1. 1.
    0
    Dört Yaşındaydım ben daha , komutan olmadan önce.

    O zaman küçüktüm daha , hatırlarım da babamın eve geldiği zamanlar o koltuğa oturuşunu , oturup da paçalarından bana pantolununu çekiştirişini , bütün gücümle asılırdım o pantolana , tek görevim oymuş gibi.. Bütün sevgimi o pantolonu çekerken gösterirdim belki ona , o zamandan kalmıştır hırçınlığım...

    Hiç unutmam buz gibi suyun üzerime çarpışını , misliyle cevap verişimi ona , o su onun sevgisinin sıcaklığın da aldırış etmiyordu bünyeme çünkü sadece ambiyansın güzelliği vardı bir sevgi vardı ve o sevgiyi soğutacak hiç bir cisim yer yüzün de inşaa edilmemişti.

    Hiç unutmadığım anılarımdan bir tane daha vardır mesela , Eve gelişi , sakalsız da hatırlamam onun yüzünü , beni kucağına alışı ve oğlum bak araba aldım demesi , çocukluktur ya hep akılda minyatürü vardır dünya malının gözünde , yere bakışımı unutmuyorum oyuncaktır diye. Camı açıp gösterişi hala gözümün önünde , o karanlıkta mahalleye bakışım.. Bakışım da bu dünyaya onunla son bakışım...

    ilkkez ve son kez gittiğim memleketimi hatırlıyorum onunla birlikte , anılarımdan... Nar ağaçları vardı amasyada , çıkıpta kopartmıştık , arabada dinlediğimiz hepimiz kardeşiz türküsü yirmi yıl geçmesine rağmen hala kulağım da çınlar , çınlar da o günü hatırlarım hep , ilk ve son gittiğim memleketim le birlikte sonlanan sadece memleket hasreti olmamıştır , sonlanan bir sevgide vardır ve sonlanan bir küçüklükte vardır o yolda.

    Onun rahatsızlanışı ve vefatı , pek hatırlamam o halini veyahut hiçde denilebilir , fakat unutmadığım anılarımdan bir tanesi daha bu satırları yazarken gözümün önünden geçiyor , eski tür arabalarda yolculuk yapıyoruz , şu bildiğimiz yolcu minübüsü , nasıl olurda bilirim , bilmiyorum lakin tabutun o aracın üstünde olduğunu halama sorduğum da cevabını göz yaşlarıyla alışım halâ aklımda..

    Sanki umursamız bir tavır vardı benliğim de yani üzülemiyordum belki de şaka gibi geliyordu oynadığım oyuncaklar gibi , hunharca attığım bilyeler gibi... Hani yazının başın da bir kelime kullanmıştım da şu anda anlamsız geliyor ya sizlere , dört yaşındaydım ben daha komutan olmadan önce , evet ben bir komutanım çünkü kaybedenler bilir ki , babasız kalmak savaşın ortasın da komutansız kalmak gibidir , kaybedince anladım büyüdüğümü , o yüzden en son küçüklüğüm dört yaşında sonlandı benim.

    (bkz: bütün yazılarım binler)
    Tümünü Göster
    ···