1. 1.
    +1
    iran gibi yemiş. biraz osman oğlu taşağı da var galiba.
    ···
  2. 2.
    +1
    Yardım sever panpam Sultanı şuara
    ···
  3. 3.
    0
    yelde berg-i lâle tek temkîn-i dâniş bî-sebât
    suda aks-i serv tek te'sir-i devlet vâj-gûn
    ···
  4. 4.
    0
    panpa bu kadar uğraştığına göre gerçekten adam iyi yazmış. ama bize de öğrette entrylerini seve seve okuyalım
    ···
  5. 5.
    0
    ben fuzuliciyim kardeş. yaklaşık 5 tane fuzuli hesabımı sildiler. bu hesap paravan, yakında bu da gider...

    zaten paylaştıklarım hep fuzuli nin beyitleri =)
    ···
  6. 6.
    0
    kültürümüz ve kelime dağcımızı geliştirmek için doğmuş gibi anancılardan sa şerefiyle ve adabıyla yazan tıpkı bu yazarlar gibi yazarları görmeyi isteriz.

    sevgiler.
    ···
  7. 7.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  8. 8.
    0
    imdat! Eyvahlar olsun! Bu cihanın bir yanı yıkıldı;
    [zira] ölüm eşkıyaları Şehzade Mustafa’yı yok ettiler.

    Tulundı mihr-i cemâli, bozuldı dîvânı
    Vebâle koydılar âl ile Âl-i Osmânı.

    Yüzünün güneşi battı, divanı dağıldı.
    Osmanlı sultanını hile ile günaha soktular.

    Geçerler idi geçende o merd-i meydânı
    Felek o cânibe döndürdi şâh-ı devrânı.

    O savaş meydanlarının yiğidini adı geçtikçe çekiştirirlerdi.
    Felek zamanın padişahını o [iftiracılardan] yana döndürdü.

    Yalancınun kuru bühtânı bugz-ı pinhânı
    Akıtdı yaşumuzı yakdı nâr-ı hicrânı.

    Yalancının kuru iftirası ve gizli kini
    gözyaşımızı akıttı, ayrılık ateşini yaktı.

    Cinâyet itmedi cânî gibi anun cânı
    Boguldı seyl-i belâya, tagıldı erkânı.

    O cani gibi cinayet işlemedi;
    [fakat kendi] canı, bela selinde boğuldu, erkânı dağıldı.

    N’olaydı görmeye idi bu mâcerâyı gözüm
    Yazuklar ana revâ görmedi bu râyı gözüm.

    Keşke gözüm bu olup biteni görmeseydi
    Yazıklar olsun! Gözüm bu muameleyi ona layık görmedi.

    II

    Tonandı aglar ile nûrdan menâre dönüp
    Küşâde-hâtır idi şevk ile nehâre dönüp

    Nurdan bir minare gibi ak giysilerle donandı;
    Gönlü şevk ile gündüz gibi [aydınlık]idi.

    Görindi halka dıraht-ı şükûfe-dâre dönüp
    Yürürdi kulları önince lâlezâre dönüp.

    Çiçek açmış bir ağaç gibi halka göründü;
    kulları bir gelincik tarlası gibi önünde yürüyorlardı.

    Tururdı şâh-ı cihân hiddetiyle nâre dönüp
    Otagı haymeleri karlu kûhsâre dönüp.

    Cihan Sultanı kızgınlığından ateşe dönmüş hâlde duruyordu;
    otağının çadırları karlı dağlara benziyordu.

    Müzeyyen idi bedenlerle ak hisâre dönüp
    El öpmege yüridi mihr-i bî-karâre dönüp.

    Bedenlerle süslenmiş beyaz bir hisara benziyordu.
    Yerinde duramayan güneş gibi el öpmeye yürüdü.

    Tutuldı gelmedi çünkim o mâhpâre dönüp
    Görenler agladılar ebr-i nev-bahâre dönüp.

    O ay parçası tutuldu; dönüp gelmeyince
    [bu durumu] görenler ilkbahar bulutu gibi ağladılar.

    Bir ejderhâ-yı dü-serdür bu hayme-i dünyâ
    Dehânına düşen olur hemîşe nâpeyda.

    Bu dünya çadırı iki başlı bir ejderhadır.
    Onun ağzına düşen elbette görünmez olur.

    III

    O bedr-i kâmil ü ol âşinâ-yı bahr-i ulûm
    Fenâya vardı telef itdi anı tâli’-i şûm.

    O olgun dolunay [gibi kemâle ermiş şehzade], o ilimler denizinin aşinası yok olup gitti;
    onu uğursuz talih telef etti.

    Dögündi kaldı hemân dâg-ı hasretiyle nücûm
    Göyündi şâm-ı firâkında toldı yaş ile Rûm.

    Yıldızlar dövünüp tamamen [şehzadenin] hasreti yarasıyla kaldı.
    Anadolu, onun ayrılık akşamında yandı, yaşla doldu.

    Kara geyürdi Karamana gussa itdi hücûm
    O mâhı ince hayâl ile kıldılar ma’dûm.

    Gam Karaman’a hücum etti kara[lar] giydirdi.
    O ayı ustaca hilelerle yok ettiler.

    Tolandı gerdenine hâle gibi mâr-ı semûm
    Rızâ-yı Hak ne ise râzî oldı ol merhûm

    Zehirli yılan [gibi kement] boynuna hale gibi dolandı;
    o merhum [şehzade], Allah’ın takdiri ne ise razı oldu.

    Hatâsı gayr-i muayyen günâhı nâmalûm
    Zihî şehîd-i saîd ü zihî şeh-i mazlûm

    Şuçu belirsiz, günahı malum değil.
    Ne kutlu bir şehit ve ne büyük zulme uğramış bir şah.

    Yüz urdı hâke o meh aslına rücû itdi
    Seâdet ile hemân kurb-i Hazrete gitti

    O ay [gibi parlak şehzade] yüzünü toprağa koydu, aslına döndü.
    Mutlulukla çabucak Allah’ın huzuruna gitti.

    IV

    Getürdi arkasını yire Zâl-i devr ü zemân
    Vücûdına sitem-i Rüstem ile irdi ziyân.

    Zamanın Zal’i [şehzadenin] arkasını yere getirdi,
    vücuduna Rüstem’in zulmü ile zarar geldi.

    Döküldi gözyaşı yılduzları çoğaldı figân
    Dem-i memâtı kıyâmet güninden oldı nişân.

    Gözyaşı yıldızları döküldü, feryat çoğaldı;
    onun ölüm saati kıyamet gününü andırdı.

    Girîv ü nâle vü zâr ile toldı kevn ü mekân
    Akar su gibi müdâm aglamakda pîr ü cüvân

    Kâinat feryat, figan ve inilti ile doldu.
    Genç, ihtiyar [herkes] akar su gibi durmadan ağlamakta.

    Vücûd iline akın saldı akdı eşk-i revân
    Eyâ serîr-i seâdetde pâdişâh-ı cihân.

    Ey saadet tahtında [oturup duran] cihan padişahı!
    Dökülen gözyaşları vücut ülkesine akın salıp aktılar.

    O cân-ı âdemiyân oldı hâk ile yeksân
    Diri kala ne revâdur fesâd iden şeytân.

    O insanların canı [gibi sevdiği şehzade] toprak ile bir oldu.
    Fitne çıkaran şeytanın diri kalması reva mıdır?

    Nesîm-i subh gibi yirde koma âhumuzı
    Hakâret eylediler nesl-i pâdişâhumuzı.

    Padişahımızın soyunu tahkir ettiler.
    Âhımızı sabah rüzgârı gibi yerde bırakma.

    V

    Bir iki egri fesâd ehli nitekim şemşîr
    Bir iki nâme-i tezvîri kıldı katline tîr.

    Kılıç gibi eğri birkaç fesatçı,
    birkaç sahte mektubu [şehzadeyi] öldürmeye ok gibi kullandılar.

    Gelür ezelde mukadder olan kalîl ü kesîr
    Hezâr kayserün oldı leyâl-i ömri kasîr

    Ezelde az veya çok olarak takdir edilen [her şey başa] gelir.
    Binlerce kayserin ömür geceleri kısa oldu.

    Eceldür âdeme derbend-i teng ü târ-ı asîr
    Zarûrîdür bu iki ugrar ana cüvân ile pîr.

    Ölüm insan için dar ve karanlık olan zorlu bir geçittir.
    Genç ve ihtiyar [herkesin] ona uğraması kaçınılmazdır.

    Yirini zîr-i zemîn eyledi o mihr-i münîr
    Yirini gitdi cihândan nite ki merd-i fakîr.

    O parlak güneş yer altına yerleşti.
    Dünyadan fakir bir kimse gibi yerinerek gitti.

    Bu vâkıa olumaz halka kâbil-i tabîr
    Ki Erdişîr-i velâyetde ola âdet-i şîr.

    Bu rüyanın halka yorumlanması mümkün olamaz.
    Velayetin Erdişîr’inde arslan âdeti bulursun.

    Bunun gibi işi kim gördi kim işitdi aceb
    Ki oglına kıya bir server-i Ömer-meşreb.

    Acaba böyle bir işi kim görmüş, kim işitmiştir?
    Ömer tabiatlı bir hükümdar oğluna kıysın.

    VI

    Ferîd-i âlem idi, âlim idi, alem idi
    muhafazid ümmetine mevti mevt-i âlem idi.

    Âlemde biricik idi, alim idi [hatta] çok alim idi.
    Onun ölümü Muhammet ümmetine âlemin ölümü gibi oldu.

    Ziyâde mâtem idi, haylî emr-i muzam idi
    Salâh ü zühdî kavî itikâdı muhkem idi.

    [Şehzadenin ölümü] büyük bir yas, pek büyük bir hadiseydi.
    Onun iyiliği, zühdü ve takvası kuvvetli, inancı sağlamdı.

    Meşâyih ile musâhib ricâle hemdem idi
    Kerâmetiyle kerîmü’l-hisâl âdem idi.

    Şeyhlerle sohbet eder, rical ile bir arada olurdu.
    Kerem ve ihsanıyla yüce hasletlere sahip bir kimseydi.

    Nücûm gibi cihândîde vü mükerrem idi
    Vücûdı muhteşem ü şevketi muazzam idi.

    Yıldızlar gibi dünya görmüş ve hürmet edilen idi.
    Vücudu ihtişamlı ve heybeti azametliydi.

    Tevâzu ile selâmında hôd müsellem idi
    Aceb o bedr-i temâmun ne âdeti kem idi

    Onun tevazu ile selam alıp verişi de [herkesçe] bilinirdi.
    Acaba o tam dolunay [gibi olgun zat] ın ne huyu kusurluydu?

    Hayflar oldı ana iftirâ ile gitdi
    Huzûr-ı Hakk’a düâ vü senâ ile gitdi

    Ona çok yazık oldu, iftira ile gitti.
    Allah’ın huzuruna dua ve övgülerle gitti.

    VII

    Sipihrün âyenesinde göründi rûy-i fenâ
    Kodı bu kesret-i dünyâyı kıldı azm-i bekâ

    Feleğin aynasında yokluğun yüzü göründü;
    [bunun üzerine şehzade] bu çokluk alemini bırakarak sonsuzluk âlemine yöneldi.

    Garîbler gibi gitdi o yollara tenhâ
    Çekildi âlem-i bâlâya hemçü mürg-i Hümâ.

    Kimsesizler gibi o yollara yalnız başına gitti.
    Hüma kuşu gibi yüce âleme çekildi.

    Hakîkaten sebeb-i rifat oldı düşmen ana
    Nasîbi olmasa tan mı bu cîfe-i dünyâ.

    Gerçekte düşman onun yücelmesini sağladı.
    Bu dünya leşi onun kısmeti olmasa buna şaşılır mı?

    Hayât-ı bâkîye irişdi rûhı ey Yahyâ
    Şefîkı rûh-ı muhafazid refîkı zât-ı Hüdâ.

    Ey Yahya! [Şehzadenin] ruhu sonsuz hayata kavuştu.
    Şefkatçisi Muhammet’in ruhu, yoldaşı ise Allah’ın zatı[dır].

    Enîsi gâyib erenler, celîsi ehl-i safâ
    Ziyâde ide yaşum gibi rahmetin Mevlâ.

    Dostu gayb erenleri, oturup kalktığı kimseler safa ehli[dir].
    Allah rahmetini yaşım gibi çok eylesin.

    ilâhî cennet-i Firdevs ana durag olsun
    Nizâm-ı âlem olan pâdişâh sag olsun.

    Allah’ım! Firdevs cenneti ona mesken olsun.
    Âleme nizam veren padişah sağ olsun.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +1 -1
    yeni gelmiş , burada din savunuculuğu yapıp , nifak sokuyor. . amk mun yobaz orrspu çocuğu...

    şu hale baak yaaa..
    ···
  10. 10.
    0
    ●▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ஜ۩۞۩ஜ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬●
    →→→→→→→↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓←←←←←
    →→→→→→→ 2000. enrty şerefine *)" >*ben kul yutmam ←←←←←←←
    →→→→→→→↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑ ←←←←←
    ···
  11. 11.
    0
    ●▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ஜ۩۞۩ஜ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬●
    →→→→→→→↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓←←←←←
    →→→→→→→ 2500. enrty şerefine *)" >*ben kul yutmam ←←←←←←←
    →→→→→→→↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑ ←←←←←
    ···
  12. 12.
    0
    Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
    Zer-dûz palan ursan eşek yine eşektir
    ...
    ...
    Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir
    Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötekdir
    ...
    idrâk-i meali bu küçük akla gerekmez
    Zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez
    ···
  13. 13.
    0
    sozluge uzun bir suredir ugramiyodum bir baktim bu pic her yerden yirtik dondan firlar gibi cikiyor
    ···
  14. 14.
    0
    her yoruma aynı seyi atmaktan bıkmayan 7. sınıf
    ···
  15. 15.
    0
    katıksız huur cocugu
    ···
  16. 16.
    0
    Nâm u nişane kalmadı fasl-ı bahardan
    Düşdü çemende berg-i dıraht itibârdan

    Eşcâr-ı bâğ hırka-i tecrîde girdiler
    Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan

    Her yanadan ayağına altun akup gelir
    Eşcâr-ı bâğ himmet umar cûy - bârdan

    Sahn-ı çemende durma salınsın sebâyile
    Âzâdedir nihâi bugün berg ü bârdan

    Bâkî çemende haylî perîşân imiş varak
    Benzer ki bir şikâyeti var rûzgârdan
    ···
  17. 17.
    0
    gibeyim edebiyatını
    ···
  18. 18.
    0
    tak kafalının teki
    ···
  19. 19.
    0
    gazeline sokayım liseli
    ···
  20. 20.
    0
    sevdim bunu
    ···