0
dün sabah öğlen 1-2 civarı kalktım. dedim yemek falan yemeden önce gidip hemen gazete alayım. bizim mahalle de kültürlü sanki amuğa goyim. hemen bitiriyolar gazeteleri. bayağı da uyku sersemiyim. hiç de bakkala kadar gidesim yok. dedim camdan bağırayım. bu bin getirir. sepete ip bağlayıp aşağı yollarım. atar içine gazeteleri. işi ne amk. getirsin. çıktım cama bağırdım.
-ramiz dayıııı, ramiz dayıııı !!! nerdesin amk?
-buyur unknown.
-dayı bana ordan bi sabah bi akşam versene.
-sana günde bi posta yeter.
beyler bu diyalogdan sonra camı kapattım. perdeleri çektim. dış kapıya koltuğu dayadım. odamın kapısını kilitledim. bilgisayar masasının altındayım şu an. tırsıyorum. ne yapmalıyım?
özet: ramiz dayıdan ayar yedik amk.
beyler az önce ramiz bininin evine gittim. karısı kapıyı açtı. girdim içeri. karısı da arkamdan geldi. bin herif yayılmış koltuğa film izliyo. dedim:
-ramiz dayı öğlenki postayı almaya geldim dedim.
karısı : ne postası dedi
-yenge öğlen ben ramiz dayıya dedim, bana bi sabah bi akşam ver diye. gazete babında. o da bana dedi ki sana günde bi posta yeter.
o bin de bizi susup dinliyo.
-hadi bakalım ramiz, ver postayı. ya da sabah mı geleyim, hani senin bamyanın kalkmasını beklersek işimiz var. ben gideyim sabah gelirsin bize. sen hiç uyuma ne de olsa sabaha kadar bamyan anca kalkar. hadi iyi geceler haydar dümen deyip çıktım.
çıktığımda içerden karısının bağırma sesleri geliyodu. tokat sesleri falan geldi. hiç giblemeden eve gittim. büyük ihtimalle boşanır muallakler. büyük ihtimalle yarın benim kapıya dayanır. gelsin bin. hiç de giblemem.