babamin sevgilisine asik oldum

beyler yok boyle bi sey amina koim.

valideyi kaybedeli 7 sene olacak 1 aya. peder 52 yasinda. hayatimda gordugum en kart zampara oldu cikti adam 50sinden sonra. surekli bi karilar kizlar belki de anne hayattayken de boyleydi bilemiyorum.

neyse armator bizim peder. cukka saglam anlayacaginiz. hakkini yemeyeyim yillarca disini tirnagina takti el ustunde tuttu hep bizi. imkani yettigi kadariyla olabilecek en rahat hayati yasadik. oyle multimilyarder degil ama orta direk de degiliz. iyi kotu bi evimiz, yazligimiz ve hem ablamin hem benim kisisel arabamiz filan var allahima bin sukur.

ablam biraz kokostur. ozel universitede okudugundan olsa gerek bi ozentilik yok degil ama boyle sonradan gormus gibi degil de kimseden assa kalmama gibi bi huyu var. luviton cantalar, börbüri pardesuler, zilyon cesit ayakkabilar, sadece makyaj malzemelerinin durdugu devasa $ifon filan.. biraz gosteris meraklisi anliyacaginiz panpalar.

ama ben hic oyle degilimdir. hayatimin hicbir doneminde oldugum kadar zengin gorunmedim ve ablamin bu burjuva tavirlarindan filan hic hoslanmam. bu yuzden defalarca kavga ettik. misal kendisi soforlerle dolasirken ben kendi arabami kullaniyorum. en buyuk zenginligim playstation 3'um oyle diyeyim size.

nasil bi hayatim oldugunu az cok anladiniz. oyle kendi halinde bi adamim iste. yakigibli filan degilim. bugune kadar cok sevgilim olmadi. millet kari kesmeye bara clube giderken ben hep evde oturdum oyun oynadim sozluklerde takildim vs. zaten oyle anlamsiz gibis sokusla alakasi olan bi adam da degilim. malum balik burcuyuz biraz duygusallik var. oyle agib olmadigim kariyla bi sey yasayamiyorum. anneme cekmisim heralde bu konuda biraz. o da balik burcu. zamaninda en ufak bi olumsuzlukta karalara baglar moralini duzeltene kadar ebemiz gibilirdi.

neyse konuyu da daha fazla saptirmadan olaya gireyim ben.

onceden de soyledigim gibi anne vefat ettiginden beri pedere bi sey oldu. surekli yaninda bi karilar, eglenceler falan adam bildigin ikinci baharini yasiyo. batiyor oldugundan kesinlikle degil. istedigini yapsin, adam dul bi erkek adam sonucta. hayati boyunca bize en iyi sekilde bakmis, elimizi sicak sudan soguk suya gecirmemis filan..

arada bi biz bunla cikar birlikte yemek yeriz tasak muhabbeti yapariz filan bigun su ortakoy'deki zuma'ya gittik. hayvan gibi kalabalik oturucak yer yok. rezervasyon yaptirmadigimizdan gibe gibe ya baska bi yere gidecez ya da barda oturup masanin bosalmasini bekleyecez. peder sordu cok ac misin dayanabilir misin diye ben dedim dayanirim yani gibinti yok gel gecelim bara bi iki tek bi sey atar muhabbet ederiz. neyse oturduk biz bara. ben bi dirty martini soyledim pederin huyudur nerdeyse baska hicbir tak icmez soyledi rakisini kuruyemistir cerezdir filan takiliyoruz oyle sohbet muhabbet.. derken yanimiza iki tane hatun geldi ki yok boyle bi sey beyler. onlari da yemek sirasi beklemek icin bara oturttular heralde ama karilari gormeniz lazim. bi tanesi boyle daracik kisa parlak gri bi elbise giymis.. got meme o bicim. hani nasil anlatayim el bombasinin pinini cekersin de parmaginla gibistirirsin ya patlamasin diye. sanki parmagimi cekince karinin gotle memeleri yerinden firlayayip butun zumayi darmaduman edicek..

diger kari pek hanimhanimcik geldi bana. uzun cicekli bocekli bi elbise, kararinda bi makyaj. hafif gogus dekoltesi var ama ciksi filan degil. hani guzel olmadigindan degil ama diger hatunla kiyasladigimda al hatunu cikart zuma'dan direkt evlendirme dairesine git. bilirsiniz oyle hatunlari..

neyse bunlar gelince biz tabi hemen tribe girdik. ne konusuyoduk onu bile unuttum durduk pederle karilarin muhabbetini dinliyoruz. o guzel olan kari* is yerindeki bi olaydan bahsediyo ama boyle bir ciksi anlatmak yok. hatunun ses tonu zaten inanilmaz bir de bi anlatisi var ki oooof yani. arada bi kahkaha patlattikca biz pederle birbirimize bakip siritiyoruz filan. amina kodumun karisi nerden gorduyse bi anda durdu pedere kaltak kaltak bize gulmuyosunuz insallah dedi gulumseyerek. pederin o andaki atagini gormeniz lazimdi beyler.

saniye gecmedi yoo hanfendi anlattiginiz sey cok hosumuza gitti ve dolayisiyla gulumsedik. yanlis anlamanizi istemem gulunc oldugunu dusunmedik. sadece hosumuza gitti ve acikcasi su an hikayenin devamini duymak icin sabirsizlaniyorum ben dedi.

pardon beyler cabucak gibistim geldim devam ediyorum.

babam oyle deyince hatun bi duraksadi. ben dedim yarragi yedik. kari rezillik cikaricak simdi. yerin dibine girmek icin hazirlandim filan derken hatun gulumseyip "bunu tek bir sartla kabullenirim anlattigim bittikten sonra engin yorumlarinizi bizden esirgemeyeceksiniz." peder hemen atladi: seve seve hanimefendi ama benim de bir sartim var. bundan sonraki ickilerinizi ben ismarlamak istiyorum. gulusmeler filan derken peder dondu gotunu bana hatunun anlattiklarini dinlemeye koyuldu. ben gib gibi kalmistim. aldim elime telefonu oyle salak salak facebooktur twitterdir falan bakiniyorum.

5-10 dakika sonra garson geldi selim bey masaniz hazir simdi gecmek ister misiniz diye sordu. peder "tabi ama iki sandalye diye ekleyin lutfen, bu guzel hanimlarin daha fazla ac bilac bir sekilde beklemesini istemem. eger tabi bu onlar icin herhangi bir sorun teskil etmeyecekse" dedi. diger hatun* biraz agzini burusturdu tam bir sey soyleyeceksen pinar direkt "ah efendim cok kibarsiniz acliktan olmek uzereyim" dedi ve hep birlikte masaya gectik.

masaya gecene kadar hatunlarla tek munasebetim pederin "bu da benim asosyal oglum cem" seklinde beni yerin dibine sokaraktan tanittigindaki merabalasmamdan ibaretti.
neyse menuler geldi. peder bi california roll, ben de kum midyeli linguiniyle kirmizi sarap soyledim. diger hatunun ne soyledigini unuttum. acaip pasif bi kariydi. sanirim bizimle birlikte yiyor olmaktan pek hosnut degildi.. neyse pinar da bi kadeh blushla birlikte firinlanmis patatesli rizotto istemisti.

ickiler icildikce ortam guzellesiyordu. pederin ve pinarin kahkahalari melis'in de nihayet kucuk siritislariyla birlikte ben de kendimi biraz daha rahat hissetmeye baslamistim. bi an sessizlik oldugunda melis bana donup ee cem sen neler yapiyorsun? diye sordu. artik nasil bi bosluguma geldiyse "napayim iste okuyoruz be abla" diyiverdim ve 3'unun birden kopmasiyla karizmayi magmanin en dibine dogru nasil mihladigimi muhtemelen hayatim boyunca unutmam. benim caresizligimi gorunce peder, "bakmayin bu itin boyle sessiz durduguna. kendisi devlet konservatuarinda tiyatro okuyor ve havaya girdiginde susturmak icin sacindan tutup playstationin onune dogru suruklemeniz gerekir" diyerek sagolsun iyice liseli ergen konumuna sokmustu beni.

ilerleyen vakitlerde yemekler geldi, yendi. ickiler icildi. peder durmadan saklabanliklar yapip hatunlari gulmekten donlarina isetti vs..
komiktir bizim peder. ben de onlarla birlikte gulup eglendim filan derken gecenin sonuna geldik biz. daha dogrusu pedere kalsa sabaha kadar kalkmazdi o masadan ama melis kahvesini ictikten sonra eh biz artik yavas yavas hesabi isteyelim dedi. bu dunyanin her yerinde gecenin sonu geldi demektir beyler. dagilalim istemiyodum ama kafam da fazlasiyla guzel olmustu artik. hatta o kadar guzel olmustu ki alenen zuma'nin korkuluklarindan bogaza dogru bakaraktan hatunlarin ikisini de catir catir gibtigimi hayal ediyordum. bu su demekti: bilincaltim bana hadi cem bi an once eve git de guzel guzel 31ini cek karsim.

yavsak babam aman canim ne guzel oturuyoruz filan seklinde israr etse de kizlar yok ama yarin sabah erken kalkacagiz isler gucler bizi bekler diyerek renklerini belli ettiler. o reaksiyon net olunca babam ustelemedi ve "peki madem ama en azindan sizi eve birakmamiza izin verin. umarim arabaniz yoktur. zaten olsa da biz iki bilincli delikanli bu halde araba kullanmaniza kesinlikle izin vermeyiz" dedi.

kizlar arabamiz yok ama zaten olsaydi da su an kullanmazdik. belli ki sizin var ama biz de sizin kullanmaniza izin veremeyiz en iyisi biz iki ayri taksi tutalim ve sakince evlerimize dagilalim dediler. niyeyse ben hemen lafa girdim ve merak etmeyin babamin soforu disarida bekliyor. once sizi birakir sonra da evimize gideriz dedim. pinar denilen kaltagin gozleri faltasi gibi acildi. ilk defa o zaman anlamistim nasil parali erkek meraklisi bir fahise oldugunu.

birazdan devam edicem beyler.

geldim beyler.

dedigim gibi ben sofor var birakiriz sizi dedim. bunlar hemen tribe girdi ah yok cok sagolun bosuna yolunuzu uzatmayin biz bir taksiye atlar gideriz evimize zahmet vermeyelim dediler. peder hemen "aman canim ne zahmeti hem bu vesileyle evinizi ogreniriz, sokakta kaldigimiz zaman calacagimiz bir kapi olur hahayt" seklinde yavsak yavsak yapti numarasini yine.

e peki madem diyip hesabi odedik kalktik. arabaya gittik. pederde q7 var audi. peder one oturdu ben kizlarla arkaya gectim. ikisi de tutturdu ben ortaya gecmem diye, kaldik mi tas gibi iki karinin arasinda. zaten saatlerdir eve gidip bunlari dusunerek asilmanin hayalini kuruyorum. iyice cileden ciktim ben gibim tassaam kazik gibi oldu.

pala hemen sordu eve mi selim bey diye. babam yok once hanfendileri birakicaz diyip arkaya dondu: evet hanimlar ne tarafa gidiyoruz? birlikte mi yasiyorsunuz? gece boyunca konusmalarin geneli pinar ve babam arasinda gectiginden pinar aldi sozu: imm sey biz ulusta oturuyoruz. kapi komsusu sayiliriz melisle. gercekten zahmet vermiyoruz degil mi? deyince babam "onemli degil pinarcim biz de bebekteyiz yakinmis iste lutfen dert etme boyle seyleri. biz iki centilmenin yapmasi gereken bir zorunluluk bu, ben kimseye selim ozdemir birlikte yemek yedigi bayanlari taksiyle evlerine gonderdi dedirtmem."

bu noktada babama artik biraz uyuz olmaya baslamistim. ulan tamam yavsarsin ve hatta gider evine gibersin de arkadas bu ne saldirayliktir allaskina? 50 yasinda adamsin yuh amina koim filan diyorum icimden.

ama bi yandan da babama hak veriyordum cunku pinar da tum yosmaligiyla karsilik veriyordu babamin yavsakliklarina. "ah selim beycim gercekten cok kibarsiniz. cok keyifli bir gece gecirdik sayenizde ne kadar tesekkur etsem az.

bunlar aralarinda cilvelestikce pala caktirmadan dikiz aynasindan bana bakip bakip guluyordu gozleriyle.

super adamdir pala. kendimi bildim bileli babamladir. asil adi remzi. zamaninda pala biyiklari varmis ve ibrahim tatlises'in pala remzi turkusunu cok severmis. o yuzden pala kalmis adamin adi ki bence cuk oturmus. 190 boyunca bir zebellah dusunun. capi camasir legeni gibi bir gobek ve surekli gulen bir surat. pala'yi sanirim en net bu sekilde anlatabilirim. cok emegi vardir benim uzerimde. basim belaya girse kosar, moralimin bozuk oldugunu anladiginda dert ortagim olur her zaman. dedim ya super adamdir diye. bi babam bizim pederse pala da baba yarisidir benim icin.

neyse ortakoy'de biraz trafik var malum kurucesme eglence mekanlari filan full.. agir agir ilerliyoruz yolda. araba hareket ettikce gayri ihtiyari benim bacaklar kizlarin bacaklarina surtuyo. ben surtundukce tassaklarim patlayacakmis gibi geliyor. durum oyle bi hal aldi ki pala durdur arabayi ben biraz yuruyecek diyecek duruma geliyorum.

velsahil kelam nihayet ulus yokusunun basina geldik. bilen bilir ulus cikisi virajlidir. bizim pala da biraz pictir; virajlari hizli hizli aliyor, araba hangi tarafa viraja girse ben aksi yondeki hatunun uzerine dusuyorum. kafam zaten amcik gibi olmus hic utanmiyorum cullanirken ama tabi abartmiyorum da. bi an karsidan denyonun teki uzunlarini yakmis geliyor pala ani bir fren yapti ve yapmasiyla ben pinarin uzerine oyle bir yapistim ki beyler. yok boyle bi sey. ben hayatimda boyle bi yumusaklik, boyle bir dolgunluk gormedim. o kisacik 2 saniye boyunca aklimdan gecenleri nasil tarif edeyim gercekten bilemiyorum. oracikta gebersem inanin bir nebze olsun gam yemezdim.

neyse bu kisa kiyafet uzeri kertmesinden sonra ben hemen toparlanip "yavas pala ya" deyip pinar'a dondum ve ozur dilerim dedim. dedim demesine de pinar'in reaksiyonu cok acaipti beyler: disleriyle alt dudagini gibistirmis bi sekilde gulumseyerek onemli degil cemcim dedi eliyle bacagima dokunarak.

gecenin kendi adima zirve noktasi pinar'in bacagima dokunmasiydi tartismasiz. damarlarimda akan kanin akisini hic bu kadar net hissetmemistim. alenen titriyodum amina koim. baktim artik is cigrindan cikti, renk vermeye basladim, pala'ya: "palacim su klimayi biraz kapatabilir misin usumeye basladim filan diye ayak yaptim ama oyle bi yalan yok. baya got deligime kadar yaniyorum anasini satayim. pinar direkt anladi camdan disari izlerken pis pis siritiyodu fahise. onun benim dustugum durumun farkinda olmasi ve muzip bi sekilde gulmesi beni bildigin delirtiyodu.

dusunun: 24 yasinda bir bebe. iki yaninda 30larinin ortalarinda tas gibi karilar ve karilarin digerinden daha ciksi olani tek hareketiyle agzima burnuma sicmis olmanin zevkine gelmis bir halde pic pic guluyor. of bak simdi yine aklima geldi gibim yildizlari gosteriyor beyler :'(

neyse biz bunlarin siteye geldik. otomatik kapinin yaninda bir kulube, icinde de guvenlik var. arabayi tanimadi dogal olarak. peder camini acip pinar hanimlari getirdik dedi. guvenlik bos bos pedere bakinca pinar: "meliscim cami acip yuzunu gosterir misin" dedi. bu acti cami: "yaksamlar ragip bey biz geldik acabilirsiniz" demesiyle adam yaksamlar melis hanim hosgeldiniz dedi ve sitenin icine girdik. sitenin adi bi sey sultandi su an hatirlamiyorum. biz bunlarin binasinin onune geldik. pala durdu ve asagiya inip pinar'in oldugu kapiyi acti: "buyrun efendim." hepberaber arabadan indik. iste tanistigimiza cok memnun oldumlar, hersey icin cok tesekkurler filan sevimsiz samimiyetlerin ardindan peder cikartti hemen cebinden iki tane kart. ikisine de verdi. dilediginiz zaman arayabilirsiniz. sizin gibi guzel, hossohbet hanimlarla vakit gecirdikce kendimi hic yaslanmamis gibi hissediyorum. suh kahkahalar falan derken pinar da cebinden kendi kartini cikarip babama verdi. simdi aklima gelince guldum bana kart vermedigi icin uyuz olmustum. hersey bi yana arabadaki yasanmisliklarimizin hic mi degeri yoktu ulan huur dhajdhajkd

@54 panps malesef fil gibi hafiza var amina koim ya. en ufak detayina kadar hatirliyorum. su an yas 32 dusun uzerinden 8 sene gecmis. gerci benim yerimde olsan sen de unutmazdin emin ol. hosuna gittiyse okumaya devam et pisman olmazsin

sonunda vedalastik ve arabaya geri donduk. normalde peder hic one oturmaz arabada. gecer arkaya yayar tassaklarini. ben oturdum hemen one eve dogru yol aliyoruz. arabada sessizlik. arada pala bana bi seyler soyluyo da kimbilir ne soyluyo benim aklimin yarisi karida diger yarisi bi an once eve varip sivazlamakta.

genel sessizligi bozan peder oldu yine her zamanki gibi: evet cem efendi bugun ne ogrendik?

- babamin 50 yasini askin kart bir zampara oldugunu ve ancak onun izinden gidersem buyuyunce cok guzel kadinlarla sevisecegimi mi?

- evet o da var tabi ama bugunden cikarmamiz gereken ders; kadinlar karsisinda girisimci olmanin hicbir zarari olmadigi benim beceriksiz oglum.

- baba sen aricak misin simdi bu karilari bi daha?

- niye aramiyim?

- e demet abla?

- n'olmus demet ablaya?

ac parantez: demet abla babamin o zamanki sevgilisinin adiydi. dunyanin en seker insani yarismasi yapilsa acik ara sampiyon olurdu. ablam da ben de cok severdik. hatta ablamin; babam keske evlense ya demet ablayla. ozellikle yaninda dolastirdigi diger yosmalari gordukce kadina olan askim daha bir kabariyor demisligi vardir: kapa parantez.

- e hani sevgilisiniz filan?

- bak cemcim. dunyada iki cesit kadin vardir. bir annen ya da demet ablan gibiler, bir de bu pinarlar gibiler. annen ve demet ablan gibilerle omur boyu mutlu mesut bir hayat surersin. colugun cocugun olur, hayatini ona ve ailene adarsin. ama senin bir de uckurun vardir. annenin koca bir omur boyunca senin uckurunu dizginlemesi diye bir sey soz konusu olamaz. sen bu kizlardan hangisini begendin onu soyle bana?

- emm yok baba nesini begenicem koca koca kadinlar.

- birak tatavayi. imkanin olsa hangisiyle birlikte olmak istersin?

- e pinar galiba.

- senin agzina sicarim pinar benim! hahah. saka bir yana erkekler hayatlarini tekbir kadina bagli kalarak geciremezler. bunu sakin unutma. insanoglunun yaradilisi itibariyle tek eslilige uygun bir yapisi yok. kaldi ki disarda milyonlarca guzel kadin varken tek bir kadina bagli kalmanin imkani yok. o yuzden kendini kandirma ve

- sanirim senden igreniyorum baba. ben boyle bi adam olmayacam.

- su an kendini kandiriyorsun. eger varsa oyle bir olasilik oglumun homosexual olmasini tercih ederim diyeyim sen beni anla.

o gece eve girdikten sonra kafamda kurdugum fantezileri, cektigim 31leri anlatmama gerek yoktur heralde. kisaca butun gece boyunca sol elim pinar, gibim de ben olmustuk.

aradan bi hafta gecti ya da gecmedi bi sabah uyandim. daha dogrusu uyanamadim o yuzden okulu asmak zorunda kaldim. asagidan kahkaha sesleri geliyor. bir kadin, bir erkek. erkek olan babam onu zaten biliyoruz. e peki ama kadin kim? aman bana ne kimse kimdi amina koim. yine gece gezmelerinden karinin tekini getirmis sabaha kadar gibismisler iste. kalktim bi elimi yuzumu yikadim. kahve almaya asagiya indim bir de ne goreyim beyler? peder gece pinar'i alip eve getirmis, birlikte kahvalti ediyorlar. pinar'in uzerinde dizlerine varan bir kombinezon. got ve memeler yine meydanda. aksamdan kalma oldugu belli ama sabah uyanir uyanmaz refresh etmis kendini belli. gozlerimi dikmis pinar'a bakarken babam artis artis: "senin dersin yok mu bugun?"

o an icimden gibmisim dersi asil senin isin yok mu yavsak? gelmissin burda sabah ereksiyonu ciksi sonrasi kahve keyfi yapiyorsun seklinde gecirsem de en fazla; "var ama yarin sosyoloji sinavim oldugundan ders calistim sabaha kadar. o yuzden gidemedim diyebildim." uykulu gozlerle.

ardindan pinar'in billur sesiyle cinladi kulaklarim: gunaydin yakigibli. bu sabah seni gormeyi ummuyordum. al kahveni gel, baban patatesli yumurta yapti.

aksam devam edicem beyler. sicaktan bunaldim. biraz denize gireyim kari kiz keseyim. belki gelir devam ederim bi saate kadar.

geldim beyler birazdan devam edicem ama oncelikle q7 olayina bir aciklik getireyim. yillari karistirmis olabilirim. 8 sene olmasin 7 sene olsun ne farkecek allaskina?
kaldi ki q7 ilk defa 2005'de frankfurt motor show'da gosterilmis ve 2006'nin mart ayindan itibaren turkiye'ye ithalati siparis uzerine olmakla beraber tum avrupa ulkeleri ve amerika'da vitrine girdi.
ayrica hikayenin gercek ya da hayal urunu oldugu hakkinda tek bir kelam etmemistim simdiye kadar ama madem takilan olmus onu da belirteyim:

kendi adim da dahil olmak uzere anlattigim hersey dogrudur. simdiye kadar cok fazla detay vardi ama kimseyi gibmamak icin elimden geldigince ozet gectim.
ha bir de siz sozlukteki hikayeleri boyle mi okuyorsunuz picler? ben sahsen okudugum sey sarmissa kalkip da gerceklik aramam, keyfime bakarim ki bence dogru olan da budur.

neyse simdi bana bi yarim saat musade edin gelip devam edicem.

geldim beyler. durmadan, bekleme yapmadan 2-3 saat yazmayi dusunuyorum yerlerinizi alin. en son bizim evde pinarla babam kahvalti ediyordu:

"gunaydin. cok ac degilim ama oturup bir kahve iceyim sizinle. sonra derse devam etmem lazim" diyerek mutfak tezgahina yoneldim ve kahvemi alip yanlarina oturdum. babam hala pijamasiyla oturuyordu. muhtemelen birazdan hazirlanmak uzere yukari odasina cikacakti ve pinarla yalniz kalacaktim. simdi aklima gelince guldum sanki yalniz kalsam n'olucakti amina koim ahah. peder zaten gucu yettigince sabaha kadar osurtmustur. ne gibime bos hayaller kuruyoduysam artik.

aradan gecen bikac gun boyunca benim aklimda pinar filan kalmamisti. ilk gorustugumuz gece guzel guzel 31'imi cekip konuyu kapatmistim ben. malum finaller falan da oldugu icin pek kanalize olamamistim duruma ama sabah uyanip da pinar'i evde gorunce aklim gitmisti yine. o arabadaki hallerimiz, bacagima dokunmasi, pis pis gulumsemesi falan bi anda simsek gibi cakmisti beynimde. agzimi bicak acmiyordu. peder iki uc bir sey sormustu alakasiz, robot gibi cevap vermistim hic dusunmeden. aklim pinar'daydi. genelde kahve bardaginin icine bakiyodum ama arada firsatini buldukca pinar'a kacamak bakislar atmayi da ihmal etmiyodum tabiki.

birden pinar "sen tiyatro okuyordun degil mi cem? sanirim benim senin gibi birine ihtiyacim var" dedi. o an aklimin ucundan bile gecmiyordu neden bana ihtiyaci olabilecegi: "senin icin ne yapabilirim" diye sordum.