0
1 ay önce kaybettiğim, bu hayatta sahip olduğum olacağım en önemli şeylerden biri. hani çok tipik olacak belki yazdıklarım ama kıymetini bilin ailenizin. hiç dinlemiyor hacı ecel denen şey. ummadık anda, ummadık yerden bir hastalık çıkarıyor. sonrası malum. ya aniden geliyor ölüm, alıp getiriyor insanı ya da günlerce, aylarca bekletiyor yoğun bakım kapıları önünde. sandalyelerde yatmak, hastahane koridorlarında volta atmak değil insanı yoran, bitiren. her yoğun bakım kapısı açıldığında "ne oldu öldüğünü mü söyleyecekler?" diye düşünmek. bu korku yok mu bu korku... günler, haftalar, aylar bitiriyor adamı. her telefon çaldığında yüreğiniz ağzınıza geliyor. ve bir gün, o beklenen haber ulaşıyor size. çok ta kolay söylüyorlar: hasta ex oldu. 3 kelime bir cümleyle koyuyorlar noktayı kendilerince onlar. ama sende durum öyle olmuyor. sağlıklı bir şekilde, gülerek, neşeyle şehir dışına yolladığın babanın morgda olduğunu anlıyorsun maalesef. aile zaten perişan. anne gözyaşları içinde, abla zaten bilmiyor bile bunu, kız şehir dışında, nasıl anlatacaksın? sana ne mi oluyor ? ayakların uyuşuyor, göz kapakların kapanıyor, başın dönüyor. ama yine de ayakta kalıyorsun, kalmak zorundasın. biliyorsun çünkü etraf çakal dolu. biliyorsun ki insanların zayıflıklarından zevk alan, adi şerefsiz insanlar var. ve biliyorsun ki bunlar yalnızca yabancılar değil. en yakınındakiler. amcan, halan, yengen her kimse. ayakta kalmak o anla sınırlı değil maalesef, biniyor da biniyor sırtına yük. kefene sarılıyken yüzünü görüyorsun bir de. işkencenin en büyüğü de bu zaten, en büyüğü. dağ gibi adamı görüyorsun. rengi değişmiş, cansız, üzerine toprak atılmasını bekliyor. ağlayamıyorsun. güçlü olman lazım çünkü. ailedeki tek erkek evlat olarak ayakta kalman lazım . ailenin kadınları ağlarken, koluna girmen lazım. erkek adam ağlamaz demen lazım o an, ne kadar ağlaman gerekse de. tabutun üstüne sonra da toprak atman lazım. işte ne koyar adama bu. sanki öldürmüş gibi koyar. üstüne her toprak attığında "inanmıyorum ölmedi" dersin kendi kendine. rüya lan bu dersin. ama ne yazık ki değildir. zamanla kabullenirsin bir daha gelmeyeceğini. bir iki şeyi öğrenirsin. ailenin ne kadar değerli olduğunu. tekrar tekrar söylüyorum. karı kız bilmem ne gibtiredin hacılar. ağlarsa ananız ağlar gerisi yalan ağlar. üzmeyin ailenizi. uslu çocuk olun tarzında bir şey bu değil, ama üzmeyin. çok uç şeyler yapmayın. diğer şey ise bu hayatta karı kız için keninizi harap etmemeniz gerektiği. elbette üzülür insan ama harap etmeyin kendinizi. böyle bir acıdan sonra kendimden utandım geçmişte üzüldüğüm anlar için. neyse anlatacaklarım bu kadar, gece gece bilgisayar başında gözler doldu yine.
Tümünü Göster