-
1.
+47 -2Merhaba, çocuklukta başımdan geçen olayı ve yaşadığım travmayı anlatacağım.
Sene yanılmıyorsam 97 senesiydi. 8 ya da 9 yaşlarındaydım. Bilenler bilir, o yıllarda Nintendo’nun NES adlı bir konsolu vardı. Çok popülerdi o dönemler ve ben de bu konsolu aldırmak için babama dil döküyordum sürekli . Evin tek çocuğu da olmamdan ötürü, müthiş bir bağ vardı aramızda ve onu çok ama çok sever, müthiş ve sarsılmaz derecede bir güven duyardım ona, o da genelde isteklerime hayır diyemez, elinden geldiğince ne istersem yapmaya çalışır, yapamadığı zamanlarda da mutlaka beni ikna edecek bir bahane bulup ertelerdi. O dönemler ailemiz açısından zor zamanlar geçiriyorduk. Babam öğretmendi ve annem çalışmıyordu, yeni araba almış ve yeni eve taşınmayı düşünüyorduk. Bir akşam annem, babam ve ben oturup sohbet ederken bir hınzırlık yapıp konuyu, çok istediğim oyun konsoluna getirdim. Uzunca konuşmamıza rağmen babamı ikna edememiştim, üzgündüm. Odama gittim, sessizce ağlamaya başladım. Evet, zor bir durumda olduğumuzu biliyordum ama o kadar çok istiyordum ki o konsola sahip olmayı… Gözlerimden yaşlar süzülürken odamın kapısı gıcırdadı, dönüp baktım, gelen babamdı.
-
2.
0VAY AQ DUYGULANDIM
-
-
1.
+1 -2Okumayın Beyler Babasını gibmiş
-
1.
-
3.
0Bilmem, tutma potansiyeli var
-
-
1.
0Sene 97 senesi ve sen tam olarak yaşını bilemiyorsun enteresan...
-
2.
0"YANILMIYORSAM" yazıyor orda.
-
1.
-
4.
+12Beni o halde görünce yanıma geldi, başımı okşadı, sırtımı sıvazladı ve biraz mahzun bir tavırla: “Sen benim biricik evladımsın, hayatta seni her şeyden çok seviyorum biliyorsun değil mi oğlum” dedi. Ben küstah bir tavırla “inanmıyorum buna, dedim “Bu kadar seviyorsun ama iki kuruşluk konsolu çok görüyorsun öyle mi” Babam “Oğlum, bak benim kaç tane yere borcum vardı onları yeni kapattım, bu haldeyken başımıza iş almayalım, söz bak yeni eve taşınalım, en güzelinden alacağım oğluma, tamam mı biricik yavrum benim” Bu sözü duyunca bende bir yumuşama olmuş, ama daha önce sürekli isteklerimin karşılanmasının vermiş olduğu cesaretle “istemiyorum ben ev falan, oyun konsolumu istiyorum” demiştim, sonradan çok pişman olacağımın bilincinde olmadan. Babamın üzgün olan yüzü daha da düştü bu sözlerimden sonra, “Sen bilirsin oğlum” dedi, kapıya yöneldi, yönelirken bir iki kere şiddetli şekilde öksürdü. Kapıyı kapatırken bana baktı, gözleri dolmuştu. “Sevmiyorum seni” dedim son bir kez. Blöf yapıyordum, biliyordum ki o konsolu almak istememesinin sebebi maddi durum filan değildi, zira bana alacağı kıçı kırık bir konsolun ev almasına engel olmayacacağını biliyordum. Sebebi, benim şiddetli oyun bağımlılığımdı. O dönem bende çakma atarilerle başlayan oyun serüveni, karşı konulamaz bir tutkuya dönüşmüştü.
-
5.
+1Geçmiş olsun pnp
-
6.
+8Haftaiçleri günde 5-6 saatimi oyuna harcıyordum (ben okulda sabahçıydım, öğretmen olan babam da öğlenciydi, dolayısıyla onun olmadığı dönemde oyun oynamak için geniş bir zamanım oluyordu) Annem bu duruma sinirlense de çok fazla sesini çıkarmıyordu, fazla müdahale etmezdi genelde bana, öyle bir yapısı vardı. Haftasonları da gecem gündüzüm oyun olmuştu. Nihayet makine benim bu bağımlılığıma daha fazla dayanamamış, iflas etmişti, bozulmuştu konsol. (Konsolun bozulmadığını, babamın bir gün ben yokken aletle uğraşıp bana bozulmuş süsü verdiğini çoook sonradan öğrenecektim.) Babam o kadar düşünceli bir insandı ki, bu konsol almama ısrarının ardında yatan tek sebep buydu ama o, sorunun benim bağımlılığım olduğunu söylemek yerine maddi sebeplerden olduğunu söylüyordu. Belki oyun bağımlılığım olduğunu yüzüme vurunca pgibolojimin daha da bozulacağını düşünmüştü. Bunu bildiğim halde babama karşı çok acımasız davranmıştım. Fakat bu acımasızlığım bununla kalmayacaktı. Babamla birkaç gün küs kalmayı planlıyordum, belki ısrarından vazgeçer de oyuncağımı hemen alır diye. Keçi gibi bir inat vardı bende, evden taşınmamıza çok bir şey kalmamıştı, yeni alacağımız ev için parayı denkleştirmiştik, biraz beklesem ve sabretsem eminim ki taşındığımız zaman babam bana o konsolu alacaktı, ama gene de tutkularıma karşı koyamadım ve isteğimin hemen gerçekleşmesi için böyle bir yola başvurmaya karar verdim.
-
7.
+11 -1Ertesi gün, kahvaltıda babamla konuşmayınca babam bu niyetimi sezmişti. Biliyorum ki bu yaptığım onu daha çok kahredecekti, ama olsun neticede elde edeceğim ödül için bu değerdi. Bir akşam babam, belki aramızdaki buzları çözmek için elinde iki çikolatayla gelmiş, kanepeye oturup yemeye başlamış, diğerini de bana uzatarak “Al bakalım beğenicen mi” demişti. Ben uzattığı çikolatayı aldım, ambalajını söktüm, gözünün önünde parçalara ayırıdm ve parçaları pencereden aşağıya attım. Yaptıklarımı gören babam gülmeye başladı, gülerken bir anda öksürük nöbetine tutuldu. Ben “Yavaş yavaş, gören de öldün sanır.” dedim. Babam, öksürüklerinin arasında zoraki “Bir su getirsene oğlum” dedi, ben de tavrımdan ödün vermeden “Annem getirsin, kendimi yormaya değmez” dedim.
-
8.
+9Bu söylediklerimin içten içe onu nasıl yiyip bitirdiğini, kahrettiğini biliyordum ama şu an istediğim oyun konsolundan ve oynayacağım oyunlardan başka hiçbir şey düşünmüyordum ve bu uğurda birçok şeyi göze almıştım. Tek hedefim bu olmuştu, o konsolu elime almadan rahat etmeyecektim.
-
9.
+1Helal panpa baya hızlısın ona şuku
-
10.
+6Günler geçti, ama günler geçtikçe bendeki bu oyuncak ısrarı hiçbir şekilde tükenmemesine rağmen babamı kararından bir türlü vazgeçiremedim. Sanırım yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştım ve artık kabulleniyordum, yeni eve taşınmadan bana konsol filan yoktu. işin ilginç tarafı, babamla sadece birkaç gün küs kalmayı planlamamıza rağmen bu küslük hali 1 ayı aşmıştı. Babamı her seferinde farklı yollarla ayartmaya çalışmıştım ama hiçbiri başarılı sonuç vermemişti, her seferinde eli boş dönmüştüm. Babamın mücadelesi takdire şayandı, bu uğurda benimle 1 ayı aşkın süre küs kalmayı bile göze almıştı. Ama nihayet yeni evimize taşındığımız gün gelmişti.
-
11.
+2 -1Senin ben ta aminakoyayim amk
-
12.
+1Hızlı yaz
-
13.
+1Yaz lan yaz sonra şuku muku ne yarak varsa atarız merak etme
-
14.
+8Nakliyat işlemleri bitti, ev oturulacak hale sokuldu. Biraz sürdü tabi bu süreç. Ama neticesi, beklediğim gibi olmuştu. Babam, bir gün elinde paketle gelmiş, yanıma gelmesini bile beklemeden onun yanına koşmuştum ve istemsiz şekilde sarılmıştım. Bu, artık uzun süren küslüğümüzün bir son buluş ifadesiydi, aramızda daha önce hiç yaşamadığımız kötü süreçler geçmiş olsa da, neticesi tatlı olmuştu. Konsolu aldım, kurdum ve oynamaya başladım. ilk birkaç gün başından kalkmama hayali kuruyordum ta ki babamın gelip “Pşşt, ooo ilk günden böyle mi yapacaksın, kalk ulan ordan kimden izin aldın sen” diyene dek. Babamdan küs olduğumuz dönemler dahil asla böyle cümleler duymamıştım ve bunu garipsedim, ama babam devam ediyordu “Kalksana lan, daha kaç kere söyleyeceğiz, istediğin şeyi aldık işte git ötede oyna bırak televizyonumu izleyeyim” demişti bir anda.
-
15.
0Rez aldim
-
16.
0Hızlı zamqi hızlı
-
17.
+8Ne yapacağımı şaşırdım, hiç böylesine sert ve öfkeli görmemiştim onu, gözlerim hafiften dolmaya başladı. Tam o anda babam yumruk haline getirdiği ellerini açtı ve beni itti, o an gözlerim dolu “Baba, sen böyle şaka yapmazdın” dedim, der demez “Ne şakası ulan, al oyuncağını odanda oyna, çekil önümden şimdi” şeklinde karşılık verdi. Oyuncağı aldım, koşar adımlarla odama gittim ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu mu olacaktı bu bekleyişin sonu? Yaptığım onlarca blöfün, kötülüğün intikdıbını mı alıyordu babam? Hayır, yapmazdı böyle bir şey babam, benim babam yapmazdı. Az önce yaşadıklarımın babamın bir şakası olduğunu düşünmeye karar verdim ve tekrar koşarak yanına gittim.
-
18.
0Panpa az önceki entryne sustum eyvallah ama gece amk ne bekliyosun dil bitirdim ben boğaziçinde
-
19.
0Sövecem ama ha en heyecanlı yerinde reklem veriyon seri yaz lan
-
20.
0Panpa niye 3 dk bekletiyon aq