1. 3.
    +1
    bi prens olarak okumadım
    ···
  2. 2.
    +1
    prensip olarak okumadım
    ···
  3. 1.
    +4 -2
    düğün, asker eğlencesi ve benzeri günler dışında göremediğim alkollü içeceklerin ağası, insana bir uyuşturucu karteli yada mafya babasıymışsınız gibi gaza getiriyor. tabi viskiyle tanışmadan önce ki yegane dostum 80 derece alkollü duru limon kolonyasını da unutmadım. olaya geleyim bundan 4 yıl önce yaz aylarından yanlış hatırlamıyorsam temmuz olması lazım babam eve 100 lük viski getirdi. kapağı dahi açılmamış ben bunu gördüm hışımla çıkıştım. ulan ben senin o viskiye verdiğin parayla kolonya fabrikasını alırdım sen nasıl benim rıskımı alkole yatırırsın diye ama viskiyi de içmek için can atıyordum sustum sinirim geçti. babam viskiyi evin en güzel köşesine yerleştirdi, ne zaman eve girsem karşımda o şişe, daha bekaretini kaybetmemiş bir kız gibi kapağı kapalı duruyordu ve beni huzursuz ediyordu, onu içmem lazımdı. işten çıktım eve geldim üstümde takımım kravat falan hiç çıkaracam diye uğraşmadım babam evde değildi gittim viskiyi durduğu yerden aldım. marketten bir tane puro aldım tren yoluna oturdum. tren yolunun her zamanki sakinleri ordaydı zütçü mustafa abi şarapçı hasan, yunus ve kamil. mustafaya selam çaktım çıktı yanıma geldi. yunusların yanına oturduk bunlara baktım hepsinin elinde bir şarap mustafanın gözünde yunus. benim elimde siyah torba içinde 100 lük viski, viski bardağı ve puro çıkaradım viskimi torbadan bunların gözleri parladı. birden ayaklarıma kapandılar. artık alkole tapan adamlardan bir çetem vardı. ilk iş olarak tekel bayilerini boşalttık çalıntı alkolleri meyhanelere sattık mustafa için taze zütler bulduk ve onları pazarladık işler böyle böyle büyüdü. elde ettiğim ganimetlerle bir büfem oldu ve istemediğim kadar viski içebiliyorum.
    ···