1. 1.
    -2
    hayriye abla 40 yaşlarında 1.65 boyunda, beyaz tenli, alımlı bir kadındır. isminin hayriye olmasına inat edermişcesine bir o kadar entelektüel ve bakımlıdır. kocası genellikle gündüzleri bakkalı hayriye ablaya bırakıp ek iş yapar. evim bakkalın karşısında olduğu için camdan hayriyenin geliş gidiş saatlerini takip eder, kocasının gittiğini görünce aşağı inerim. bir çok defa hayriyenin gelişini beklerken sigarasız kaldığımı bilirim.

    aylardan şubat, günlerden pazar ve saat 09:00 civarı. hayriye abla bakkalı açmak için kepenkleri kaldırırken ben ise bir an önce bakkala gitmek için giyiniyorum. pazar sabahı pek müşteri gelmeyeceğinden yakınlaşmak için doğru fırsat olduğu inancındayım.
    ···
  1. 2.
    0
    mhp'nin 40.yılı kutlu olsun
    ···
  2. 3.
    0
    @2 entry nick
    ···
  3. 4.
    -1
    üstümü giyiniyor ve merdivenlerden koşar adım iniyorum. hayriye abla bakkalı açmış. çayını koymuş ve pazar tenhalığından faydalanarak alamut kitabını okumaya koyulmuş. sıcacık bir merhaba ile günün soğunluğunu resmen kırıyorum ve içeri dalıyorum. onu görünce o şubat ayının gri rengi en uçuk renklere dönüyor sanki. ingiliz kraliyet ailesi gelini olacak bir kadının bakkal tezgahı arkasında kitap okumasını garipsiyor bütün benliğim. nasıl olabilir diye düşünüyorum. böylesine bir kadının bu mevkide olmasını yadırgıyorum.
    ···
  4. 5.
    0
    helal panpa. artık bu bakkallara bir ders vermenin zamanı gelmişti
    ···
  5. 6.
    0
    evet kardeş
    ···
  6. 7.
    0
    hızlı yazamıcaksan ben gidiyom
    ···
  7. 8.
    -1
    düşünceler beynimde dolanırken cinselliğe olan arzum daha da kızışıyor. onun garipliği ve çeşitliliği beni gerçekten kendine çekiyor. pazar sabahı neden erkenden uyandın bugünde mi çalışıyorsun diyor bana. hem gülümsüyor hem de aslında sistemi eleştiriyordu. aslında haklıydı. yok diyorum önce spor için uyandığımı söylüyorum. hayriye ablanın gözünde imajımımı arttırıyorum. spor bunun için iyi bir adım. daha da ileri gidip elindeki kitabı soruyorum. hangi kitap o diyerek. wladimir in gerçekten şahane bir yazar olduğunu, kullandığı üslüba bayıldığımı belirterek gözündeki imajımı katlıyorum.
    ···
  8. 9.
    0
    hayriye ne amk kaldımı
    ···
  9. 10.
    0
    bu ne lan
    ···
  10. 11.
    0
    kitap ve spor onu gerçekten etkiliyordu. artık beni sıradan bir müşteri olarak değil bir arkadaş olarak görmesini sağlıyordum. bakkalın o sönük ışıkları, mevsimin soğukluğu ne kadar insanı dinlendirse de bende tam tersi bir hava yaratıyordu. hayriye abla nın spordan dönünce çay teklifi birden kendime gelmemi sağlıyor tekrar hedefime yoğunlaşıyordum. teklifi kabul edip belediyenin mahalleye yeni yaptırdığı spor aletlerine doğru tempolu şekilde yürümeye başladım.
    ···
  11. 12.
    0
    reservdsdfüğ jbhavsf kbc S
    ···
  12. 13.
    0
    devam et bakalım
    ···
  13. 14.
    0
    reserved
    ···
  14. 15.
    -1
    mahallenin tüm şişman ve çirkin kadınları, ereksiyonunu yıllar önce yitirmiş erkeklerin spor yaptığı o ülvi mekanda kendimi daha güçlü hissediyordum. onları gördükçe gücümün farkına varıp aletlerin hakkını veriyordum. gücümü dengeli kullanmam gerektiğini düşünüp bu salakça davranıştan vazgeçiyor bir banka oturup sigaramı yakıp hayriye ablayı düşünmeye koyuluyordum.
    ···
  15. 16.
    0
    rüya vol 342352
    ···
  16. 17.
    0
    hadi.lan gib inmeden
    ···
  17. 18.
    0
    kocası 50 yaşlarında zayıf ve çelimsiz bir adamdı. hayriye ablaya göre biri değildi aslında. ne entelktüel bilgisi vardı, ne de fizik olarak ona ulaşacak biriydi. sadece evini iyi geçindirebilen, iyi bir babalık yapabilen vasıflara sahipti. eskimiş kot pantolonuna kumaş pantolon kemeri takan, eşinin hediyesi spor gömeleğini pantolonun içine sokan bir adamdı. hayriye ablanın tercihi saçma değildi aslında. mantıklı bir kadın olarak mantıklı bir seçimdi onun için. huzurluydu ve geçim sıkıntısı yaşatmıyordu bu adam ona.
    ···
  18. 19.
    0
    yurube kim tutar seni
    ···
  19. 20.
    0
    gibtin mi gibmedin mi amk nıye uzatıyorsun mevzuyu
    ···