-
1.
0Aşk ehline derman sordum âlemde
Ne Eflâtun bilir ne Lokman yazar
Erbâb-ı aşk olan kalır matemde
Anların ahvâlin perişan yazar
Bulunmaz âlemde böyle dilrubâ
Aşk ü muhabbeti başlara belâ
Münkiri öldürmek sevaptır ammâ
Zâlim kadı üstümüze kan yazar
Dertli aşk yolunda olmuştur gulâm
Mastur cebîninde harf-i eliflâm
Hâkimler hakkında yazamaz ilâm
Yazarsa fermanım Âlîşan yazar
-
2.
0Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler, ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde?
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde?
Venedik'ten gelir teli
Ardıç ağacından kolu
Be Allahın şaşkın kulu
Şeytan bunun neresinde?
içinde mi, dışında mı
Burgusunun başında mı
Göğsünün nakışında mı
Şeytan bunun neresinde?
Dut ağacından teknesi
Girişten bağlı perdesi
Behey insanın teres'i
Şeytan bunun neresinde?
Dertli gibi sarıksızdır
Ayağı da çarıksızdır
Boynuzu yok, kuyruksuzdur
Şeytan bunun neresinde? -
3.
0(1772-1846)
Âşık. Asıl adı ibrahim’dir. Gerede’nin Çağa bucağının Şahnalar (yeni adı Reşadiye) köyünde doğdu. Bayraktar Ali Ağa adlı bir çiftçinin oğludur. Babasının ölümünden sonra bir müddet çobanlık, çiftçilik yaptı, istanbul’a geldi; Barınamadığı için Anadolu’ya geçip kasaba kasaba dolaştı. Konya’da üç yıl kahveci çıraklığı yaptı. Mısır’a seyahat etti, orada on yıl kalıp köyüne döndü ve evlendi. Yerleşik hayat tabiatına uygun olmadığı için tekrar seyahate çıktı. Sivas, Zile, Amasya, Çankırı ve Ankara’da zengin konaklarının sazlı sözlü toplantılarına katıldı. Tekrar istanbul’a geldi (1826). Sultan II. Mahmud’a yakın olmak için şiirler sundu. Çağa âyantığına tâyin edildi (1827) fakat vergileri devlete devretmediği için azledildi. Ankara’da Alişan Bey’in konağında öldü. Mezarı Ankara’da Koyunpazarı yolunda idi. Gerede yolu üzerinde anıtmezarı vardır.
Meslekte yetişmiş bir âştk idi. Okur-yazar olduğu için dîvan şiirini de incelemiş, bu edebiyattan faydalanmıştır Bektaşî tarikatına girmiş, tasavvufî şiirler yazmıştır. Şiirlerinde Fuzuli, Pir Sultan Abdal, Âşık Ömer ve Gevheri‘nin tesirleri vardır. Aruz ile yazılan gazel, divan, kalenderîleri de bulunmakla birlikte asil değeri hece ölçüsü ile yazdığı halk edebiyatı geleneklerine uygun olan koşma ve semailerinde görülür. Bu şiirlerde kuvvetli bir lirizm, temiz ve sürükleyici bir üslup vardır. Daha hayatta iken şöhret sahibi olmuş, pek çok halk şâirince usta kabul edilmiştir. -
4.
0minnet eyledikçe aksine döner
etmeyelim çark-ı devrana minnet
geceler muhabbet şem'ası yanar
hacet değil mah-ı tabana minnet
ezberden okuduk aşk kitabını
anladık sofunun her sevabını
saki sundu bize hayat abını
kalmamıştır ab-ı hayvana minnet
müminler işine münafık şaşa
münkirler başını ko vursun başa
kanaat tacını giyince başa
ne sultana minnet ne hana minnet
erenler bezmine girmez namahrem
bu yolda baş veren olurmuş mahrem
dost derdinden buldu derdine mehrem
dertli etmez gayrı dermana minnet