bizi hafife aldığınız o uzun yıllar boyunca çok çalıştık. aslında sizin iyiliğiniz için çalışıyorduk ama siz bunun farkında değildiniz. ne şalvarı kaldı babaannemin alay
etmediğiniz, ne de kiremite sürterek boyadığı saçları...
yılmadık anlıyor musunuz? 10 yıl içinde babaannem şınav çekme sayısını ikiye çıkardı. memelerinin halı ile bağlantısını kesemese de iki kere kollarını büküp gerebiliyor sonuçta.
özel yapım jiletli tespihle dedemin kulağını kopardı. zavallı dedemin tek suçu çorbaya
tuzsuz olmuş. demesiydi. ve bu çalışmalar sırasında dedem bize çok yardımcı olmuştur hakkını yemeyeyim.
ve hazırlıklarımız tamamlandığında ilk görevimiz; bakkal kemal'i aldatan karısı münevver'in dostu recep amca idi. kostümlerimizi (ben cem yılmaz kostümü, babaannem de pembe
panter kostümü) giyip pencereden atladık. birinci katta olduğumuz için iptir kancadır uçmaktır uğraşmıyoruz.
koşa koşa iki sokak öteye ulaştık. babaannemin koşuşuyla 36 saat sürdü yolumuz. yolda bi kızla tanıştım numarasını aldım. neyse konumuz bu değil.
recepgillerin evinden inlemeler yankılanıyordu. sürekli fa ve sol notaları arası kulağıma çarpan inlemeler münevver'i işaret ediyordu. 'suç üstü' mükemmel olacaktı.
hemen su borularından üçüncü kat balkonuna tırmandım. özel yapım, kovboy halatı tespihiyle babaannemi yukarıya çektim. babaannem saç tokasıyla kapıyı açtı ve parmak arası
çoraplarımızın üzerine basarak yatak odasının kapısında mevzilendik.
babaannem eliyle 'beni koru' işareti yaparak, tek taklayla içeri daldı ve yatağın yanına yatarak gizlendi. ben de cebimden çıkardığım, cep kuran-ı kerimini hazırda bekletiyordum.
herhangi ters bir durumda sayfalarından birini yırtarak babaannemi ve kendimi imha edecektim.
babaannem yatağın örtüsünü hafifçe çekiştirdi. münevver recep'in altında olduğundan dolayı bu çekiştirmeyi ilk hisseden o oldu ve bir an duraksadı. o duraksama bizim saldırı
alarmımızdı. babaannem 20 yıllık capoeiracı gibi tek bir hareketle ayağı fırladı ve recep'in çenesinin altına 5 yıl çalıştığımız soğan yumruk vuruşunu yaptı. recep'in
çenesi bol sulu, tatlı bir soğan gibi ezildi, ağzından kanlar fışkırdı. babaannem recep'in üstündeyken ben de münevver'i memelerinden tutup balkona sürükledim.
memelerinden birinin ucunu balkon demirlerine bağlayarak 120 kilo civarı olan kadını aşağıya attım.
yoyo gibi git gel yapmaya başladı.
efsaneye göre yıllardır hiç durmadan git gel yapmış münevver hatun. babaannem de recep ile izdivaç yaptı dedemi bir iş kazasında öldürünce. mapushaneden çıkınca çocuk yapmayı düşünüyorlar. ben ise sözlük yazarı oldum, babaannemin çıkmasını dört gözle bekliyorum...
(bkz:
özet yok), oku zaman geçer,
volkangl