turanla karar verdik bize kimse inanmazdı ama mevlüt dede inanırdı bize. zaten dedemin ölümünden sonra kardeşi olan mevlüt dedenin babaneme olan nefretini sağır sultan bile duymuştur herhalde.
kararımız kesindi olan biten herşeyi mevlüt dedeye anlatacaktık.
lakin geceyi sessiz sakin atlatmamız lazımdı herşeyden önce. turanla altımıza sıça sıça bekledik allahım nolur bişey olmasın falan felan interneti açıp dua ediyoruz da nafile.
az sonra babanemin kapısından gelen oacı sesi duyduk. gıııııııııııııııııııııııııııııırç diye yardı kapının sesi gecenin karanlığını.
bittik dıbına koyayım korkudan turanla birbirimizin gözüne bakamıyoruz.
turanın gözünden yaşlar geliyor. odanın perdesi kapalı korkudan perdeyi aralayıp bakamıyoruz bile. hayri birden acı acı inlemeye başladı ama beyler nasıl bir inleme anlatamam içerinin ışıkları yandı babam uyanmış açtı bahçe kapısını dışarıya çıktı gürültüler kesildi.
fısır fısır sesler geliyo babamın orada olmasından güç alarak camımı araladım bahçe doğruldum bir baktım jr hayri nefes almadan yerde uzanıyo. babam ana avrat sövüyomuş meğer o da korkmuş olacak ki fazla durmadan içeriye girdi.
gıkımı çıkarmadım dante gibi ortasındaydım ömrün lafını diyen cahit sıtkı gibiydim o an beyler. ölümü bekliyordum.

turan kendini pelte gibi bırakmıştı yatağın yanına korkudan yaşlar geliyordu gözlerinden hala.
bense kireç gibi olmuştum kendimi tahmin edebiliyorum o an.geceyi züt zoruyla sabah ettirebildik.
sabah kaltığımızda berbat haldeydik. babam kötü haberi vermek için yanıma geldi:
-oğlum jr sizlere ömür gece huysuzlanmıştı aldırış etmedim sabah gördüğümde bu haldeydi dedi.
ulan anasının kuzusu pekekent sen neden yalan söylüyorsun onu anlamadım. neyse beyler üzülmüş gibi numara ettim ama korkuyordum hemde farenin kediden-kedinin köpekten korktuğu kadar çok korkuyordum.
gittim hayriye baktım ya beyler hayrinin bi gözünden kan damlası damlamış.onu da görünce artık korkumu anlatacak bir kelime bulamıyorum size. turan o esnada tuvaletteydi bari bu salağa çaktırmayayım da yine eli dili tutulur daha hepten kaybederim bunu dedim içinden.o esnada turan çıkmış tuvaletten tam yanıma geliyordu ki o da jr ın öldüğünü farketti dondu kaldı.
hiç yaklaştırmadan turanı kaptım kolundan içeriye geçtik. kahvaltımızı ettik iştahsız.
turanla odama geçtik planımızı yaptık.her şeyi mevlüt dedeye anlatıp bu işi sonlandırıcaz. biticekti bu iş artık.
bitmeliydi!!

beyler kararımızı verdik turanla.
artık daha fazla bekleyemezdik.ev telefon rehberinden mevlüt dedenin numarasını buldum.
gizlice arıyacaktık mevlüt dedeyi.
ondan önce unutmadan ekleyeyim , jr hayriyide bahçeye gömdüler.iyi tak yediniz dıbına koyayım, şeytana mı ifritemi neye adanmış olduğu belli olmayan bir hayvanı bahçeye gömdünüz.
ulan ya zombi mombi olursa o pezvenkler daha doğrusu pezvenk kel ben nası uyucam geceleri.
ama merak etmeyin beyler her şey çok hızlı sonlanacak.
turan kahvaltıdan sonra müsade istedi bende dedim turanla gideyim yanında bilgisayarı var bir almaya flan kalkar iki arkadaş birbimize destek olalım flan ayağına çıktım gittim. bizimkiler de hiçbirşeyden işkilllenmedi.
turanla direk okula doğru yol aldık.20 dakikada vardığımız okula 7-8 dakikada varmıştık o heyecanla.
telefonumu çıkardım turan bu işin geri dönüşü yok ne olursa olsun beraberiz dedim. turanda başıyla onayladı.
ve mevlüt dedemi aradım .epeydir aramamıştım dedemi.bu arada ben mevlüt dedemi hep öz dedemmiş gibi sevdim.o da hiç ayırt etmeden kendi torunu gibi sevdi beni zaten hayırsız 4 torunu vardı onlar da edirnede yaşıyolardı pek görüşmezdi onlarla. belki o yüzden belkide başka birşeyden mevlüt dede de beni canı gibi severdi.

neyse telefon uzunca çaldı ilk açan olmadı.bir daha çevirdim numarayı bu sefer aradığım gibi açtı telefonunu mevlüt dedem. yaşlıydı dedem ama diri bir yaşlıydı. bağıyla bahçesiyle uğraşan organik yemeğini yiyen bir adamdı kendine bakardı.
-alo?
-mevlüt dede, dedem ocağına düştüm yardım et bana.
-hayvangibiyemis sen misin ne oldu evladım.
-dede bu ifrit kadın birşeyler yapıyo yardım et kurbanın olayım. torununu katledicek bu deli kadın dedim.
dedemin sesini üzüntüyle karışık bir nefret bürümüştü muhtemelen dedemi hatırladı.bu arada şu an yazarken farkediyorum bunu ilk kez beyler mevlüt dede beni muhtemelen rahmetli kardeşine benzettiği için çok seviyordu , bana göre her ne kadar benzemesem de...
-oğlum sen hiç korkma yıllar önce yapmam gerekeni şimdi yapıcam artık zamanı geldi demişti. evladım ben şimdi babanı arıyacam ziyarete geliyorum seni öpüyorum Allaha emanet ol kendine iyi bak dedi kapattı telefonu.
ulan turana anlattım çok korkuyom napıcak bu diye konuşurken ikimizde olacakları biliyorduk zaten kendimizi kandırmamızın bir anlamı yoktu.bu yola çıkarken biriz dedik turan dedim ölmek var dönmek yok. turan korka korka gözlerini kırpıştırarak onay verdi ama ikimizinde gözlerinden korku akıyordu.

turanı eve bıraktım oradan evime doğru geçiyordum ki telefonum çaldı.
arayan annem. oğlum mevlüt deden misafirimiz olacak akşama dışarlarda sürtme eve gel dedi.
çok korkuyordum beyler her şey çok hızlı gelişiyordu. tamam anne dedim kapadım telefonu.
hemen turanı aradım telefonu meşgul.
derken turana ulaşamadan eve gelmiş bulundum. babam da eve girdiğimde pek bir heyecanlıydı deden geliyor oğlum diye söyledi.
-biliyorum baba annem söyledi dedim.
ama heyecanının sebebi bu değilmiş. bizim evi müteahit yapmak istiyormuş bahsetmiştim ya bi inşaat firmasının işini almıştık falan felan diye heh işte tam olarak o adam, babamda anlaşmış o adamla.1 aya kalmaz başlarlar evladım bu evden taşınmamız gerekicek yakın zamanda dedi. annem de haberi şimdi öğrenmiş olacak ki küçük çapta bir çığlık kopardı. evde birden mutluluk havaları esmeye başlamıştı ta ki bizim ifrit aşağı gelene kadar. babama doğrulup:
-hayırdır evlat ne oldu çığlıklar geliyordu aşağıdan merak ettim geleyim.
-he annecim sevinçten böyle böyle evi veriyoruz dedi. babanemin o soluk benizine renk geldi sinirden olsa gerek kadın kıpkırmızı oldu.
-bana sormadan ha?
-annecim bak mis gibi yeni ev yapıp verecekler bize bilmem de anlatmaya başladı.ama nafile babanem ortalığı birbirine kattı beyler.ilk kez o kadar sinirli gördüm ifriti. küstü gitti yukarıya babamın sürat bi karış.
akşam oldu kapı çaldı fırladım bahçeye direk bu gelen mevlüt dede den başkası olamazdı.tam da tahmin ettiğim gibi elinde ufak bir çantayla gelmiş mevlüt dede. allah alah neden çanta getirdi mevlüt dede diye düşünürken atladım boynuna sarıldım öptüm aldım elinden çantasını.eve doğru geçerken ifritin bizi camdan izlediğini farkettim. öfkesinden bambaşka bir hal almıştı ifritin süratı.
ee hayat hep bizi gibecek değil ya senin de çekeceklerin var Ayşen ifriti.
mevlüt dedeyi aldık içeriye ifrit hiç gelmedi bile yanyana getirmezlerdi hiç bu ikisini. zaten ailedeki herkes korkardı

mevlüt dede kardeşinin öcünü almak için saldırır eder diye çünkü hiçbir zaman olanların normal şeyler olduğuna inanmamış ifriti suçlamıştı hep.
beyler bu arada mevlüt dedemde menemen tarafına doğru oturuyo çok uzak değil bize.

mevlüt dedemde geldi beyler oturduk güzel sofra hazırlamış annem kaşla göz arası nasıl hazırladıysa,
tam yemek yiyoruz telefon çaldı, koştum içeriye.
turandı arayan.
-noldu hayvangibiyemia aramışsın?
-olum sorma ortalık karışacak mevlüt dede kalktı geldi. çok korkuyorum.
turanın gırk diye yutkunduğunu duydum.
-turan bana bak her şey aramızda dedim.
-tamam dedi kapattı telefonunu. beyler evet turan korktuğu için ailesini öne sürüp yalan söyleyen bir adamdı ama harbi adammış bütün olan bitenden sonra bir tek turan kalacaktı arkamda.
geçtim içeri herkes yemeğini bitirmiş ,babam ters ters bakıyordu bana. bakmayın her ne kadar anacı olsa da bizim kel mevlüt dedeye de büyük bir bağı vardı çünkü dedemin vefatından sonra babama büyük destek olmuş mevlüt dede.
dedem de anladı babamın kızacağını.
-bir şey olmaz evladım bırak genç çocuk kız arkadaşı vardır konuşsun dedi.
ah dedim nerede dede o günler içimden daha elimize kız eli deymemiş.
babamda gıkını çıkarmadı kapandı gitti o mevzu öyle.
hep beraber oturup çay içtik tv izledik o gece. uyumadan önce dedem yanıma geldi evlat ne oldu telefonda hiç sorgulamadan geldim ama inşallah sebeplerin vardır bunlar için dedi.
bende herşeyi bir bir anlattım.
beyler tamam dedem de pek dini bütün bir insan değildi ama muthemelen yaşı gereği bir ayağı çukura gelmeye başlayınca cumalara falan gitmeye başlamış.
o an gözündeki o korkuyu gördüm oğlum sen ne dediğinin farkındamısın dedi bana. gözlerim doldu mevlüt dede sana yemin ederim her şey böyle arkadaşım da olan biten herşeye şahit dedim.

kafasını salladı sadece. diyorum ya normalde ağzıma çakar geçer aklı başında bir büyük ama dedem böyle değildi,hem babaneme olan nefreti hemde bana olan sevgisi olan bitene inanması için yeterliydi dedem için.
-oğlum olan bitenden sonra ağzını açmayacaksın her şey aramızda kalacak dedi bana.
korktum.
-dede ne diyosun sen dedim ama biliyordum beyler olacakları. ifritten kurtulmanın vereceği rahatlık daha şimdiden korkuya dönmüştü çünkü başıma ne gelecek bilmiyordum.

Rezervasyon

Okuyanlar belli etsin

burdayiz la yaz aq

mevlüt dede yanımdan kalktı gitti. nereye bile diyemedim. sanki yıllardır bu günü beklermişçesine soğuk kanlı ve sessizdi mevlüt dede.
herkes uyumuştu kapının tıkırtısı bir tek ben fark etmiştim muhtemelen. korkudan ölüyorum. turanı aramaya çalıştım yok telefonu kapalı. mesaj attım turan yarağı yedik işler karıştı.
ölmek var dönmek yok biz kardeşiz dedim.
beyler dediğim gizi eski iki katlı bir evde oturuyorduk ve evlerimiz gerçekten çok eskiydi.
pencereden mevlüt dedeyi izliyordum elinde bir şişe bir de bıçak vardı. biraz değişik bir bıçaktı biraz fazla uzundu normalden ve gecenin karanlığını delip geçecek kadar parlak birşeydi.
mevlüt dedem yukarıya çıktı, nasıl girdiğini bilmiyorum ama polislerin raporlarına göre kapı kırılmadan zorlanarak açılmıştı.
ifriti uyurken gafil avlamak istemişti ve bu isteğini başarmıştı.
ifrit uyurken bıcağın tersiyle kafasına hızlıca geçirip sersemletmiş binlerce darbe vurmuş sonra ağzını kapatıp boğazını kesmiş ifritin.
bunların hiç birini görmedim beyler polis raporları bunlar otopsi sonrası polisin bize verdiği bilgiler. hiç bir şekilde yerel ya da ulusal gazetede yer almadı bunlar çünkü dediğim gibi bergamada bazı inanışlar yüksek derecede yaygındı ve bu panik etkisi yaratabilirdi.en azından benim teorim buydu.
daha sonra elindeki o şeyin ne olduğunu anladım beyler muhtemel gaz ya da ispirto. bunlada ifriti yakmıştı mevlüt dedem.

bunu herkese anlatırdı vefat etmeden ifrit öldüğünde gözleri simsiyahmış gözünün akı yokmuş gözleri açık gebermiş. tabi bunu gören tek kişi mevlüt dedem.ek olarak daha önceki şahitler turan ve ben
onun şeytan olduğunu söylerdi kardeşinin vefatından sonra inanışı hep bu yöndeydi.
neden yaktığını sorduklarında yeniden canlanmasın toprağa lanet kalmasın gibi garip şeyler ileri sürmüştü.
tabi beyler olayın yaşandığı gün babanemin evi cayır cayır yanmıştı babam perişan annem korkuyla karışık şaşkın yer yerinden oynadı. mevlüt dede ortalık tam alev almadan aşağı kaçmış suçsuz gibi davranmaya çalışmıştı ama nafile.
olaydan sonra direk dedemi tutuklayıp zütürdüler baş suçlu olarak o gün oraya ilk kez gelmiş yangın çkmış nefret ettiği babanem ölmüş. tüm deliller onu gösteriyordu zaten.
babam inanamamıştı hem üzgün hem şaşkın paramparça olmuştu.
bu arada beyler bizim evimizde yanmıştı çünkü eski tip bir evdi ve hemen hemen %60 ı ahşaptan oluşuyordu evin.
tam evsiz kaldık derken imdadımıza müteahit yetişecekti beyler kolay geçen tek kısım buydu.
bu arada haberi alan gelmiş turanda bize yakın oturuyordu suçluluğun verdiği duyguyla göz göze gelmemeye çalışıyorduk.
bu arada dedem sorguya alındığında her şeyi itiraf etmiş direk teslim olmuştu , babamın bunu kabullenmesi yılları alsa da...
ama her şey burada bitmiyor beyler hikayemde de belirttiğim gibi bir lanete maruz kaldım tıpkı hapishanede vefat eden mevlüt dedem ve turan gibi.

Mevlüt dedemden bahsedeyim biraz genel olarak şöyle bir özet geçicem.
daha öncede belirttiğim gibi mevlüt dedem nitelikli, planlı ve vahşet içeren cinayetten ötürü mühebbete çarptırılmıştı.
yeterli deliller eşliğindede ceza evine yerleştirildi.
bu arada mevlüt dedem il dışında bir cezaevinde sevkedilmişti çok kısa bir süreç içinde.o yüzden çok az ziyaret edebiliyordum kendisini.
olay gecesinin akşamı mevlüt dedem ne pir pişmanlık ne bir üzüntü yaşamıştı açıkçası. karakolda da ifadesini verirken geri yapmamıştı, delikanlı adamdı rahmetli. hemde en hasından!
babam olayların farkında değildi sadece annesini kaybeden her insan gibi ciğeri sızlıyordu kelin. annem şaşkın ama korkmuş ben ise bütün olan bitenden sonra açık açık ayşen cadısını görmediğime çok mutluydum.
turan da korku dolu ifadeyle kurtulup kurtulmadığını sorguluyordu. olay gecesi karakter bakımından zayıf amcamın evinde kalmıştık kısa bir süre içinde orada ikamet edecektik.
kısa bir süre diyorum çünkü müteahit delikanlı adam çıktı aynı zamanda karlı da çıkacaktı tabi işten, evimizi yangın durumundan ötürü direk yapılandırma teklifi etti ve 1 seneden kısa bir sürede evimize kavuşmuş olacaktık.bu arada evimiz yapılmaya başladığında da kiraya çıkacaktık aynı yerleşke civarında.
yangından sonra itfaiye kısa sürede gelmişti ama nafile beyler çocukluğumun tamdıbının geçtiği o emektar ev cayır cayır yanmıştı.
ama hayrimin küllerini unutmadım beyler!
toparlayabildiğimiz bir kaç eşyamızla birlikte amcamlara geçtik.bu arada komşulardan iğrenç dedikodular yükseliyordu, Mevlüt dedemin Ayşen pisliğine tecavüz edip öldürdüğü şeklinde ama bütün bunların çok kısa süreç içerisinde çıkan otopsi sonuçları ile yalan olduğu ortaya çıkarıldı.

beyler mevlüt dede hapishaneye yerleştiğinde yaşlı başlı bir kadını öldürdüğü için ilk sorgusuz sualsiz linç girişiminde bulunmaya kalkanlar olmuş.
ilk bir kaç ayının çok zor geçtiğini söyledi mevlüt dede.her ne kadar yaptığı işten pişmanlık duymamış olsa da ayşen pisliğini sürekli rüyasında o siyah gözleri ile gördüğünü söylerdi rahmetli.
olan bitenlerden kimseye bahsetmemiş. ifadesini verirken kendi kardeşinin ölümünden bahsedip bunun şahsi olduğunuda dillendirmiş mevlüt dede.
turana gelince yangın gecesinden beri ayşeni rüyalarında gördüğünü ve siyah gözlerinin daha da siyah olduğunu söylerdi.
ben ise yangın gecesi çocukluğumun şahsiyetimin filizlendiği evimi hayri ile geçen güzel günlerimi anılarımı yitirmiştim. ayşen aklımın ucuna bile gelmiyordu.
lanete gelince beyler ayşen muhtemelen kara büyü yada satanizm gibi birşey ile uğraşıyordu ve teorim kendisinin gençlik sapkınlığının olduğu yönünde. uğruna öldürdüğü keçilerim ve zavallı kargalar mitolojik olarak bunu destekler nitelikte.
geçen iğrenç ve zorlu günler eşliğinde yeni hayatıma yelken açmıştım ayşen ve pisliklerini geride bıraktığımı düşünürken. rüyamda ayşen pisliğini görmüştüm beyler ifrit rüyamda beni alenen tehdit ediyordu olan biten her şeyden sorumlu olduğumu ve bunların hiç birinin yanıma kalmayacağını.bu rüyam dahil ayşeni gördüğüm her rüyamda ayşenin gözleri zifiri siyahtı.
o gece hiç uyuyamadım beyler.o rüyadan sonra ifritin sesi kulaklarımda yankılanıyordu. korkuyordum beyler ifritin canlı olması bile beni daha az korkuturdu. düşünsenize kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir ifrit tarafından tehdit edildiğinizi.

"dıııııııırn" diye keskin bir ses korkumu daha da taçlandırmıştı. kalp ritmim 200 leri görüyordu muhtemelen.
gecenin köründe o da ne , dıbına koduğumun telefonundan başka bir şey değil.
mesaj turandan.
hayvangibiyemis konuşmamız lazım kardeşim o geceden beri hiç bir işim yolunda gitmiyor ama bugün olanlardan sonra dayanamıyorum artık.
saat gecenin körüydü ama çok ciddi bir meseleydi bu balkona çıkıp turanı aradım bu arada bu olay olduğunda amcamlardayız.
balkona çıktım telefonu açtım turanı arıyorum:
-alo turan noldu dıbına koym
-hayvangibiyemis ifrit beni tehdit ediyor. uyuyamıyorum pumpfiction. sesi ve gözleri aklımdan gitmiyor.
beyler minik çaplı bir kalp krizi geçirecektim herhalde turanın anlattıkları imkansızdı.
evet beyler doğru anladınız ifritin sadece bedeni gitmişti, karanlık ruhu ise bu dünyayı terk edemeyecek kadar derinlere inmişti.

hiç bitmeyen o gece başlamıştı beyler. turanla konuştuktan sonra ne kadar derinlerde bir karanlığın başımızda intikam çığlıkları attığını tahmin etmek pek zor değildi. evet acı bir ölümle belkide ölümden beteri ile tehdit ediliyorduk ifrit tarafından.
çok korkuyordum beyler.o kadar korkuyordum ki gözyaşlarım bile daha beterlerinin geleceğini biliyor ve yerini terk etmiyordu.
telefonumun flaşını açıp odama gitmeye karar verdiğimde o iğrenç gerçeği farkettim balkon kapısnın camından flaşla yansayan şey! iFRiT!
evet beyler camdan yansıyor hem de hiç olmadığı kadar nefret dolu ve gerçek.
o lanetli gözleri ile bana bakıyordu.
hiç kıpırdamadan.
saatler durmuştu o an,kalp ritmim yükselmeye başlıyordu. kıpırdayamadım beyler park halinde aracın yüksek devirle gaz veren hali gibiydim motor hızlandı ama vites boştaydı ve vitesi atacak yürek o an yoktu.
sadece bağırabildim. avazım çıktığı kadar
ANNEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE...

Aidisjsmvkksksv

Devam et panpa iyi gidiyor hikaye bitince giricem nick6 nı

Rzeerr 7