakan biriydi, gözlerinden anlıyordunuz hemen gbt sine bakmaya gerek kalmazdı reşatın,
o pedro sensin demek dedi,gel oturalım eksilerini artılarını anlatalım sana delikanlı dedi
eksilerim vardı ? ne gibi eksilerim olabilir a.q daha 2 , 3 gün olmuş başlayalı yardırmaya hemen neyin eksisini koydu bu adamlar ?
hayırdır abi ? dedim kaşlarımı çatarak,ne gibi bi eksi varmış dedim bilmediğimiz.
mithat bana döndü, dur ulan sakin ol hemen fitillenme,bu işin adabını öğrenmen lazım dedi,
zehirin adabımı olur abi dedim gülerek
reşat dediki,bak... daha 3 gün oldu 100e yakın paket sattın, anladık çevren var,bir haftaada 100milyar yapacak durumun var,ama en fazlada 2 hafta yaşarsın dedi,
anlamamıştım ne demek istediğini
bak dedi, sokaktaki insanlarla iş yapıyorsun hemen haberin geldi, çünki piyasaya bi anda bu kadar paket düşerse bizim haberimiz olur pedro dedi,ve polisinde haberi olur dedi..

başımdan aşağı kaynar sular döküldü dıbınakoyim, ulan meslek edinmeyecektim ya bu işi dıbınakoyim,bi kaç posta daha satıp kendi işimi kuracaktım, belki rent a car iişi olabilirdi, belki bide ev alırdım lan, sırf gamze için, çocuğumuz için, güzel bi gelecek içindi herşey dıbınakoyayım,ama bu polis lafı damarımdaki akan kanın hızını epeyi bi düşürrmüştü, terlemeye başlamıştım, mantıklı düşünemedim
polisin haberimi var abi ? neoldu evemi girecekler bişeysöyleyin abi ! ? tedirgin, korkak,paranoyak bi ses tonuyla konuşuyordum,
reşat gülmeye başladı, lan dedi
senin gibi itsiz sapsız biri bi yerden 500tane paket bulup satmaya başlayacak polis çoktan seni avradı mail bölgenden giberdi zaten merak etme dedi.
rahat ol sana bulaşmayacaklar kolay kolay dedi,bir iki adam seni kollayacak,sen bu işi tek yürütürsen ama diye ekledi