0
CELBETMEK iÇiN BÜYÜ HARAMDIR
Bir kişinin sevgisini ve muhabbetini celbetmek, onu kendisine bağlamak için yapılan bir takım dua, tılsım ve uygulamalar yapılmaktadır. Ve bunları insanlara caiz olan bir şeymiş gibi göstermeye çalışanlar var. Bu adamların işleri güçleri insanları esrarengiz işler, dualar, tılsımlar ve benzeri şeylerle insanları yoldan çıkarmak.
Siz birisini kendinize büyü ile bağlasanız bir Allah’ın kaderinde Allah onu size yazmamışsa tüm dünya bir araya gelse siz yine bir araya gelemezsiniz. Diyelim ki evlendiniz ve eşiniz size bağlandı. Peki ilerde büyüden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkarsa yada büyünün etkisi geçerse ve eşiniz pgibolojik rahatsızlıklara yakalanırsa o zaman ne olacak?
Birinin kalbini celbetmek için ayet ve hadislerde belirtilen dualarla Allah’tan (.c.c) isteyebilirsiniz.
Ancak büyü yolu ile bu yapmak elbette haramdır ve büyük günahlardandır.
“Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler…” Bakara 2/102
Ebu Hüreyre (r.a.)’dan rivayetle Resulullah (s.a.s.) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadıyla) bir düğüm vurur sonra da onu üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa sirke düşer. Kim bir şey asarsa, o astığı şeye havale edilir." [1]
Zeyd ibnu Erkam (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (a.s.)'a sihir yapıldı. Bu yüzden günlerce hasta düştü. Sonunda Cebrâil (a.s.) gelerek:
"Seni Yahudilerden bir adam sihirledi. Yaptığı sihir düğümünü falanca kuyuya attı" dedi. Resulullah (a.s.) Hz. Ali (r.a.)'ı (bu maksatla oraya) gönderdi. Ali (r.a.) düğümü oradan çıkarıp çözdü. (Sihir çözülünce) peygamberimiz, bağdan kurtulmuş gibi kendine geldi. Resulullah bunu, o Yahudî’ye zikretmedi ve onun yüzünü de hiç görmedi." [2]
Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: "Hz. Peygamber'e (Yahudîler tarafından) sihir yapıldı. Öyle ki, Resulullah yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu. Bir gün benim yanımda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki:
"Ey Aişe, hissettin mi, sorduğum husustâ Allah bânâ fetvâ verdi?"
"Hangi hususta Ey Allah'ın Resülü?" dedim.
"iki kişi bana gelip, biri başucumda, diğeri de ayak tarafımda oturdu. Biri diğerine:
"Bu zâtın rahâtsızlığı nedir?" dedi. Öbürü: "Büyüdür!" dedi.
Önceki tekrar sordu: "Kim büyüledi?"
Diğeri: "Lebîd ibnu'l-Asâm adındaki Benî Züreykli bir Yahudî" diye cevap verdi.
Öbürü: "Büyüyü neye yaptı?" dedi.
Arkadâşı:"Bir târâkla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurmâ tomurcuğunun içine!" cevabını verdi.
Diğeri: "Pekalâ, şimdi nerede?" diye sordu.
Arkâdaşı: "Zervân kuyusunda!" cevâbını verdi."
Bunun üzerine Resulullah Ashâbından bir grupla birlikte kuyuya gitti, ona baktı, kuyunun üzerinde bir hurma vardı. Sonra benim yanıma dönüp:
"Ey Aişe! Allah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kına ıslatılmış gibi (bulanık) ve (o kuyu ile sulanan) hurmâ ağaçlarının başları da sanki şeytanların başları gibiydi!" dedi. Ben:
"Ey Allah'ın Resülü! Onu (kuyudan) çıkardın mı?" diye sordum.
"Hayır" dedi ve ilave etti:
"Bana gelince, Allah bana âfiyet lütfetti ve şifa verdi. Ben ondan halka bir şer gelmesine sebep olmaktan korktum!"
Resulullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü" [3]
Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdu:
"insanı helâke sürükleyen yedi şeyden sakınınız." Sahâbîler:
Yâ Resûlallah! Bu yedi şey nedir? diye sordular. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
"Allah'a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, – haklı olarak öldürülen müstesna- Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı öldürmek, fâiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpten kaçmak, evli olup hiçbir şeyden haberi olmayan namusuna düşkün Müslüman kadınlara zina isnad etmek." [4]
Tümünü Göster