/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +3 -3
    idrak etmemle beraber başımdan aşağı kaynar suların döküldüğü bir realitedir.

    olay bir çarşamba sabahı fıs fıs sesleriyle uyanmamla başladı. çok fazla kahve içtiğimden günde dört saat ya uyurum ya uyumam zaten ben. kahve dediğim de çamur gibi türk kahvesi değil tabi ki ayıptır söylemesi evimizde espresso makinesi var ve ben en çok macchiato tercih ediyorum. sabahın yedisinde ancak uykuya dalabilen narin bünyem kulak tırmalayan bir fıs fıs sesiyle bir anda gözlerini açtı. ciddi manada sinirlerimi bozan bu duruma neyin sebep olduğunu deli gibi merak ediyordum. gözlerimi açıp odanın kapısını açtığımda leş gibi bir kokuyla karşılaşmıştım. öfke içinde kokunun kaynağını takip ettim. hassas ve avrupalı burnum beni mutfağa yöneltti. mutfağa girdiğimde gözlerim karardı. hayatımda karşılaştığım en kötü koku bu olmalıydı. nervi olfactoriilerim isyan ediyordu. öğürerek klozete koştum. zavallı annem korku içinde yanıma gelmişti. yanıma geldiinde "bu koku ne ya kedi eti mi pişiriyorsunuz?" diye haykırdım. zavallı annem gözlerinde yaşlarla "baban safra kesesini aldıracak ya benden son kez yiyeyim diye kuru fasulye istedi. benim de hiç adetim değildir ama ölüm var kalım var yapayım dedim." şeklinde cevap verdi bana. normalde hiç böyle huyları yoktur zaten annemin. kendisi selanik göçmeni kent soylu bir kadındır. muhtemelen hayatında hiç fasulye de yememiştir. babam olacak çomarsa tokat zilelidir. bir kez bile zileye gitmedim ama eminim evimizin o anki kokusu gibi bir kokusu vardır. ben öğürmeye devam ederken annem ağlamaya başladı. "sana sarılmak isterdim ama malum koku anneciğim... " dedim. daha sonra "akşam için bana boeuf strogonoff yap anne." deyip kendimi nişantaşı sokaklarına attım. 

    bu kuru fasulye olayını kafamdan atmaya çalışarak bir kahvecide macbookumdan birkaç bölüm dizi izledim. akşama doğru eve giderken strogonoffumun yanında iyi gider diye bir şişe 1999 chianti alıp eve geçtim. her şeyin kopma noktası olan akşam yemeğine oturdum. bu babam olacak adam da yanımda kuru fasulye yiyordu. sonra bardağı taşıran son damla geldi. "bir kuru soğan versene hanım." dedi bu kaba tokatlı benim biricik avrupalı anneme. annem ağlayarak soğanı uzattı ve "bekle keseyim osman." dedi. osman ne ya bu arada. osmansa -baba demiyorum dikkat ederseniz- gerek yok diye cevap verip kocaman elini yumruk yaparak zavallı soğana doğru yöneltti. yumruğu ağır çekimde soğana doğru ilerlerken kafamda kuru soğan ve hanım kelimeleri yankılanıyordu. deliriyordum. bir şey yapmalıydım. ayağa kalktım ve "çomarsın sen çomar, çomar." diye bağırarak kapıya yöneldim. bu elim hadiseden sonra bir daha eve gitmedim. son söz olarak umarım kimse böyle bir acıyı yaşamak zorunda kalmaz arkadaşlar.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    boşunaaaa boşunaaaaa bunlar boşunaaaaaa
    ···
  3. 3.
    +1
    kör oldum
    ···
    1. 1.
      0
      O kadar yazdım lan insan hayrına bi şuku verir
      ···
  4. 4.
    +1
    Şaşı oldum
    ···
    1. 1.
      0
      Aynı şey senin içinde geçerliydi panpam eline mi yapışırdı 1 şuku
      ···
  5. 5.
    +1
    Selanigin neresinden qnq bzmkilerde gocmen xDDDD
    ···