Merhaba arkadaşlar o zamanlar ben 16 yaşında bir lise öğrencisiyim. Benim ailemin durumu malumunuz. Zor bir dönemden geçiyorduk. Bende ismini vermek istemediğim bir kolejde okuyordum tam burslu olarak sbs'de kazanmıştım. Dıbına koyim okuldaki nesli tükenmekte olan burslulardandım. Bu zengin binler beni sıkıştırdıkça sıkıştırıyorlardı burslu olduğum için. Hiç anlayışları yoktu anlayacağınız. Kızlarda zaten devlette hayır yoktu burda nasıl olsun amk, ama aralarında birisine öyle bir aşık olmuştumki okula devam etmemin sebebidir beyler. Ona bakınca içimde kelebekler uçuyor o derece. Kız benden silgi istesin diye yapmadığım şey yoktur neyse bu binler yüzünden ona hiç açılamıyorum falan yine okulun kantininde 2-3 pısırık çocukla oturmuş çubuk kraker kemirirken bu zengin binlerin başı Berke yanıma geldi belliydi benimle yine dalga geçecekti gene ne diyecek bu dıbına koduğum diye suratına bakarken yanıma oturdu ve benimle konuşmak istediğin söyledi. Benden bi kıraker istedi bende içimden diyorum dıbını gibtiğim istesen bütün kantini alırsın ne istiyon gene derken içimdeki fakir paylaşma güdüsü devreye girdi ve paketi uzattım. Beyler bizim annelerimiz bize Oğlum onların durumu müsait değil, bigibleti isterse ver diyerek yetiştirdiği için paylaşmayı küçük yaşlardan itibaren öğrendim. Ondan sonra bu bin belli ki benden yine bir şey isteyecek. içimden diyorum ulan zütünü gibtiğim okula geldiğimden beri etmediğinizi bırakmadınız şimdi bu yakınlaşma ne diye ortaya çıktı. 2 saniye sonra dedikleriyle adeta bir şaşırma tufanına girdim. Beni evlerindeki partiye davet ediyordu. Bu kostüm müymüş neymiş heralde bizim geceleri köy evindeki çatıda sabahlamamıza felan benzer diye kabul ettim ve yarın akşama kadar güzel bir şekilde hazırlanmak zorundaydım ve onlara kendimi kanıtlamalıydım. Evleride neredeyse taksiye bi tomar para verdikten sonra yola bir at kiralayarak devam ettim. Adamların evi öyle bir şeydiki normalde karşıma çıksa yolu kirlenmesin diye rotamı deiştiririm o derece. Neyse bu binlerin kapısına doğru yönelirken benim hayatımın aşkı tamda kapının önünde oturmuştu. Cesaretimi toplayıp yanına gittim ve elimi omzuna uzattım. (Devamı gelecek)

Beyler kızla yakınlaşmamın nedeni aslında onun da burslu olması ama maddi durumunu hiç bilmiyorum neyse. Kız aniden arkasına döndü ama benim kalp yerinde durmuyor. Ne yapacağımı bilmez haldeyken ayağa kalktı. B: Bizim kız Be: Ben
B: Aa sende mi geldin ?
Be: Evet Berk çağırdı beni ama senin geleceğini bilmiyordum.
B: Tamam ben içeri giriyorum gelirsin sende.
Be: Rahatsız mı oldun ?
B: Yok hayır sadece şaşırdım.
Dedi ve arkasını döndü eve giriyorken bizim haylaz başladı gene arkadan kesmeye falan ayaklanıyor yavaştan dedim noluyok dıbına koyum derken bende artık ev mi desem saray mı desem bilemedim oraya doğru yol aldım. Neyse kapıdan içeri girdim hissediyorum bu binler beni görünce bi somurttular falan sonra iyice yaklaşınca Berk bini geldi dedikleri karşısında buz oldum beyler. Bana neden geldiğim sordu. Arka tarafındada bizim kız var neyse ben iyice yerin dibine girdim bana hafiften gülüyorlar ama ben gururuma yediremiyorum falan sonra çıktım evden bizim fakirhaneye yol alırken bi yandan nasıl böyle bir aptallık yaptığımı düşünüyorum, bi yandan bu kıza biraz daha rezil oldum onu düşünüyorum bi yandan buraya gelmek için harcadığım papelleri düşünüyorum. Neyse eve yaklaşınca yanda bir amca gördüm dedi evladım gelir misin şu odunları dizmeme yardım et. Bende az kafa toplamak için hemde bahşiş kopartmak için kabul ettim neyse 20 dakika falan bununla uğraştım sonra gel yeğenim sana çay ikram edeyim dedi bende kaybedecek bir şeyim yok dıbına koyum diyerekten kabul ettim bunula sohbete başladık. içimi döksem mi falan diye düşünürken bi anda duvardaki fotoğrafı gördüm. Fotoğraf bizim kızdan başkası değildi.