1. 1.
    +3 -5
    kardeşim, annem ve ben.

    üzerinde babamın adı yazılı mezar taşının önünde duruyoruz. 1955-2009 yazıyor, hatırladım, 51 yaşına iken ölmüştü babam.

    hava soğuk. mezar taşına öylece bakıyoruz, en enteresan olan, ayrı bir ildeyim şimdi, çok sık gidemesem de mezarını ziyarete, yerini yolunu hiç unutmuyor olmak. bigiblete binmenin hiç unutulmuyor oldugu geliyor aklıma, öyle ilk gömüldüğü günden sonra ezberliyorsun o patikalari, mezarlık genişliyor, cevresi degisiyor ama sen gözün kapali ve kararli yürüyorsun, hep elinle koymus gibi buluyorsun, ki neredeyse öyle de olmadı mı? öyle karşısında durup bakıyoruz, kardeşim diyor ki; ben arada bir geliyorum, öyle içimden geliyor. duruyoruz. annem sessiz bir göz yaşı döküyor. o taşa öylece bakıyoruz, orada 14 yaşındayım o an. kardeşim 10 annem 47 yaşında. öylece duruyoruz. içimizden bir şeyler geçiriyoruz çok belli. ben hep sesli sesli "baba" demek istiyorum, yıllardır hic "baba" diye seslenmemişim, garipsiyorum. içimden önce biraz bir şeyler anlatayım mı diyorum, vazgeciyorum. bildiğim şey, yaşasaydı hepimizin hayatı çok farklı olacaktı. ben de şimdiki gibi biri olmayacaktım, belki daha narin bir kız çocugu olurdum, belki onun kolunun altında yaşasam daha kız çocuğu gibi olurdum. bilemiyorum. yine burada bir yerde bu başlık altında demiştim ki; çatısız kalmak gibidir babanın ölmesi. öyle. çatı başınızın üstünden uçuyor ve sonrası hep, en kalın kazaklarla bile üşüyorsunuz.
    umarım dualarım sana ulaşır
    ···
  2. 2.
    0
    sağolun panpalar
    ···