-uyan bitanem,bak ben buradayım, senin için geldim, hadi kalk lütfen, lütfen sevgilim...

Bu hikayede bolca aşk, dram ve pişmanlık vardır, tamamen kendi hikayemdir sizler için inci sözlük ahalisi için yazdım,1-2 okuyan olsa da olur olmasa da olur rezerved alın ve bekleyin..

EDiT : Hikayem bitmiştir, okuyana da okumayana da teşekkürler, esen kalın..

(bkz: 7delikli siliği kaldırılsın kampanyasında)

Devam edelim gelen olur

Aileler artık Begüm'le olan ilişkimize ad koymak istiyorlardı, bende istiyordum ve kendi aramızda küçük bir nişan yaptık, Gökhan ve Selin'de nişanlanıyordu bir yaptık nişanı, herşey güzel gidiyordu dersler, aşk,ortam derken hala bir yandan ipucu da aramıyor değildik o gün kü olaydan sonra Ceyda'dan hiç ses soluk yoktu, birgün yine Begüm'le başbaşa çarşıda geziyorduk waffle yiyelim dedik oturduk siparişi verdik bekliyoruz telefonum çalmaya başladı arayan yine özel numaraydı :

-Merhaba sansar, toparlanmışsın(bir erkek sesi)
+Kimsin ?
-Unuttun mu beni dayağı mı yemiştin ya hani ?
+Ulan seni bir yakalasam..
-Kardeşim Ceyda'ya yaptıkların yanına kar mı kalacak sandın, birdaha hastanelik olacaksın
+Ulan huur çocuğu elinden geleni ardına koyma, neredesin karşıma çıksana 2 kişiye o kadar gelmek kolay tek başına bekliyorum seni
-Merak etme bu sefer sağ çıkmayacaksın..

dedi ve kapattı..

anlaşıldı yine hastanelik olanlar olacaktı ama bu sefer ben olmayacaktım..

10 YIL SONRA

Bir Pazar sabahıydı, yataktan zar zor kalktım, salona gittim, salona girdim ve Nursema ile Ali koşarak yanıma geldiler..

-Günaydın baba

Sıkıca sarılıyorlardı..

Mutfaktan sesler geliyordu ve müthiş bir koku daha sonra Begüm’ün sesini duydum

-Çocuklar yemek hazır, sansar günaydın bitanem, çabuk sofraya elini yüzünü yıka ve hazırlan hemen,hem misafirlerimiz var elleri kulağındadırlar..

Yorgun argın elimi yüzümü yıkayıp, hazırlandım tam içeri giderken kapı çaldı, Gökhan ve Selin gelmişti yanlarında da 5 yaşındaki oğulları Batuhan..

Onlardan biraz sonra tekrar kapı çaldı gelenler Sinan ile Ela’ydı, yanlarında iki kızları Ecem ve Özge ile..

Topluca 3 aile kahvaltı yaptık,Üniversite hayatımızı hatırladık ve düşündükçe güldük, ağladık..

Ben beyaz eşya yetkili servisinde Teknisyen olmuştum, Gökhan Fabrika’da Mühendis’ti,Sinan’da Avukat’tı, Selin Doktor olmuştu,Ela ise Muhasebeci, Begüm ev hanımlığını tercih etmişti, çocuklara daha iyi bakabilmek için..

Hayat güzeldi kimi zaman kimi zamansa çirkinleşiyordu..

Ve hikayeler hep kötü bitecek değildir ya veyahut iyi, benim hikayemde böyleydi, Oğuz Atay’dan bir kesit ile veda ediyorum :

‘Bana yaşamayı öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler.’

SON

Begüm'le artık sevgiliydik, daha çok vakit geçiriyorduk daha çok onunla konuşuyordum ama hiç bunalmıyordum, bunalmadım da zaten hiçbir zaman bunalmam da..

ilk dönemin sonlarına gelmiştik artık Sinan'la da samimiyetimiz ilerlemişti, Sinan sayesinde daha da arkadaş çevresi edinmiştim önce Ali sonra Buğra, Deniz(erkek tabi).

Madem son günlerimiz içelim ilk dönemin şerefine dediler..iyi tamam diyip gittik bir bar'a Sinan,ben,Ali, Buğra ve Deniz.. Birasından vodkasına kadar deli gibi içiyorduk kafayı bulmuştuk hepimiz sağlam içiyorduk öyle kusan öğüren yoktu yani işte içilirse böyle ortamla içilir diyordum içimden.. kafalarımız iyice güzel olmuştu bir zaman sonrasını hatırlamıyorum..

Keşke o kadar içmeseydim..

Sabah uyandığımda bir yatakta yatıyordum bu odaya önceden gelmemiştim neresi burası derken zonklayan kafayla yatakta doğruldum, yanıma baktığımda çıplak bir kadın yatıyordu, kendime baktım bende çıplaktım, kafama şimdi dank etmişti..

Liseyi yeni bitirmiştim, Sakarya Üniversitesinde Makine Mühendisliği kazanmıştım, lise hayatım gibi üniversite hayatımında monoton geçmesini bekliyordum,şu zamana kadar ne sevgilim ne de çok yakın bir arkadaşım olmuştu asosyal biri değildim ama pek sosyal biride değildim..

Üniversitenin ilk günüydü içeri girdim ve sınıfımı aradım 20 dakikalık bir aramanın sonucunda bulmuştum o gün tanışma, muhabbet faslı derken çabuk geçmişti,1 hafta boyunca lise hayatım gibi monoton geçti,2.haftaya başladık Salı günüydü onu gördüm ve hikayem burdan başladı...

Devam ediyorum...

Begüm'le her zaman ki gibi yine dolaşıyorduk bu sırada kendime yeni arkadaşlar da edinmiştim, Sinan diye bir arkadaş yapmıştım dost desek daha doğru olur, Sinan'la da çok samimi olmuştuk..

Yine dersim bitmişti ve Begüm'le buluşmuştuk..
(Kendimi sansar diye adlandıracağım bundan sonra)

-Yaa sansar hep şehiri tanıtıyorsun sinemaya gidelim mi bu sefer ?
+Tamam gidelim yeter ki iste
-Çok tatlısın yaa :D

Böyle demesi ile içimin bir hoş olması bir oldu, gittik sinemaya gerilim filmiydi, Begüm tırstıkça alttan alta bende tırsıyordum,ama çaktırmamalıydım, delikanlıyız işte, film sırasında iyice sokuldu bana bende en son rahat etmek için kolumu omzuna attım, döndü şaşkın bir şekilde gülerek :

-iyi ki varsın.. dedi
+Sende... demekle yetinebildim

Sinema bitmişti evine bırakmak için yola koyulmuştum 'gardiyanım benim ahaha' diyip gülüyordu, sevgili değildik resmiyette ama öyle gibi davranıyorduk bazen çok samimi olmuştuk, evinin önüne geldiğimizde :

-iyi akşamlar sansar senle iken zaman hızlı geçiyor
+Bunu ilk sen demiyorsun
-Hadi yaa.. dedi suratı asılmıştı biraz..
+Şaka yapıyorum, senden başka diyen olmadı ego yapayım dedim :D
-Egolu sansar :D.. dedi

Ve yanağıma bir öpücük bıraktı, hızlıca 'iyi geceler' diyip utanarak kaçmıştı, çok mutluydum o gün o öpücük bana sunduğu ilk öpücüktü...

Yine eskisi gibi güzelleşiyordu hayat Begüm yüzüğü tekrardan takmıştı,Ali'nin vefatını hiç unutmamıştım hala hep aklımdaydı,1.sınıf dolu dolu bitiyordu tatil gelip çatmıştı, Begüm'le Yalovaya gittim ailesi ile tanışmaya babasının 'kızım sana emanet',annesinin 'onu üzme biricik kızım o benim' nasihatlerinden sonra hepsinin elini öpüp Sakarya'ya döndüm mutluydum tekrardan hayat bazen insanın mutlu olmasını istiyor tabi Gökhan'la buluştuk hep lisede ki anıları hep tazeliyorduk hergün tavla,pes ve cs atıyorduk ara sıra kampüsün orada takılıyorduk..

Yalova'dan erken dönmüştü Begüm ve tatilin bitmesine de daha çok vardı, sürekli çiftler olarak buluşuyorduk Sinan'da yeni sevgilisi Ela ile geliyordu yanımıza ara sıra, tatili de güzelce bitirmiştik..

Bu 2. senemizdi bakalım neler olacak..

Sınavlar yaklaşıyordu Begüm'le biraz ayrı kalmıştık, okullar açılalı bayağı olmuştu artık teklif etme vaktidir harekete geçmeliyim dedim kendi kendime, sınav zamanı hep telefondan mesajlaştık dediğim gibi hem sevgiliyiz hem değiliz böyle gidiyordu ilişkimiz ve ben artık resmiyet istiyordum bilmem belki o da istiyordu, sınav zamanları da hızlıca gelip geçmişti, birgün onu kafeye çağırdım :

+Begüm ya bir kız var nasıl açılacağım ona karşı bilmiyorum, çok da seviyorum
-Hadi ya kimmiş o şanslı kız :D..Dedi direk sensin dememi bekliyor olacaktı ki
+Berna diye bir kız o da hukuk okuyor hatta
-Ne Berna'sı ya,dalga mı geçiyosun.. sinirlenmişti bayağı
+Sen kim sanmıştın
-Hiç kimse sanmadım sansar !..diye sertçe söylemişti yan masadakiler bize bakıyordu ve tamamdır diyip yapıştırdım ona olan duygularımı
+Sensin Begüm, sensin o güzel gözlerin, saçların,dudakların..tam devam ederken
-Öhö öhö.. sansar... ben de seni seviyorum ama böyle bir giriş yapılmaz ki..dedi.

işte asıl hikaye buradan itibaren başladı..

Bunlar kafamda döne dursun, hayatım yine iyi geçiyordu Begüm'le birbirimize doyamıyorduk hergün bende kalıyordu 'Ben artık buraya taşınıyım yaa' diyordu hep, derslere daha çok önem veriyorduk bu sene ama birşeyler olacaktı biliyordum Nursema rahat durmayacaktı, öylede oldu kampüse gidiyordum yine ders başlamak üzereydi, Nursema binamın önünde beni yakaladı..

-sansar acelen var galiba
+çekil nursema derse geç kaldım
-telefon numaranı ver çekiliyim
+uğraşamam senle hem sevgilim var diyorum yüzsüz müsün
-vermezsen çekilmiyorum

Olacak gibi değildi telefon numaramı verdim ve hemen yanından hızla uzaklaştım,ne yapsaydım vermeyip derse mi gecikseydim diye kendi kafamda söyleniyordum hep..

Ders bitmiş evime geri gelmiştim, Begüm yoldaydı geliyordu gönlümün sultanı.. acaba ona Nursema'yı söylemeli miydim ? Yoksa saklasam mı ?

Begüm'e dedim Sinan çağırıyor diye ve o da tamam takılalım 3 çift diyince iyice gerilmeye başladım.. içimde garip bir his vardı o Ceyda ismi beni hep tedirgin ediyordu..

Buluşma zamanı gelmiş çatmıştı..

Kafeye en son Begüm'le biz gitmiştik içeri girerkekn baktığımda Gökhan Selin'le,Sinan'da Ceyda denen kızlaydı Sinan ve Ceyda girişe arkasını dönüktü ilk Gökhan bizi farketti ve seslendi:

Gökhan : Çifte kumrular buradayız.
Sinan : oo hoşgeldiniz kumrular

ve o sırada Sinan'ın sevgilisi görmemle şok olmam bir oldu o kızdı bu o Ceyda bu Ceyda'ydı..

Derslerden çok geri kalmıştım okula gitmem gerekiyordu artık,her sabah Begüm'le buluşup öyle gidecektim anlaşmıştık ilk gün kampüsten içeri girerken hep elini daha sıkı sıkıyordum başka abazan erkekler bakmasın diye, dersler ise canımı biraz sıkıyordu Begüm'ün her ne kadar dersleri iyi olsa da ben geç başladığım için bütlere kalacağım belliydi, Begüm bunun farkındaydı ki :

-Sen bensiz yapamazsın,ben olmazsam sınavlara da çalışmazsın di mi?
+içimi okuyorsun bitanem :D
-o yüzden her gün sana geliyorum :D
+canıma minnet :D ahaha

Dediği gibi de yapmıştı her gün geliyordu bazen bende kalıyordu bazen de akşamları evine dönüyordu,bir gün bizde kalırken fazla yakınlaşmıştık, işin ucu yatakta bitecekti belliydi öylede oldu o akşam birlikte olmuştuk, tahmin ettiğim üzere bakireydi tabi, olmasa onun kadar fedakar olabilir miydim bilmiyorum..

Sınav haftası yine yoğun ve yorucu geçiyordu Begüm'de üstelik Hukuk okuyor hukukçu panpalarımı bilirim işleri zordur..

Sınav haftasını da atlattık bütlere kalmayacak gibiydim, mutluydum,sevinçliydim, Begüm yanımdaydı, herşey güllük gülistanlık derler ya hani heh öyleydi işte..

Birgün Sinan telefondan aradı ve konuşmaya başladık :

-Kardeşim nasılsın
+iyiyim kardeşim sen ?
-Bende iyiyim bak ne diyecem Gökhan ve Selini ayarttım onlar geliyor sende Begüm'le toplanıp gelsene 3 çift takılalım
+sevgili mi yaptın lan sen :D
-ayıpsın kardeşim gelin işte tanıştırayım sizi :D
+tamam kanka ismi ne bu şanslı kızın ?
-Ceyda..

içimden sövdüm yine, içimde garip bir ses o ceyda bu ceyda mı diyordu..

Uyandım ve yine o tavan yine hastane odası ama bu sefer yanımda birisi daha vardı Gökhan, hala baygındı herhalde belki de uyandı tekrar uyuyordu bilmiyordum karşı cama bakınca ağlar gözlerle duran bitanecik sevgilim Begüm'ü,Selin'i,ailelerimizi gördüm o sırada camdan onlara bakarken içeri birisi girdi, baktım Sinan'dı bu yanıma sessizce geldi ve oturdu herkes bizi izliyordu şaşkınlardı, Sinan en son lafa girdi :

-Sansar kardeşim vallaha bilmiyordum onun o olduğunu dedi
+Biliyorum Sinan
-Bilseydim sevgilim olur muydu sence
+O gün o barda ne oldu lan bize ben Ceyda ile gittiysem sen nasıl görmedin o kızı
-Kardeşim ben sizden önce başka bir kız bulup onunla çıktım sen Ali, Buğra ve Deniz'leydin ben sizden erken ayrıldım
+Tamam şimdi raylar yerine oturdu,o zaman bu kız o akşam bar'da beni kesin tek yakalamaya çalıştı seni de biliyordu.. Seni nasıl buldu bu peki ?
-Birgün Tekel'den bira almaya gittiğimde bunu gördüm, içecek arkadaş arıyorum diye muhabbeti attı işte sonra içtikçe içtik,ama beni önceden tanıyor gibiydi çünkü ilk muhabbeti açmadan önce bayağı bir süzdü.. işin ucuda yatakta bitti tabi

Gökhan: Vay dıbına kodumun huursu
Ben: Gökhan uyandın mı lan ? iyi misin
Gökhan: ne iyisi amk heryerim ağrıyor
Sinan: kardeşlerim intikamımızı alacaz elbet hele bi iyi olun da

Sinan'la olan konuşmamız bittikten sonra ailem odaya girdi sonra Begüm, Selin,Halamlar cümleten herkes gelmiş,ama intikam arzumuz vardı tabi Ceyda'nın abileri bu sefer hastanelik olan taraf olacaktı..

Sonunda tatil gelip çatmıştı ilk dönem bitmişti, Begüm'e ne yazabildim ne de o bana yazdı haklıydı da bende kendimi affedemiyordum, Begüm tatilde Yalova'ya ailesinin yanına gitmişti, arkadaşlarından öğrendim zar zor suratıma bakmıyordu bihaberdim ondan, benim memleketim zaten Sakarya olduğundan ben yine buradaydım, kuzenim Gökhan'la buluşayım dedim üniversite başladığından beri görüşemiyorduk..

Gökhan'la buluşmayı ayarladık ve buluştuk gittik bir pub'a içiyoruz 10 dakikadır sadece içiyoruz biliyordu derdim olduğunu ve sonunda sessizliği bozan o oldu :

-Neyin var sansar
+hiç sorma kuzen bir tak yedim anlatsam şaşırırsın..
-hadi anlat dinliyorum gizlimiz saklımız hiç olmadı senle bunu mu saklayacaksın

Ne var ne yoksa baştan sona anlattım,o da şaşırmıştı

-uçkuruna sahip çıkamadın di mi?
+sende üstüme gelme kuzen lütfen,ee sen ne yaptın
(Gökhan düzce üniversitesinde okuyordu)
-Selin diye bir kızı tanıdım bayağı da hoş ve güzel kız onunla çıkıyoruz şu an
+vaay hayırlı olsun sonunuz benim gibi olmasın da
-neyse çok içtik gel eskilere dönelim biraz

Gökhanla eskilerimiz belliydi kafede tavla atardık,cs oynardık,pes kapışırdık hepsini de yaptık o gün,en son ayrılık zamanı da ayrıldık..

Yine eskilere dönmüştüm tatil benim için yine monoton ve yalnız geçiyordu ara sıra Gökhan'la buluşuyorduk,bar olayından sonra Sinan, Deniz,Buğra ve Ali ile arama mesafe koymuştum..

Gökhan'la buluşacaktık yine Gökhanı Sinan ve diğerleri ile tanıştıracaktım tatilin son zamanları olduğu için herkes dönmüştü, evden çıktım Begüm'ü düşüne düşüne gidiyordum aklım yine ondaydı ve o sırada bir korna sesi duydum..

Bu 2. taburcu oluşumdu alışıyordum artık hastaneye,gel git gel git yapa yapa, hala ağrılar eksilmiyordu, ailem her ne kadar biz bakalım dese de istemedim amacımın Begüm baksın yeter olduğunu biliyorlardı aileler arasında artık bunlara bir ad koyalım muhabbeti bile dönüyordu, Gökhan'da benden 2 gün sonra taburcu olmuştu, intikam duygumuz hala tazeydi tabi, aradan bir hafta geçti toparlamıştık kendimizi, Begüm'le birbirimize doymayan ilişkimiz devam ediyordu, derslere yoğunluk verdik hep ara sıra çiftler olarak takılıyoduk Gökhan ve Selin'le birlikte günler böyle geçip gidiyordu elbet Sinan'da üniversiteden başka bir kız yapmıştı kendine iyi gibiydiler daha taze sevgililerdi..

Hayatımda çok şey değişmişti liseden sonra bazen lise yaşantıma bakıp şaşırıyordum..

Açmakla açmamak arasında ki kararsızlıkla telefonu açtım ve o tanıdık ses :

-Sansar nasılsın ?
+Ceyda ??
-Evet benim seninle konuşmamız gerek, xxxxxx'e gelir misin ?
+neden ? (bahsettiği yeri biliyordum tenha biryerdir biraz ama yine insanlar vardı)
-konuşmamız lazım o geceyi
+konuşacak birşey yok Ceyda bir hataydı o kadar rahatsız etme birdaha
-Begüm'ün ne kadar gurursuz olduğunu da gördüm
+Düzgün konuş
-Gelirsen daha çok konuşulacak şey var Begüm hakkında birde..
+Tamam ulan geliyorum..

Gökhan merakla bana bakarken olayı anlattım, verdiği cevap tamda durumun cevabıydı 'hagibtir'...

Gökhan'a her ne kadar ısrar etsem de olmaz öyle şey başına birşey gelecekse anca beraber kanca beraber demişti, heyecanla verdiği adrese gittik Ceyda beni karşıda bekliyordu daha sonra Ceyda sol tarafına bakıp 'Geldileeeer' diye bağırdı o sırada ben diyim önümde 10 siz diyin 15 arkamızdada bir o kadar adam, bizse sadece iki kişi Gökhan ve ben..bir zaman sonra kendimizi yerde bulduk, gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu her yerimde bir ağrı vardı ve sonunda gözler kapanmıştı...

Söylememeye karar verdim, kavga etmek istemiyordum hem de ortada kötü birşey yoktu, Begüm gelir gelmez başlamıştı yine

-aşkımmm
-çok seviyorum seniii
-sansar'ımmm

Yine şirinlikler yapmaya devam ediyordu

+sen çok özledin belli
-tabii
+gel o zaman çok yoruldum dinlenelim

Televizyonu açıp sarılarak izlemeye başladık ara sıra öpüyordum,ara sıra da kokluyordum onu, suratı gülüyordu hep hiç asılmıyordu yanımda, üzmeyecektim onu üzemezdim bir daha yapamazdım..

Taburcu oluyordum son günümdü bugün, bütün herkes bana evime kadar eşlik ediyordu, Begüm koluma girmiş beni evime taşıyordu, gülmeden yapamıyordum, garibime gitmişti bu durum

-neye gülüyosun sansar
+sana :D
-seninle konuşmam gereken şeyler var biliyorsun di mi ?
+tamam..(o konuşmayı az çok tahmin edebiliyordum)

Evden içeri girdik ve Begüm,le başbaşa kalmak istedim Gökhan gider ayak makarasını da geçti 'şapkan var mı kafana su damlamasın' diye tabi eğilip kulağıma söyledi, Gökhanı başımdan def ettikten sonra Begüm'le konuşmaya başladık :

-Ceyda mesaj attı sana
+o kim ya ?
-hani o barda karşına çıkan sonra evine git..
+tamam sus tamam hatırladım..
-kız ilk defa senle ilişkiye girmiş
+sen nerden biliyosun
-senin adına telefondan mesajlaştım
+hamile mi yoksa ?
-hayır değil ama başın büyük belada, seni o kadar seviyorum ki aldatmana rağmen bırakamıyorum
+tamam yeter daha konuşmayalım
-abileri peşinde sansar
+ne yapayım peki bilmiyorum ne yapacağımı kafam iyice allak bullak
-bende bilmiyorum bitanem
+neyse konuşmayalım bunları gel yanıma yat sarılıyım biraz sana
-peki..

Bu günüde böyle sevdiğim güzel kadına sarılarak geçirdim, dokunmadım kıyamazdım da..

+ne var niye geldin ?
-sansar konuşalım mı ?
+ne konuşacaz ?
-içeri davet etmeyecek misin ?

içeri geçti ve konuşmaya başladık

+seni dinliyorum Begüm
-O yanımda gördüğün erkek arkadaşımın sevgilisi arkadaşımı bekliyorduk birlikte
+bana neden açıklama gereği duyuyorsun bunları
-bilmiyorum sansar, söylemem gerektiğini hissediyordum ve gelip söyledim de
+bitti mi diyeceklerin ?
-bitti,sen birşey demeyecek misin
+bittiyse git
-peki(gözlerinden yaşlar süzülerek gidiyordu)

Tam kapıdan çıkmak üzereydi ki çektim kendime ve dudaklarına yapıştım ne itiyordu ne de karşılık veriyordu..

Hazırlandım ve Begüm'ü evinden almaya gittim aşşağa da bekliyordum biraz bekletmişti ama olsun değerdi, aşşağa geldiğinde gözleri kan çanağıydı ağlamıştı benim yüzümden, kendime sövdükçe sövdüm tabi sövdümde sövdüm.. gelir gelmez sıkıca sarıldı ve :

-birdaha böyle düşüncesizlikler yapma
+tamam özür dilerim
-gel buraya.. dedi

ve dudağıma yapıştı 'vay amk noluyoz' diyordum kendi kendime ama hoşuma gitti bu durum 2 dakika boyunca kesintisiz öpüşmüştük, ayrıldığında dudaklarımız:

-seni seviyorum
+bende (bunu demekle yetinebildim hala pişmandım)
-bende ne ?
+bende seni seviyorum(surat ifademden anlamış olacak ki)
-sen dün ne yaptın arkadaşlarınla.. dedi

içimden derin bir hagibtir çektikten sonra:

+biraz alkol aldık o kadar
ve suratıma bir tokat..
-sonra ne yaptınız ? dedi ciddi bir suratla
+bar'da yanımıza kızlar geldi(yalan söyleyemezdim belki buraya kadardı,ama diyemezdim, diyemezdim işte)
-ee sonra ? (hafiften gözleri yaşlanmıştı bile)
+sabah bir yatakta uyandım ve..
-kapa çeneni yeter sus..(orada bırakıp evine tekrar geri çıktı)

ne dur diyebildim ne de pişmanım diyebildim gözlerim yaşlı yaşlı sigara mı içerek gittim, nereye bilmiyorum, sadece gittim...