Beyler ben yazıyorum siz okursunuz ,
15 Şubat 2008 - Bugün için sinema bileti almıştım sabahtan hem sinemadan hem kızdan.
Okula gitmeme kararı aldık o gün dışarı çıktık ve bu kızın özel olduğunu biliyor ve neyapacağımı bilmiyordum , korkuyordum bir hata yapacağım diye
Ve korktuğum başıma gelicekti normal olarak...
O gün sinemada nasıl bir film izledik onu bile bilmiyorum umrumda da değildi zaten tüm sinema boyunca kızı seyrettim 2 kez elimi sıkıca tuttuğunu biliyorum ancak o tutuşta sanki bir çok şey saklıydı ' Sığınırcasına , Başından bir çok kötü olay geçmişcesine ' tuttu elimi , belki de film bir korku filmiydi.
Kız her elimi sıktığında da sol taraf uyuştu böyle hissedemedim ki omzuma kadar tatlı acı bir ağrı giriyordu.
Ve nefesim pompadan çıkan son ses gibiydi.
Sinema çıkışı hiç aklımda yokken Kahve içelim mi ? Diye sordu onayladım ve burada Kahve Ateşi adında bir yer biliyordum oraya gittik oturduk.
Liste de Türkçe yok ki Türkiye'de yaşıyoruz Mis gibi kahve çeşitlerimiz var , gidiyoruz Frabbacuino , Frabiano , Ellatte yahu dolu (Not; Türkiye'de ayar olduğum olaydır hele ki büyük alışveriş merkezlerinde tüm isimler yabancı bir şekiller ulan hamburger yiyen gençleri buraya getireceksin kusana kadar hamburger yesinler burda hunharca yemiş senelerce insanlar şuan bomboş KFC-Mcdonalds gibi yerler acil olmadıkca hayatta almam lanet gitsin buradaki insanlar küçük restorantlar arıyor Türk restoranımızı açtığımızda 2 gün içinde 1008 kişi ağırlamıştık. Siz hesap edin) Neyse kız bana bakıyor kızın o bakışından anlamıştım asla çıkıp böyle yerler de gezmediğini bir hayli de ilginç gelmişti.
" Sen ne içersen bende ondan istiyorum " dedi gülerek.
Garson çocuk geldi oda genel de iyi bahşiş bıraktığımız bir çocuktu buraya ailecek geldiğimizde çocuk aynen şu şekilde geldi uzaktan
" Efendimmm hoşgeldiniz , nasılsınız uzun zamandır gelmiyorsunuz bir ekgiblik hissediyordum. Dedi.
Kız şaşkın gözlerle bana bakarken ,
Ben menüye kalem ile daha fazla tanıyor gibi yapma dedim arasına cebimden 100₺ koydum. Menüyü kapadım verdim bu onun alışık olduğu durumdu açtı. Kafa ile onayladı.
Kız garsona bakarken Adeta bana sormasın dercesine bakıyordu ,
Elimle kaçak hareketlerle Canlı menü ve tavsiye ver kıza diye mırıldandım
Garson kafasıyla tekrar onay verdi ve kıza döndü.
Listedeki bazı kahveleri saydı ve 2-3 öneride bulundu.
Beyler o anki gülüşü kurtuluş , zafer gülüşü gibiydi beni de rahatlatan. Çok şaşkındı hala
Ayağa kalktı " ben bir lavaboya gideceğim " dedi benim sandalyemin arkasına geçti eğildi yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
O an dünya durdu O an O saniye tüm mevsimleri yaşadım ellerimi dizlerime koydum gözlerimi kapadım hızlı nefes alışım ve yutkunamama sıkıntılarım vardı o an. ( Bugün yorucu bir gündü arkadaşlar yazamadım özür dilerim , iyi okumalar)

19 Şubat 2008(Sabah)- Bir pazartesi sabahı en mutlu kahvaltımı yapıyorum.
Sevdiğim bir kız vardı gözleri , gülüşü gözümün önünden gitmiyor ve buda beni mutlu ediyordu.
Okula gittiğimizde beraber çok sık görüşmüyorduk falan görüşürsek tek istediğim şey sarılmak oluyordu oda sadece sarılmak istediğini söylerdi hep.
Tüm derslerde defterlerimde isimleri yazılı olan bir hayallerime renk rüyalarıma anlam katan o kız ah..Derin bir nefes verelim.
4.Tenefüsdeydik Alkan diye bir arkadaş ile geziyoruz çok samimi arkadaşımdı , okulda ikimiz gezerdik pek herkesle takılmazdım.. Bahçeye çıktığımızda koluma kırık mürekkep akan bir kalem fırlatıldı bir camdan kolum komple boya oldu ben bakıyorum kim attı diye 2 çocuk kafayı uzatmış yenı 9.sınıflardan gülüyorlar
" Atanın ejdadını gibicem bekleyin mk oğulları diye cama bağırdım öfkeyle tam döndüm 2 kız geliyor birisi hemen lafa girdi
" ya çok özür dilerim ben attım istiyerek olmadı dedi.
Kızı betımlemek gerekirse dalgalı uzun saçlı balık etli felaketler felaketi tatlı gamzesi benden daha yakışıklı yani nasıl anlatıyım, Kızı ilk kez gördüm
Dedim,
" Sorun değil istemeyerek olmuş.
Kız devam etti ,
" Ya hayır , sözüm olsun sana bir hırka alayım dedi.
Gülerek,
" yok canım gerçekten sorun değil dedim.
Oda şöyle sordu
" Peki hırka istemiyorsan bir kahve olur mu ? Affedersin belki dedi.
O an içimde en güçlü imparatorluklar burun buruna geldi büyük bir savaş başladı içimden şu konuşma geçti sadece 10 saniye içinde
" Ulan mk birini seviyorum şuna bak yuh be reddersem uykularım kaçar etmezsem yine kaçaçak sevdiğime ihanet gibi olur of ya neyse aman canım bir kahve sonuçta hem suçlu affetirecek dedim.
Kıza nefesimle beraber çıkan bir ses tonuyla ve omuzları şişirmiş dans edercesine kıvırırken
" Olur , yani harika olur sanırım dedim.
Kız gülerek
" Mükemmel Akşam çıkışta kapıda bekliyor olacağım , seni çok güzel bir yere zütüreceğim dedi.
Arkadaşım T.Alkan ise yüzüme baktı uzun bir süre
"Vay mk , bu hayatın bana ızdırabı ne kızlar gelirken heyecanlandım bana biri selam bile demedi ızdırabını gibeyim böyle yaşamın diyerek isyan etti. Bende mutluyum yani karışık durumdayım ama Kübraya sevgim asla değişmezdi. O ayrı.
Alkana dönerek,
" Sigara ? " diyerek bir dal uzattım
O da
" Evet gibtir ediyim sigara içelim değil mi ? Diyerek sigarayı elimden çekti ve dışarıya çıktık. ( Yazıcam devdıbınız)

19 Şubat 2008(Akşam) - Okuldan çıktığım da ismini bile sormadığım kız bekliyordu ancak bende Sevdiğim kız Kübrayı bekliyorum tabi servisin önünde , geldikten sonra
" Ben bugün servise binmeyeceğim dedim.
Cevabı sadece " Tamam. Oldu okadar gücüme gitti ki hiç unutmam.
Ben de
" Sarılsaydım dedim ancak o oturmuştu bile ve
" Oturdum artık kaldırma beni hadi görüşürüz dedi.
Bende aptal bir surat ifadesiyle döndüm arkama içimden boyna küfür ediyorum yürümeye başladım ,
Karşımda beni bekleyen kızı gördüm , direk lafa girdim.
"ismini sormadım ama.. Diyerek
"Buse ben memnun oldum dedi.
"Ben de Me.. Diye devam ederken
"Biliyorum kim olduğunu diyerek güldü. Sonra
"Gidelim mi ? Dedi.
"Evet dedim. Yanlız burdaki problem kız da bişeyler saklıyor gibi hissediyordum hep , yürüyerek baya bir yürüdük bir sessiz cevre yolu gibi bir yere geldik aklımda Kübra neden öyle davrandı diye soruyorum kendime bu kız yanımda ben bunları düşünürken
" işte burası diyerek , küçük evin tek odası gibi düşünün içeride bir soba yerlerde klimler tıklım tıklım bahçesi var çok eski görünümlü Türk kahvecisi içeriye girdik adamın biri bizi karşıladı üzerindeki geleneksel kıyafet ile kıza dönerek
" Yeriniz burada efendim dedi.
Aklıma bir an Kübra ile gittiğimiz kahveci geldi. Aptal bir gülümseme oluştu suratımda.
Özel bir mekan sessiz orada kimse yoktu çünkü odalar varmış bahçede camdan küçük çardaklar gibi kapalı muazzam görünümlü içeride sobalar , ben menü bekliyorum tabi ,
5 Dakika geçti gelen giden yok
" Eee menü yok mu diye sordum.
Kız gülümseyerek
" Burada 2 tür kahve var biri damla sakızlı Türk kahvesi diğeri Klagib dedi.
" Hadi ya , ee söylemedik ama dedim.
"Ben söylemiştim rahatla biraz dedi.
Üzerimdeki kaşe montun içine doğru sokulmuş üşür vaziyetteydim ayağı kalktı ve
" Üşüyor musun ? dedi
" Evet fazlasıyla dedikten sonra
Kontrol için sobaya yanaştı yanıyor soba sıkıntı yok birazdan ısınır ama dur diyerek içerisine odun attı.
Onu izliyordum gözleri kocaman kocamandı tatlıydı ama benim sevdiğim kız vardı kendimi zaten istesem de kaptıramazdım.
Tam o sırada o harika küçük fincandaki muazzam kokulu eşşiz kahveler geldi
(Not: Şuan bile hala Hayatımda içtiğim en güzel kahveydi)
Çok güzel görünüyordu ve yanında agaçtan yapılmış bir tabakta taze sıcacık leblebi ve bir küçük tabak harika kokan çikolota geldi, o manzarayı hala unutamıyorum.
Kahveden bir yudum aldım ama cafelerde içtiğimiz sıcak ama bu kadar sıcak olmayan kahvelere alıştığım için dilim uyuştu sıcaktan ve dudagımdan ceneme dogru akan damla vardı ,
Kız küçük parmağıyla o damlaları aşşagıdan dudağıma doğru çektiğinde içime bir ürperme ve titreme gelmişti.
" Eee nasıl beğendin mi diye sordu
" Enfes bunu yıllar sonra hatırlayıp anlatacağım kişiler olucaktır eminim dedim.
"Gülerek unutursun bu günü 2 gün sonra merak etme diyerek gözlerime baktı.
Ben soyunmaya başladım içerisi sobadan alev alev oldu kahve soğumadığı gibi sıcağına sıcaklık katıyordu bizimle beraber.
Durdum ve tek bişey sordum
" Kimsin sen ?
Kız kafası ile anlıyamadım tavrı vererek baktı.
Ben devam ettim.
" Kimsin yani böyle yerleri bilmen tuhaf yer ayırtmalar falan çok ilginç dedim.
Bunu soylerken orada bir menu değilde kahveleri gösteren bir katalog var onu kurcalıyorum gözlerim büyüdü
1 Kahve sade 35 Lira yanında taze yemişiyle ve bir de biz özel odadayız sıcacık.
O zaman anladım kız da benim gibi zengin ancak gösteriş yapmayı veya ön plana çıkmayı sevmiyor. Dedim.
Kız ciddi bir bakışla
" Ben Annemi kaybettim , Babam beni bırakıp gitti Abim kendi halinde bir eroin bağımlısı , anlıyacağın tüm gece dışarıdayım bari seninle kahve içeyim dedim o kalem sana bu yüzden çarptı dedi.
" Ben çok üzüldüm dedim evet dedim ama boğazıma düğümlendi o sözler devam ettim
" Bunları duyacağımı bilsem sormazdım ben anladın yanı eee kiminle kalıyorsun ?
"Teyzem var onunla kalıyorum bekar kendisi ancak eve pek gitmiyorum buraya 2 ay önce istanbuldan geldim , Babam bir holding sahibiydi Annem Bilimsel şeyler üzerinde uğraşıyordu bana yüklü bir miktar kaldı annem öldüğünde ve babamın göndermek zorunda olduğu aylık 3000 lira dışında Teyzem üzerimden alıyorum , Teyzemin tek istediği benimle kalmaktı böylece gidiyoruz işte. Ama okulda en yakın arkadaşım hariç kimse bilmiyor bunları ve artık sen lütfen söylemezsen gerçi pardon sende benim gibisin değil mi ? Diye sordu.
" Ağzım açık dinlerken " Ne açıdan " diye sordum
Kahvesinden bir yudum alarak
" Zenginsin ama okulda adın çıksın veya insanlar seni paran olduğu için sevsin istemiyorsun değil mi ? Diye sordu.
Ben lafı gevelemeye çalışsam da devam etti
" Hadi , yapma bak üzerindeki kaşe montun içi Timsah derisi ve markası of bunun 10.000 liradan fazla fiyatı var.
Şaşkın gözlerle
" Bi bi dakika sen nasıl çözdün nasıl anladın senden başkası anlar mı ?diye sordum
" Ben modayı takip ediyorum merak etme okuldakiler girip timsah derili 10.000 liralık montlara bakmazlar dedi.
ikimizde kahkaha attık.
Ben durduk yere saçma sapan bişey söylemiştim ,
" Sevdiğim bir kız var dedim.

Geliyor devamı biraz kestireyim