Edit: Hikaye bitmiştir. Dinleyen panpalarıma teşekkürler. Bir nick6nızı alırım. (bkz: gibimi gibtim)

Öncelikle selamın aleyküm beyler. 19 yaşında 1.80 boylu sarışın bi panpanızım gelenek bozulmasın. neyse fazla uzatmadan direk olaya geçiyorum.

Yer: Mersin seyranlık köyü.

Okullar kapanmış 1 aylığına babannemlerin köyüne gitmiştik. Dedem 6 ay önce vefat ettiği için babannemin yanına gidip gelirdik. Arada bir de halam gelir giderdi neyse. Tatil sıkıcı olduğu için bu yaz da gittik o köye. Ben pek sevmezdim zaten. Küçükken at binerdim oralarda ama dedem öldükten sonra babannem atları sattığı için binemiyordum. Telefonlar falan da çekmiyordu. Yani anlayacağınız taktan bir tatil olacaktı. Neyse köye geldik ben biraz dolaşayım dedim. Fazla nüfuslu biryer değil zaten en fazla 90-100 kişi falan vardı. Meydandaki köy kahvesine doğru indim. Selamın Aleyküm dedim ama hiç kimse selamımı almadı, herkes yüzüme bakıyordu. ilk önce tanımadıkları için almadıklarını düşündüm ama bu köye çocukluğumdan beri gelir giderdik. Fakat bir gariplik vardı normalde 52 kartları, tavlalar ekgib olmayan masalarda hiçbirşey yoktu. Herkes boş boş masalara bakıyordu. Belki birisi öldü onun yasını tutuyorlar diyerek camiye doğru indim. Gördüğüm manzarayla çok şaşırdım. Cami duvarları simsiyahtı. Hatta pencereleri bile siyaha boyamışlardı. Kapıya doğru yaklaştığımda zincirliydi ve kocaman M harfi vardı ve altında "Secca zû hunnit le" gibi birşey yazıyordu. Caminin tadilatta olduğu için kapattıklarını ve bu yazının da bir çeşit dua olduğunu düşündüm...

Fazla değil 3-5 Reze okuyan olursa yazarım.
Bu arada başlıktaki caps seyranlık köyüne ait.

Devam ediyorum...

Eve dönmeye karar verdim. Yolda yürürken önümden bir siyah kedi ve bir siyah köpek geçti. Birbirlerini izliyor gibilerdi. Fazla takılmadan eve geçtim. Babannem bahçede bıçak biliyordu. Babanne yardım edeyim mi diye sorduğumda istemez sen geç içeri diye tersledi. Böyle yapmasına şaşırmıştım. Babamla tartışmış olabileceğini düşündüm. Zaten sık sık kavga ederlerdi ama bu sefer babannemde bir gariplik vardı. Geldiğimizden beri tek bir kelime etmemiş hatta hoşgeldiniz bile dememişti. Normalde elini optururdu ama bu sefer öpmek istediğimde izin vermemişti. Neyse içeri geçtim babam TV izliyordu annem ise yerleri supuruyordu. Aradan 5 dakka geçti Babannem içeri elinde bir kovayla geldi. Bana çocuk al bu kovayı arka bahcedeki kuyudan su doldur dedi. Bana çocuk demesine şaşırmıştım. Normalde oğlum der Furkan'ım derdi. Bu durum babamın da garibine gitmiş olacak ki anne neden çocuk diyorsun. Onun bir adı var diye biraz kızdı. içimden aha yine tartışacaklar diye geçirdim. Ama Babannem babama ters ters bakıp odadan çıktı. Annem 5 dakika sonra sessizliği bozup oğlum hadi suyu dolduruver de gel dedi. Tamam anne deyip çıkıcaktım ki aklıma arka bahçede kuyu olmadığı geldi. Evet çok iyi hatırlıyorum 4 yaşımdan beri bu köye gelir giderdik ama hiç kuyu görmemiştim. Anne arka bahçede kuyu yokki dedikten sonra annem biraz düşündü ve evet kuyu yoktu diyip babama sordu. Osman arka bahçede kuyu yoktu dimi ?

9 partta bitirmeyi düşünüyorum okuyanlar varsa devam ederim.

Beyler geldim kusura bakmayın. Fazla ilgi olmadığı için bırakmıştım yazmayı. Şimdi devam ediyorum. Alın rezlerinizi

Babam da evet yoktu ama belki yeni açmışlardır bi bak sen dedi. Bana da mantıklı geldiği için arka bahçeye doğru yürüdüm. Gerçekten de bir kuyu vardı. Biraz yaklaştığımda çok kötü bir koku olduğunu farkettim. Hayvan leşi gibi kokuyordu ve cidden rahatsız etmişti. Neyse. Kovayı kuyuya attım ve çekmeye başladım. Kuyuya eğilip baktığımda simsiyahtı hiçbirşey gözükmüyordu. Kendi yansımam dahil. Kovayı çekip içeri girdim akşama ızgara yapacaktık. Babannem etleri kesiyordu. Sanki 40 yıllık kasap gibi kullanıyordu bıçağı. Neyse sofrayı kurduk. Eti yiyordum ama böyle demirimsi değişik bir tadı vardı. Kupkuru bir etti. Yemeği yedik Babannem sofrayı toplamaya başladı. Annem de yardım etmek istedi ama Babannem onu tersleyip çekil ben yaparım dedi. Annem de olur mu öyle şey anne yardım edeyim tek başına zor olur falan dedi ama Babannem istemeyip tersledi onu. Babannemin bu hareketlerini çok garipsedim. Neyse biz içeri geçip tvyi açtık. Benim uykum olduğu için bu yatağıma geçtim. Bi sağa bir sola dönüyordum ama uyuyamadım. Aradan 1 saat geçti hala uyanıktım. Saat 12 oldu evde benden başka herkes uyuyordu. Birden bi tıkırtı duydum. Odaya Babannem girdi ve anneme doğru yaklaştı. 5 - 10 dakika baktıktan sonra eğilip kulağına birşeyler fısıldadı aynısını babama da yaptıktan sonra bana doğru geldi ve 10 dakika baktığını hissettim. Uyumuş numarası yapıyordum. Kulağıma eğildi ve..

Yeni işten geldim beyler yemek falan. yiyip gelmem bir saati bulur. anlayışla karşılayın gelir gelmez seri seri partları giricem. gibinize kurban

"Seca zû hunnit le" dedi. Bu hareketinden urkmustum. Daha sonra kuyudan doldurduğum suyu aldı ve odanın ortasına damlattı. O bunları yaparken uyuya kalmışım. Gece 3.35 de kalktim. Tuvalete gittim. Çıkınca uykum kaçmıştı. Geçip balkona oturdum. Evin balkonundan bakınca bütün köy ayağımın altındaydı. Yani güzel bir manzarası vardı. Tüm köy kapkaranlıktı bir yer dışında. Köy meydanından kırmızımsı bir ışık parlıyordu...

Geldim devam ediyorum. Kusura bakmayın geciktim biraz. Bu arada hikaye çalıntı diyenler olmuş çalıntı falan değil caps atayım dicem amk elimde bir kanıt yok. inanan inanır inanmayan okumaz kimseye zorla okutturmuyoruz burda..

Bu yaşadıklarım beni derin düşüncelere soktu. Babannem çok garip davranıyordu annem ve babam desen olayların farkında değildi. Galiba ne tak olacaksa artık yanlız başımaydım. Bu düşüncelerden kurtulup içeri geçtim. Bi an burnumda ıslaklık hissettim aynaya baktığımda burnum kanıyordu. Cebimden çıkardığım peçeteyle burnumu temizlerken aynada babannemin yansımasını gördüm ve birden arkamı döndüm. Çok korkmuştum. Babanne napıyorsun burda demeye kalmadan çabuk yatağına git diye hafiften bağırdı, e haliyle korka korka yatağıma geçtim. Sabah kahvaltıdan sonra meydana indim ilk günün aksina kimse yoktu. Köy bomboştu. Sıkılıp eve doğru gittim. Akşama kadar kitap falan okudum vs. Akşam olunca yemek falan yedik. Babannemin ortalarda olmadığını farkettim. Sonra babamlar uyumaya gitti ben yine balkona çıktım. Köy yine sessiz ve karanlıktı. Önümden 2 tane keçi geçti. Meydana doğru gidiyorlardı galiba. Meydana baktığımda dünkü gibi kırmızı bir ışık gördüm. içimde kötü bir his olmasına rağmen meydana gitmek için evden çıktım...

Gerçekten ürkerek gidiyordum. Meydana yaklaştım içimde bir korku vardı ama merakım önüne geçiyordu. Vardığımda ise gördüklerim beni şoka uğrattı. Meydanda büyük bir ateş yakılmış ve köy halkı ateşin etrafında çember oluşturmuş hipnotize olmuş gibi izliyorlardı. Bunları aklım almıyordu. Daha sonra evin önünden geçen 2 keçi gözümün önünde ateşe atladı. Aklımı kaçıracaktım. Beni görmeyecekleri biryere saklanıp olanları izlemeye başladım. Korkudan bacaklarım titriyordu. Ateşin etrafında oturan insanlarin ayaklarının dibinde siyah kediler dolaşıyordu. Daha sonra ikinci şoku yaşadım. insanlardan birisi ayağa kalktı, kalkan babannemdi...

Elinde şekilsiz bir et parçası vardı. Daha dikkatli bakınca elindekinin bi domuz kafası olduğunu gördüm. Domuz başını ikiye yardı ve bunu yapınca ateş daha da kuvvetlendi. Etraftakiler hep bir ağızdan " ya Secca ya la hunnit *** (hepsini yazmıyorum tavsiye üzerine kusura bakmayın) diye bağırmaya başladı. Bu sözün benzerini cami kapısında okumuştum ve Babannem kulağıma fısıldamıştı. Ne demekti bu söz ? Artık emindim bu köyde normal şeyler olmuyor. Hızlıca eve gittim ve hemen yatağıma girdim. Bir ayet el Kürsi okuyup yattım. Sabah kalktığımda annem ve babam kahvaltı yapıyordu..

Ulan çalıntı diyenlerin dıbına koyarım önceden okuduğum bir hikayeyi değiştirerek yazıyorum çalıntı demeyin emeğe saygı duyun lan azcık. Kopyala yapıştır yapmıyorum diğerleri gibi. Teker teker elimle yazıyorum saygısız orosbu çocukları. istemiyorsanız burda bitiririm hikayeyi.

Günaydın faslından sonra babannemin nerede olduğunu sordum. Uyandıklarında evde yokmuş. Komşuya falan gitmiş olabileceğini söylediler. Fakat ben biliyordum komşuda falan değildi. 2 haftadır bu köydeyiz etrafta kimse yok ne komşusundan bahsediyorsunuz diye çıkıştım biraz. Fazla takmasalarda oğlum bu kadar usteleme kadın zaten yaşlı boşver deyip gecistirdiler. Mutfağa su içmeye gittim. Pencereden babannemi gördüm dağ yolundan aşağıya iniyordu. 63 yaşında bir kadının ne işi vardı dağda ? Hadi ot toplamaya falan gitti diyelim nasıl yürüyecek o kadar yolu. Çok şaşırmıştım. Hemen dışarı çıkıp babannemi karşıladım. Noldu ne bakıyorsun diye çıkıştı fakat benim Gözlerim kan bulaşmış ellerinde kalmıştı. Ellerine baktığımı görünce hemen sakladı. Ayrıca birşey farketmiştim kışın dahi ayağında çorap olmayan kadın ayağındaki siyah çorabı geldiğimizden beri çıkarmamıştı. Babannem beni eliyle iktirip içeri geçti. Babam köy meydanına ineceğini söyledi sigara almak için. içimde bir huzursuzluk vardı ama birşey söylemediğim için babam meydana gitti. Aradan 1 saat geçti, 2 saat geçti ortalıkta yok. Annem meraklanmıştı. Fakat köyde ahbabı çok olduğu için biryerde oturuyordur diye düşündü. Ben o kadar iyimser düşünmüyordum. Geldiğimizden beri olanlardan korkup babamı ne kadar zorlasam da gitmeye ikna edememiştim. Annem, furkan oğlum kuyudan su doldur da sonra babana bi bak gel dedi. Kuyuya doğru gittiğimde gördüğüm manzarayla şok oldum. Kuyunun içi siyah kedi cesetleriyle doluydu. Su zerre kadar gözükmüyordu. Attığım çığlıkla birlikte annemin yanına koştum

Ama annem ortalarda yoktu havada kararmisti. Inanilmaz sekilde korkmustum. Annemin nerede oldugunu bilmiyordum belki meydana babamı aramaya gitmistir diye dusunerek meydana dogru gittim. El fenerini alip yola ciktim. Icimde karanlik dusunceler ve uzucu bir merak vardi. Goreceklerimi az cok tahmim ediyordum. Meydana vardim. Yine ayni manzara. Dev bir ates yakilmis etrafinada koy halki sandalyelerle oturup atesi izliyordu. Babaannem yine ayaktaydi elinde cirpinan siyah bir hayvan vardi. O bir domuz yavrusuydu. Babannem diger elindeki bicakla hayvana parcaladi ve kanini atesin icine damlatti. Ben ise bu sirada buyuk bir hata yapmistim. Saklanmamistim. Tam bunu dusunurken oturanlardan bir kadin beni gordu. Kalin ve erkekimsi bir sesle arapca tarzi biseyler bagirmaya basladi. O bagirinca butun herkez gozunu bana dikti. ayni anda babannem elindeki kanli bicakla bagirarak bana dogru kosmaya basladi. Hemen kacmaya basladim eve dogru kosuyordum. Eve geldim ve hemen yatagimin altina saklandim. Yaklagib 2 dk sonra odanin kapisi acildi sanirim giren babannemdi. Inanilmaz derecede korkuyor ve beni farketmememsi icin sessiz olmaya calisiyordum. Bu sirada bisey farketmistim. Babaannemkn ayaklarinda bu kez corap yoktu ve ayaklari tersti. Evet yanlis gormuyordum ayaklari tamamen ters duruyordu. O sirada arkamda birseyin varligini sezdim. Soguk birseydi. Ama ses yaparim diye korkuyordum o yuzden arkami donemiyordum. Babannem odanin ortasinda bir sure bekledikten sonra cikti. Hemen sonrada dis kapi sesi duyuldu ve evden ciktigini anladim. Donup baktigimda arkamdaki seyin annemin belinden asagisi koparilmis bedeninin ust kismi oldugunu gordum. Evet bacaklari koparilmisti. Gozlerimden yaslar geliyordu. Icimde derin bi uzuntu vardi. Demekki ben kuyudayken annemi oldurmuslerdi. Bu sirada aklima babam geldi onu aramaya basladim evin icinde ve aklima babaannemin odasi geldi. Iceri girdigim tahminlerim dogruydu. Babam bogazindan bir bicak sokulmus vaziyette yatiyordu.

Aklima arayacak kimse gelmiyordu kimi arasam bana inanmazdi. O yuzden polisi aradim. Onlarda inanmaz diye birisinin olduruldugunu ihbar ettim. Yola ciktiklarini 1 saat sonra geleceklerini soylediler. Bu 1 saatte yasadiklarima bi cevap bulmak icin evin etrafinda dolasmaya basladim heryere bakiyordum. Mutfak dolabina baktim domuz kafalariyla doluydu. Yazarken bile igreniyorum ama ilk geldigimizde yedigimiz et domuz etiydi sanirim. Arka bahceye dogru. Kuyunun yanina gittim ama kuyu yerinde yoktu. Sadece duz toprak ustundede bir sandik sandigi acdim.. icinde annemin kopan bacaklari ve bir kagit kagitta secca zû hunnit le yaziyordu bunu anlamini merak ediyordum kagidin arkasini cevirdim arkasindada turkce birsey yaziyordu. Bu köye giren asla cikamaz. Anlami buydu demek o sirada polislerin sesini duydum. Evein icine baktilar cesetlerinincelediler. En buyuk supheli olarak beni aldilar. En azindan sehre geri gidiyordum. Sonunda hapis olsada kurtuluyordum burdan. Sehre giderken meydandan gececektik son bi kez kahveye baktim disarda kimse yoktu bombostu ama icerde birisi camdan bakiyordu. Bakan babannemdi gozleri bembeyazdi goz bebekleri yoktu. Guluyordu. Mahkemeye ciktim. 34 yil hapis verdiler. Babamin cesedinden parmak izim cikti. Muhtemelen ona sarilinca olmustu. Bugun hapisteki 88. Gunum az once kogusa yeni bir suclu getirdiler. Ayaklarinda siyah coraplar vardi, bacaklari protezdi, bogazinda bir dikis izi vardi. Tepki veremedim, cunku biliyordum, olecektim...

---SON---

Bu da son parttı. Dinleyen panpalarıma çok teşekkür ederim. Hikaye çalıntı diyenleriniz cevabını verdim. Biryerde okumuştum hoşuma gitti ben de sözlükte paylaşayım dedim. Kesinlikle copy paste değildir. Kendim bizzat değiştirerek yanlışları düzelterek yazdım emek var. Eğer illa çalıntı diyorsanız buyrun atın çügünüzü. Allah'a emanet beyler yeni hikayelerde görüşmek üzere..