-
151.
0tam zamanında gelmiştim. okul dağılmıştı birazda karşıdan gelecekti. kalabalığın arasında onu bulmaya çalışırken bir anda karşıma çıkıverdi. mideme öyle bir kramp girdi ki nefes almakta zorlandım. hani köpek kovalayınca insanın bacakları uyuşur ya işte benim bacaklarım öyle oldu.
ona yazdığım bir şiirde bundan bahsetmiştim bir bölümünde
"bir an tren geçer yanı başımdan
kaplunbağaya özenir ayaklarım
gözlerim öküze"
bırakın aşkımı ilan etmeyi. ona yaşadığımı bile söyleyemezdim ki o an. dile kolay yaklaşık 3 ay görmemiştim. o üç ay boyunca neredeyse her gece rüyamda görüyordum. şimdi bir anda karşımda görünce kendimi düşlere hapsedilmiş hissettim. -
152.
0o gün her şeyi arkamda bırakarak nehir kenarının yolunu tuttum hiçbir şey yapmak istemiyordu canım. sadece oturup onu düşünmek istiyordum. ve öyle de yaptım. akşama kadar tek başıma oturup sadece onu düşündüm. onu gördüğüm her anı içimde canlandırdım. ve göreceğim anları canlandırdım. o günü sadece onun için yaşadım. o günümü sadece ona armağan ettim.
-
153.
0az önce yazdığım entry internek kurbanı oldu. iş yerimdeki int. sorun yaratınca entry gelmedi ve bende bir kopyası olmadığından dünyam kaydı. gördüğünüz gibi entrylerim uzun olur genelde. ve bunda da çok uzun bir şeyler yazmıştım. çok düşünmüş beynimi çok yormuştum. ama kayboldu. şimdi biraz ara verdim sonra aynı şeyleri yazmaya çalışacağım.
-
154.
0nerdesin bin kurusu düzelmedi mi bu internetin.
-
155.
0aradan biraz zaman geçmesini bekledim. onu görmeme biraz alışsın gözlerim sonra belki dilim çözülür dedim. günlerden yine bir gündü ve okul çıkışında ben arkasından takip ediyordum. takip dediğim, o eve gidecek ben de eve kadar onu izleyeceğim yani ne iyi ne de kötü bir niyetim yoktu. evlerinin sokağına vardığımızda birden sola döndüler. yanında kankası vardı. kankası da çok gıcık bir kızdı. benden nefret ederdi.
bunlar sola döndüğünde ben ani dönüş yapamadım. yoluma devam edeyim derken attığım üç dört adımda yarım saate dağıtabileceğim düşünceler geçti aklımdan. " neden sola döndüler ki? acaba beni farkettiler de fırsat mı verdiler. belki de benimle konuşmak istiyor müsait ortam hazırlıyor. belkide bana küfür edecek. gideyim. yok oğlum boşver gitme daha cool görünürsün. ne cool görünmesi lan ezik utangacın biri görünürsün." derken dönüp arkalarından devam ettim.
sonra yine sola döndüler. bu defa bir iş hanına girdiler. o iş hanındaki esnafın %80'i beni tanıyordu. -
156.
0oraya da giremedim. iş hanını geçip yine durdum ve düşündüm. içeride herkes beni tanıyor. "ya herkesin içinde kalbimi kırarsa ya ters bir tepki verirse. ama ya benim içeri girmemi bekliyorsa. yok yok kesin benim için girdi içeri. ben burada boşuna zaman harcıyorum kesin benim ona açılmam için ortam yaratıyor." (oysa ben arkalarından giderken hiç dönüp bakmamıştı bile. ben nasıl bu kadar pozitif düşünmüştüm hala şaşıyorum.)
yaklaşık 30 saniye buları düşündükten sonra. nerede durduğumu anlamıştım. iş hanının hemen yanında boş bir arazi vardı. burada çöpler birikir akşam belediye alırdı. işte benim durduğum yer bu çöplerin ortasında bir yerdeydi. hemen etrafıma bakıp kim gördü acaba diye kontrol ettim. allahtan kimse bana bakmıyordu hemen dönüp telaşla iş hanına girdim. girer girmez tam karşımda onları gördüm. diyarbakırlı bir abinin yanında çanta bakıyorlardı. o an ne yapacağımı şaşırdım züt gibi ortada kaldım dedim. o diyarbakırlı abi de beni iyi tanırdı. gidip onun yanında açılacak halim yoktu. -
157.
0bir anda bir ses duydum. bir melek. bana gel diyordu. yanıma gel diye sesleniyordu. dönüp baktığımda derin bir oh çekmiştim. bizim melek ablaydı beni çağıran. hiç düşünmeden kendimi dükkana attım. ne var ne yok derken bana rengimin neden soluk olduğunu sordu. yok bir şey dedim bende sadece susamışım o yüzdendir. bana hemen bir bardak su uzattı. inanın o içtiğim su bana o kadar iyi gelmişti ki yeniden doğmuştum sanki. ama aklım dışarıdaydı. onları gözden kaçırmamam gerekiyordu. o yüzden muhabbeti kesip işim olduğunu söyledim ve çıktım. onlar hala oradaydı. bu defa hiç olmadı diyarbakırlı abimin hal hatırını sorar o şekilde yırtarım diye düşünüyordum. onlara doğru bir kaç adım attıktan sonra farkında olmadan bizim çeyizci serdarın dükkanının kapısına gelmişim. ve şimdi de o çağırmıştı beni. içeri girdim. ne var ne yok burada işin ne derken meseleyi anlattım. ben anlatırken kapıda tehlé belirdi. kapıda asılı duran bir şeylere bakıyordu ardından bana baktı ve içeriye doğru yöneldi.
-
158.
0o içeriye yönelince beni bir telaş bastı. kaçacak bir yerim yoktu. ya açılacağım ya açılacağım. duruşum bakışım değişti. o daha adımını bile atmamışken ben nasıl durmam gerektiğini düşünüyordum.
boşa düşünüyordum çünkü arkadaşı beni görmüştü. ve beni görür görmez tehlé'nin elini tutup geri çekti. tehlé içeri gelmek istiyordu ama arkadaşı onu çekince dönmek zorunda kaldı. ve iş hanından çıktılar. ben vakit kaybetmeden arkalarından çıktım. benim kafamda artık şüphe kalmamıştı. o da benim onunla konuşmamı bekliyordu biliyordum artık. ve hemen iş hanının dışında onlara yetiştim. -
159.
0Tehle nece panpa? Yoksa sokak dili mi o yöreye ait?
-
160.
0bu kadar mı amk pekekenti. 1 gündür bekliyorum yaza yaza bu kadar mı yazdın muallaknin evladı
-
161.
0rezerved panpa okurum sonra
-
162.
0devam et panpa dinlemedeyim
-
163.
0rezerved
-
164.
0nerdesin amk beklemedeyiz
-
165.
0öss sınavından fena puan çıkarmamıştım. dört yıllık bir fakülteye yerleşebilirdim. ama benim aklımı o kız kemiriyordu. çünkü eğer gitseydim bu şehirden. onu bir daha göremeyecektim.
okul bitmişti artık onu görmek bir hayal gibi geliyordu bana. onu hemen her gece rüyalarımda görüyordum. günde beş altı defa onların kapısının önünden geçiyordum. bir hafta iki hafta derken bunu hiç görmedim. ne pencerede ne kapıda ne de balkonda. onu görmemek canımı yakmıyordu. çünkü onu özlemek bana o kadar değişik bir duygu veriyordu ki. bir şekilde onu görmem gerekiyordu onun için bir şeyler yapmam gerekiyordu. daha önce de belirttiğim gibi elektrikçilik de yapıyordum ama o ara öss'ye hazırlık bahanesiyle işten çıkmıştım. ve şimdi yine o işe dönecektim. çünkü aklımda mükemmel bir fikir vardı. -
166.
0gidip ustamla konuştum. işe tekrar başladım. ama hiç sevmiyordum o işi yapmayı çünkü kıyafetlerim sürekli kirleniyordu. bu da benim hoşuma gitmiyordu. baktım olacak gibi değil. ustamı karşıma alıp adam gibi konuştum. şöyle bir durumum var eğer o eve iş düşerse mutlaka beni çağır gelmem gerek dedim ve işten çıktım.
bir kaç gün sonra ustam aradı. gel dedi o evde iş var diye. inanamadım. heyecandan ölmek üzereydim. bu kadar çabuk mu dedim. içim içime sığmıyordu evden çıkıp dükkana kadar koştum. yürüyerek 15 dakikalık yoldu ben 5 dakikada dükkandaydım. alet edevatları hazırlayıp yola koyulduk. -
167.
0mantıklı bir başlık olmuş tebrikler kardeşim ama şunu demek istiyorum;
ananın dıbını giberim.
saygılar.
iyi geceler. -
168.
0@64 iltifat için teşekür ederim.
diğer bölüme gelince saygı duyuyorum sana bin kurusu -
169.
0kapıya geldiğimizde orta yaşlarda bir kadın açtı kapıyı. şüphesiz bu onun annesiydi. bahçede halılar serilmiş yıkanıyordu. iki üç tane gündelikçi kadın tutulmuştu. orada beklemeden arızanın nerede olduğunu sorduk ve üst kata çıktık. kapıyı bir kız açtı. ondan daha küçüktü kardeşi olmalıydı ama ona benzemesinden dolayı bir anlık iç çekmiştim. mideme kramplar onu görmeden girmeye başlamıştı. avize arızalıydı. ustam sen geldiysen ben yapmam deyip beni merdivenin üzerine çıkardı. ama hala aklım ondaydı. neden hala görmemiştim onu.
onarmaya çalıştığım avize çok fazla gereksiz süs taşıdığı için çok uğraştırıcıydı. ama herhangi bir parçasını düşürüp de rezil olmamak için çok dikkat ediyordum. derken bir kapının biri açıldı ve o beni görmeden benim tarafıma bakmadan doğruca mutfağa doğru hızlıca gitti. o an ne yaptığımı unuttum. inanın merdivenin üstünde olduğumu unutup adım atmaya kalkışmış olmalıyım ki büyük bir gürültüyle salonun halısına yapışıverdim. -
170.
0cıyaak diye bir kız sesi duydum bu onun kardeşiydi. ustam hemen bana koştu ama ben direk mutfağın kapısına baktım oradaydı. o şaşkın bakışları gözlerimin önünden gitmiyor. ben ona bakıp gülümsedim. yere düştüğüme hiç utanmadım. diğerleri bişeyin var mı diye merakla sorarken. ben ona bakıp gülümsedim. gülümsediğimi görünce içeri girdi ve bir daha da çıkmadı. orada işimizi bitirdik ve döndük. usatam dediğim kişi de benim yaşımda dayımın oğlu sadece benden olgun gösteriyor o kadar.
sonra yine günler geçti. onu göremediğim. bu defa başka bir plan yapmam gerekiyordu. ve bir planım vardı abimden esinlendiğim
-
su bunak silinse sozluk ne kaybeder
-
nobetten selamlar
-
konstant dayı ve ramo
-
ben michael inci sözlüğün arslanı
-
ucan kedi aksam napıyorsun
-
bu sahte mikropcan yazim stilinden
-
biz burda başlık açarken ispanya 6 yaptı
-
bu grubun uyeleriyle
-
pedri çıkmasa on atarlardı
-
ölüsü olan bir günnn
-
uyumayin la amg
-
tehdit edikdigim seye bak amg
-
mikropcan sen kimsin amg
-
sahte mikropcan anayi
-
sözlükte travesti olmaması sorunsalı
-
bende insta twitter hepsine giriyor
-
4 aydır ağır depresif yaşıyorum
-
dedem rabıta yaparken bi tekme koydum
-
ucan kedi yemek öner la
-
youtube ve instaya girilmiyo
-
minik huurlarim benim
-
helix nerede la
-
en iyi yöntem kestirme yöntemi
-
geçenlerde balili bir kıza fitre zekat verdim
-
osmanlıda içki içen 10 padişah
-
6 0 ne amg
-
ucan kedinin osuruk sesi
-
padişahlar neden kardeşlerini boğdurmuş
-
beyler makatıma bir aparat taktıracam
-
5 ay omceki sakalim amg
- / 2