babam sağolsun

@22 amk utandırıosun yani illa zenginliğimizi millete anlatma be kanki

@22 vay bin bendede kolpası var lan onun
@23 sen ne aldın lan ?

adam çöp karıştırıcısı beyler. poşet fatura ne varsa toplayıp eve getiriyo amk malı

@26 kıskanma lan

@24 armaniden ayakkabı aldım koycam birazdan capsi

gençler soranlar olmuş fiyatını kemerin 440 a aldım .

kardeşimsin bu günden itibaren baban üstüne alsın lan beni

Bugün tarihler 16 Haziran Pazar gününü gösteriyor. Belki de bugün hayatımın en anlamlı yazılarından birini yayınlıyorum. Bu anlamlı anı yaşamamı sağlayan, varlığından dolayı büyük gurur duyduğum sevgili babama çok teşekkür ediyorum.
Anadolu'nun kuzey-batı topraklarında, Karakartal'ın yani babamın evliliği güzeller güzeli bir aslan ile oldu. Bu evlilik sonucunda kader öyle şeyler yaşattı ki onlara ikisi de çok sevindiler. Birlikteliklerinin ilk meyvelerini almaya başladılar. Karakartal ilk babalık deneyimini 1981 yılında dişi yavru aslanının doğumuyla yaşadı. Tarihler 6 Haziran 1989'u gösterdiğinde ise Karakartal bu deneyimi yavru kartalının dünyaya gelmesiyle ikinci kez yaşadı. Ama aslan kardeş darılmazsa... bu deneyim öncekinden farklıydı. Çünkü o bir yavru kartal idi... Bu yavru kartal'a bir ad konması gerekiyordu. Ve adı Gökhan oldu. Neden mi? Karakartal, o zamanlar Beşiktaş'ın en önemli defans oyuncularından biri olan Gökhan Keskin'i çok severmiş. Ve tereddüt etmeden yavru kartalının adını Gökhan koymuş...
Yani babadan Beşiktaşlıyız. Bu benim için o kadar önemli bir değer ki karakartalın kanatlarında saltanatını sürecek sonsuz bir ömrün sadece başlangıcı. Ayrıca, bizde saltanat farklıdır. Hayatın hem siyah hem de beyaz tarafını fedakarlıkla, sevgiyle, saygıyla... öğrenirsin. Beyazına tek bir siyah bulaşsa keskin çığlıklarıyla dünyayı sağır eder bizim kartallarımız. Vefalı yavruları da gördüklerini yaşatır bu hayatta.
Karakartalım, babam sağolsun... iyiki varsın.