/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +4
    biz hepimiz babalarımızı baba olarak tanırız. babalık dönemlerinden öncesine dair anlatılanlar buzul çağı dünyası gibi hep biraz hayal edilemez. bir çocuk doğdu mu bir baba da doğar çünkü. ondan önceki adam atmosferdeki sera gazının etkisiyle eriyip gitmiştir.

    babalar temel olarak üçe ayrılır; postmodern babalar ( klagib babalar ), progresif babalar ( yakın dönem babaları ), pragmatist babalar ( baba olmak için doğmuş babalar ). temel olarak yani. detaylandırırsak dadaist babalar, futürist babalar, monoatletist babalar, orhan babalar, müslüm babalar uzar gider. bizimkisi postmodern baba.

    öyle çok konuşmaz gülmez. insani duyguların bi çoğundan münezzeh, hiç aşık olmamış, hiç dayak yememiş, hiç otobüs peşinde koşmamış gibi durur. evde bi şey bozulunca gel beraber yapalım der, kendi yapar, bi türlü vermez tornavidayı, aslında seyredilmek hoşuna gidiyordur babayken filan.

    neyse işte bunun bi teyzesinin kızı var muazzez. çocuklukları beraber geçmiş. otuz yıldır almanya'da. ben hiç görmemiştim. bi gün çıkageldi bu. çok tatlı bi kadın. başladı babamın gençlik zamanlarından bahsetmeye. anlattıkça ufkum iki katına çıkıyor. dünyanın buzul çağlarını dinliyormuşum gibi. güreş yapıyormuş bir zamanlar. saç uzatmış, şiirleri varmış filan derken tulum çalardı dedi bu. oha dedim. o kadar da değil. dinozorlar he? evet dedi. bi kıza aşıkmış, sırf onun için öğrenmiş bi de tulumu. köydeler bunlar o zamanlar. kızda aynı köyde. tulumu çalınca duymaması mümkün değil. güreşi de onun için yapardı dedi muazzez. o anlattıkça babam kızarıyor, eriyor. ufaktan inkar çabası muazzez halanın şuh kahkahalarını delip geçemiyor. kimdi o kadın peki dedim, ciddileşti muazzez hala, bilmiyorum dedi, hiç söylemedi. babama döndü kimdi sahi o kadın dedi. babam pencereden dışarı baktı. anneme sorduk sen biliyor musun, dudak büktü yok dedi.

    detaylara girdi muazzez hala. kurs açılmış köye, dikiş nakış kursu. kursun dağılma saatlerinde babam ata biner oralarda koştururmuş, abisinin gömlekleriyle. klagib aşık hareketleri ama babamla hiç bağdaşmıyor. yani bırak bi enstürman çalmayı, müzik dinlediğini dahi görmemişimdir. hele aşık olup şekilden şekile girmek filan... kimdi lan bu kadın? baba kimdi diyorum söylemiyor. muazzez hala devam ediyor. kendisinin düğünü olacağı gün gitmiş yalvarmış buna düğünde tulum çal diye. babam kabul etmemiş. bak o kız da gelebilir hem diyerek ısrar edip kabul ettirmiş. düğünde allı turnam türküsü tulumla çalmış, herkes mest olmuş. allı turnam, tulum, babam... kimdi o kadın?

    belki görmüşümdür, yanından geçmişimdir diye düşündükçe artan merakım sel oldu, muazzez halamın yıllar önce sönmüş merakını kattı önüne yüklenmeye başladık babama. o dakkaya kadar cama doğru dönmüş, ellerini arkasında birleştirmiş dikilen babam, ısrarla tekrar eden kimdi o kadın soruları alakasız tahminlere dönünce canını sıkmış olacak ki bize döndü, muazzez halama baktı;

    - o kadın sendin muazzez.

    dedi ve yürüyüp çıktı odadan. biz ilk algılayamadık tabi. sonra gülmeye başladı muazzez hala. annem ve ben ciddi ciddi bakınıyoruz birbirimize. muazzez hala bıhehh bıhehhh benh mi? diyerek sustu ve o da ciddileşti aniden. annemin gözlerinden görebiliyordum kafasındaki taşların yerine oturuşunu. heee dedi. senin düğünden sonra tulumu yırtıp atmış bu. sen kocana aşıktın, o da güreşçiydi değil mi? şiir yazdığını da senden başka bilen yok nedense. tak tak tak. ve sessiz bir bomba patladı sanki evin ortasında. şu japonların icat ettiği mevsim değiştiren bombalardan. az önceki bahar yerini hızla yaza bıraktı, derken kahkahadan yapraklar kurudu ve bir güz hüznü çöktü evin salonuna. ben kalkıp babamın peşinden koştum. çıkmıştı evden. yukarı döndüğümde muazzez halanın da toparlanmış çıkıyor olduğunu gördüm. ben onu abim olarak bildim hep dedi en son. kaldık annemle başbaşa. o bi kaç dakika babamın içinde, derinlerde kalmış bambaşka bir adamı nasıl sakladığını düşündük. yani o ana dek tek bir falso verdiğini hatırlayamadım. sadece bi keresinde arabada allı turnam türküsü çalarken ki kaan tangöze söylüyordu, haber aç haber dedikten sonra;

    ne onmamış kul imişim dünyada.

    dediğini duyup şaşırdığımı hatırladım. sahiden de ne onmamış kul imişsin dünyada.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    Okumadim
    edit: okudum
    ···
  3. 3.
    0
    Kör olma tehlikesi
    ···
  4. 4.
    0
    Reserved
    ···
  5. 5.
    0
    vay.. diyecek söz bulamıyorum
    ···
  6. 6.
    0
    yanlış sözlükteyim sandım huur cocu
    ···