1. 26.
    0
    müritlerime konuyu açtığım gece ayine gelmeyen bir arkadaşım vardı. o gıcık aldığım arkadaşım. bunu ona söylemiştim bir de utanmadan. "senin tipin çok gıcık geliyordu bana ama tanıdıktan sonra alıştım" demiştim. işte bu çocuk benim durumu duymuş. yanıma geldi anlat bakalım dedi lisede tanıdığım çoktur dedi belki yardımcı olurum. bu arada okulların kapanmasına iki ay kalmış. ben onu gördüğümde okulun başlarıydı. dedim ya günler günleri ipe asıyordu. zaman bir su gibi bardağımdan boşalıyordu.
    çocuga kızı anlattım. zaten kızın evini parmağımla gösterir göstermez anladı. tamamdır bu iş dedi.
    meğer sevgilisinin arkadaşıymış. ve çocuğun kızın kendisiyle de muhabbeti varmış. tamam dedim sen bu kıza eni anlat dedim. durum şöyleyken şöyle oldu ve ben aşık oldum dedim.
    ···
  2. 27.
    -1
    akşam çocuk geldi ayin öncesi konuştuk. tamamdır dedi yarın okul çıkışı dershanenin kapısında ol seni görmek istiyor dedi. ertesi gün okul çıkışını iple bekliyorum. giyinip kuşanmışım. içimdeki heyecan dışarı çıksa caddelerin parke taşlarını sökerdi.
    ve zaman geldi, okul dağıldı. kapıda beklemeye başladım. ama o kadar garip geldi ki bana bu duygu. kendimi mal gibi hissetmeye başladım. böyle şey mi olur dedim bakkaldan domates alır gibi insan bir buluşma ayarlar en azından. derken kız geldi ve geçti benim tarafıma bile bakmadı. bakmadığına hem üzüldüm hem sevindim. aslında dershanenin kapısı caddeye çıkan bir sokağın içindeydi. ben sokağın başında bekleyeceğime pgibolojikmen dershanenin kapısında beklemiştim o yüzden bakmamış olabilirdi ya da beni görmüş tanımış ve gereğinden fazla bakmak istememiştir.

    recep abinin dediği gibi insanın aklına herşey geliyor.
    ···
  3. 28.
    -1
    dinleyen varsa yazsın da devam edeyim

    eğer herkes uyuduysa yarın devam edeyim
    ···
  4. 29.
    -1
    bu şekilde bir yere varamayacağımı anlayıp kendim halletmeye karar vermiştim. çünkü benim istediğim kadar hiç kimse isteyemezdi. çünkü ben kendime istiyordum onlar bana benim istediğim kadar isteyemezdi. bu çok doğal bir şeydi. kendim halledeceğime karar verdim ama nasıl halledecektim. bir şekilde onu tenha bir yerde ya da bir zamanda görüp konuşmam gerekiyordu. sonunda nasıl yapacağıma karar verdim
    ···
  5. 30.
    +1 -1
    bir sabah saat altıda uyanıp lisenin yanına gittim. amacım onu sabahın köründe görmek. ve onunla o şekilde konuşmaktı. hem kimse olmazdı etrafta hem de sabah sabah ilk gördüğü kişi ben olacaktım.
    ama çok erken gelmiştim. uykusuzdum da. bekledikçe sıkılmaya başladım. etrafta kimseler yoktu. bu benim işime geliyordu. caddede in cin top oynuyordu. ve kız kapıdan çıkıp bana doğru geldi. tam cadde müsait kimseler yok diye düşünürken. sanki bütün şehir anlaşmış aynı anda o caddeye varacakmış gibi oldu. neye uğradığımı şaşırdım. kimseye belli ettirmeden arkamı dönüp gittim.

    suya düşmüştü bütün planım. anlamıyorum ki kendimi. kimden çekiniyordum. kim ne diyecekti. hem ne derlerse de bana ne. neden bu kadar takıntılıydım hiç anlamıyorum.
    ···
  6. 31.
    0
    bu durumun bana verdiği öfkeyle gündüz gözüyle kızla konuşmak için hazırlandım. öğlen arası inip çıkmalarını bekledim. kız geldi yanında 5-6 tane kız var gidip hepsinin ortasında kız "biraz konuşabilir miyiz?" dedim.
    kız : ben mi? (şaşırmış gözlerle kekeledi)
    ben : evet sen (başka kim olacak amk beynimi gibtin)
    kız : şimdi mi? (herkesin ortasında mı diyor gözleriyle)
    ben: ne fark eder şimdi yada başka zaman ama konuşalım.
    kız: benim şimdi işim var sonra (yüzü kızarmıştı kızın görüyordum)

    ama o kadar güzel ve masum bir yüzü vardı ki. o konuşurken ben acı çekiyordum. tamam deyip uzaklaştım. aslında takıntılarımda haklıydım. çünkü artık herkes beni parmağıyla işaret edecekti. sanki kimse yapmıyor da bi ben yapıyorum amk. sanırım benim tek farkım. o kadar güzel bir kızın peşinden koşmaktı.
    ···
  7. 32.
    -1
    neden kimse soru sormuyor amk çok mu gerçekçi anlatıyorum da kimse yalanlamıyor

    arada birileri soru sorsa fena olmazdı hani
    ···
  8. 33.
    0
    @50 utangaçlığım o zamana kadar geçmişti aslında oraya değinmedim ama lise yıllarında benim ablam yaşadığı şehirden bizim şehre döndü. ve uraya yerleşti. hayat dolu bir kadındır. kızı da aynı onun gibi. bunlar beni çok severdi sürekli eve çağırırlardı. ben o zaman da utangaç biriydim. insan ablasından bile utanırmı amk. öyleydim ben. bunlar benimle muhabbet ede ede bei şımarta şımarta lisede yeni yeni kendime geldim. çocukluğumu lise yıllarımda yaşadım. hayatımda anneme şaka yapmaya bile çekinen ben. annemin yanağını öpüyordum lan. bu o kadar değşik bir duyguydu ki.

    ben hiç şımartılamıştım. o yüzden hep çekingen davranıyordum. ama ablamın beni şımartmasıyla 17li yaşlardan sonra çocukluğumu yaşadım. babamla şakalaşmayı öğrendim. ailede söz sahibi olmayı öğrendim. iletişimim güçlendi.
    ···
  9. 34.
    0
    zaman hızla akıyordu. öss yaklaşıyor ve okul bitiyordu. eğer okul bitene kadar bir şey yapamazsam onu yaz boyunca görmeyebilirdim. çünkü öyle bir yerki yaşadığım yer. güzel kızlar evden dışarı adım atamaz. sanki yicez amk. altın gibi saklarlar kızlarını.
    gidip konuşmuştum beni görmüştü. niyetimi anlamıştı. ama bi kişi daha vardı onun aklında. hani müritlerimden ilki mesajımı iletmişti ya biri sana aşık olmuş diye. onun dışında diğer arkadaşım da söylemişti ama kız beni daha görmemişti. yani kim olduğunu bilmiyordu onun da. oysa anlasa üçünün de aynı kişi olduğunu belki evet diyecekti hemen. belkide bir fırsat bulabilse yine de evet diyecekti.
    ···
  10. 35.
    0
    her gün bizim sınıfın balkonunda onun geçmesini beklerdim gelirdi. ona bakardım geçene kadar. geçtiğinde ben terasa koşardım. teras dershanenin kantiniydi bizim sınıfın bir üst katıydı. terasta tekrar onu izlerdim. o kapıya gider zile basar duvara yaslanır benim olduğum tarafa bakardı. her günüm böyle geçerken aklıma bir fikir gelmişti.
    çok çocuksuydu ama fikirdi sonuçta
    iki tane deneme sınavı kitapçığı aldım. her bir kitaba yarım kalp çizdim. ve tükenmez kalemle olabildiğince kararttım.

    kız yine geldi kapıya vardı zile bastı ve duvara yaslandı. ben de bu kitapçıkları kaldırdım. ve havada birleştirdim. karşıdan bir kalp görünümündeydi. bunu kimseden çekinmeden dershanenin terasından yaptım.
    kız bir tepki vermedi ama ben de bir tepki beklemiyordum belki de. çünkü o an sadece kendimi ifade etmek istemiştim.
    ···
  11. 36.
    0
    ve araya yaz tatili girdi ben ona hala kendimi ifade edememiştim. yaz attili boyunca yaşadıklarımı anlatmak üzere yarın gece görüşürüz ben şimdi brakıyorum. işleri toparlayıp shifti devretmeye hazır hale getireceğim.

    dinlediğiniz için çok teşekür ederim sayenizde o hisleri tekrer tekrar yaşıyorum.

    şimdilik esen kalın
    ···
  12. 37.
    0
    öss sınavından fena puan çıkarmamıştım. dört yıllık bir fakülteye yerleşebilirdim. ama benim aklımı o kız kemiriyordu. çünkü eğer gitseydim bu şehirden. onu bir daha göremeyecektim.
    okul bitmişti artık onu görmek bir hayal gibi geliyordu bana. onu hemen her gece rüyalarımda görüyordum. günde beş altı defa onların kapısının önünden geçiyordum. bir hafta iki hafta derken bunu hiç görmedim. ne pencerede ne kapıda ne de balkonda. onu görmemek canımı yakmıyordu. çünkü onu özlemek bana o kadar değişik bir duygu veriyordu ki. bir şekilde onu görmem gerekiyordu onun için bir şeyler yapmam gerekiyordu. daha önce de belirttiğim gibi elektrikçilik de yapıyordum ama o ara öss'ye hazırlık bahanesiyle işten çıkmıştım. ve şimdi yine o işe dönecektim. çünkü aklımda mükemmel bir fikir vardı.
    ···
  13. 38.
    0
    gidip ustamla konuştum. işe tekrar başladım. ama hiç sevmiyordum o işi yapmayı çünkü kıyafetlerim sürekli kirleniyordu. bu da benim hoşuma gitmiyordu. baktım olacak gibi değil. ustamı karşıma alıp adam gibi konuştum. şöyle bir durumum var eğer o eve iş düşerse mutlaka beni çağır gelmem gerek dedim ve işten çıktım.

    bir kaç gün sonra ustam aradı. gel dedi o evde iş var diye. inanamadım. heyecandan ölmek üzereydim. bu kadar çabuk mu dedim. içim içime sığmıyordu evden çıkıp dükkana kadar koştum. yürüyerek 15 dakikalık yoldu ben 5 dakikada dükkandaydım. alet edevatları hazırlayıp yola koyulduk.
    ···
  14. 39.
    0
    @64 iltifat için teşekür ederim.

    diğer bölüme gelince saygı duyuyorum sana bin kurusu
    ···
  15. 40.
    0
    kapıya geldiğimizde orta yaşlarda bir kadın açtı kapıyı. şüphesiz bu onun annesiydi. bahçede halılar serilmiş yıkanıyordu. iki üç tane gündelikçi kadın tutulmuştu. orada beklemeden arızanın nerede olduğunu sorduk ve üst kata çıktık. kapıyı bir kız açtı. ondan daha küçüktü kardeşi olmalıydı ama ona benzemesinden dolayı bir anlık iç çekmiştim. mideme kramplar onu görmeden girmeye başlamıştı. avize arızalıydı. ustam sen geldiysen ben yapmam deyip beni merdivenin üzerine çıkardı. ama hala aklım ondaydı. neden hala görmemiştim onu.
    onarmaya çalıştığım avize çok fazla gereksiz süs taşıdığı için çok uğraştırıcıydı. ama herhangi bir parçasını düşürüp de rezil olmamak için çok dikkat ediyordum. derken bir kapının biri açıldı ve o beni görmeden benim tarafıma bakmadan doğruca mutfağa doğru hızlıca gitti. o an ne yaptığımı unuttum. inanın merdivenin üstünde olduğumu unutup adım atmaya kalkışmış olmalıyım ki büyük bir gürültüyle salonun halısına yapışıverdim.
    ···
  16. 41.
    0
    cıyaak diye bir kız sesi duydum bu onun kardeşiydi. ustam hemen bana koştu ama ben direk mutfağın kapısına baktım oradaydı. o şaşkın bakışları gözlerimin önünden gitmiyor. ben ona bakıp gülümsedim. yere düştüğüme hiç utanmadım. diğerleri bişeyin var mı diye merakla sorarken. ben ona bakıp gülümsedim. gülümsediğimi görünce içeri girdi ve bir daha da çıkmadı. orada işimizi bitirdik ve döndük. usatam dediğim kişi de benim yaşımda dayımın oğlu sadece benden olgun gösteriyor o kadar.
    sonra yine günler geçti. onu göremediğim. bu defa başka bir plan yapmam gerekiyordu. ve bir planım vardı abimden esinlendiğim
    ···
  17. 42.
    +1
    abim sevgilisini görmek için penceresine gider eskici diye bağırırdı. benimkisi farklı olacaktı. çünkü daha sevgilim değildi. bende iki arkadaşımı alıp poşetlerle kızın sokağına gittim. belli ettirmemek için önce birkaç tane eve girip cenaze için buz lazım varsa bir kaç kalıp allah rızası için dedik. sıra onların kapısına gelmişti. kapıyı çaldığım gibi açıldı. oda ne. kapıyı abisi açmıştı. rengim soldu birden. adam farketmişte nöbette beklemiş sandım. ne istiyorsunuz dedi. allahtan soğuk kanlı kuzenim oradaydı da ben altıma kaçırmadan müdahale etti. "cenaze için buz istiyoruz" dedi. adam yukarı seslendi. bikaç kalıp buz getirin diye. bir iki dakika sonra merdivenlerden ayak sesleri geldi ben direk merdivene yöneldim. yine karşımdaydı. o aptal şaşkın bakışlarla yine bana bakıyordu. ama bu defa yüzüne gülümsemekten korktum. çünkü abisinin nefesini ensemde hissedebiliyordum. buzları alıp bir sebil su dolabına yerleştirdik.

    bundan sonra ben onu göremeyecektim diye çok üzülmüştüm. çünkü abisi beni bir kere görmüştü. ve ikince görüşte şüphelenip monako edebilirdi.

    son çarem kalmıştı onu görebilmek için.
    ···
  18. 43.
    0
    yaşadığım şehirde nehrin kenarında oturma parkları var. oraya herkes gelir. ailesiyle ya da arkadaşlarıyla ama herkes yazın oraya akın eder. ben de burada çalışmaya karar verdim. dayımın mekanı vardı orada. dayıma gidip çalışmak istediğimi söyledim. adam beni ortağına gönderdi, o muhasebeciye gönderdi, o şefe gönderdi derken bu mekanda çalışa bilmek için bir hafta boyunca yüzümü cebime saklayıp; yüzsüz yüzsüz peşlerinden koştum. enson benden kurtulamayacaklarını anlayınca da beni işe aldılar. yaz boyunca orada çalıştım. beni hangi bölüme verseler çok iyi iş yapıyordum. sonra bir ara beni aile tarafına verdiler. burada güzel kızlar olurdu. çünkü kimse güzel kızını tek başına göndermezdi onlarla gelirlerdi haliyle de aile tarafına otururlardı. ben burada çalışırken daha istekli çalışıyordum. çünkü eğer o da gelirse buraya gelecekti. ve benim burda çalışmam benim için en hayırlısı olacaktı.

    aile yerine ilk başladığım zamanlarda pek müşteri gelmiyordu. bir zaman sonra müşteriler çoğalmaya başladı. bir kez gelen aile artık her defasında oraya geliyordu. gelen bütün kızlar bana asılıyordu. ben o kadar kör olmuştum ki kimseye yüz vermiyordum sadece onu bekliyordum. bir gün gelecek diye sadece onu bekliyordum.
    ···
  19. 44.
    0
    @71 bu kadar değil tabiki panpa devam edeceğim daha yaz tatilinden sonraki esıl maceralar var

    @72 "tehlé" kürtçe bir kelimedir.
    ···
  20. 45.
    0
    gündüzleri saat 11 de işe başlardım gece de 01:00 da işten dönerdim. işe her gittiğimde 15 dakikalık yolu sırf onun evinin önünden geçmek için (bir kez görme umuduyla) 45 dakikaya yükseltiyordum. yürüyerek o kadar yol gidiyordum ve bu bana hiç koymuyordu. hadi gündüz gözüyle o yolu yürümek mantıklıydı da geceleri ne hikmetse onların evine varana kadar saat gecenin ikisini buluyordu bazen ve ben yine aynı umutla onu görmeyi dilerdim. bu şekilde iki buçuk ayım geçti ve onu hiç görmedim.

    çalıştığım yere şehrin bütün kızları gelmişti emindim buna. ya o şehirde değil di. ya da birileri onu benden saklamak için her şeyi yapıyordu.
    bir defasında bir saç gördüm. uzunca ve dümdüz bir saçtı. ondan başkası değildir deyip elimdeki çay tepsisini yolun ortasına bırakıp ona doğru koştum. yine o değildi. daha önce benzettiklerim gibi ve bundan sonra benzeteceklerim gibi bu da o değildi. abarttığımı düşüne bilirsiniz ama inanın baktığım her kızın ona benzemesi pgibolojimi bozmaya başlamıştı.
    umudumdan bir damla bile kaybetmeden tatili bitirip dershaneye kaydımı yaptım.
    ···