-
126.
0Rezerve
-
127.
0Rez turan öldümü amk
-
128.
+8ne bir hareket ne bir ışık ne bir gelen giden. hayır bu gerçek olamazdı. gerçekten ailem beni giblemiyor olamazdı beyler.
acı gerçeği anlamam 40 dakika kadarıma mal olmuştu.
süratımda patlayan tokatlarla beraber gözümü tırmalayan beyaz ışıklar eşliğinde açtım gözümü.
kafamda ise mike tysondan kroşe yemiş gibi bir zonklama...
evet ambulanstaydım beyler. -
129.
+8aileme olan biteni anlatamadım ama zaten zor şeyler yaşamıştık ve onlarda bunun farkındaydı kimse birşeyleri sorgulamadı, herkes sadece yanımda oldu o gün.
alınan sakinleştiriciler eşliğinde derin bir uyku uyudum. öğlenin 3 ü gibi ağır bir migren atağıyla uyanabilmiştim.
telefonumda 4 tane mesaj ve birkaç cevapsız arama vardı.bir cevapsız arama doğudan diğer her şey ise turandandı.
zütüm yemiyordu o turandan gelen mesajları açmaya... korkuyordum beyler. sizi koruyacak hiçbir şey yok ve çevrenizde bir aslan sürüsü var gibi düşünün.
savunmasız ve çaresizdim. doğuyla görüştüm ilk, geçmiş olsun dileklerini iletti bana ve ihtiyaçlarım olabileceği için bir kaç eşyasını ayırıp teslim etmek istediğini... vay dıbına koyayım doğu şok etmişti beni, çok duygulanmıştım beyler be düşünsenize bir arkadaşınız sizin için böyle bir şey düşünüp gerçekleştiriyor.
daha fazla kaçacak yerim kalmadığında artık turanın mesajlarını açacaktım ki telefon elimde titremeye başladı. arayan turandan başkası değildi.
-efendim turan?
-hayvangibiyemis iyimisin? kaç saatir neden açmıyosun telefonu.
-turan korkma ama olan biten ... diye herşeyi açıkladım. çok şaşırmamıştı turan korkmuştu elbette.ama onun başına gelenler daha somuttu ve onlar beni hem şaşırtmış hemde korkutmuştu. -
130.
0Rezerve 18
-
131.
0Rez şarzım bitiyor
-
132.
+7-hayvangibiyemis gece balkona karga sürüsü dadandı.ve balkondaki eşyaları , telde kurumakta olan kıyafetleri herşeyi parçaladılar ve bir tanesi balkonu terketmedi hayvangibiyemis simsiyah gözleriyle sabaha kadar orada bekledi. ailem ve ben sabaha kadar uyuyamadık hayvangibiyemis, çok korkuyoruz neler oluyor oğlum?
evet beyler yannanı yediğimizden tamamen emindik artık.ne tak yemeye müdahale etmedik hiç bir şeye?
neden böyle bir şey yaptım ben?ne zaman dedemi katil edebilecek potansiyele erişmiştim?
ne yapmıştım ben?ne kadar derinlerdeydi bu karanlık? nasıl çıkacaktık bütün bunların içinden?
... -
133.
+8bütün bu başıma gelenleri irdelerken dank etti Mevlüt dede nasıldı? içeride hayat yeterince zor olmalıydı onun için.ya ifrit bütün bunları daha da zorlaştırıyorsa onun için?
hemen ona ulaşmalıydım ama nasıl?
turanla konuştum ve durumu anlattım bir şeyler yapmalıydık. mevlüt dede transfer olmuştu ve il dışında bir yere gitmek ürkütücü geliyordu.ama kararımızı vermiştik günü birlikte olsa mevlüt dedeyle konuşmamız gerekirdi ve ne pahasına olursa olsun gidecektik.
durumu kel e anlattığım gün baba-oğul ilişkilerimiz koptuğu gün oldu beyler. efsane bir dayak ve milyarlarca hakaret eşliğinde babam beni-ben ise babamı hayatımdan silmiştim. dıbına koduğumun keli öyle bir benzetmişti ki beni burnum çatlamıştı ve yüzümde çeşitli morluklarla beraber kaşımda açılma olmuştu.
sebebini sizlerde tahmin edebilirsiniz. bütün bunlar olup biterken huur çocuğu amcam ve ailesi babama gaz vermişti resmen.
bir tek gariban anam beni korumaya kalmıştı ama o da ağzının payını almıştı.
bu günü bir yere yazmıştım kel! bunu unutma.
hastaneye gittiğimde dayak yediğim çok belliydi ve benden ifade aldılar. şerefsiz keli tabiiki satmamıştım, onun kadar karaktersiz değildim. olayın bir kaç kişiyle kavga ederek gerçekleştiğini ve adamları tanımadığımı söyledim.bir kaç yalan ifade alındıktan sonra fazla da irdelemediler.
başıma gelenleri turana anlattım. ailesiyle konuşup onlarda kalabileceğini söylemişti ama gidemezdim beyler. annem bu ifritin yavrusu ile aynı yerde kalamazdı. zaten bir süre küs kalmışlardı bu olaydan ötürü. -
134.
+9yediğim dayak umrumda değildi bir şekilde dedeme ulaşacaktım ama turan bir süre daha beklememiz gerekiğini en doğrusunun bu olacağı konusunda ikna etmişti beni.
bu arada doğu'dan bir telefon gelmişti kapının önüne gelmiş bana yaptığı koliyi teslim etmek istiyordu.
ağzım burnum kırık görünce şok olmuştu olan biteni ona anlattım.o da kendilerinde kalabileceğimi söylemişti , vay be doğu vay!...
ama onu bu ifritin hikayesine sürüklememek için ondan uzak durmalıydım o karanlık gecelere dahil edemezdim arkadaşımı.
ailemle yaşamaya devam ettim zaten kısa süre sonra o amcık adamın evinden çıkıp kiralık bir eve geçtik.
bu süreç zarfında türlü tehditkar rüyalar beni ve turanı kovalamaya devam ediyordu.
ayrıca turana dadanan kargalar aynı şekilde bana da dadanmaya başlamıştı. ulan huur evlatları zaten hemen herşeyimizi kaybetmiştik ne gibime zarar veriyorsunuz daha?
ama bunlar daha başlangıçtı.
çaresizdik, yalnız ve üstüne üstlük acizdik. turan camiye gidip gelmeye başlamıştı, kendini bu şekilde bu şeylerden sıyırabileceğini düşünüyordu.bir süre sonra ben de ona takılmaya başladım.
zamanla gidip geldikçe imam efendiye derdimizi anlatacaktık turanla. -
135.
+8bu arada mevlüt dede ile görüşende olmamıştı ailemizde zaten baba tarafı ile birlikte yaşıyorum anne tarafım bu tarafta değiller. baba tarafı da genel itibari ile silmişti mevlüt dedeyi.
kel ile iki yabancı idik evde. korku ve kabus dolu geceler başımızda bekleyen kargalarla dolu günler çerçevesinde edinebildiğimiz 3-5 kuruş sayesinde Turanla, Mevlüt dedeyi ziyarete gittik.
Sabah kelden hemen sonra çıkıp gittim turanı da alıp yola koyuldum. mesafe çok değildi. heyecanlıydık mevlüt dedeyi göreceğimiz için.
ama heyecanımızın yerini büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı alacaktı 2 saat kadar sonra. turanın soyadı tutmadığı için mevlüt dede ile görüşmesi söz konusu değildi zaten o da içeriye girmek istememişti.her nedense cezaevinden pek bir korkmuştu turan.
dedemle görüşmeye başladım.
açık görüşmeydi beyler. evet mevlüt dedemdi gelen ama eski halinden eser kalmamış şuncacık süre zarfı içinde çok kilo kaybetmişti ve gözleri kan çanağı gibiydi. hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım dedemi görünce. sarılmak istedim görevliler izin vermedi. sadece gözlerine bakıp anlayabiliyordum onunda bizle aynı şeyleri yaşayabildiğini , içerideki suçlu ahaliyle yaşadıklarını anlatmak istemezdi dedem ama onlarıda ağzından almayı görev edinmiştim. çünkü aciz bir kadını öldürdüğü düşünülüyordu ve yapayalnızdı hapishanede.
-mevlüt dedem..
-hayvangibiyemis oğlumm..
-dedem neler yaptılar sana...
kısa bir süre sessiz bakışlardan sonra burnumun ve yüzümdeki diğer hasarın sebebini sordu kavga ettim dedim. üzmek istemedim onu. -
-
1.
0kardes su hayvangibi yemiş adını değiştir aq hikayeyi okurken ciddiye alamıyorum
-
2.
0Tamampanpa
-
3.
0hayvangibiyemis oğlumm.. bune amk ahahahah
diğerleri 1 -
1.
-
136.
+6içeride zor zamanlar geçirdiğini pek sevilmediğini anlattı dedem.
-dede ifritle alakalı bir şeyler hissediyor musun?
kan çanağı gözlerini kaçırarak anlatmak istemedi dedem ama ben anlatmaya başlayınca dedemde döküldü.
-hayvangibiyemis evladım başımızda bir lanet var.her gece o ifritin kabuslarıyla uyanıyorum ve sabaha karşı kargalar ziyaret ediyor beni.o ifritin bakışlarını kanlı canlı devam ettiriyorlar.
allahım neye bulaşmıştık biz.ne yapmıştım ben kendime lanet etmeden duramıyorum artık.
-dedecim her şeyin üstesinden gelicez sen korkma senin aslan gibi torunun var diye kendim bile inanmadığım sahte sözleri sarfettim bir süre o anlamsız yalan eşliğinde bakıştık ve bize ayrılan sürenin sonuna geldiğimizi belirten görevli yanımıza doğru geliyordu.
dedemin elini sıktım onu öpüp sarılamayacağımı öğrenmiştim kısa sürede ama hemen ellerimizi üstümüzü kontrol etti görevli ve bir daha temas halinde bulunursam adımı yasaklı bir listeye taşıyacağını söyleyip ayırmıştı bizi... epey kurulmuştum bu adama beyler.
çıkıp durumu turana doğru hareket etmeye başladım. turansa orada bir adamın uzun süredir kendisini gözlediğini hemen gitmemiz gerektiğini olağan dışı birşey olduğunu hissettiğini söyledi... -
137.
+5adam 1.70 boylarında zayıf esmer sıfatı bozuk meymenetsiz bir tipti beyler. turanla adamı bir süzdük , aramızda kirli bir bakışma vardı.
iki tarafta ters ters birbirine bakıyordu. allahın adını unuttuğu bi yerde bir yabancının tehdidi altındaydık ve kendimizi nasıl savunabileceğimiz hakkında hiç bir fikrimiz yoktu.
turanla cezaevini terk ettikten sonra adam bizi takip etmeye başladı. durumun farkına varınca panik yapmaya başladık turanla.
adımlarımız hızlanıyordu ama adamda niyetide gayet belliydi en azından niyetinin iyi olmadığı belliydi, emin ve hızlı adımlarla bize doğru yaklaşıyordu.
-koş hayvangibiyemis koş bu işin sonu iyi değil!
-koş dıbına koyayım arkana bakmadan koş.
ulan yavşak adamda hiç çekinmeden koşmaya başladı zaten taşra gibik bir yerdeyiz.
ortam genel olarak tenha ve ücra.
turan nefes nefese kalmaya başladı arkasına doğruldu
-hayvangibiyemis çok yaklaştı ne yapcaz.
-koş turan ölmek var durmak yok. başımıza ne geleceğini bilmiyoruz zaten.ne istediği hakkındada hiç bir fikrimiz yok. kendimi ucuz bir romanın içinde hunharca katledilecek bir yetim gibi hissediyordum o an.ta ki yanımda turanın olmadığını fark edene dek. silkelendim ve kendime geldim. turan yere düşmüştü.
zaten çok yaklaşmakta olan bu şerefsiz kanı bozuk turanı kıskıvrak yakalayıverdi... çaresizce yanına doğru ilerledim. adam hemen turanın cüzdanını ve cep telefonunu aldı.
-ne istiyosun bizden diye ağlamaya başladım.
şerefsiz ve soğuk bir sesle
-cüzdan telefon.
boynum bükük kaptırdım her şeyimi bu şerefsize. etrafta kimseler yoktu.ya da yok gibi davranıyorlardı. işte hayatımda ilk kez o gün anladım bu dünyada turandan başka kimsem olmadığını.
adam hızla uzaklaştı yanımızdan. olan biteni kimseye anlatamadık çünkü durumdan ailelerimiz habersizdi. -
138.
+8turanla birbirimize sarılıp ağlamaya başladık. yaktık birer sigara ne tak yiceğimizi düşünürken bileti alırkenki para üstünü cebime koyduğum geldi aklıma. istemsizce turan yürü terminale fırla dedim tuttum kolundan. önce bu dıbına koduğumun yerinden kurtulmalıydık.
cebimde son 25 liram kalmıştı bu ancak birimize yeterdi ama bir şekilde gidecektik buradan. durumu bilet satan adamlara anlattık. ulan dıbına koduğumun yerinde kimse mi inanmaz insanlara. dıbına koduklarım iki tane eli yüzü düzgün genç hatta ergen yazıktır günahtır...
kalakaldık orada çaresizce derken firmanın adını vermeyeyim reklam olmasın ama bize kulak misafiri olan bir muavin bize yardımcı olabilceğini söyledi. nereye gittiğimizi sordu alakasız amk adamlar ankaraya gidiyormuş.
bir darbe daha aldık o an derken diğer arkadaşlarıyla görüştü ve bizim kurtuluş biletimizi teslim etti bize canımın içi Remzi Abi. seni hiç unutmayacağım Remzi abi.
nihayet sağ salim eve dönecektik.en azından öyle umuyorduk. -
139.
+7bu arada kargalar hakkında ara bilgiler panpalarım,
Romalılara göre geleceğin sembolü diğer birçok inanışa göre kargalar geleceği gören mistik güçlere sahip olan kuşlardır kargalar.
Benim edindiğim bilgiler doğrultusunda kara büyü, satanizmde aracı olarak kullanılır ve satanistlerin bir kısmına göre elçidir ve kutsaldır.Kur'an'da geçen bir başka şey ise Kabil'e karga tarafından Habil'in cesetini gömmesinin öğretildiği yazar;
ve karga şeytana hizmetleri doğrultusunda gerçekleştirir bunu. -
140.
+7beyler şükür kendi topraklarımıza varabilmiştik turanla. elde avuçta bir şey kalmamıştı. çaresizce okula doğru gittik.
günün yorgunluğu , korkusu ve kederi üzerimizde yığıldık banklara. ailelere telefonlar ve cuzdan hakkında ne yalan söyleyeceğimizi düşünüp durduk. hayat gerçekten tüketmeye başlamıştı bizi bu zamanlarda.
insanlığa ve hayata dair inancımı bu dönemlere kaybettim beyler.
çaresizce düşünürken turan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı olan biten her şey ağır gelmeye başlamıştı artık. bende dayanamadım içimizdeki bütün laneti kusarcasına ağladık.
arada gelen geçen bize bakıyordu ama umrumuzda değildi. yaşı önemli değil çoğu insanın hatta hiçbir insanın kaldıramayacağı şeyler yaşıyorduk.
-en azından yan yanayız kardeşim. dedim turana
-kardeşten de ötesin hayvangibiyemis...
evet beyler aynen böyle demişti turan kardeşim bana.ama içten içe biliyorum ki,sizlerle de paylaştım bunu, olayların başladığı gün dahil her şeye isteyerek dahil etmiştim turanı. içim sızladı.
kardeşimsin diye cevap verebildim mahçubiyetimle.
ağlamak biraz rahatlatmıştı ve artık oturup ne yapmamız gerektiği hakkında düşünüyorduk.o an turandan telefonları ve cüzdanları okulda unuttuğumuz yalanını uydurmak geldi.her ne kadar inandırıcı gelmeyecek olsa da kendi inancımızla onlara kabullendirecektik hikayemizi.
başka çaremiz yoktu. yalanı şu şekilde detaylandırmaya karar verdik en son. bakkaldan alış-veriş yapmıştık ve okulda sohbet ediyorduk. turan çöplerle beraber dalgınlıkla cüzdan ve telefonlarıda poşete doldurdu eve gelince farkedip döndüğümüzde ne cüzdan ne de telefondan eser yoktu. -
141.
+8evet beyler yalanımız buydu.o kadar çaresizdik ki pederden gelecek cevabın yalanına sokuyumcu olduğunu bildiğimiz halde böyle bir yalan atacaktık.
eve dağılmadan tekrar konuştuk ve olayı sabitledik.
benim peder le aram açık zaten. durumu anneme anlattım peder gelip bir kaç hakaret ettikten sonra gibtir olup gitti. zaten ondan harçlıkta almıyordum artık okullarda yoktu yakında çalışmaya başlayacaktım.
turanın tarafta ise bir kaç " ah oğlum kafan nerede" gibi ufak tefek cilalamaların ardından olay kapanmış.bu arada pederle iyice açılmaya başlamıştı bizim aramız ve az öncede belirtiğim gibi bir iş aramam gerecekti.
bu arada turanda meteliksiz kalmıştı ama ailesiyle arası iyiydi ve benden hafif atlatacaktı olayları.
bir kaç gün iş aradıktan sonra bir kahvede işe girebildim beyler. aylık 600 lira para artı yemekler. kısa süre çalıştıktan sonra bu kahveden ayrıldım beyler içeride sigara içiliyordu ve çok içiliyordu bende malum kronik bronşitli bir panpanızım dayanamadım.
günler günleri kovaladı bir süre kabuslar bir süre korkular tripler eşliğinde. kahveden aldığımız 3-5 kuruş sayesinde belimi biraz doğrultabildim ve işe girdiğim kafede hayatımı yoluna koymaya başlayacaktım. -
142.
0rezerve
-
143.
+9şüphesiz ki hayatımın en eğlenceli kısmı bu kafede çalıştığım günlerde geçecekti.en azından kafam biraz dağılacaktı ve cebim para görmeye başlayacaktı.
bergama dolaylarında ne büyük ne küçük derli toplu bir kafeydi Kaan abinin yeri, önünden geçerken kafenin cdıbına astıkları o meşhur " eleman aranıyor " yazısına ilişti gözüm. içeriye girdim heyecanlıydım. hafif zayıf mavi gözleri gökyüzünden daha mavi bakışları bir kedi yavrusu kadar masum bir kız vardı kasada MÜJDE. adı gibi güzeldi müjde onu görünce dahada bir heyecanlandım ve heyecanımı gizlemekte pek başarılı değilimdir beyler özellikle bu konularda. müjdenin yanına yanaştım.
-merhaba camdaki iş ilanına gözüm takıldı, işyeri sahibiyle görüşmek istiyorum.
o güzel gözleriyle şöyle bir süzdükten sonra yaşımı sordu müjde bana 16 dedim.pff der gibi bir ifadeyle abiiiii diye seslendi.
mutfaktan 25 li yaşlarında uzun , kirli sakallı , kalıplı bir adam Kaan abi çıkageldi.
-efendim müjde?
-abi bu arkadaş iş için gelmiş.
şöyle bir inceledikten sonra Kaan abi direk lafa girdi.en çokta bu huyunu severdim Kaan abinin , net adamdı.
-abicim daha önce buna benzer bir iş yaptın mı?
-evet abi xx kahvesinde bir süre çalıştım ama çok sigara dumanından rahatsız olup ayrıldım kendilerini de tanıyorsanız sorabilirsiniz dedim.
hiç oralı bile olmadı kaan abi. kahvede çalışmış olmam cevabı yeterli idi onun için.
-genel itibari ile getir zütür işleri yapıcaksın yani garson olacaksın ama boş zamanlarında da temizlikti ufak tefek şeylerdi yardımcı olucaksın. baştan söyleyeyim uymazsa şimdiden konuşalım kardeşim.
-tamamdır abi bana çok uzak şeyler değil gıkımı çıkarmam, yalnız durumlar biraz sıkntılı ücret olarak ne uygun görürsün abi dedim.
800 lira + yemekler + bahşişler şeklinde anlaştık. -
144.
+8çok mutluydum beyler. sonunda en azından cebimin para göreceği ameleliğin az insanların daha kibar olduğu bir yerde olacaktım.
el sıkışıp selamımı verdim çıktım kaan abinin yerinden.
durumu direk turanla ve annemle paylaştım. zaten abim askerden gelene kadar bu kişiler haricinde ailem diyebilceğim kimse yoktu.he hakkını yemeyeyim bir de zor zamanlarımda yanımda olan doğu da vardı.
vakit kaybetmeden işe başlamıştım. benim dışımda bin olan hakan ve müjdeden başka mutfakta kaan abi de dahil toplam 4 kişilik bir ekiptik.
müjdeden ilk başta etkinlenir gibiydim ama zamanla kaan abiye olan saygım müjdeye karşı kardeşlik şeklinde işleyecekti. hakanla çok fena anılarımız var onlara daha sonra girerim. konudan kopmayalım.
bu iş bana ekonomik özgürlüğümü bir nebze olsun verecekti.kel ile diyaloğum tamamen kopmaya başlıyordu beyler zaten ekonomik yönden de ihtiyacım yoktu ona ,hiç birbirimize selam vermeden geçip gidiyorduk artık.ara ara yumuşar gibi olsa da ben yaptıklarını hiç bir zaman unutmadım.o yavşakta dönüp bir özür bile dilemedi zaten. kelini gibtiğimin!
gerçi özür dilesede affetmicektim orası ayrı.
bu arada iş güç hayatı seri günler şeklinde sakin sakin devam ediyordu. akşamları kafeden çıktığımda çok yorgun oluyordum ama vakit buldukça turanla görüşmeye çalışıyordum.ben kendimi işe güce verdiğimden ifriti unutmaya başlamıştım açıkçası ifriti unuttuğumda çok daha mutlu oluyordum ama o kendini unutturmamayı biliyordu.
öte yandan turan boş kaldıkça kafayı iyice takmaya başladı bu ifrite.o sürekli rüyalarında ifriti görüyordu ve korkusundan gün ışığını görene kadar gözlerini kapatamıyordu. bende bazı tanımlayamayacağım olaylar yaşıyordum ama bunlardan bazıları yorgunluğumun üstüne geçiyordu bazıları altında ezilip gidiyordu dediğim gibi ben biraz daha iyi hissediyordum kendimi işime adapte olduğum dönemler. -
145.
0Rezervasyon
başlık yok! burası bom boş!