Edit: Hikayem bitmiştir, okuduğunuz ve desteklediğiniz için çok teşekkür ederim.

Hayatım derme çatma bir evde, yoksulluk ve sefalet içinde yaşam savaşı veren bir ailede başladı .ilk başlarda her şey toz pembe gelişirken bir müddet sonra gerçekleri yavaş yavaş anlamaya başlıyordum. Babamın beni parka zütürürken selam verdiği göz kırptığı fahişeleri sanki arkadaşıymış gibi karşılıyor anneme bahsetmiyordum,ta ki annem mesaiye kaldığı gün babamla o kadınlardan birini yatak odasında basana kadar.
ilgi ve alaka gelirse devam ederim.
Rez demeniz yeterlidir.

Tabi o zamanlar yaş gereği biraz neyin ne olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz, aklımda ki kara düşünceler ve anneme nasıl söyliyeceğim hakkında hiç bir fikrim yokken babam apar topar toplanıp o kadını evden yolladı ve bana arkadaş olduklarını ve sohbet ettiklerini anneme bu durumdan bahsetmemem gerektiğini iyice tembihledi, ne yapsam bir türlü karar veremiyordum hani babanızın bilgisayarınızda ferre geçmişini yaklamak gibi ama daha kötüsü, insan nasıl annesine bunu anlatabilir ki öyle de oldu sesimi çıkaramadan yıllar geçti.

Bilirsiniz bi aralar toki ile kuraya girip çıkarsa taksit taksit ev alınıyordu, ilk defa talih başımıza kondu diye sevinirken annemle aslında öğle olmadığını daha sonra öğrenicektik, kurada ismimizin çıktığı zaman ki mutluluğu anlatamam size, babam bu duruma sevinmese de sevinmiş gibi yapmıştı, bu ara da kendisi tam bir alkoliktir. Dışarıda içmez ama eve gelip günlük temizinden o aralar 5 bira ve 2 paket muratti içerdi.
Annem eve para getirmediğinden şikayetçiydi ben ise istediğim her şeyi aldırmak istiyordum, o yaşlarda ne kadar zordur çocuğuna istediği şeylerin alınamaması şuan daha iyi anlıyorum. Her neyse kurada ki evimiz 1 sene sonra tamamen bitmiş ve 4.kattaki balkonlu evimize taşınmıştık, yeni mahallemi sevmesem de okul değişikliği vs derken çevrem de değişmişti, yeni ev olduğundan misafirler geliyor, bir güzel ağırlanıp gidiyorlardı, Yanlış hatırlamıyorsam taşındıktan 4 yada 5 gün sonra o sarı yelloz yani babannem ev görmeye gelmişti, kendisinden hiç hoşlanmamamın sebebide sürekli benle uğraşır kızdırırdı. Babam ise gibine takmazdı tüm bunları. Babannem gittikten sonra o gece evde garip bir şeyler olduğunu sezmeye başladım, önümüzde ki 1 ay içinde annemin tamamen pgibolojisi bozulmuş, babam eve 2-3 günde bir uğrar bende mahallede ki binlerle takıla takıla sigara başlamış bulunmuştum.
Evet beyler asıl olaylar şimdi başlıyor.
Dinleyen var mı duvara mı anlatıyorum ?

Annem ve babam adeta düşman gibilerdi evin içinde sürekli bir huzursuzluk, kavga gürültü bağrış hepsi mevcuttu, babannem olucak o kaltak karı da babamı kışkırtırdı sürekli evimizde huzur kalmamıştı artık, Annem oturduğumuz evden bıkmış babam ise paranın olmadığından yakınıyordu, aslında var dı ama o fahişelere yediriyordu bin belki de.
Gel zaman git zaman artık ailemizde hiç huzur kalmamış derslerim birden çöküşe geçmişti bu duruma farkına varan öğretmenim annemi arayıp okula gelmesini söylemişti, daha o zamanlar 5.sınıfa gidiyorum çocuk aklı babamdan öğrendiğim küfürleri mutlu bir şekilde çok güzelmiş gibi arkadaşlarıma öğretiyordum.

Annemin ailesi yani anneannem gil artık bir çözüm yolu aramaya başlamış evimize bir hoca getirmişti babamın olmadığı gün , hoca da hocadan başka her şeyr benziyordu allah affetsin. Kadın hoca mı olur ? Oluyomuş kendini hoca gibi tanıtmıştı ama bildiğiniz falcı tipli çirkin bir kadındı. Evde büyü olduğunu iddaa etmişti ve babamın evden soğutulduğunu idda ediyordu. Duyduklarım karşısında son derece üzülmüş babamın bir delilik yapıcağından korkuyordum. Gel zaman git zaman bu kadın evimize daha çok gelmeye başlattı ve benimle sürekli göz temasında bulunup bir şeyler imâ
ediyordu imâ ettiği şey de babamın annemi sürekli aldatması ve benim haberim olduğunu biliyomuş gibi davranıyordu. Bu kadından git gide korkmaya başlamıştım, işler sarpa sarıyor annem bu kadının her dediğine inanır hale gelmişti. Bir gece rüyamda bu kadını görmüştüm sürekli itiraf et yoksa senide affetmicek annen diyip duruyordu sıçrayarak uyandım, tam 15 tatildeyken olmuştu bunlar ben artık delirme noktasına gelmiş ve altıma kaçırmaya başlamıştım, annem zaten çökmüş durumda babannem eve son gelişi 4-5 ay önceydi anneannem artık yanına almak istiyordu beni ve annemi. Dedem ise buna pek yanaşmıyordu.
Ertesi gün anneme itiraf etmeye karar verdim ve her şeyi açık açık söyledim rüyalarıma girdiğini ve korktuğumu gelmemesini istediğimi ve babamın yaptığı aldatma hikayelerini annem bunları duyduktan sonra delirdi diyebilirim. Bardaklar çanaklar yerle bir oldu ev nerederse en son yorgun düşüp bayılmıştı. Bugünlük bu kadar hikayeyi tamamlıyacağım merak etmeyin sabah görüşmek üzere hoşçakalın.

Sonunda çılgına dönüşmüş annem 16 saat sonra anca uyanabildi, dermanı kalmamış çökmüştü bazen kendime öyle kızıyordum ki, keşke seneler önce olan biten her şeyi anlatıp bu ilişki bu kadar uzun sürmeseydi diyorum ama nafile o yaşta ki bir çocuk annesiyle babasının ayrılmasını ister mi ? Artık istiyordum babam olucak o şerefsiz eve çok nadir uğruyor telefonlarımızı bile açmıyordu, annemi boşanması konusunda çoktan ikna bile etmiştim. Ama atladığımız bir konu vardı ki bunu çok sonradan öğrendin, kaldığımız evin yarısını o adi adama vericeklerdi, çünkü tapu onun üstüneydi ama maalesef öylr olmadı. Mahkeme günü annem bir kere daha yıkıldı. Babam olucak o şerefsiz evin taksitleri biter bitmez evi fahişenin birinin üstüne yaptırmış. (isim kullanmıyorum anlayış gösterin.)
Artık ne kalıcak bir evimiz ne de bir ailemiz kalmıştı, annem çalıştığı ve sigortası olduğu için nafakada alamadık. Elimiz boşta anneanneme sığınmaya karar verdik ama dedem olucak o haysiyetsizde bizi istemediği her halinde belliydi oysa ki o aralar 8.sınıftım ve sbs denen illete hazırlanıyordum, ne kadar hazırlanmak denilirse(!)

Hocalarım şaşırdığım bir teklifte bulunmuştu, son kalan 3 ayımda bana evlerinde özel ders verebileceklerini beni iyi bir lisede görmek istediklerini belirttiler. Ücretli olsa tabi ki gidemezdim ancak, ücretsiz verecekleri için seve seve gelebileceğimden bahsettim. Annem de ne kadar beni ihmal etsede o kadar çok sevindi ki ilk defa onu böyle görmüştüm.
+ Annem: Praseodimyum oğlum bak hocalararın ücretsiz ders vericeklerini söylediler, lütfen emeklerini boşa çıkarma beni de hayal kırıklığına uğratma.
- Praseodimyum : Merak etme annem elimden gelenin en iyisi yapıcam ancak sigarayı bırakamıyorum bu sürede lütfen karışma bana ancak alkol içmiyorum artık bu konuda sıkıntın olmasın.
Uzun zamandır yüzüm gülmemişti hiç bir konuda ama sağolsun ipek hoca ve mert hocam bana matematik ve fen dersleri vermeye başlamışlardı. ilk başlarda anlamakta güçlük çeksem de anlatılanları eve gelince tekrar ediyor test çözüyordum, pgibolojim tamamen düzelmişti diyebilirim, korkunç rüyalar görmemekle beraber altıma da kaçırmıyordum gece artık.

Artık yeni bir başlangıç yaptığım lise hayatım da en yakın arkadaşım Tuna olmuştu.
Beraber sigara içer arada bir kaçamak yaparak alkol alıyorduk. Başımdan geçen tüm hikayeyi oda biliyordu artık, hepsine değinmemiştim önceden mahallede otururken pek yakın değildik. ilk senemin ortalarına doğru annem ve ben anneannemden kalan evde yaşamaya devam ediyorduk. Komşular bize destek çıkıyor annem çalışırken bana poğaça börek yapıp getiren yaşlı tontiş ninelerimi çok seviyordum onlarda ailem gibiydi. Dayımın çıkmasına çok az bir süre kalmıştı o çıkınca rahata kavuşacağımızı umut ederek günlerimiz geçiyordu. O süre zarfında o fahişe iyice delirip kendini öldürmeye yeltendiğini Tuna'dan bir bir öğreniyordum. Babamı mahallede uzun süredir görmediğini belirtmişti ama hiç merak etmemiştim açıkçası. Ta ki yarıyıl tatiline kadar , babamın fahişesi kendini asmıştı. işte o gün Tuna babamı gördüğünü rezil bir halde olduğunu belirtmişti. Acıdım doğrusu ama neden böyle yaptığını hala anlamış değildim. Bir den küçüklük anılarım geldi aklıma o parka giderken göz kırptığı mahallenin huurları evde üst üste bastığım zaman hepsi bir bir gözümün önünden geçiyordu. Tunayla yine görüşmeye devam ediyorduk tatil sırasında. En yakın dostum sırdaşım olmuştu. Bu arada annemde değişik tavırlar sergilemeye başlamıştım. Benimle ilgilenmez, elinden telefon düşmez olmuştu.

Annem ve anneannem geldiğinde saat 2 civarıydı dedeni kaybettik dediler, aslında o kadar üzülmemiştim, dedem beni sevmezdi evinde de istemiyordu, cenaze işlemleri vs derken babam olucak şerefsizi ilk defa mezarlıkta görmüştüm, o kazılan çukura insan babasını görmek ister mi ben istiyordum. Ama 5 dakika içinde ortalıkta kaybolmuştu ve dedemi defnetmiştik. Eve geldiğimde annem hüngür hüngür adeta bir çocukmuş gibi ağlıyordu, sonuçta babasını kaybetmişti. Bu daha başlangıç gibi hissediyordum, işler daha çok taka satıyordu anneannem de hastalanmıştı ve annemde işlerinin kötüye gittiğinden bahsediyordu, ben ise okul müdürü tarafından çok da olmasa devamsızlık konusunda olaylarım yüzünden biraz torpilli sayılırdım, Sınavıma 3 ay kalmıştı acı gerçek Matematik Hocam ve Fen Bilgisi Hocam annemin evine gelip beni ziyarete gelmişlerdi, eskiden çok başarılıydım ancak şu 2-3 senedir başımdam geçenler malum sigara ve alkolede başlamıştım hiç iyi gitmiyordu benim için.

Evden taşındığımız için de artık kötü rüyalar görmüyor pgibolojim biraz da olsun düzeliyordu. Annemin de öyle o evde büyü olduğuna artık inanamıştım kurtulduğumuzu ikna ederek annemi biraz da olsa rahatlatmıştım, ama annem o kadar çok üzülüyordu ki her halindrn belliydi, benim önemli bir senem olduğunu biliyordu ancak elimizden bir şey gelmiyordu, yaşıtlarım okulda deneme sınavına girerken ben okuldan kaçıp iyice sigaraya bağımlı olmuş ve alkole başlamıştım. Annem ve anneannem bu durumu farketmişti ki beni ikiside çok sağlam dövdü, babamın izinden gidiceğimden korktukları içinmiş, gibtirin lan o dıbına kodumun çocuğunun adını ağzınıza bile almayın. Bu arada o kahpe, sarı yelloz babannem olucak cadı beni arayıp acil eve gelmemi istedi, ilk başlarda bazı şeylerden şüphelensem de gitmek zorunda kaldım. Gider gitmez bir samimi davranıyor bir sevecen davranıyor ancak çok nefret ediyordum onu sonuçta yaptığı büyü ile (ondan şüpheleniyorduk ve büyük ihtimallede oydu)
amacına ulaşmıştı, annemi bile sormamıştı kahpe karı, babamla görüşmem konusunda ne kadar ısrar etsem de öyle olmıyacağını defalarca belirttim ve yemek yaptığı acıkmışsın diyerek oturduğum koltuğa tepsi ile yemeğinden tut tatlısın bile yapıp getirmişti, bu kadın çok sinsiydi büyü yapmış olabileceğinden korkup işim olduğunu söyleyip acil çıkmıştım evden, çıkarkende elime 20 lira verip yollamıştı, ilk defa böyle bir şey yapıyordu bayramlar da bile para vermeyen insan para vermişti, oldukça şüphelendim ama gibime takmadqn doğruca tekelci ahmet abiye gidip 1 bira ve 1 paket camel almıştım, bizim orası ormanlık alandı çıktım kayanın üstünr şehri seyrederken yavaş yavaş hava kararmaya başlamıştı,
Arka tarafımdan yine ciks sesleri gelmeye başlamıştı, nefret etmişimdir her zaman üst üste duran(!) insanlardan.
Apar topar anneannem gile gitmiştim ki şok olmuştum dedemin kalp krizi geçirdiğini hastaneye kaldırıldığını öğrenmiştim, kapının önünde kala kaldım.

Sınav zamanım gelmişti ve kendimden çok emin olmayarak sınava girmiştim sonuçta ne zamandır sallamıyordum dersleri son 3 ay içinde ne kadar iyi yapabilirdim bilmiyorum ama aksine sınavım iyi geçmişti, annem sınav boyunca okulun önünden ayrılmamıştı, işinden izin almıştı bu bana değer verdiğinin göstergesiydi ve bu gazla daha iyi yapmıştım sınavımı. Çıktığımda beni yemek yemeye zütürmüştü, ancak o gün bir kez daha yıkılmak zorunda kalmıştık. Babam olucak o bin çarşının ortasında yanında bir fahişe ile el ele tutuşarak gidiyordu, annem uzaktan haysiyetsiz şerefsiz diye bağırmasına rağmen dönüp bakmamıştı bile, daha sonra eski komşularımızdan öğrendik ki yanında ki kadının üstüne yapmıştı eski evimizi, beraberlik nikahsız yaşıyorlarmış evde. En çok ta üzen bizi bu olay olmuştu, kuranın çıktığı o gün ki sevinç hala aklımdadır. Yemek yiyip geri dönmüştük anneannemin evine.
Sınav açıklandıktan sonra evce cümbüş havası vardı sanki çok ta iyi olmasa da bulunduğum ilde 5. Sırada ki anadolu lisesine yerleşmiştim. Hocalarımın ikisinede bir çiçek ve baklava alıp gitmiştim, benden çok sevinmiş gibilerdi. işte o zaman babamın yaptıkları ailemizin sorunları bir bir gözümün önünden geçmişti. Dayım o ara cezaevindeydi adam öldürmekten, bu olanları duysa babamı babannemi hepsini tek tek öldüreceğinden adım gibi emindim.

Yaz tatilinde mahallemizde ki bilgisayarcı da çalışmaya başlamıştım günlük 30 lira alıyordum o zamanlar, yeni liseye başlıyacağım ya biriktiriyordum kendimce bir şeyler alırım diye kendimi avutuyordum 30 gün çalışıp ayrıldım, elimde birikmiş 600 lira olmuştu. ilk defa o zamanlar ben kendime markalı kıyafetler markalı ayakkabı vs. almıştım. Aslında pişman olmadım değil ama almış bulunmuştum. işten de annemin üzüldüğü için çıkmıştım sabah 10 da gidip gece 11 de anca dönüyordum eve. Günler geçti ve okullar açılmaya 1 hafta kalmıştı. Bu sefer de çok sevdiğim anneannem hastalığının son evresine gelmiş ölümü bekliyordu adete ve ertesi gece uykusunda sayıklaya sayıklaya ölmüştü, annemle başında beklemekten başka bir çaremiz kalmamıştı çünkü, doktorlar ellerinden bir şey gelmeyeceğini belirtmiş evde huzurlu bir şekilde vefat etmesini söylemişlerdi ve öylede oldu, son cümlesi annene çok iyi bak aslan torunum oldu. Kendime bir söz vermiştim annemi hiç üzmicem ve okuyup iyi bir meslek sahibi olucam diye. Okulların açıldığı gün eski mahallemden arkadaşım olan Tuna ile karşılaştım oda benim kazandığım liseyi kazanmıştı aslında dersleri benden çok çok iyiydi ama nasip değilmiş. Mahallede olanları bir bir anlatıyordu, en son o fahişe ile babam hakkında anlatmaya başladı kadının pgibolojik sorunları başladığını geceleri bağırarak dışarda gezdiğini anlatıyordu, evde ki büyü halen devam ediyordu sanırsam. Derinden bir oh çektim ve babamın da o hale gelmesini istiyorumdum adete kan kusuyordum ona karşı.

Anneme bir sorun olup olmadığını sorduğumda ise hiç bir sorunun olmadığını iş arkadaşlarıyla konuştuğunu belirtmişti, şüphelenmeye başlamıştım ancak neler olduğunu daha sonradan öğrenicektim. Dayım tahliye olduğu vakit geldiğinde annemle cezaevi kapısında onun çıkmasını beklemiştik. Bizi görünce çok sevindi ancak direk anneannemi sormuştu hasta olduğundan bahsetmiştik ancak, öldüğünü söyleyememiştik, duyunca kahroldu dizlerininin üstüne çöküp bir çocuk gibi zamanında benim ağlamalarım gibi ağlamaya başlamıştı. Taksiye atlayıp eve geldik bu arada babamla annemin olaylarındanda haberi yoktu çünkü uzun süredir cezaevindeydi, ilk başlarda anlatmak istemedik kötü bir şey yapar diye ancak daha sonrasında annem bir bir anlatmıştı. Dayım deliye dönmüştü adete babamı öldürmeyi kafasına koymuş gibi ancak anneme çaktırmamaya çalışıyordu. Babamın nerde olduğunu sordu ancak bilmiyorum cevabını alınca ben bulurum o huur çocuğunu diye cevap verdi.

Çok yanılmışım aslında, karanlığım birden bire aydınlanmış ben ise olanlarının şokunu atlatamamıştım, güzel annem tedaviye yanıt verme başlamış. Doktoruyla bizzat kendim konuşmadan inanmıyacaktım ama doğruymuş tüm bunlar, 1 sene sonra annem tamamen iyileşti saçları yeniden tel tel çıkmaya başlamıştı. Çocuksu sevinci hala gözlerimin önündedir canım annem. Babamdan 1 senedir haber alamıyorduk öldüğünden yada başka bir ile taşındığından şüphelenmiştik ama ilgilendirmiyordu bizi, annem ayrıldığı eşinden sağlam bir tazminat almıştı daha sonrasında, dayım ise kendine göre birini bulmuş nişanlanmıştı o ara. Ah saçlarına kurban olduğum kadın, ne güzelsin sen öyle, gülüşlerin hep içimi ısıtır. Gökyüzüm aydınlığa gecelerim beyazlığa düşlerim ise özgürlüğe kavuşmuştu artık. Annemin iyileşmesinde ettiğim duaların etkisinin çok büyük olduğuna inanıyorum.
'Karanlık gecelerin sonunda güneşli bir gün doğar.'
Ben yeni yazarınız praseodimyum.
ilk hikayem bitmiştir teşekkürler.

Şuan da ne mi yapıyorum ? Özel bir üniversitede tam burslu mühendislik okuyorum. Babam kumar borcu yüzünden öldürülmüş haberi geldi, mezarına bile uğramadım. Şeytan karıyla 3 senedir görüşmüyoruz. Annemin eski eşide evlenip çoluk çocuğa karıştı. Hayat hikayemi dinlediniz için çok teşekkür ediyorum. Başka bir başlıkta lise hayatımı detaylı anlatmak istiyorum. Çoğu olaya girmedim.
Esen kalın dostlarım.

irem bende bir gariplik olduğunun farkındaydı ama üstüme gitmiyordu aile sorunlarım yüzünden.
Günden güne sevdiceğime iyice bağlanıyordum, bu durumun farkına varan sınıf hocam beni rehberlik servisine zütürüp bir konuşma yaptı. Konuşma aynen şöyle :
Rehberlikçi : Oğlum geçen sene derslerin çok kötüydü bu sene geliştin ancak irem'in dersleri çok iyiyken kötüledi sen de farkındasındır bunun. Lütfen görüşmeyin ikiniz içinde çok daha iyi olucaktır.
pekekente bak ulan kız benim derslerimi bile düzeltti 20-30 alırken şuan 60-70 alıyorum, bana ders çalıştırıyor nasıl kötüleşsin kızın dersleri.
Nasıl kötüleşti hocam diye sorduğumda cevabımı aldım.
Geçen sene 100-100 alırken bu sene 85-90 arası alıyor evladım kız tıp düşünüyor. Lütfen geleceğini etkileme demişti.
Oysa ki geleceğini etkileyecek hiçbir şey yapmamıştım ki. Tamam iyi biri olmaya bilirim ancak alkol ve sigaradan başka kötü bir alışkanlığım yoktu ki. pekekent resmen ayrılmam için beni ikna etmeye çalışıyordu. Ne yani babası pekekent kılıklı anneside başka biriyle evlenen çocuğun sevme ihtimali yok mu ? Siz hiç sevmediniz mi ? Ben onu öpmüyordum bile. Anneme anlatmıştım ulan ben gibikler siz kim oluyosunz benim hayallerime karşıyosunuz. Bu derin düşünceler arasında okul terketmiştim. Tuna ile aramız pek iyi değildi irem mevzusu yüzünden çünkü ihmal etmiştim onu. Akşam okul çıkışına tekrar gidip Tuna'yı aldım ve yine her zaman ki gibi ormana gidip Neşet Ertaş eşliğinde bira ve sigaralarımız içip evlere dağıldık. Eve geldiğim de dayımın eli kesilmiş bi vaziyette gördüm. Ne olduğu sordum ancak hiçbir şey demeden geçiştirip gitmişti odasına.
Anneannemi o kadar çok özlüyordum ki, keşke 7 yaşıma dönsem de bunların hiçbiri olmasa diye defalarca ağlayarak dua ettiğimi hatırlarım.
irem ertesi gün moralimden anlamıştı neler olduğunu az çok, okula babası gelmiş o konuşmuş hocalarla istemiyorum görüşmelerini demiş. pekekent madem istemiyorsun gel bana söyle ne diye hocalarımı katıyorsun ki ?

Son partı atıyorum bu gecelik istek olursa yarın bomba şekikde devam ederim.

Okullar tekrar başlamıştı, 2.dönem yeni nakil gelen Aysu adında bir kız geldiğini söylediler ama ilk gün gelmemişti. Listede adı vardı fakat kendi sorunlarımdan merak bile etmemiştim kimdir nedir diye. Ertesi gün geldiğin de adeta başımdan vurulmuşa döndüm. Aman Allah'ım böyle bir kız olamaz demiştim. 1.60 boylarında beyaz tenli beline kadar siyah saçları olan kahverengi gözlü sevecen bir kıza benziyordu. Sınıftaki tüm erkeklerin ilgisini ilk günden çekmeyi başarmıştı diyebilirim. Herkes nerden geldiğini ve bir sürü soru sorararak onu meşgul ediyordu. Yanına gidip bir hoşgeldin bile diyememiştim. Daha önce ilk görüşte bu kadar tutulduğum birini hatırlamıyorum ama kız beni farketmemişti bile. O gün eve geldiğimde yatağımdan çıkamamıştım bile kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum. Annem ise bir şeylerin ters gittiğini farkına varmıştı ki yanıma gelip neler olduğunu sordu. Kavga ettiğimi düşünmüştü ama alakası yoktu. Bir şey yok diyerek yolladım yanımdan o da daha fazla sorgulamadan gitmişti yanımdan.

Bu arada annemin bir başka biriyle görüştüğünü öğrenmiştim ve dünyam yıkılmıştı, annem bunu nasıl yapar diye düşünmekten kafayı yemek üzereydim. Beni herşeyden çok seven annem benimle ilgilenmez oldu, işten çıktıktan sonra bir yerelere gidiceğinden bahsedip telefonu kapatırdı yüzüme. işte o gün dayımla konuşmaya karar verdim. Dayımın haberi yoktu bu olaydan ancak anneme zarar vermiceğini düşünerekten konuyu açtım. Dayım annemin daha genç olduğunu başında birinin olmasını gerektiğini ve senin ihtiyaçlarını karşılayan birisini bulması çok normal dedi. işler git gide değişiyordu. Babam dan nefret ederken anneme karşı da bi kızgınlığım oluşmuştu. Gece geç saatte gelen anneme durumu sorduğumda biriyle tanıştığını çok iyi biri olduğunu bahsetti. içim elvermesede yapabilecek bir şey yoktu artık.
Beyler çalışıyorum patron kızmaya başladı akşam 5 gibi devam edicem.

Acılarım artık dinmiyor. Ne kadar alkol alsamda geçmiyor yüreğimin sızısı. Siz hiç duvarlara bakıp sabahlara kadar ağladınız mı ? Dayımda eve uğramıyor artık. Okulum bitti daha 15 yaşında bir çocuk için fazla değil mi tüm bunlar ? Karnede 2 zayıf. Sınıfı zor bela geçiyorum. Annemle konuşuyoruz ara sıra burs kartıma aylık 500 lira yolluyor. ilk başlarda istemesem de o adamın parasını, mecbur kalıyorum. Dayımda gözükmüyor pek ortalıklarda asi duygularıyla kime zarar veriyor acaba ?
Sonradan öğrendim dayımın niye hapise girdiğini.
Sevdiği kadın Necla ;
Lise sonda iken tutulmuşlar birbirlerine ama kızı zorla başka biriyle evlendirmişler. Dayımda gitmiş babasını vurmuş. Neden babasını vurduğunu sorduğumda ise
Necla'nın bir suçu yok evlendiği kişininde tek suç o pekekent para avcısı babasında demişti. Vay be dayım ben de mi sen gibi kör kütük aşık olucaktım ? Kendime zarar mı vericektim yoksa ?

Bu arada beyler annem bir kıyafet fabrikasında işçi olarak çalışıyor değinmeyi unutmuşum.
Ertesi gün okulda konuşma fırsatımız oldu Aysu ile, babasının asker olduğunu Gaziantep'ten tayini çıktığını öğrenmiştim. Gözlerine bakarken adete kendimi kaybediyor konuşmakta güçlük çekiyordum. Bu dönem iyice aklım başımdan gitmişti dersler ağırlaşmaya başlamıştı ancak ben derslerle alakayı kesmiş kendimi tamamen Aysu'ya adamıştım.
Benimle pek fazla ilgilenmese de ön sırada oturduğu için ara ara muhabbet eder olmuştuk. O aralar ben 178 boylarında beyaz tenli zayıf çelimsiz biriydim, çok tipim olmasada idare eder bir yüzüm olduğunu söyleyebilirim. Aşk konusunda pek bir tecrübem yoktu ama bu ilk sayılmazdı. O aralar sigaraya daha çok bağımlı hale gelmiş, her boş zamanımda Neşet Ertaş dinler olmuştum. Dayım halimi anlamış olucakki aşıksın sen olum saçma sapan davranmaya başladın demeye başlamıştı. Gün geçtikçe ben Aysu'ma daha çok bağlanır olmuştum. Ama bunu ona belli etmiyordum.