babamın cenazesinde gasılhane ibriğini siktim

olay bundan 8 ay önce cereyan etti, rahmetli babam 57 yaşında, giyimine kuşdıbına önem veren, ssk 'dan emekli bir devlet memuruydu, 3 sene önce kendisine eşcinsel olduğumu deklare etmiş , ardından evlatlıktan reddedilme konumuna düşmüştüm.

2012 temmuz ayında ailecek gittiğimiz konyaaltı gezisinde küçük kardeşimin plajda babamın sırtına atlaması sonucunda babam ayağını şezlong'a takıp sırt üstü yere düşmüştü.

ne olduğunu anlamaya çalışırken rahmetli babamın ağızı köpürüyor, sağa sola tükürükler saçıyor, konuşamıyordu, 45 dakika boyunca ambulans bekleyerek hayatımızın hatasını yapmıştık, bekleme sırasında kaburgalarındaki kırıklar sinir uçlarını kesmeye ve onu o dakikalarda yataklara düşürmeye yetmişti.

babamın felçli kalacağını 2 saat sonunda ameliyattan çıkan doktordan öğrenmiştik.

kendisi yatağa mahkum kalmış ve hiç bir umumi ihtiyacını karşılayamayacak duruma düşmüştü, neredeydi o dev adam ! neredeydi koca yürekli koca insan !

günlerimiz zorlu ve yorgun geçiyordu , rahmetli babam yiyecek ihtiyacını karşılayamadığından kendisine günde 4 öğün milupa aptamil yediriyor üzerine Rezene Çay içiriyordum.

aynı süre zarfında erkeklik ihtiyaçlarım boy gösteriyordu, göğüslerimdeki dikleşme, penisimdeki sertlik, alnımdan süzülen ter ne kadar zor durumda olduğumu gösteriyordu, bir şeyler yapmam lazımdı, babamın serumu ile münasebete girecek duruma gelmiştim, ve bunun farkındaydım.

çarşamba gecesi saat 9 sularında babamı kaybettik .. acım büyüktü. herkes birbirine sarılıyor, ağlaşıyor, bense cenaze namazı gelmeden ihtiyaclarımı nasıl karşılasam diye düşünüyordum, sonucta acımı içime gömmem gerekiyordu, evin delikanlısı ağlarsa kadınları ne yapsın !

perşembe günü öğle namazına müteakiben babamın cenaze namazını kılacakken gasılhanenin onunde rüzgarın savurduğu mavi ibrikle göz göze gelmiştik.

rüzgarın tenımi okşaması, ibriğin sağa sola savrulması benı benden alıyordu... bir çok çılgınlık yapmıştım lakin bu ilk olacaktı... usulca yanaştım yanına, önce elimi koydum kulpuna, karşılık vermedi, belli ki o da istiyordu, kolundan bir panter gibi kavrayıp kıvrak adımlarla eve doğru yol almaya başladım , oturma odası bomboştu, herkes cenazeye hazırlanıyordu, bense işimi riske atmayıp odama zütürmüştüm sevgilimi, kulağına ibodan mavi maviyi fısıldayıp geçmiştim ırzına, saatin farkında değildim çünkü mutluydum, mavi züt deliğine yumulmuştum yirmibeşlik sevgilimin, o sıralarda verilen sela ile babamın cenaze namazını kaçırdığımı fark ettim, bilmiyorum, üzerinden çok zaman geçti ama, babamın tabutunu kavrayıp son yolculugunda yanında olmayı çok isterdim.