1. 59.
    0
    up up up
    ···
  2. 58.
    0
    up up up
    ···
  3. 57.
    0
    up up up
    ···
  4. 56.
    0
    up up up
    ···
  5. 55.
    0
    up up up
    ···
  6. 54.
    0
    up up up
    ···
  7. 53.
    0
    up up up
    ···
  8. 52.
    0
    up up up
    ···
  9. 51.
    0
    up up up
    ···
  10. 50.
    0
    up up up
    ···
  11. 49.
    0
    up up up
    ···
  12. 48.
    0
    up up up
    ···
  13. 47.
    0
    up up up
    ···
  14. 46.
    0
    biraz üste çıkarmak gerkeiyor sanırsam.
    ···
  15. 45.
    0
    azıcık up azıcık up azıcık up
    ···
  16. 44.
    0
    evet beyler asıl olaylar babamın tekstile başlamasından sonra başlıyor.

    Buraya kadarki kısım daha çok ön bilgi gibiydi. sonrası ailecek yaşadığımız dramatik olaylar.

    yarın tekrar devam edip bitirmeyi düşünüyorum.
    ···
  17. 43.
    0
    bu büyük kazadan sonra istanbula ilk döndüğünde naime şükrüye çok baskı kurdu kaptanlığı bırakması yönünde. şükrüyü ikna edemedi ve 3 ay sonra şükrü tekrar sefere açıldı. aradan 3 sene geçti. şükrü karısının tekrar hamile olduğunu öğğrendi. 4. aylık karnı 5 yaşındaki kızı ile naimeyi istanbulda bırakıp sefere çıktı. o seferdeyken oğlu doğdu. adını o ara televizyonlarda ara ara gözüken bir türkücünün adından alıp ozan koydu. gelecek 3 sene boyunca bazen oğlu ve tüm ailesi ile birlikte 1 sefere beraber gitmişlerdi. geri kalan zamanları naime çocuklarıyla tekbaşına geçiriyordu. şükrü oğlunu 3. yaş doğum gününde eve geldiğinde ozan babasını tanıyamamış ondan kaçmış ağlamaya başlamıştı. şükrü için dramatik bir olaydı ve oğlunun babasız, babasını tanımadan büyümesini istemiyordu. 1997 yılında kaptanlığı bıraktı ve arkadaşı kadirin de desteği ile tekstile geçti. kumaşa tekstile giyime dair en ufak bir fikri olmayan bu adam kaptanlıktan biriktirdiği yüklü miktardaki parayla tekstil işine atıldı.
    ···
  18. 42.
    0
    oha lan aq kaptanlık ne ekşınlı işmiş aq
    ···
  19. 41.
    0
    yardım edecek olan gemi ilk dönüşünde 5 mürettbat botunun 3ünü yakalayıp içindekileri yukarı çekebilmişti. ikinci dönüşünde diğerini de yakalmış geriye şükrüün botu kalmıştı. dalgalar büyük deniz hırçındı. gemi bir dönüş yaptı ama botu isabet ettiremedi. gemi ikinci kez bir daha döndü fakat yine isabet etmedi. gemilerin için 360 derece bir dönüş yapmak uzun sürer. bu yüzden daha fazla dönemeyeceğini, 3. ve son dönüşten snra yollarına devam etmesi gerekitğini söylediler. gemilerin yardıma ihtiyaç duyan gemilere yardım etme zorunluluğu vardı ama belirli yere kadar. bütün herkesi kurtarma sorumlulukları yoktu ve fırtınanın ortasında kendi gemisini de tehlikeye atmak istemiyordu. son dönüşte şükrü halatı bir şekilde yakalamalıydı. 3. dönüşünü yaparken halat etıldı ve şükrü tekrar tutamadı. o an kulaklarında kızının sesini duydu. "baba! nerdesin baba! baba hadi gelsene!" diye çağırıyordu şükrüyü. şükrü kızının onu istanbulda bekeldiğini ve bir ailesi olduğunu en azından ailesi için o halatı tutması gerektiğini hatırlayıp suya atladı. halata doğru yüzmeye çalıştı. gemi daha hızlıydı yakalayamacağı barizdi fakat onu gemiden izleyen yardım gemisi mürettabatı şükrünün durumu görüp bir kez daha halat attılar ve bu sefer şükrü tutabildi. halatı bota bağlayıp gemiye yanaştırdı ve yaşlı kaptan ile birlikte güverteye sağ salim çıkabildiler.
    ···
  20. 40.
    0
    @39 yani ne diyim sana birader? küfür etsem tesiri yok laf desem gocunmayacaksın.
    ···