Rezarvatuar

Zenci ömründe yemediği dayağı bugün yemişti. yanında mevlana gibi dönerek uyanmasini bekliyordum. hala baygindi. alkışlarla omuzlara alınan bilali habesi tekme tokat aşağı indirilmiş, lincten zor kurtulmustu. baktım uyanacagi yok gittim bu su alip marcelo formasini islattim. slak slak diye vurmaya başladım. uyandı."şiktir git, öldürüleceksin beni" dedi."sana musallat olursam ne olacağını anladin mi?" dedim."evet" dedi."bundan boyle kolemsin gibko" dedim.bi tane daha cektim formayla."tamam" dedi. yirminci yüzyılda ilk koleyi böylece almış oldum.

Up up up up

"Yalniz ben ben artık müslüman falan değilim" dedi." o nereden çıktı lan, sen zaten müslüman degil misin" dedim."o eskidendi lan böyle din mi olur?" dedi."peki o zaman artık yahudisin" dedim."şiktir lan" dedi."olum enistein, chaplin, zweig hepsi yahudi kökenli. yahudilik iyidir" dedim."tamam oldum mu şimdi?" dedi."oldun heralde ne bileyim" dedim. yirminci yüzyılın ilk yahudi kolesine hatta ilk zenci yahudiye- ki üstelik köle- baktım."su an dünyadaki en özel yaratiksin diyerek sirtina slapp diye formayi bir daha vurdum."hadi eve gidiyoruz, artik bizde kalacaksin, sana bi degirmen yapip eşşek gibi calistirana değin ailemle aynı evde yasayacaksin" dedim. zenciyle beraber eve gittik.

Eve vardığımızda emekliliği yaklaşmış olan bir moruk bizi bekliyordu. belki emekli olmuş parayi yemişti bile. kapıyı çaldım."çekinme" dedim her tarafı mosmor olmuş, iki metrelik, kaslı, gözlüklü koleme. babam kapıyı açtı. hiç bir sey demeden yanından geçtik. ikimizle beraber bir üçüncü yabancı daha içeri girmeye çalıştı. tekme tokat dışarı attık. kapı çaldı. açtık.meğer üçüncü yabanci babammis.eve aldık. nede olsa kendi evi.

"Kim ulan bu dedi" babam zenciye sok içinde bakarken."senin yeni tokmacin" dedim." Ne diyorsun ulan" diye hamle yapınca hemen kalkıp ışığı söndürdüm."bak kimse yok" dedim zenciyi kamufle ettikten sonra."ulan burda" dedi ışığı yakıp."bak şimdi yok ama" dedim tekrar ışığı söndürdüm. babam ışığı tekrar yaktığında elinde bıçak vardi "konuş lan kimsin" dedi. ışığı söndürdüm "tokmakçın, emeklilikte yan gelip yatmak yok" dedim.

ışık yine yandi. babam karşımdaydı. bıçağı bogazima dayadi ve beni iliklerime kadar titreten o iki kelimeyi söyledi."girtlagini keserim."hemen havaya zipladim."o ayakcim, bana yardimci oluyor" dedim. kölelik efendilik ilişkisini anlayamayabilirdi. zenci kafasini salladi."bunlarin ayaklarinin alti ve ellerinin içi niye beyaz biliyor musun baba" dedim. sohbetin devamında gözüm mor bir sekilde yatmak zorunda kaldim.

Seni hatırlıyorum baya önceden sen niye silik yemedin lan hala muallak

Bune oç beynimi gibtin

Amk ahshahhsha rez

Bune sacma hikaye

Rezervasyon

Rezervasyon

Sabah zenciyi, kendisiyle konuşmayan annemle tanistirdim. annem zencinin çıplak olmasindan rahatsizdi. zenci ise annem konusunda şaka yaptığımı sanıyordu.bu kisa fasildan sonra zenciyle beraber evden çıktım. zenciyi yarim biyigin dükkanının önüne biraktim. geldigimde müşteri sayısı hakkında beni bilgilendirecekti. bense dün kovuldugum mahalleye gittim. parka geldigimde dün kafamin yerinde olmadığından dolayı fark etmediğim bir seyin ayridina vardim. park hayatimda gördüğüm en güzel yerdi. çevre meyve ağaçlarıyla doluydu.bir elma ağacının üstüne çıkıp elma yemeye başladım. ortalik cok güzel karilarla doluydu.

Bir müddet sonra agacin altina birbiriyle sevgili olduğu her halinden belli olan bir çift geldi.kiz dün üstüne guzel cullandigim kiz, erkek ise özür dilemedigim uzun gençti. üzerinde oturduğum agacin altına oturdular. sarmas dolaş bir halleri vardı. parkin bu bölümünde kimse yoktu.bir yandan elmami yiyor diğer yandan ciftlerin yakınlaşmasını izliyordum.bir elmada ağaçtan onlarin üzerine düştü. kızın tam goguslerinin arasına. uzun çocuk bu zor durumdaki elmayı urkekce kızın göğüslerinin arasından aldi. utanarak tekrar elini kızın göğsüne koydu.

Reservation

Tekrar cekti elini.ben bir elma daha attim bu iki saglikli gogsun arasina.her iki gogsun basi papaz erigi gibi sismisti. yine aldi elmayi çocuk.bu kez daha cesaretliydi. yavaşça kizin üstüne çıktı.kiz ses çıkarmadı. soyundular yüksek otlarin arasında. cocuk gidip geliyordu.kiz "sakın içime girme" dedi. çocuk "tamam" diye cevap verdi. hala gidip geliyordu.ne olduysa o anda dengemi kaybettim ve çocuğun üstüne düştüm.kiz bir çığlık attı. genc altimda titreyip boşaldı. beni hışımla üstünden atti. gibi kanliydi.kiz toparlandi. gözlerime baktilar. yavas yavaş bakışlarını pantolonuma indirdiler. cebimdeki kabartiya baktılar."bonibon o, yarak değil" dedim."size bakip çektiğim falan yok" diye ekledim.

Kızın çığlığı biraz aşırı kaçmış olmaliydi ki cevremizde bir kaç kişi belirdi. ikiside hala üstünü giymeye firsat bulamamıştı. gruptan biri "gencin babasini cagirin" dedi. gencler hemen giyindiler. baba geldiğinde herkes sustu. ağır ağır yürüyordu, kudretli bir vucuda, gorkemli bir sakala sahipti. heybetli bir sesle "ben size ne dedim?" dedi."evlenmeden yapmayın dedin baba" dedi genç."cezanizi biliyorsunuz" dedi."evet" dedi genç."ya sen" dedi. patolonuma bakarak."yeminle bonibon o, olayın içinde ben yokum. adem zaten gibecekti ben sırtına düştüm" dedim.

"Sen ne yüzsüz bir adamsın, çatıdan kovuyoruz bacadan giriyorsun; azer, mithat, cevat, ısmet" diye bağırdı azametli sesi ile. dört tane izbandut geldi."ulan moruk geçen de sen beni buradan atmıştın değil mi?" dedim. izbandutlar beni parktan atmak için yakaladilar. heybetli ihtiyar çocuklara döndü."pilinizi pirtinizi toplayin, gibtir olun gidin buradan" dedi. izbandutlar ucumuzu kapi dışarı etmeye çalışırken "moruk millet sevisyor sen bizi parktan atiyorsun.bi daha ki sefere gercek bonibonu herkes görecek" dedim. gencler muazzam morugun ayaklarina yapistilar.kar etmedi. bizi attilar. parkin girişindeki yaziya baktım atılınca."iyi oku lan bu sana lazim olacak" dedim gence. mahalleye döndüm. gencler de benimle mahalleye geldiler zaten.

Rezervasyon