bakkal amcaya veresiye borcunu nasıl ödedim

yine veresiye borcumuz birikmiş bakkala, öğrenci evinde oturuyoruz amk, para yok, 3 erkeğiz evde. dedim mustafa abi biraz müsammaa göstersen falan ama dinlemedi, e haklı da tabi. başka bir yolu yok mu bu işin dedim, birden gözleri parladı. sesini tırtıklaştırıp "genç çocuksun aslanım tabiki var ehehehe" dedi.

sonra masasından kalkıp boynuma yapıştı. o boynumu dil darbeleriyle yalarken ben de kıvır kıvır olmuş saçlarını kokluyor, kahverengi pantolonun dışından o kilolu kıçını avuçluyordum. sıcak tükürükler gerdanımda göbeğime doğru akıyordu. onu masaya oturttum, tüm sakız paketlerini ve gazeteleri bir el darbesiyle aşağı ittim. siyah kemerini çözerken bir yandan kilolanmış göğüslerini avuçluyordum, o da masaya sırt üstü uzanmış benim onun kemerini çözmemi büyük bir zevkle izliyordu. kundura ayakkabısını çıkarmak için tam hamle yapmışken "sakın çıkarma, benim en büyük fantezim bu" diyerek gülümsedi. pantolonu buradan çıkarmak zor olucaktı ama olsun. kemeri çözdüğüm an pantolonu çektim ve çıkardım, beyaz slip donu tüm sarılığıyla karşımda duruyordu. kilolu basenlerinden bir güzel sıyırıp onu da çıkardım. etrafı kesif bir koku sarmıştı. kıllı bacaklarını omzuma aldım, birazcık havaya doğru kaldırdım, o güzel yağlı kıçına sokmaya çalıştım, olmadı.

kalktı ve eğildi, tek hamlede ağzına aldı. sakalları taşağıma, bıyıkları etek tıraşıma sürtünüyordu ama ben bundan zevk alıyordum. tam yalarken yukarı doğru ağzını açtı, ben de tükürdüm ağzının içine. ağzında iyice karıştırıp tükürdü eline ikimizin ortak tükürüğünü, ve damarlı yannanımın bütün kıvrımlarına avuç avuç serpiştirdi hepsini. yeterince erekte olmuştum, ama mustafa amca tecrübeli konuştu:

-son bir şeye ihtiyacımız var.

yan rafta bulunan margarin kabını aldı, açtı. bana verdi, napacağımı biliyordum. elime bir kalıp margarini aldım, güzelce eritip mustafa amcanın o sıkışık züt deliğine parmak darbeleriyle sürmeye başladım. biraz sonra 2 parmağımla açmaya başlamıştım, bu benim için yeterdi çünkü parmaklarım bayağı kalın sayılırdı. o 2 margarinli ve akşam yediği sucuklu tak kokan parmaklarımı ağzına verdim, ben de o güzel margarinli kıçına girdim. birkaç tutkulu gitgelden sonra boşalmaya çok yaklaştım, önünü dön dedim ve margarinli elimin verdiği avantajlada elimle hızlıca gitgel yaptım, ve bağırarak gömlek düğmelerine boşaldım. boşaldıktan sonra gibimin pembe ucunu gömlek düğmelerini ve ilik dikişlerine iyice sürterek zevke geldim, menilerden temizledim güzel pembe gibimi. o da ağzıyla iyice temizledikten sonra bakkalın arkasına gidip üstünü değiştirmeye gitti, tabi gitmeden bir gülücük atmayı ihmal etmedi (: (: (:

özet: bol tükürüklü ve tutku dolu bir kaçamak.