bakış açınızı değiştirecek bir hikaye

devaammmkee

oğlumu gündüz, fundaya bırakıyordum, hatırlarsınız sevgilim demiştim,
funda iyi hatundu, ciddi bişey düşünmüyorduk, ikimizde takılmacaydık yani,
ben onu güzel gibiyordum, oda bana gibilmekten hoşnuttu kısacası,
herneyse, bi akşamı fundanın evinin yolunu tutmuşum yine,
oğlumu alıp eve geçeceğim,
fundalara geldiğimde,
suratı 5karıştı fundanın,
ne oldu bee?? , o surat ne öyle kızım ? dedim,
tehtit mesajlarından biri bunada gelmişti,
hikayenin başından beridir farkındasınızdır beyler,
benim tek sinirlendiğim,
kendimi kaybettiğim nokta,
işimin, özel hayatımla karışmasıydı,
din ve devlet işlernin birbirinden ayrılması gibi önemliydi benim için bu durum,
yine çıldırmıştım,
ne zaman geldi bu kağıt parçası,
kim bıraktı falan filan diye bağırıp çağırırken güvenlik kameralarından tespit ettirdik bi kaç gün sonra lavuğu
kimlik tespiti yapıldı,
gbtsi kabarık,
hırsızlık,
satıcılık,
falan filan,
kısacası birsinin köpeğiydi bunları yapan,
seyidin köpeği yani...

serdarı aradım,
iki saate kulübe geliyorum, biyere ayrılma konuşcaklarımız var dedim,
artık oğlum sürekli yanımdaydı,
kimseye emanet edemezdim o riski alamazdım,
üst kattaki deponun bir kısmına duvar ördürüp ufak bi çocuk odası yaptırmıştım,
hahaha * dıbınakoyayim, gecekulübünün üst katında çocuk odası, saçma geliyor dimi ? *
baba olunca anlarsınız... herneyse,
kulübe gelince serdara kesin emri verdim,
bak bu dıbınasoktuğumun seyidi kimdir bilmiyorum,az çok uyanıyorum ama,bu adamın derhal adresi , evi, eşi karısı çoluğu çocuğu herşeyini öğrenin, bana ne yapılıyorsa iki mislini yaparım anlıyosun dimi beni serdar ? hee ? anlıyosun dimi?'' dedim, herşey kesindi
bu adamın attığı heradımdan haberim olmak zorundaydı,
bende onun gözünü korkutmak zorundaydım,
bu adamın yolladığı tehtitmesajları elbet bitecekti,
ozaman mesaj değil, başka şeyler yollamaya başlayacaktı, allah korusun,
yılanın başı ufakken ezeceksiniz biliyorsunuz,

http://www.youtube.com/watch?v=xMXO-ynIJJ4

ulan şu şarkıyla beraber iyi okunuyo ha iyi gidiyo ikisi :D

sonra bir kaç gün daha vukuatsız geçti
tehdit mesajları gelmeye devam ediyordu ama benim gibimde bile değildi
bir akşam oğlumla oynuyordum kapı çaldı faruk gelecekti onu bekliyordum kapıyı açtım
karşımda seyit vardı hemde yanında reşatla birlikte
îçeri geçelim delikanlı birşeyler konuşacağız dedi seyit
tamam geçin dedin
sonra reşat benim oğlanı kucağına alıp eski günlerdeki gibi oynamaya başladı
sonra oğlanı pencereden dışarı attı ne oluyor demeden
seyit ve reşat beni yakaladılar seyit pantolonunu indirdi
yannanını çıkardı en az 25 santim vardı ağzıma soktu reşatta zütümü gibti
sonra bu işleri bıraktım travesti oldum ayol

benim aldığım tehtit mesajları devam ede dursun,
benim işler rutindi,
sabah 12de kalkıp akşam 8e kadar kulübün işleriyle ilgileniyor, dergilerden yeni kreasyonları takip ediyordum,
akşam 8den sonra bütün gece acil bişey çıkmassa kulüpte kalıyor,ani ters durumlarda,
müdahaleyi yapıyordum,
içip içip sıçanımı dersin,
haplanıp kalpkrizi geçirenimi dersin,
neler neler geliyordu hergün,
emin olun anlatsam bi sürü minihikayeler çıkartırım size *
herneyse,
bi kaçgün sonra serdar bütün istihbaratı toplamıştı,
seyit denen lavuk,
bursada büyük bir fabrikada üretiyordu bu kaçak içkileri,
bursadan, gemiyle, direk istanbula sokuyor buradaki mekanların çoğuna o veriyordu,
aynı zamanda güvenliği biz sağlayacağız ayağıyla, haracınıda alıyordu birkaç mekandan,
benden istediğiyde oydu,
haracımı ver, canını sıkmayayım diyordu kısacası,
bizde ona yaraktan başka verilecek birşey yoktu tabikii...
istanbulda bakırköy taraflarında bi otele 2 hafta sonrasına kaydını yaptırdığını öğrenmiştik,
plan belliydi,

anlat pnp

devamm panpa

seyit bakırköyden kaldırılacaktı,
en azından sağlam bir ayar alıp, elini ayağını benden uzak tutacaktı,
onun gelişini iple çekiyordum,
zaman yavaş akıyordu ,
2 hafta öyle böyle geçti,
rutin işlerle, saçma sapan mevzularla uğraşarak geçmişti,
gamzeden haber gelmişti,
oğlumu görmek istiyorum diye,
kiminiz bana duygusuz ayı falan diyebilir,
kiminiz de hak verecektir, kokainman karıya çocukmu gösterilir diye,
''çizgini bozma gamze, anlaştığımız gibi , asla görmek yok dedim,
izinveremezdim,
bide benim karşımda çocuğa sarılıp ağlayacaktı falan filan,
dayanamayacaktım yeniden barışacaktık,
büyükbir hata olurdu benim için,
izin vermemiştim o yüzden,
gel geç günler derken iki gün sonra seyit bakırköydeki otele gelecekti,
serdarla bende, yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştık artık,
2 araba, serdar ve ben,+kulüpteki en sağlam 3 adamımı yanıma aldım,
herkesin beline verdim ufak bir makine,ne olur ne olmaz diye,
planı anlatmaya başladım,

neşeti açtım okuyorum
http://www.youtube.com/watch?v=MyCuXh5So_M

reserved

birazdan uykum geldi deyip zıbarırsın pedro kaç gün oldu bilader meraktan ölüyoz amk detaya çok girme seyit mevzuna gel

reserved alalım

serdarla ben otelin arka sokağında yatışta bekliyceez, selimde arkadan seyitin arabasına çarpacak,
millet ne oluyo falan diye arabadan inerken serdarla ben, önden girip arabanın önünü kesecez, sizde ikinizde biriniz sokağın ucunu diğerinizde öbür ucunu tutacaksınız beyler, dedim
selimde, serdardan sonraki en gözde adamımdı,
kulüpteki başgörevli guard ta oydu aynı zamanda,
herneyse uzunca planı hesaplayıp ayarladıktan sonra beklenen gün gelmişti,
araba gece 1 gibi giriş yapacaktı otele,
büyük + bizim için,
gece vakti,
sessiz
sakin,
en sevdiğim mod buydu zaten,
herneyse beklemeye koyulmuştuk saat 12 gibi,
serdarla arabada bekliyorduk 10dakikada bir diğer çocukları arayıp teyit alıyordum,
bi sıkıntı yoktu,
bi sigara yaktım,
serdarla bakıştık biraz, söylemek istediği birşey vardı, belli oluyordu bu,
hadi lan sabahtan beri bakıyosun gözüme a.q söyle yeter artık * dedim.
hatırlıyorsun dimi pedro dedi,ilk tanışma olayımızı ?,mithatı vurmamız için reşat göndermişti bizi senin yanına,o gün tanışmıştık, aradan kaç yıl geçti, hiç ayrılmadım yanından, reşatı bile hasım belledik,
sana şimdi o gece mithatı öldürmediğimi söylesem bana ne dersin ? '' dedi,

yaa yook ebesinin amı seyitte mithat çıkar:D

http://www.youtube.com/watch?v=KVAQotdyMho

kitlendim ekrana bekliyorum

'ne diyeyim a.q,
bunca yıl piyasaya çıkmamışsa, bi sıkıntı yok,
zaten geri gelsede birşey olmaz yani,
mıthat kimki bana sıkıntı yaratabilsin serdar? dedim,
kafam takılmıştı şimdi a.q
olum nerden çıktı lan bu şimdi dedim.
önemi yok pedro,o emir reşatın emriydi, reşatı oldum olası sevmedim ben zaten, belki bilmek istersin diye söyledimdedi.
bunu sonra konuşuruz serdar, adam gelecek birazdan a.qdedim,
ulan kafamı gibmişti ya,
yarım saat sonra bakırköyün ortasında adam alıkoyacaktık,
bizimki gelmiş,
vicdan azabından itirafta bulunuyordu bana a.q
biz bu lale mhuabbetini çevirirken telefonum çaldı,
arayan selimdi,
ağğğbbiiii, geliyoz ağğbiii hazıra geçin sellektör yaktığınız an çarpıcam arkadan ağbiii
tamam lan, sakin oldedim.
selim tam bir deliydi beyler, gerçektende açık ara deliydi yani, gözünü kırpmazdı, ikinci bi emri beklemezdi selim, herneyse
tam sokağa girdiği sırada,
''sellektör çak serdar hadi dedim,
akabinde çaaaaaaaaaaaaaaaat!!! diye bi ses geldi,
hızlıca arabayı tam önlerine kırdık, elfreni çekip atladık,
herşey çok hızlı ve profesyonelce gelişiyordu,
iki kişilerdi, arabayı kullanan lavuk arabadan inmiş hasara bakmaya giderken, selimden hasarı almıştı *
seyit arabanın camlarını kitlemiş içerde,eli telefonda titreyerek birilerini aramaya çalışıyordu

hadi allah aşkına hızlııı panpaaaa

reserved

ne o lan, tehtit mesajlarımı yolluyorsun amcıkağızlı! diye bağırdım,
beni görünce şok olmuştu dıbınakoyayim,
yanlış adamlara bulaştın dayıı! dedim, aynıanda,
ceketini çıkartıp sağ eline dolayıp, arabanın cdıbını patlattı,
içerden seyiti çekip çıkardı,
selimden bir iki ufak, darbeyle,
seyit direk bayılmıştı,
zaten 50 küsür yaşında herifti,
hiçbir şekilde kendini savunamazdı,
hiç şansı yoktu yani,
o ara telefonum çaldı,
sokağın öbür tarafındaki çocuk aradı,
söyle aslandedim,
abi çabuk olun polis geliyor, apartman sakinleri çağırdı galiba hadi abi çabuk dedi,
tamam, selimi yolluyorum sizi alsın kulübe geçin, yolda plakalarınızı falan sökün, faruk halleder sonra o işleri, bende serdarla geliyorumdedim
seyit, selimlerin arabasında gidiyordu,
herhangi bi sıkıntı çıkmamıştı,
polisten yana yani,
faruk herşeyi çatır çatır hallediyordu,
nerdeyse benim kadar kazanıyordu zaten,
herneyse,
kulübe geldiğimizde,
selimler önden çoktan gelmişti,
seyit, kulübün bodrumuna sokmuş
çırılçıplak vaziyette hortumla su vuruyorlardı,
içeri girdiğimde gördüm manzarayı,
ırakmı lan burası ? herkesin bir onuru var dıbınakoyayim, canımı sıkmayın giydirin lan şu adamı giberim sizin yolunuzu diye çıkıştım bunlara, iyice kendilerini kaybetmişlerdi, kral sanıyorlardı heralde kendilerini a.q