+4
çünkü ona kızıyorum. Neredeyse 8 yıl oldu, en az 2.5 senedir yanına gitmiyorum. Benim ona en çok ihtiyacım olduğu zamanlarda yanımda olmadı.
Ulan 8 sene amatör futbol oynadım, o kadar maça gittim, o kadar deplasmana gittim ve hep gözüm tribünlerde onu aradı ve hiç bir zaman bulamadı. Arkadaşlarımın ailesi veya babası sürekli gelirdi maçlara. Ben hep bir köşeden sürekli onları izlerdim. Maçtan önce sarılmalar, birbirlerini öpmeler, şans dilemeler falan. Onlara bakıp bakıp sürekli ulan baba neredesin? diye sorardım kendi kendime. Soyunma odasında gözlerim dolardı ama bir türlü ağlayamazdım, belli etmezdim kimselere o büyük yokluğumu. Ne zaman eve gelirdim, girerdim odama hüngür hüngür ağlardım.
Şimdi 22 yaşımdayım ve askerliğim geldi, küçükken bana sürekli seni askere davullarla zurnalarla gönderecem deyip dururdu. Ben de hala belki çıkar da adamcağızın hayali gerçekleşir diye askerliğimi uzatıyorum. Bugün görüş günüydü ve yine gitmedim. Ablamlara sordum nasıl, iyi mi diye, seni çok özlüyor hatta bugün ağladı dedi. Oğlum nerede, nasıl, iyi mi? diye sormuş. Ardından elini yüzüne kapatıp başlamış ağlamaya. Bir kere gelsin, yanımda otursun, konuşmasa da olur demiş. Herkesten beklerdim ama ondan beklemezdim bunu dermiş. Zaten de öyleydi, en son yapacak kişi bendim. Ama insan büyüdükçe ve eskiden arkasındaki yaslandığı o koca ağacı göremedikçe içinde bir öfke oluyor, ona karşı bir kızgınlık duyuyor. Özlüyor muyum? evet her şeyden çok özlüyorum ve ona aynı şekilde de çok kızıyorum. Yanına gitmeyerek kendimce cezalandırıyorum onu. Ablam bana anlattıktan sonra geçtim odaya, açtım pcyi, şu an ağlaya ağlaya bunları yazıyorum beyler. Biliyorum hiçbirinizin şeyinde olmaz veya bana ne ulan diyebilirsiniz, doğru da, ama ben yine de yazmak istedim. En azından içimde kalacağına bir şekilde burada yazarak sizinle paylaşmak istedim. Umursasanız da umursamasanız da umurumda önemli değil yani, sadece içimden geldiği için yazıyorum.
Siz siz olun ve ananızın babanızın kıymetini çok iyi bilin. Yanınızdan gittikten sonra çok büyük pişman olursunuz. Her seferinde onlara onları sevdiğinizi belli edin. Hiç olmazsa sabahları gidin bir kere, hala fırsatınız varken sarılın ve onları kucaklayıp öpün. O küçücük öpücük onlar için dünyalara bedeldir.