1. 26.
    0
    daha fazla düşünmek istiyordum ama soğuk gerçekten beni etkiliyordu. hastalanıp hayreiye ablayı görememk vardı. yerimden kalkıp bakkala doğru yürümeye başladım. soğuk kulaklarımı ve burnumu yakıyordu resmen. bakkala vardığımda hayriye ablanın bize poğaça aldığını fark ettim. belli ki sabah muhabbetimizdeki ağız kokumdan kahvaltı etmediğimi anlamıştı. mantıklı kandındı hayriye. çaylarıda doldurup buyur etti beni.
    ···
  2. 27.
    0
    reserved
    ···
  3. 28.
    0
    bu pastanenin poğaçaları gerçekten şahane oluyor. pamuk kıvamında oluyor ve ağızda eriyor resmen. pastane sahibi halit usta yıllardır bu semtte bu işi yapıyordu. bir çok ailenin pazar kahvaltısında halit ustaya geldiğini, bir çok aşıkların bile limonata içmek için halit ustaya uğradığını bilmeyen yoktur. nice aşklar orada alevlenmiş, nice aşklar orada son bulmuştu belkide. benim ve hayriyenin aşkı ise yine halit ustanın poğaçaları eşliğinde başlıyacaktı.
    ···
  4. 29.
    -1
    hadi amk gibise gel
    ···
  5. 30.
    0
    spor yapmam aslında vücuduma uygun bir hareket değildi. sadece hayriye ablayı etkilemem için uydurduğum bir yalandı. aslında spor bana hiç iyi gelmemiş olduğumdan fazla açıkmıştım. aklımda olan cinsel dürtülerim yerini anlamsız bir açlığa bırakmıştı. kendimiş kaptırmıştım. hayriye ablanın müşteri ile ilgilenmesini fırsat bilip onun peynirli poğaçalarını bile yemiştim. bu onun gözünde kötü bir imaj olsa da aslında bir kaplan kadar güçlü olduğuma işaret olabilirdi. her zaman en fazlasını arzulayan biriydim. hep en fazla, hep en iyisi.
    ···
  6. 31.
    0
    reserved
    ···
  7. 32.
    0
    sofraya döndüğünde alaycı bir gülümseme ile çok açıkmış olduğumu söyledi. inkar edemezdim, kabullenip mahçup bir gülümseme ile evet diyebildim. çayın şahane oluşu aslında hayriye ablanın diyarbakırlı olmasına dayanıyordu. memleketinden getirdiği kaçak çay gerçekten şahaneydi. kaç bardak içtiğimi hatırlamıyorum. hayriye ablanın elinin değdiği şeyler lezzetli geliyordu belkide.
    ···
  8. 33.
    0
    reserved
    ···
  9. 34.
    0
    sobanın sıcaklığı ile bakkal dükkanı ısınmıştı. hayriye abla üzerinde yeleği çıkarıp daha rahat ettiği eti nin getirmiş olduğu şişme yeleği giydi. nasıl olabiliyordu bu kadar rüküş ve bakımlı. ve bir o kadarda çekici. kitap sohbeti çok uzamadı her zamanki ilişkiler konusu onu normal bir kadın gibi daha çok ilgilendiriyordu. yalnız mı yaşadığımı, bir sevgilimin olup olmadığını merak ediyordu.
    ···
  10. 35.
    0
    meraklarını direk olarak gidermiyor gizemli bir hava yaratıyordum. bu bir çok kadını etkileyen özelliğimdi. hayriye abla mantıklı ve zeki bir kadın olarak bu blöfleri yemiyordu. anlıyordu onun güzelliği karşısında çaresiz olduğumu. anlıyordu onun için her sabah bakkaldan okumadığım halde siyasi gazeteler aldığımı. sadece onun gözündeki imajımı iyileştirmek istiyordum. o ise benimle bir oyuncak gibi oynuyordu. o belirliyordu kuralları. o ne kadar isterse ben kadar ilerleyebiliyordum bu ilişkide.
    ···
  11. 36.
    0
    reserved haydi biraz hızlı
    ···
  12. 37.
    0
    artık açık olmanın zamanı gelmişti. hayriye ablaya tüm gerçekleri söylemem gerekiyordu. çünkü benim olmayan bu saçmalıklar beni yoruyordu. ona tüm içtenliğimde kendisini arzuladığımı anlatıyordum. onu benim hak ettiğimi söylüyordum. kocasının ne denli bir işe yaramaz olduğunu, ciks konusunda tabularımın olmadığını anlatıyordum. ilgiyle beni dinliyor, bir taraftan ise yavaşça serteleşen organıma bakıyordu. eşofman üzerinde belirginleşen cinsel uzvum tüm dikkatini dağıtıyordu.
    ···
  13. 38.
    0
    gibise gel oc
    ···
  14. 39.
    0
    reserved
    ···
  15. 40.
    0
    eliyle ağzımı kapatıp ve artık susmanın gerektiğini söylüyordu. elindeki kumanda ile bakkalın otomatik kepenklerini kapatıp üzerime doğru yaslıyordu kendisini. dudaklarıma yapışıp ısırıyordu bütünüyle. aç bir hayvan gibiydi. kocasının onunda ilgilenmediği belliydi. elimle dolanmaçlı vücudunun her yanını okşuyordum. onun her yanını yeniden keşfediyordum resmen.
    ···
  16. 41.
    0
    rezervuar
    ···
  17. 42.
    0
    up up up
    ···
  18. 43.
    0
    çırılçıplak kalmış ve hala birbirimizin dudaklarından kopamamıştık. ani bir hareketle hayriye ablayı algida dolabına doğru domaltmıştım. kış aylarında dondurma satılmadığı için dolabı içeri alıp içerisine fazla malları doldurmuştu. incin değildi belliki. ciks konusunda açtı ve bu konuda incin olabilirdi. kocasının tabuları yüzünden gibilmemiş bir züt duruyordu karşımda. belliki daha yeni komple ağdasını yapmıştı. temiz ve beyazdı zütü. eğilip sömürmeye başladım o mis kokulu züt deliğini.
    ···
  19. 44.
    0
    belki de en çok dilediği şey anal ciksti. daha önce yaşayamadığı o heyecanı yaşamak istiyordu. hayriye ablayı doğrultup sertleşmiş penisimi ağzına sokmaya başladım. tezgahlardan kalkmış calippo gibi yalıyordu namuzsuz. o an ne kadar şanslı olduğumu düşünüuyordum. elimle başını tutarak ona sahip olduğumun keyfini sürüyordum.
    ···
  20. 45.
    0
    devam et bin kurusu up up up
    ···