-
1.
+7 -1merhaba beyler..
bu başlığımda sizlere mahallemizin tonton abisi rüstem abiyle yaşadığım ihtiras dolu dakikaları yazacağım.
kendisi 50 li yaşlarda, tahmini olarak 80-90 kilo arası bir abimiz.
mahallemizde herkes sever ve sayar.
benim ona karşı ilgim biraz daha fazla olmakla beraber, onun da bana karşı boş olmadığını düşünüyordum
2-3 rez alın başlıyorum yazmaya
-
2.
+5herkesin 18-19 lu yaşlarda platonik bir aşkı olmuştur sanırım
benim de platonik aşkım rüstem abiydi.
ilk olarak tanışma hikayemizi anlatmayacağım, çünkü biz mahalleye ben çocukken taşınmıştık.
o yüzden bilmiyorum dıbına koyim ne zaman tanıştığımızı. -
3.
0devam etttt
-
4.
+2Rez aldım seni küçük kasar
-
5.
+6ilk olarak hayatıma küçük jestlerle giren rüstem'im. (müsadenizle artık rüstem'im diyeceğim)
bana olan ilgisini para yerine çikolata vererek göstermeye başladı.
devamında sakız 10 kuruş olduğu halde 3 sakız al 25 kuruş olsun, benden geçin demeler.
bakkalda çok sıkılıyorum arada gel oturalım demeler bunlar hep bana karşı yaptığı küçük jestlerdi. -
6.
+1 -4dinleyen yoksa yazmam amk çokta gibimde
-
7.
+1bir de lanet olası saniye teyze vardı, bu da rustem abinin eşi.
eşi dediğime bakmayın çok şişman ve pis bir kadındı bence.
büyük ihtimalle görücü usulü evlenmişler... -
8.
+3Sen erkeksin sanirim gaysin
-
9.
+4 -1gel zaman git zaman bir gün mahalle bakkalımızın bir üst sokağına ismini vermek istemediğim ismini değiştirerek yazıyorum tin marketleri açıldı.
bütün mahalleli oraya gidiyor tabi.
ben de adeta yeni bir kız bulmuş yiğit bir delikanlı gibi market poşetleriyle bakkalın önünden geçiyor.
adeta rüstemime caka satıyordum.
bir gün denemek için rüstem abimin yanına gittim, nazlı bir liseli kız gibi süzülüyordu bakkalda.
yüzüme yarı baktı, yarı bakmadı.
ne istiyorsun? dedi
(dolgun kalçalarını demek isterdim)
hiç.. 3 sakız alacağım 25 kuruş yapar mısın dedim?
market yapmıyo dimi dedi?
(seni de benim gibi kimse yapamaz demek isterdim) -
-
1.
0üzdün bin
-
1.
-
10.
0ahahahaha huur çocuğu. hikayenin efsane olduğu başlıktan belli amk sonuna kadar okurum
rezervinyo -
-
1.
0okuyan panpalarım olursa devam etcem
-
1.
-
11.
0burdamısınız binler devam etcem
-
12.
+1devam ediom la binler belli edin kendinizi
sanırım onu haddinden fazla kızdırmıştım, bu kıskandırma ona cidden fazla gelmiş olmalı ki ciddi anlamda suratıma bakmıyordu.
3 gündür kesmediği sakalı bunun en büyük örneğiydi.
bunu aslında kendisi istedi.
derken artık bu kıskandırmayı bırakıp daha sık gitmeye başladım.
artık herkes markete gittiğinden dolayı bakkal daha boş oluyordu. -
13.
0Rezerved
-
14.
0gel zaman git zaman.
yarı markete gider yarı bakkala gider olmuştum.
kendimi iki kızın arasında kalmış bir yiğido gibi hissediyordum.
erkek adama yakışmaz, bir gönülde iki yar olmaz.
biri zengin kızı tin marketleri.
diğeri ise varoş mahalle bakkalı.
ama tin marketlerine giren çıkan gerçekten belli değildi.
ama rüstem bakkaliyesi kendi halinde namusunda bir bakkaldı.
daha fazla içimde tutamayarak bu konuyu mahallede okey oynadığım arkadaşlarıma, yakın çevreme paylaşmayı uygun gördüm.
okey oynarken
(durumu çaktırmamak için, akıllarını başka yöne çekmek amacıyla)
- yaaaaaaaaa yeni market de açıldı. tin markete mi gitsek yoksa rüstem abiye mi?
+ bence tin market iyi abi, çünkü daha ucuz...
evet! işte buydu! daha ucuz... paçavra... basit...
ben zor olanı seviyorum rüstem.
arkadaşlar... iyi ki varlar.
insan bazen böyle kafası dolu olduğu durumlarda mutlaka arkadaşlarına açılmalı -
15.
0benim için biraz zordu, ama ailemle de bu konuyu konuşmam gerektiğini düşündüm.
bir gün ailecek otururken.
ben: anne, tin marketleri açıldı. rüstem abiye mi gitsek yoksa markete mi?
annem: oğlum ben market falan anlamıyom, bakkala parayı verip çıkıyom.
ben: (ikili ilişkilerde kültür önemlidir, eğer bir gelecek düşünüyorsam bu rüstemle olmalı)
ben: abla, rüstem abiye mi gitsek, yoksa markete mi?
ablam: bence de rüstem abi, çünkü paramız çıkışmadığında yazdırabiliyoz.
ben: (ben jigolo değilim, asla rüstemin para yönünü kullanmalarına izin vermeyeceğim. bu yüzden tutacağımız ev mahalleden olmamalı.)
ben: baba, markete mi gidelim yoksa rüstem abiye mi?
babam: oğlum seni bakkal rüstem mi gibti? hangisine gidersen git amuğagoim. gibtir git kumandayı getir.
ben: (allah kahretmesin, babam yasak ilişkiyi anladı sanırım) -
16.
0yaz amk yaz
-
17.
0bütün sorunları kafamda hallettim fakat, saniye teyzeyi aradan çıkarmam gerekiyordu.
bakkal rüstem bana geldikten sonra dul olacaktı belki ama, aşk işte gönül ferman dinlemiyor
ders çalışırken bunları düşünüyor, yarı ağlamaklı oluyordum (rüstem abi evli olduğundan dolayı)
bir an sinirden yumruğumu sıktım.
ve dedim ki.
seni o bakkaldan gelinliğinle çıkaracağım rüstem!
beyaz balık model vücuda yapışan bir gelinlikle!
anlı şanlı düğün yapacağım.
dul geline düğün yapılmaz bizim oralarda.
bu algıyı yıkacağım. -
18.
0sıcaklar bastırdıkça ikimizin de aşkı kavruluyordu.
bir gün bakkalın önünde onu max yerken gördüm. beyaz maxı çok severdi.
önce çikoltanın üst tarafındaki çikolatayı kırdı.
beyaz yeri ortaya çıktı dondurmanın, sonra dil darbeleri atmaya başladı. beyaz yerine?
sizin aklınıza ne geldi?
benim de o gelmişti...
sen de dondurma ister misin diye sordu.
güldüm.. ben "kase dondurma" seviyorum dedim..
onun kasesini kastederek.
al yeğenim benden olsun dedi.
o karşımda beyaz maxa dil darbeleri atıyor.
ben ise "kase dondurmama çubuğu saplıyordum" -
19.
0bu şekilde birbirimizin gözlerinin içine bakarak dondurmalarımızı yalarken. mal geldi.
hemen dondurmasını bitiren rüstem küçük algida çöplüğüne bir fırlatışta deliğe soktu.
bu hınzır hallerini çok seviyorum. küçük liseli bir kız gibi oyun yapmayı çok seviyordu.
derken
hööeeeeeeey, şşşştttttttttttt, yanaş yanaş nidalarıyla mal getiren transiti yanaştırdı.
elemanlar malları bırakıp gittiler.
karşımda eğilen rüstem malların hepsini özenle tek kolinin üstünde topladı. ve önümde eğildi.
kumaş pantolonunun içine soktuğu gömleği dışarı fırlayıp beli gözüktü.
bu tarz huurluklarına bayılıyorum. -
20.
0kıvırta kıvırta bakkala girdi.
peşinden de ben girdim.
bakkalın içinden geçerken dolgun kalçasına hafif sürterek geçtim.
irkildi...
kusura bakma rüstem abi diyerek kalçasına minik bir şaplak attım.
derken içeriye huur saniye girdi (pardon haddimi aştım)
noluyor edasıyla bize baktı.
hemen kolumu rüstem abinin omzuma attım. (sahiplendiğimi anlasın diye)
mal taşıyoruz hayırdır abla dedim?
bişey yok oğlum para alacaktım da dedi.
rüstem abi hemen gitti para verdi.
olanlar karşısında o da şaşırmıştı
hadi dedim biz işimize bakalım...
malları yerleştirip bakkalın önüne çıktık.
liseli kızlar okuldan çıkmış evlerine gidiyorlar.
rüstem abi: üfffffffff bunlar da çok sağlam behhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh
(beni denemeye çalışıyordu)
ben: allah sahibine bağışlasın rüstem abi...
(seni bana bağışlayacağı gibi)
(duvağını açıp alnına öpücük konduracağım anı bekliyorum)