gecenin ilerleyen saatlerinde babanem yatağını açtı uyudu.ben altıma sıçıyorum bir yandan da sövüyorum o ayranı içen aklını gibeyim kodumun fukarası kadın gece kim bilir ne kılığa bürünüp ananı avradını gibecek. ağzın dilin zütüne girecek diye. uyuyamıyorum korkudan ama bitiğim beyler. uyku gözlerimden damlalar halinde akıyor.
saat 2 civarı babanem tuvalete kalktı uyumadığımı ama kıvrandığımı da farketti yüzünde pis bir gülümseme belirdi.
tuvalete gitti geldi.tam uyucaktı ki çantasına uzandı içinden birşey aldı süratını süratıma yasladı.
o anki halimizi şöyle ifade edeyim face to face olduk beyler. gırtlağım düyümlendi. inme inicek sandım bir an.
çığlk atmakla atmamak arasında kaldım.tam o esnada babanem kırmızı bi kutuyu ağzıma ağzıma sokarak:
-bana bak gavurun dölü ağzını açıp bir şey anlatırsan bunu babana veririm. olacakları ikimizde biliyoruz.
evet beyler dıbına koduğumun turanı kaçarken sigara paketini düşürmüş babanemde bu paketi farkedip almıştı ve beni alenen tehdit ediyordu.
diyorum ya tam ifrit.

ağzımı açıp birşey diyemedim beyler. dediğini yapıcam şeklinde başımla onayladım babanemi.
o soluk benizli yavşak sürat ifadeni hiç unutmucam...

ben yine o gece uyuyamadım. sabah doktorlar geldiğinde iyiyim bi sıkıntım yok herhalde dünkü olaylardan dolayı fazla heyecanlandım dedim. onlarda stres anıyla kalp şöyle böyle olabilir dedi tansiyonumu felan ölçüp bir iki ilaç verip gönderdiler beni.
babam bizi almaya gelmişti eve geçtim. okula gidememiştim. beyler eve adımımı attığımda hayrinin tüylerinin %70 kadarının döküldüğünü farkettim.
dilim nutkum tutuldu.
koştum hayrinin yanına hayvan bir günde ne hale gelmiş anasını avradını gibtiğimin ifridi ne yaptın hayrime. beyler hayrinin tüyleri dökülmüş ama nasıl dökülmek.
böyle saçkıran gibi minik minik boşluklar var binlerce.
hayrime sarıldım hüngür hüngür ağladım.bu ifrit yukarıya çıktı.
babamla annemde hayretler içinde.
hastamı olmuş ne olmuş dediler babam birşeyler söylendi geçti içeriye. annemde ağlama oğlum hasta olmuş veteriner çağırırız ya da bi çoban tanıdık falan varsa sorar ederiz öğreniriz dediler.
odama geçtim artık ağlamaktan bitmiş durumdayım.
bu şeytan yukarıda yine garip garip sesler geliyor.
çırpınma sesleri. artık şundan emindim bu pisliğin hayriden elde etmeye çalıştığı birşey var ve bugün yine hayrinin yanına uğrayacak.

YUĞHUM GELDi YATIYOM YARIN DEVAM EDERiM

GÜNAYDIN
neyse saat 8 civarı ilaçlarımı aldım.bir uykumu getiriyor ki ilaçlar anlatamam. muhtemelen sakinleştirici etkili şeyler.
ama o pis kadının gece hayrinin yanına uğrayacağını biliyorum. içim içime sığmıyo bugün onu kameraya çekip herşeyi babama ve anneme gösterecektim.
tamda tahmin ettiğim gibi bu geceleyin yine hayriye doğru harekete geçti.
bu sefer artık dananın kuyruğu kopacaktı.
elinde yine o çöp poşeti. beyler kafamı hiç kaldırmadan olan biten herşeyi kameraya çektim ve bu ifrit hiçbir şeyin farkına varmamıştı.
sabah herşeyi bir bir anlatacaktım.
ama bir sorun vardı babam , babaneme çok düşkündü ve ulan görmüyon mu kadın hayriye üzülmüş gece sevmeye bakmaya kalkmış diye ağzıma iki tane çakabilirdi.
bende olan biteni anneme paylaştım. beyler annemin uykusu da çok hafif ara ara garip sesler duyduğunu ama yinede saçma salak konuştuğumu söyledi.
olan biteni gösterincede annemle plan yaptık. anne dedim sen babanemin evine temizlik yapmak için gir.ama bu sefer herşey farklı amaç uğruna olsun dip bucak hırsız gibi ara her yeri.

yakalayıp onunla konuşmadığı zamanda bu zamandır beyler.
hikayeyi dallandırıp budaklandırmaya gerek yok.
bu arada bir yandan okul bir yandan bu saçma sapan şeylerlerle uğraşırken 3 gün sonra hayrinin derisinde bir tane bile kıl kalmadığını farkettim.
ulan tamam ben gencim unuturum kafada am var züt var meme var da siz nasıl farketmezsiniz.
ya çıldırıcam beyler hayri bildiğiniz kabak çiçeği gibi zayıflamış ve kılsız bitkin şekilde duruyo.
işin garip yanı hiç bi yanda tüy yok beyler.
1 tane bile tüy yok. buharlaşıyo sanki dıbına koduğumun tüyleri.bu ifrit anneminde olayı çaktığını anladıktan sonra pek görünmemeye başladı.
bu arada annemde bir yandan korkuyo bir yandan da ne olup bittiğine anlam vermeye çalışıyor.
ama ikimizde de babama olan biteni anlatıcak cesaret yok çünkü bizim kel her ne kadar bizi sevsede anası önce gelir.
dıbına koduğumun marangozu.
bu arada okulda turanla karşılaştığımda dili hemen hemen iyileşmiş gibiydi bunu eklemeyi unutmayayım.ama ailesi artık benle görüşmesini istemiyordu.
bir de bu sigara meselesini anlattım turana ve batsakta çıksakta bu işte beraber olduğumuzu söyledim.
evet beyler tam bir sıçanlık yaptım ama siz olsanız ne yapardınız?
zaten dıbına koduğumun turanı orada amcık ağzını tutabilseydi bunların hiçbiri gelmezdi başımıza.
neyse dıbına koyayım bu arada hayriye olanlar canımı çok sıkmıştı evde çok mutsuzdum son zamanlar peder benim bilgisayarı geri kurmaya karar verdi çünkü o da mutsuzluğumun farkındaydı.

beyler bu arada bir yandan da keçiyle alakalı mitolojik efsanevi şeyleri okuyorum. keçinin şeytanla alakasını o zamanlar öğreniyorum.
olayın kargayla bağını çözemedim ama karga hakkında da söylenen şeyler genel olarak yıkım hastalık vb. ile alakalı şeyler.
bütün bunları bağdaştırınca babanem ya ruh hastası satanist ayin yapan bir kişiydi ya da şeytanın ta kendisiydi.
annemle bir hoca çağırmaya karar vermiştik. hoca bahçeye adımını atar atmaz tüyleri diken diken oldu.
beyler bakın ben allaha kitaba inanmam en azından o zamanlar inanmazdım ama bu olanlar bambaşkaydı.
hoca efendi bize bir muska yazmıştı o gün. yanımızda oturup 3 saat kadar yazdı adam durmadan yemek yemeden su içmeden.
o aralar biraz rahatladık.en azından pgibolojik olarak bu ifrittende ses çıkmıyordu zaten.

benim hayrimden ne istedi onu bilmiyorum ama zamanla babaneminde yıprandığını görüyordum.
ama o pislik benim hayrimin onda biri kadar etmezdi.
panpalar bu arada dedemin vefat ediş durumu apayrı o konuyu atlamıyorum.
dedem de vakti zamanında vefat ettiğinde vefatı çok karıştırmış ortalığı.
sıradan bir gece dedemle babanem her zamanki gibi beraber uyuyorlar ama o sabah babanem gözlerini açıyor dedem ise sonsuza dek kapıyor o gözlerini.
kalp krizi geçirmiştir ya da kalbi durmuştur derken bazı iç organlarında yanma olduğunu tespit ediyorlar ama ne cildinde ne de genel fonksiyon olarak o organların yandığını gösteren hiçbir şey bulamamışlar.
sadece organları incelerken o yanıkları görüyorlar.
bu olaydan sonra babaneme cadı diyenler oluyor. dedemin bazı kardeşleri linç etmeye çalışıyor onu.ki hala yaşayan bir kaç tanesi mevcut.ki bir tanesi mevlüt dede, kendisine dede diyorum ama dedemin kardeşi beyler, bütün olan bitenin seyrini değiştiricek beyler alın size spoiler.

beyler hayrinin gidişi beni çok üzmüştü lan.
altı üstü bir keçi olabilirdi sizler için ama diyorum ya hem ölen arkadaşım hem de can dostumdu lan gariban bir aileydik o zamanlar, mahallenin çocuklarıda çok sevmezdi beni tek arkadaşım hayriydi o da gitmişti lan. işte hayri böyle bir şeydi benim için. ikinci kez terkediyordu beni
ailem üzüntümün farkındaydı , yaptıkları ettikleri pekte beni sevindirmiyordu.
bu arada ifritten ses gelmiyordu hayri öldükten sonra belki 3-5 kere gördüm o ifriti yaz tatiline kadar, bizim nemrut süratlı cadı bizim evede pek gidip gelmezdi mesafeli bir kadındı.ara ara çırpınma sesleri duyoyurdum bu ifritin evlerinden muhtemelen yine kargaları didikliyordu.
içim içime sığmıyordu beyler bu kadından kurtulmak istiyordum.bu kadını hem ifşa etmek hem de binlerce insanın çiğneyip linç etmesini istiyordum.
(bütün bu düşünceler aklımı gibip atarken o sene sınıfta kalmıştım beyler. zaten o seneden sonra koptum gittim eğitim hayatımdan okulu açıktan bitirdim. züt zoruylada bir üniversiteye attım zütü.)
neyse hikayeden kopmayalım,
bu arada babanem benim çok üzüldüğümü görmüş olacak ki bana bir keçi yavrusu hediye etti.
evet beyler şaka gibi ruh hastası kadın bana daha dün küllere döndürdüğü hayrimin yerine başka bir keçi koydurtacaktı o gibik aklıyla.
şok oldum beyler kanım çekildi hatta babam bile şaşırdı babanemin bana hediye almasına.
babanem pek sevmezdi bizi.biz derken abimde var beyler ve bu esnada abim askerde.
bu küçük keçi lanetin devdıbının simgesiydi.
bu küçük keçi geceleri bitmek tükenmek bilmeyen o karanlığın simgesiydi.
bu keçi hayatımı daha gibmek isteyen o babanemin kara kalbinin simgesiydi benim için.
hiç sevmedim o keçiyi. adını zorla hayri koydular zaten dıbına koduğumun salakları ne duygu ne zeka , gibi sürülcek kadar dahi yok bu ailemde.
bu arada annemde bu keçi geldiğinden beri korkusundan herhalde pek bir değişmişti.
annemle konuşmaya çalışıyordum ama kadınla aramıza görünmez bir duvar örülmüştü sanki.

bütün bu zifiri şeyler neden geceleri olur bilir misiniz beyler?
çünkü geceler karanlıktır ve iblisler yürekleri kadar karanlık geceleri kendilerine örtü olarak kullanırlar. siyahın üstüne siyah koysan ne olur?
farketmezsin değil mi işte aynen öyle.

beyler bu arada açık öğrenime geçtikten sonra hayatıma babamın yanında atölyede çalışarak devam ettim taa ki üniversiteyi kazanana kadar. işti güçtü derken hayatım epey bi gibildi.yaz tatili gelmişti bir yandan iş öteki yandan iş her yerim iş güçtü beyler bir tek doğuyla konuşuyorduk ama o da bildiğin sığır be arkadaş. turanı o zamanlar alenen ispiyonlamakla tehdit etmiş olsamda zorla güzellik olmazdı, nitekim kopup gitmiştik turanla.

neyse bu deli kadın gel zaman git zaman yeni yetme hayriye de dadanmaya başladı. benim bütün olanların farkına varmamdan dolayı artık alenen inip her şeyini yapıyordu.ama yinede tedbirliydi annem babam görmemeliydi. daha doğrusu babam.
bu arada bu gelen keçiye ben bakmıyordum artık hayriden sonra bir daha evcil hayvan edinmeyecektim.
kendime sözüm vardı,hem o iblise bir tohum daha vermek istemiyordum kendi hayvanlarım ile hem de bir daha üzülemezdim o kadar.
bu yeni gariban keçiyede üzülmüyor değildim.ne yapsam ne yapsam diye düşünüyordum bu manyak kadın bu gidişle jr. hayriyede yakın zamanda zarar vericekti belki de öldürecekti.

Bi yere gitmem gerek 2 gibi dönerim

günler günleri kovaladı turanla epeydir samimi bir şekilde konuşmuyorduk o olaydan sonra.
sıradan bir yaz günü işten güçten bitmişim evde uzanıyorum, telefonum çalıyordu. allah allah kim arar ki beni dıbına koyayım?
TURAN?
-efendim turan dedim soğuk bi sesle.
-hayvangibiyemis konuşmamız lazım kardeşim çok korkuyorum o günden beri hiçbişey yolunda gitmiyor. akşam okulda buluşalım dedi.
heyecanlandım dıbına koyayım ne oluyo aradan en az 5-6 ay geçmiş ne alaka dıbına koduğumun turanı.
minik çaplı kalp spazmları gelmişti yine böğrüme böğrüme. artık olan biten en ufak şeyler bile ödümü koparıyordu.
bu arada doğuya haber vermeden ikimiz buluştuk turanla. olan bitenden haberi yoktu doğunun.

vakit geldi çattı çıktım gittim turanın yanına.
okuluda gram görmek istemiyordum dıbına koyayım zaten artık okul yoktu benim için. baktım turan sigarasını yakmış beni bekliyor bir dal da ben aldım.bu muallak yüzünden başlamıştım sigaraya da hemen o zaman değil tabi ilerleyen zamanlarda.
yaktım sigaramı anlat turan dedim 6 aydır görüşmüyoruz noldu amk.
bu heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı.
-kardeşim 5-6 gündür rüyamda babanenle hayrinin o anki hali geliyor babanenin fısıldadığı o şeyler rüyamın sonunda ise bir yılan beni ısırıyor o şekilde sıçrayarak uyanıyorum.
ulan korktum neden şimdi ne oldu 5-6 gün içinde?
bu sorunun cevabını malesef öğrenemedik.
-nerden çıkardın oğlum manyak mısın dedim. korkmasın diye.ama o benim gözümdeki korkuyu görmüştü beyler.
-ayşen teyze nasıl diye sordu.
bu soru sıradan bir hal hatır sorusu değildi beyler.ama o zaman olan biteni duymaya hazır olup olmadığını sorguladım kendimce ve direk girdim konuya zaten kimim kimsem yoktu beyler herşeyi içimde yaşıyordum.
bütün olan bitenin sorumlusu yakalanıp o geceyi yaşamamızın en büyük sebebi belkide tek sebebi olan turan pekekentine herşeyi anlattım.
hayrinin öldüğünü külleri sakladığımı babanemin yeni bir keçi getirdiğini ıvır zıvır. artık konuya dahildin turan efendi bunu sen istedin. senide tüm korkularıma karanlığıma çekecektim.

turan dondu kaldı dıbına koyayım.ama uzun zaman sonra şöyle bir arkama dönüp baktığımda turanda olmasa tek başıma ne yarak yerdim düşününce iyi ki anlatmışım o muallakye.
o günkü konuşmalardan sonra turanla tekrar görüşmeye başladık doğu muallaksi yine tatile gitmişti zaten.en azından yalnız kalmazdım.bu arada biraz düşüncelere dalmıştım.
aklıma takılan bir şey vardı turanın ailesi yine muhabbet etmemizi engeller mi yine arkadaşsız kalır mıym?
en kötüsüde bu berbat sırrımı paylaşabildiğim tek insanında desteği ya da varlığı olmadan ne kadar dayanabilirdim bu işlere?
sonra döndüm saçmalama dıbına koyayım dedim kendi kendime 6 aydır görüşmüyorsun her şey devam ediyor.ama içimde bir yerlerde şunu biliyordum ki bu hikayeyi yalnız ilerletemeyecek kadar da korkuyordum babanemden.

bu durumu turan zütoşuna çaktırmamış olsam da epey bir içerlemiştim.ama şuan oturup düşününce hak veriyorum onada.
beyler hikayenin sonlarına yaklaşıyorum artık.
turanla yine sıkı fıkı olmaya başlamıştık. ailesinin izin vermemesiyle alakalı yalanını hiç çaktırmadan devam ettim arkadaşlığıma zaten tek arkadaşım onuda gururum için kaybedemezdim. dedim ya hakta vermiyor değilim ona.
he bu arada bizim ifrit son zamanlarda iyice coşmuştu eskiden 2 haftada bir uğradığı jr. hayrettine son zamanlar 2-3 günde bir uğrar olmuştu.
turana bahsettim durumdan.
turanda korku ve heyecanla karışık sürat ifadesiyle tiptip bakakaldı bana.
dedim:
-kardeşim bugün bizde kal , laptopunuda al gel bizde yapıştıralım oyun moyun hem bu ifritide gözleriz diye.
turan korka korka geirim dedi. şok oldum dıbına koyayım.son zamanlar rüyalarının şiddetlendiğinden bahsediyordu artık canına tak etmiş olacak ki geldi bize.
yine gittik bakkaldan nevaleler flan üç beş birşeyler donandık. geçtik bize kurulduk pc de takılıyoruz cs 1.5 girdik ağzıma çatır çatır sıkıyolar dıbına koyayım zaten fazla oynamadık ikimizinde aklının nerede olduğu belliydi.
kapattık pc leri başladık muhabbet etmeye ben dedemin ölümünden başlayarak bir çok şeyi anlattım turana. artık bizim ifritin türlü şeytanlıklarına alışmış olacak ki hiç korkmadan dinledi olan biten herşeyi.

zaten odunlukta mahsur kaldığımız o dakikalardan daha beteri ne olabilirdi ki?
olan bitenleri turanla konuşurken bu turan kavatı duraksadı bir an.
noldu dıbına koyayım yine bir eli ayağımı tutulcak bu pekekentin babam bu sefer ciddi ciddi yatırır giber beni.
patlattım bi tane tokat turana noluyo dıbına koyayım kendine gel dedim.bu birden döndü bana onun da hikayesinin devamı varmış beyler.
babanemin ritüelini farkettiğimiz günden beri turan bu şekilde dalgınlıklar yaşadığını pgibolojik destek aldığını flan açıkladı.
tabi pgibologuda liseli bin gece karanlıktan korkmuş sigarasını anlıcaklar etçekler diye ödleklemiş zütünden uyduruyo diye pek giblememiş bunu.
bu arada bütün bunlar olup biterken gece etmiştik turanla. acıkmaya başlamıştık ve nevaleleri patlatmaya karar verdik.ama bu sefer bir fark vardı turan muallaksi sigarasına uzanamamıştı.
turanla yine laflamaya devam ederken bizim iblisin katından garip sesler geliyordu beyler.
ikimizinde tüyleri diken diken oldu amk. yalnız bir gariplik var farkettiniz mi?
genelde bizim ifrit daha erken saatlerde bu sesleri çıkartırdı daha doğrusu riütelimi neyse onu daha erken yapardı. bugün epey geç saate başlamıştı yediği taka. daha doğrusu herşey farklıydı.
tiz sesler geliyordu tütsü kokusu da almıştık turanla. ulan o kadar korkuyoruz ki birbirimize sarılıp çıt çıkarmamaya başladık.

bir süre birbirimize bakakaldık öyle. sesler daha boğuk ve garip haller almaya başladı.
hayatımızın en berbat anına doğru adım adım yaklaşıyorduk beyler.
turan ödleği dönüp oğlum gel biz çıkalım yukarıya olm ayşen teyze inmiyo aşağı dedi.o ödlek turandan çıkan fikre bakarmısınız?
ya beyler o an erkekliğe tak sürdürmücez ya bende yürü dıbına koyayım dedim. bahçe kapısını açtık çıt çıkarmadan ilerliyoruz jr hayrettin uyuyordu biz giderken.
neyse amk geçtik babanemin katına merdivenlerden balkona uzadık merdiven balkon bitişik şekilde beyler. merdivenin bitiminden sonra kalan kısım balkon.
beyler babanemin salonu aydınlık ama bizim olduğumuz tarafta değil lanet olsun ki arka tarafta kalıyor biz de mutfağın kapısı açık olduğu için kapının aralığının izin verdiği kadar görebiliyoruz olan biteni.
bizim ifrit gaz lambası yakmış etrafında karga ölüleri içeriden boğuk boğuk sesler ve garip bir koku geliyor. tütsü kokusu değil beyler kargaları tüylerini yolmuş o tüyleri gaz lambasının içine atıyordu tek tek.
turanın gözleri doldu korkudan ağlamaya başladı,ben olanların şokunu üzerimden hala atamamış vaziyette mal mal bakıyordum ama ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.
babanem tüyleri attıkça odanın aydınlığı etrafında gölgeler dönüyordu ve giderekte dans eder gibi bir hal alıyordu o gölgeler.
turanla göz göze gelmeye bile korkuyordum o an.

tuttum turanı kolundan çıt çıkarmadan aşağı iniyorduk ki jr hayrettin merdivenin başında uyuyordu. ulan bu minik pekekent ne ara gelmişti buraya uyur gezer midir nedir amk hayvanı derken yanından geçerken terliğim çıktı.tam doğrulup terliği alıcaktım jr gözlerini açtı beyler jr ın gözleri simsiyahtı , bizim ambiti turan farkında değil kapıya doğru ilerliyodu kapıyı çıkmadan aralık bırakmıştık ses çıkmasın diye. terliği orada bırakıp fırladım turanıda ittirdim girdik odaya ben başladım ağlamaya korkudan,
turan beni görünce bu da başladı hüngür hüngür ağlamaya. korkudan uyuyamadık bütün gece.
bu esnada herşeyi baştan aldık konuştuk ve konu dedemle , mevlüt dededen geçince durakladık.
beyler dedem vefat ettiğinde mevlüt dede babanemi katletmeye çalışanların başındaymış.

turanla karar verdik bize kimse inanmazdı ama mevlüt dede inanırdı bize. zaten dedemin ölümünden sonra kardeşi olan mevlüt dedenin babaneme olan nefretini sağır sultan bile duymuştur herhalde.
kararımız kesindi olan biten herşeyi mevlüt dedeye anlatacaktık.
lakin geceyi sessiz sakin atlatmamız lazımdı herşeyden önce. turanla altımıza sıça sıça bekledik allahım nolur bişey olmasın falan felan interneti açıp dua ediyoruz da nafile.
az sonra babanemin kapısından gelen oacı sesi duyduk. gıııııııııııııııııııııııııııııırç diye yardı kapının sesi gecenin karanlığını.
bittik dıbına koyayım korkudan turanla birbirimizin gözüne bakamıyoruz.
turanın gözünden yaşlar geliyor. odanın perdesi kapalı korkudan perdeyi aralayıp bakamıyoruz bile. hayri birden acı acı inlemeye başladı ama beyler nasıl bir inleme anlatamam içerinin ışıkları yandı babam uyanmış açtı bahçe kapısını dışarıya çıktı gürültüler kesildi.
fısır fısır sesler geliyo babamın orada olmasından güç alarak camımı araladım bahçe doğruldum bir baktım jr hayri nefes almadan yerde uzanıyo. babam ana avrat sövüyomuş meğer o da korkmuş olacak ki fazla durmadan içeriye girdi.
gıkımı çıkarmadım dante gibi ortasındaydım ömrün lafını diyen cahit sıtkı gibiydim o an beyler. ölümü bekliyordum.

turan kendini pelte gibi bırakmıştı yatağın yanına korkudan yaşlar geliyordu gözlerinden hala.
bense kireç gibi olmuştum kendimi tahmin edebiliyorum o an.geceyi züt zoruyla sabah ettirebildik.
sabah kaltığımızda berbat haldeydik. babam kötü haberi vermek için yanıma geldi:
-oğlum jr sizlere ömür gece huysuzlanmıştı aldırış etmedim sabah gördüğümde bu haldeydi dedi.
ulan anasının kuzusu pekekent sen neden yalan söylüyorsun onu anlamadım. neyse beyler üzülmüş gibi numara ettim ama korkuyordum hemde farenin kediden-kedinin köpekten korktuğu kadar çok korkuyordum.
gittim hayriye baktım ya beyler hayrinin bi gözünden kan damlası damlamış.onu da görünce artık korkumu anlatacak bir kelime bulamıyorum size. turan o esnada tuvaletteydi bari bu salağa çaktırmayayım da yine eli dili tutulur daha hepten kaybederim bunu dedim içinden.o esnada turan çıkmış tuvaletten tam yanıma geliyordu ki o da jr ın öldüğünü farketti dondu kaldı.
hiç yaklaştırmadan turanı kaptım kolundan içeriye geçtik. kahvaltımızı ettik iştahsız.
turanla odama geçtik planımızı yaptık.her şeyi mevlüt dedeye anlatıp bu işi sonlandırıcaz. biticekti bu iş artık.
bitmeliydi!!

beyler kararımızı verdik turanla.
artık daha fazla bekleyemezdik.ev telefon rehberinden mevlüt dedenin numarasını buldum.
gizlice arıyacaktık mevlüt dedeyi.
ondan önce unutmadan ekleyeyim , jr hayriyide bahçeye gömdüler.iyi tak yediniz dıbına koyayım, şeytana mı ifritemi neye adanmış olduğu belli olmayan bir hayvanı bahçeye gömdünüz.
ulan ya zombi mombi olursa o pezvenkler daha doğrusu pezvenk kel ben nası uyucam geceleri.
ama merak etmeyin beyler her şey çok hızlı sonlanacak.
turan kahvaltıdan sonra müsade istedi bende dedim turanla gideyim yanında bilgisayarı var bir almaya flan kalkar iki arkadaş birbimize destek olalım flan ayağına çıktım gittim. bizimkiler de hiçbirşeyden işkilllenmedi.
turanla direk okula doğru yol aldık.20 dakikada vardığımız okula 7-8 dakikada varmıştık o heyecanla.
telefonumu çıkardım turan bu işin geri dönüşü yok ne olursa olsun beraberiz dedim. turanda başıyla onayladı.
ve mevlüt dedemi aradım .epeydir aramamıştım dedemi.bu arada ben mevlüt dedemi hep öz dedemmiş gibi sevdim.o da hiç ayırt etmeden kendi torunu gibi sevdi beni zaten hayırsız 4 torunu vardı onlar da edirnede yaşıyolardı pek görüşmezdi onlarla. belki o yüzden belkide başka birşeyden mevlüt dede de beni canı gibi severdi.