-
51.
+5Ne oldu Meczup iyi misin dedi Nesibe. iyiyim bir şey yok dedim ama inanmadi. Şöyle işte yabancı yok karşında diyince hastaneleri sevmiyorum diyebildim sadece. Anlamisti hemen ve sarıldı bana çok özür dilerim seni de sürükledim buraya aklıma gelmeliydi hastaneleri sevmediğin ama biliyorsun aklım başımda değildi dedi. Önemli değil dedim. Yok önemli, benim için çok şey yaptın ben senin yerinde olsaydım giremezdim herhalde hastaneye ama sen yaptın hatta yetmedi yanımda durdun benimle oturdun. Gerçekten çok teşekkür ederim dedi. Teşekkür etmeyi bırak aşkım tabi ki de yapacaktım dedim. Seni çok ama çok seviyorum dedi bende seni seviyorum dedim. Aşkım sen geri girme içeri eve git istersen hem bak tuğba da iyi olacakmış zaten dedi. Olmaz yanında duracagim dedim ama zaten yeteri kadar acı çektin hastanede durarak sen evine git aşkım dedi tamam babanla annene selam vereyim öyle gideyim dedim. içeri girdik ben gidiyorum diyince tekrardan teşekkür ettiler. Nesibe kapıya kadar eşlik etti bana. Giderken bana sıkı sıkı sarıldı kulağıma seni çok seviyorum diye fısıldadı ve kocaman bir öpücük kondurdu yanagima. Bende seni seviyorum dedim ve bir taksiye binip eve gittim. Yolda telefonuma baktım annemden ve babamdan bir sürü çağrı ve mesaj vardı. Merak etmişlerdi haklı olarak anneme 10 dakikaya evdeyim o zaman her şeyi açıklarim diye mesaj attım. 10 dakika sonra evdeydim. Bizimkilere her şeyi açıkladim annem biliyordu hastaneleri sevmediğimi oğlum sen nasılsın peki dedi iyiyim anne sadece biraz yorgunum o kadar dedim ve odama gittim ve yatağıma uzandim.
-
52.
+5Mutlu bir şekilde yatmistim çünkü güzel bir gün geçirmiştim. Rüyamda Ebrarı gördüm. Bana bağırıyordu demek benden başka kızlarla görüsuyorsun hiç mi değerim yok benim sende. Hemen başka birinin kollarına atıyorsun kendini. Yazıklar olsun sana diyordu, ebrar sen yoktun hem ben başta istemiyordum ama sonra sen benim mutluluğumu istersin diye düşündüm o yüzden yaptım bunu dedim. Sen kendini başkalarının kollarına atıyorsun ben nasıl mutlu olayım ki diyordu ben kendimi onun kollarına atmadım ki dedim ilerde atarsın sen diyordu bağırarak uyandım. Annem hemen yanıma koştu oğlum iyi misin diye bir şey diyemedim ağlıyordum sadece. Annem peçete ve su getirdi. Ağlama oğlum anlat bakayım ne gördün dedi anlattım anneme. Sen kafanda çok yer etmişsin ki ebrar böyle düşünür diye o yüzden böyle bir rüya görmüşsün yoksa ebrar senin mutluluğunu ister hem niye böyle düşünüyorsun ki yoksa yeni bir kız mı var dedi. Daha hiçbir şey yok ama onunla iken mutlu oluyorum anne Ebrar ile mutlu olduğum gibi. Bu duyguyu özlemişim ve Nesibe de bunu tekrardan buldum dedim. Merak etme oğlum böyle kötü düşünmene gerek yok Ebrar seni mutlu görünce o da mutlu oluyordur otelerden dedi. Annem içimi rahatlatmıştı teşekür edip sarıldım anneme ve geri yattım. Bir iki saat uyuyamadım tavana bakıp düşündüm sadece düşündüm. Ne yapıyorum ben diye. Kafamda annemin ve Yusuf amcanin dediklerini düşünüyordum herkes o senin mutluluğunu ister diyordu haklılardi bunu kabullenmistim artık ve her şey daha güzel olacaktı. Ama arada kafama soru işaretleri gelmiyor değildi. Ertesi gün öğleye kadar uyumuştum annem gelip oğlum hadi kalk artık dedi kalktım bir şeyler atıştırdım ve telefonuma baktım. Nesibe 3 mesaj atmıştı. ilk mesajında günaydın demişti ikinci mesajında uyuyorsun herhalde hadi iyi uykular sana demişti ve son mesajında maşallah hala uyuyorsun uykucu seni. Ben gulizar ile alışverişe gidiyorum bakalım döndüğümde kalkmış olacak mısın demişti ve gülücük koymuştu sonuna. Çok uzun zaman olmuştu günaydın mesajı almayalı görünce mutlu oldum açıkçası sonra mesaj attım kusura bakma gece çok uyuyamadım da o yüzden uyuyakalmisim bu arada iyi eğlenceler Size dedim. Yaklaşık 10-15 dakika sonra geri döndü. Ne kusuru canım alışverişe gitmeseydik bende o kadar uyurdum herhalde dedi güldüm ee nasıl geçiyor bakalım alışveriş dedim iyi geçiyor gulizar ile iyice yakinlastik 1 saat sonra yemeğe gidelim diyoruz sende gelsene dedi bilmem ayıp olmasın şimdi gulizara dedim dur sorayım dedi 2 dakika sonra geri döndü sıkıntı olmazmış hatta mutlu bile olurmuş dedi tamam o zaman bir saat sonra görüşmek üzere dedim ve hazırlanmaya başladım. Gece niye uyuyamadın derse ne diyeceğini düşünüyordum bir yandan yalan söylemeyi sevmiyordum kabus gördüm diyip gecistirecektim. Hazırlanıp çıktım evden Nesibe ve gulizar ile buluşmaya.Tümünü Göster
-
53.
+5Telefonun başında bekliyordu herhalde hemen merhaba diye cevap verdi. Ben daha nasılsın diye yazarken ondan bir mesaj daha geldi. Bende senin mesaj atmanı bekliyordum dedi. Kusura bakma biraz geç mesaj attım meşguldüm de dedim. Yok ne kusuru mesaj attın ya önemli olan o dedi. Böyle dediğine sevinmistim açıkçası çünkü bu onun olayları alttan alan bir karakter olduğunu vurguluyordu. Ee ne yapıyorsun dedi hiç ne olsun öyle uzandim seninle konuşuyorum işte. Peki ya sen dedim. Bende gulizar ile konuşuyordum daha yeni bitti konuşmamız yarın alışverişe gideceğiz ya onu konuşuyorduk dedi. Gulizar iyi biridir eminim ikiniz iyi anlaşırsınız dedim evet gulizar gerçekten iyi birine benziyor. Siz ikiniz nasıl tanıştınız dedi ben bir duraksadim sonra Ebrarin en yakın arkadaşıydi öyle tanıştık dedim. Bilmiyordum özür dilerim dedi önemli değil ozur dilemene gerek yok dedim. Yarın sende gelsene bizle alışverişe dedi. Benim ne işim olacak alışverişte siz bakın eglenmenize dedim olur bu arada gulizar ile ilgili bilmem gereken bir şey var mı pot kırmak istemiyorum da dedi. Gulizar, benim en yakin arkadaşim Sami ile çıkıyordu ama Sami başka bir şehire gitti daha fazla yurutemediler ve ayrıldılar dedim. Tamam teşekkür ederim dedi rica ederim. Bu arada bos zamanlarında ne yapmayı seversin dedim hala gitar öğrenmeye çalışıyorum ve bol bol kitap okuyorum peki ya sen dedi bende genelde kitap okuyorum ve masa tenisi oynuyorum dedim. Aaaa ben çok severim masa tenisini bir türlü ogrenememistim sen öğretirsin artık bana dedi bilmem olur ama sende bana gitar öğretirsen dedim hay hay öğretirim tabi hem çok zor değil zaten dedi bende madem zor değil neden hala öğrenmeye çalışıyorsun o zaman dedim Hmm güzel soru dedi ve ekledi sadece daha iyi olmaya çalışıyorum dedi anladım peki başta enstrüman calabiliyor musun dedim hayr şu An sadece gitar ama ileride belki olur dedi. iyiymiş peki ya şarkı söylüyor musun dedim o da duraklamisti seni kıracak bir şey mi söyledim dedim yok şarkıyı Fatih söylerdi dedi. Bu sefer ben pot kırmistim özür dilerim bilmiyordum dedim önemli değil. Ben sadece yalnızken şarkı söylüyorum dedi bana da söylersin değil mi diyince valla canına susadiysan olabilir dedi güldüm o kadar da kötü değildir dedim dinleyince görürsün dedi. Yaklaşık 30 dakika kadar daha konuştuk sonra Nesibe ben artık yatayim yarın yoğun bir gün olacak dedi olur hadi iyi geceler dedim sanada, bu arada benimle konuştuğun için teşekkür ederim dedi ne demek her zaman dedim tekrardan iyi geceler dedik birbirimize ve bende yattım. Gayet mutlu bir şekilde yattım ama gece çok kötü bir kabus görecektim...Tümünü Göster
2 tane dersim var şu an, müsait olduğum bir zaman yazarım. -
54.
+5Sınavdan Önceki 1 HaftaTümünü Göster
Ben her sınava kayıt yaptırmıştım dil sınavı dahil mavişimde dil Hariç hepsine kayıt yaptırmıştı ama kendi branşımız dışındakilere çalışmıyorduk sadece Sınavına girecektik. ilk sınava 1 hafta kalmıştı ama bu sefer son güne kadar çalışacaktık yine her zamanki gibi birlikte çalışıyorduk Salih amcadan da bol bol yardım alıyorduk. Sınav günü ben yine mavişimin evine gittik sarıldım ve öptüm kolay gelsin askım dedim sanada dedi ve sınava girdik. O seneki matematik biraz zordu ama sadece bize zor olmadığı için moralimizi bozmadık ertesi günde sınava girdik ve sonraki haftada nihayet Sınavlar bitmişti derin bir nefes almıştık ve hepsi de iyi geçmişti tahmini olarak alacağımız netleri yazıyorduk sıralamamız yine 8-9 bin civarları geliyordu mutlu olduk cok. Son Sınavın çıkışı mavişimi aldım ve sinemaya gittik bir komedi filmine. Eğlendik her şey güzel gidiyordu artık bol bol gezmeye devam edecektik eskiden olduğu gibi. ikimizde gezmeyi ve dışarıda birlikte vakit geçirmeyi özlemiştik. Sonuclar 1 aya kadar açıklanır diyorlardı bizde bu sure zarfında gezdik hatta günübirlik şehir dışına bile gittik cok zevkli geçmişti belki de en güzel gezimiz oydu (Anılarımızı isteğiniz dahilinde sonra anlatabilirim çünkü bir Sürü güzel anımız var atladığım bu kısımlarda).
Sonuçların Açıklandığı Gün
Biz mavişimle yine dışarıdaydık evin yakınlarındaki bir parkta oturuyorduk sonra ben gulizardan bir mesaj aldım Meczup sonuclar açıklanmış diyordu hemen mavişimle eve koştuk sonuclarımıza bakmaya. Ilk sen bak askım dedim olmaz askım sen bak dedi olur mu askım bayanlar önden dedim ama inadı tuttu ve ilk bana baktırdı. Girdim ve baktım 7 bininci civarındaydım Nesibe hemen sarıldı bana askiiiiim tebrik ederim cok mutlu oldum dedi hadi senin sonucuna bakalım askım dedim ve hemen girdi mavişim sonucunu görmek için. 25 bininci olmuştu ikimizde cok şaşırmıştık nasıl olur diye anlaşılan o ki mavişim kaydırma yapmıştı. Sıralaması yine de iyiydi ama o da benim gibi 7 bininci olabilirdi. Ilk başta ne yapacagını bilemedi olsun askım hiç olmadı senin sıralaman iyi geldi dedi bu durumda bile beni düşünebiliyordu ama dokunsam ağlayacak gibiydi. Aldım kollarımın arasına mavişimi ve Basını omzuma koyarak ağlamaya başladı hayıflanıyordu salağım ben diye bense teselli etmeye çalışıyordum ama nafileydi. Gözünün yaslarını sildim ağlama askım diyordum ama onun yerinde bende olsaydım bende ağlardım herhalde. Biz şimdi ayni yerlerde de okuyamayız ben senden nasıl ayrı kalacağım dedi ve ağlaması daha da arttı. Ne diyeceğimi bilememiştim sadece sarıldım ve teselli etmeye çalıştım. -
55.
+5Tekli tabancayı Aldı Tüfek yerine ben tutamam onu cok büyük diyordu. Ben tabi bastım kahkahayı. Yaaaa niye gülüyorsun kocaman o nasıl tutayım diyordu Allah'ım ya o kadar şirindi ki anlatamam. Aldı tabancayı gösterdim nasıl nişan alacağını. Ilk dene bakalım sonra yardım ederim ben sana dedim. 2-3 boncuk harcadı hepsi karavanaydı daglara taslara sıkmıştı. Yaaaa offff cok zor bu diyordu. Bende kenardan gülüyordum yaaa askım Gülme ne yapayım cok zor diyordu dayanamadım gittim yanaklarını sıktım gel bakalım dedim ve tabancayı tutarken arkasından sarıldım tabancayı birlikte tutuyorduk bak askım su küçük çubuğu gördün mu tabancanın en ucundaki bununla vuracağın yere nisan alacaksın dedim söylemesi kolay tabi dedi bırak kendini bana bak ne kadar kolay oldugunu göreceksin dedim ve nisan aldık birlikte ve vurduk balonu Güldü bak vurduk askım diyordu. Küçücük şeylerden mutlu oluyordu ve bu huyunu çok seviyordum. Balon vurmayı bitirdikten sonra Ortaköy caminin oraya gittik fotoğraf çekildik. Caminin hemen arkasında pazar var oraya gittik. Nesibe askım hadi ikimizin takacagi askimizin nişanesi gibi bir şey alalım dedi olur askım ama sen seç dedim. Tamam dedi ve güzel bir bileklik aldık kendimize. Bundan ikisi de birbiriyle uyumluydu. Nesibe bileğini kendi bileğimin üzerine koydu yaaa askım cok güzel değil miiiiii dedi sen alırsın da kötü bir şey olur mu askım tabi ki de çok güzel dedim. Ortaköy'de biraz daha dolaştık sonra askım hadi donelim baban kızmasın sonra dedim tamam askım dedi ve vapura bindik. Dönerken Nesibe üşümüştü biraz kollarıma aldım mavisimi. Askım hep Yanımda ol sana o kadar alıştım ki sensin 1 saniye bile geçiremiyorum dedi. Bende sana alıştım askım seni seviyorum dedim. Kol kola bir şekilde Nesibe'yi evine bıraktım. Kapıda Nesibe Gözlerini kapat dedi ve beni dudagimdan öptü. Bende onu öptüm ve bana sıkı sıkı sarıldı kulağıma seni cok seviyorum diye fısıldadı. Bende seni seviyorum askım dedim ve kapıda Salih amcaya selam verdim. Aferin tam saatinde dedi ve Nesibe içeri girdi. Demiştim Salih amca bana güvenebilirsiniz diye. Salih amca hadi bakalım su an iyi gidiyorsun dedi. Selam verdim ve eve gittim çok güzel bir gün geçirmiştim Mavisimle biraz daha konuştuk ve yattık. Mutlu bir şeklide uyudum.
-
56.
+5Final Part 3Tümünü Göster
Salih amcayı görünce selam verdim. Tuğba cok sirin olmuştu Nesibe günün anlam ve önemine binaen böyle giydirmişti Kardeşini herhalde. Diz çöktüm Tuğba'nın yanına ne güzel olmuşsun kız sen öyle dedim ve yanağını sıktım. Ablam Aldı bana bu elbiseleri dedi beğendin mi bakayım dedim evet hem de cok dedi. Biraz oynadım Tuğba'yla. Bu Sırada babamla Salih amca mangalı yakmış sohbet ediyordu bayanlar ise domates falan doğuruyordu. Yanlarına gittim babamla Salih Amcanın ne Konuşuyorsunuz bakayım dedim sence dediler tabiki de futbol dedim güldüler. Bende ortak oldum muhabbetlerine öyle konuştuk sonra mangal kıvdıbını almıştı köfteleri istediler ve mangala koyup pişirmeye başladı köfteleri arkasından et sonra biraz da tavuk geldi. Tuğba arada Yanıma geliyordu Meczup abi ben cok aciktim hazır değil mi daha diyordu gel senle çaktırmadan köfte yürütüp yiyelim mi dedim çocuk iste gizli Saklı işleri seviyordu olur ama ya görürlerse dedi sen merak etme abicim hallederiz dedik ve pismiş tabaktan bir köfte aldım Çatalla. Çatalı sakladım Salih amca biz Tuğba'yla bir tur atıp geliyoruz dedim ve biraz uzaklaştık köfteyi çıkardım gülmeye başladı hadi yiyelim hemen dedi sıcak ama dikkatli ol dedim ve elimle biraz bölüp verdim Tuğba'ya. Bende yediğim belli olsun azıcık bir şey aldım ve kalanını yedirdim Tuğba'ya. Elimi tuttu çekiştirdi hadi gidelim dedi tamam dedim gittiğimizde köftelerin hepsi pismiş etlerin de Yarısı kalmıştı pişmeyen. Herkese biraz köfte biraz et verdik ve ekmek arası yedik. Nesibe bana kas göz yapıyordu hadi gir artık konuya diye. Bende tamam dedim nasıl gireceğimi düşünüyordum ki Salih amca, Meczup tercihleri yaptın ama yurt dışı mevzusu varmış herhalde dedi Nesibe anlatmıştı demek ki evet Salih amca aslında bende sizinle bir şey Konuşmak istiyordum, baba sizinle de dedim. Herkes beni dinliyordu. Nesibenin yanına geçtim bildiginiz gibi biz birbirimizi seviyoruz dedim. Tuğba bizi öyle yan yana görünce geldi o da ortamıza geçmeye çalıştı kıskanmıştı herhalde ama konumuz farklıydı biraz yer açtık ve Tuğba da ortamıza geçti. Ben de okumak için yurt dışına çıkacağım malumunuz Nesibe de burada kalacak. Biz de Nesibeyle eğer ki sizde uygun görürseniz ve Razı iseniz nişanlanmayı düşünüyoruz dedim. Herkes şaşırmıştı Nesibe girdi söze. Evet biz birbirimizi seviyoruz hem sadece nişan olacak düğün okul bittikten sonra olsun istiyoruz. Zaten sevgili kalacaktık adını koymak istiyoruz inşallah sizde bizi anlarsınız dedi. Ikimizde nefeslerimizi tutmuş gelecek cevabı bekliyorduk. Salih amcayla babam bir bakıştı Salih amca babamdan 2-3 yas daha büyüktü o Yüzden babam siz buyrun gibi bir hareket yaptı fikrini söylemesi için. Salih amca bak oğlum kız babası olmak kolay değil kızını bir kere verirsin ve vereceğin kişinin kızını üzmemesi için emin olana kadar kolay kolay vermezsin kızını. Ben dedim aha izin vermeyecek dedim bu arada Nesibe elimi sıkı sıkı tutmuştu bende ona moral ve güven vermek için sıktım elini ben buradayım askım dercesine. Salih amca devam etti ama seni oğlum gibi sevdim ve kızıma iyi bakacağından hiçbir şüphem yok oğlum sadece bu kararın erken olduğunu düşünüyorum dedi. Biz tabi sevinmiştik izin verdigi için ama erken Demişti daha bana güvendiğiniz için teşekkür ediyorum Salih amca erken olduğu konusunda da Haklısınız, ben burada olsaydım bekledik ama bildiginiz gibi Türkiye dışına gideceğim gözüm arkada Kalsın istemiyorum bu ilişkinin bir adi konsun istiyorum Kırma be bizi Salih amca beni mutlu bir şekilde gönder buradan dedim. Bunu derken biraz sesim titremişti gurbet ellere gidecek olmak zaten zordu biliyordum Nesibe beni beklerdi ona güvenim tamdı ama niyeyse içimde bir Boşluk olacaktı nişanlanmadan gidersem. Siz buna Nesibe'ye güvenin tam değil diyin, etraftakilere güven olmaz diyin ben de hasret diyeyim. Salih amca seni mi kıracağım be oğlum gel öp bakayım elimi dedi Allah diye bağırdım ne yalan Söyleyeyim yan tarafta mangal yapanlar da bize bakıyordu ne oluyor gibisinden ama umrumda değildi. izin gelmişti sevincime diyecek yoktu Salih Amcanın elini öptüm babamın yanına gittim bir şey demedi ama halinden onundu onayladığı belli oluyordu. Mavişimde babamın elini öptü. Her şey istediğimiz gibi olmuştu. Ben elime biraz Çekirdek Alıp Nesibeyle dolaşmak için izin istedim Salih amca Geç kalmayın ama dedi tamam şeklinde basımı salladım ve mavişimle yürümeye başladık. Ilk başta konuşmadık Biraz uzaklaşınca koluma girdi askım inanamıyorum nisanlanacağız yaaa dedi ne sandın askım ben sana demedim mi halledeceğiz diye dedim. Biliyorum askım halledeceğini sana herkesten daha fazla güveniyorum zaten dedi. Sahil kalabalıktı su an sana sarılıp koklamak isterdim ama malum ortam cok müsait değil dedim biliyorum askım bende cok istiyorum ama Yarin bunun telafisini bekliyorum ama dedi. Tamam askım dedim ve geri döndük mavişime doya doya sarılmak ve bunu kutlamak için Yarını bekliyordum ve bu mutlulukla yattım. -
-
1.
+1final kaç part olcak
-
1.
-
57.
+6 -1Kafede en arkada bir yere oturduk. Evet Nesibe anlat seni dinliyorum dedim ve Nesibe başladı anlatmaya. Dün babam bana nasihat çekiyor demiştim ya iste o nasihatlar genelde fatihi içeriyor dedi. Nasıl yani dedim. Biz fatihle birlikteyken babam bizi görmüştü bir kere ve benim onunla çıkmamı istemediğini o çocuğun beni üzeceğini söyledi. Bense hayır biz birbirimizi seviyoruz dedim babam itiraz etti ama sonra ne halin varsa gör o çocuk seni terkettiğinde eve gelip ağlama sonra dedi. Bir mühlet sonra Fatih beni terk etti. Ben üzülmüştüm ağlıyordum babam geldi Yanıma kızım bak sana dememiş miydim o çocuk seni üzer diye ben senin üzülmeni istemiyorum sadece bu dedi. Haklıydın baba bundan sonra seni dinleyeceğim dedim babama o günden itibaren babamla aram hep çok iyiydi ta ki seni görene kadar. Babam yine başladı ayni seyleri söylemeye bak o çocuk seni üzer önceden de yaşandı bu, beni dinlemediğinde ne oldugunu gördün Kızım sen beni dinle falan dedi babam. Bense bu sefer farklı Meczup öyle biri değil baba dedim. Babamsa onun diğerlerinden farkı ne dedi biraz daha nasihat çekti bana. Aşkım babamı karşıma almak istemiyorum ama seni de bırakamam ne yapacağımı bilmiyorum bana yardım et dedi. Tamam aşkım merak etme ben çözeceğim bunu. Babana onunla Konuşmak istediğimi söyle ben her şeyi açıklayacağım ona inşallah bana inanır ve her şey tatlıya bağlanır dedim. Tamam Aşkım söylerim ama babam biraz ters adamdır dikkatli ol o Yüzden dedi. Sen merak etme ben halledeceğim dedim. Nesibe Karşımda oturuyordu kalktı Yanıma geldi elimi tuttu ve başını omzuna koydu. Kafede öyle biraz daha oturup muhabbet ettik. Aşkım eğer babanı ikna edersem hafta sonu seninle güzel vakit geçireceğiz sana gezdireceğim istanbul'u dedim. Çok heyecanlandı yaaaa söyle nereye zütüreceksin dedi olmaz sürpriz dedim bari ipucu ver dedi tamam hiç Waffle yedin mi dedim 1 kere yedim ama güzel değildi dedi tamam o zaman sana çok güzel bir Waffle yedirteceğim dedim. Başka ne yapacağız dedi ohooo her şeyi de söyleyemem ki bekle de Gör bakalım hosuna gidecek ama dedim. Inşallah babam izin verir de rahat rahat gezeriz dedi ben ikna ederim Aşkım onu sen merak etme dedim. Kafede biraz daha oturduk ve Nesibe'yi evine bıraktım. Aksam babasıyla konuşmuş Nesibe ve babasıyla ertesi gün Yemeğe gidecektik. Ben tabi heyecanlanmistim elimde olmayarak. Ikna ederim diyordum ama Nesibenin babası biraz ters bir adamdı gerçekten. Hayırlısı dedim ve yattım ertesi gün babasıyla buluşmak üzere.Tümünü Göster
Gençler biliyorum entryler arası zaman farkı uzun oluyor. Bu saat farkından kaynaklanıyor. Bir de Üniversite'de derse gidiyorum bu Yüzden yoğun oluyorum. Elimden geldiği kadar yazmaya çalışıyorum. -
58.
+5Yazdım ama Yarıda kaldı ders başlayacak şimdi aksama bitireceğim inşallah. Bu arada buradasiniz değil mi gençler tek Değilim arada ses seda verin
-
59.
+5Ertesi gün mavişimin yanına gittim ve birlikte tercihleri yapacaktık önceden hocalara danışmıştık zaten nasıl yapalım diye o Yüzden kafamızda az çok Şekil almıştı nasıl tercih Yapacağımız. Bilgisayarı açtık ilk sen yap dedi bana hayır bu sefer ilk sen dedim tamam dedi ve yaptı tercihlerini o Sırada bana soruyordu sen nasıl yapacaksın diye bende önceden yazmıştım neler yazacağımı onu gösterdim ona bakarak yaptı tercihlerini. Nesibe okul birincisi olduğundan belki okul birincileri kontenjanından girerim diye bekliyordu. ikimizinde ilk 3 tercihi biraz Uçuk yerlerdi ondan sonraki iki tercihe ben bir ihtimal tutar dediğim tercihleri yazdım. Sonra ise başladım tutacak yerleri yazmaya. Nesibe de benim sıralamam ile yazmıştı o da ayni yere gitmek istiyordu tabi ki. Bitirdik tercihlerimizi ve yolladık Hayırlısı diyip. Yaklaşık 2 saat sonra okuldan aradılar bizim ikimizi okula davet etmişlerdi biz tabi şaşırdık hayırdır falan diye ama gittik. Mudur yurt dışına burslu ögrenci göndereceğiz ister misiniz dedi Nesibe sıcak bakmıyordu ingilizce'si vardı ama yeterli seviyede değildi benim ingilizcem ise gayet iyiydi. Ben olur tabi dedim mavişim bana bir bakış Attı o gözlerindeki gitme bakışını görmüştüm ailemize danışıp size döneriz dedik ve eve gitmek için okuldan çıktık. Mavişim yolda bir kafeye uğrayalım dedi olur dedim ve bir kafeye gittik. Askım gitmeni istemiyorum ben sensiz ayni üniversiteye gidemeyeceğim diye kendimi parçalıyorum sen şimdi kalkmış yurt dışına gideceğim diyorsun beni Bırakacak misin dedi biliyorum askım Haklısın ama biz hep yurt dışında Okumanın hayalini kurmuyor muyduk bizim için çok güzel bir fırsat olur dedik ben yurt dışına falan gitmem ingilizce okumak için yırtamam kendimi özür dilerim ama senin ingilizcen iyi sen git dedi bana. Peki ya biz dedik yutkunarak bilmiyorum dedi ve Basını çevirdi. Elini tuttum askım öyle deme beklemez misin dedim beklerim ama ne kadar hem uzaktan ilişki yürütmek çok zor sende biliyorsun bunu Yanımda olmayacaksın elini tutamayacağım üzüldüğümde sen gelip bana sarılıp moral veremeyeceksin istediğim zaman öpemeyeceğim seni bunlar olmadıktan sonra nasıl bir ilişki Sürer dedi. Haklısın ama hep Görüntülü konuşuruz hem ben sık sık gelirim yanına dedim bilmiyorum konuyu kapatabilir miyiz lütfen dedi tamam dedim ama ikimizinde morali bozulmuştu mavişimi eve bıraktım kapıda askım dedim efendim dedi bir askım bile demeyeceksin demek ki bana dedim ve arkamı dönüp gidiyordum ki sevdiceğim dedi bana. O an neler oldugunu anlatamam çok garip duygular içerisindeydim ben bir kere bile Nesibe'ye ebrara sevdiceğim dediğimden bahsetmemiştim nasıl bilebilirdi ki bunu diye soruyordum kendime. O bana öyle seslenince Ebrar geldi aklıma ona sevdiceğim dediğimde ne kadar hosuna Gittiği onun da bana ara ara sevdiceğim dediği geldi aklıma. Arkamı döndüm gözüm biraz dolmuştu sen nereden biliyorsun diyebildim sadece. Gulizar söyledi dedi bende bunu söylediğim anın hep özel Olmasını istedim herhalde bundan güzel bir an olamazdı dedi neden dedim ve hadi eve gel orada anlatayım dedi ve eve girdik.Tümünü Göster
-
60.
+5Kusura bakmayın geç Yazdığım için Sınavlar ve kelebeğin hikayesiyle meşguldüm ama artık yazabilirim umarım hala buradasınızdır ses verirseniz sevinirim.Tümünü Göster
Birlikte günübirlik gezmeye gitmiştik demiştim onu anlatmak istiyorum. Bu fikir mavişimden çıkmıştı benimde canıma minneti onunla geçireceğim ve bol bol eğlenebileceğimiz bir gün olacaktı ama ailelerden izin alınması gerekiyordu. Ikimizde ailelerimize sorduk biraz mırın kırın ettiler ama günübirlik olunca izin verdiler Cumartesi günü Edirne'ye gitmeye karar verdik. Aslında Edirne Bursa Arasında gidip geliyorduk ama en son Edirne'de karar kıldık. Cumartesi sabah saat 7 gibi otobüse bindik. Yol yaklaşık 3 saat sürecek gibiydi. ikimizinde uykusu vardı otobüs kalktıktan 10-15 dakika sonra mavişim başını omzuma koydu elleriyle de belime sarıldı ve aşkım benim uykum var kollarında uyusam güzel güzel olur mu dedim niye soruyorsun ki onlar zaten senin dedim yanağımdan bir kere öptü ve bana sarılarak yattı bense onu izlemeye başladım. Bebekler gibiydi o kadar masumdu ki. Birkaç dakika sonra nefes alış verişleri yavaşladı uyumuştu çok yavaş bir şekilde saçlarını okşadım onu uyandırmadan ve birkaç dakika sonra bende Kafamı onun kafasının üzerine koyarak uyuyakalmışım. Yaklaşık 2.5 saat böyle uyuduk sonra otobüsün şehir merkezine girdiğinden bir tümseğin üzerinden geçmesiyle sarsıldık ve bu da bizi uyandırdı. Ilk o kalkmıştı baktı ki ben uyuyorum rahatsız etmek istemedi ama iyice yaklaştığımızdan beni dürttü aşkım hadi kalk neredeyse geldik dedi. Kalktım güzel uyudun mu bakayım dedim hiç bu kadar güzel uyumamıştım anlaşılan o ki evlendikten sonra her gün güzel bir uyku çekeceğim dedi bende pisliğine anlaşılan o ki bana bir daha rahat uyku yok dedim öyle mi beyefendi salonda kanepenizde yatarsınız o zaman gül gibi karınızı ve yatağınızı bırakarak dedi senden rahattır en azından dedim ve dememle bacağıma gelen bir cimcik darbesi beni kendime getirdi. Saka kız saka dedim öptüm yanağından ikimizde birbirimize kızgın kalamıyorduk o da hemen sarıldı. Nihayet otobüsten indik ilk durağımız Selimiye camiiydi. Ben daha önceden Edirne'ye iki kere gittiğimden az çok biliyorduk gidilecek yerleri biraz internet araştırmasıyla bir liste oluşturmuştuk ve ilk durağımız Selimiye camiiydi. Mimar Sina'nın ustalık eseri diye adlandırılan Selimiye Camii'si gerçekten ihtişamlı bir camiiydi. Orada bir rehber bulduk ve arkasına takıldık üniversiteli bir gruptu anladığımız kadarıyla çoğu kisi rehberi dinlemiyordu ama biz merak ettiğimizden Pür dikkat rehberi dinledik bir Sürü bilgi edindik camii hakkında daha sonra içine girdik rehber ters lalenin hikayesini Anlattı daha sonra yerini gösterdi. (Burada anlatmadım ama isteyen olursa onu da anlatabilirim veya Google amcaya sorarsınız (: Daha sonra camiinin icindeki sudan içtik ve rehberin bir sonraki durağının eski camii oldugunu öğrendik ve peşlerine takılıp oraya gittik. Yanlış hatırlamıyorsam mihrabın sağ tarafında hacerül Esved'den (Kabede bulunan tas) bir Parça vardı ve bir rivayete göre önünde dua edenlerin Duası makbul olurmuş bizde orada birlikte daha sınava girmediğimizden sınavımız iyi geçsin ailelerimiz hep iyi olsun ve birlikte bir ömür geçirelim diye dua ettik sonra da tarihi Arasta ve Ali Paşa çarşılarını gezdik. Bizim ailede bir gelenek vardı nereye gidilirse oranın sembolü mahiyetinde bir buzdolabı süsü alınırdı bunu Nesibe'ye anlattım hosuna gitti o da Aldı ama ben 2 tane Alınca hayırdır askım niye iki tane aldın dedi ileride kendi buzdolabımızı koymak için dedim yaaa dedi ve bana sarıldı bu jestim hosuna gitmişti. Ben daha önceden Edirne'ye geldiğimden buzdolabımızda Edirne'ye ait bir süs vardı ama ben yinede aldım laf yememek için. Çarşıları gezdik artık karnımız acıkmıştı iyice. Unlu Edirne köftecisi Osman da piyaz köfte ve yoğurt yedik karnımızı Güzelce doyurduktan sonra gezmeye devam ettik. Aksam saat 9 gibi otobüsümüz vardı ona yetişmemiz gerekiyordu. Kırklıpınar Yağlı güreşlerinin olduğu yere gidecektik ama orada görecek çok bir şey olmadıgından 2. Bayezid Külliyesi'ne gitmeye karar verdik. Külliye eskiden şifahane olarak kullanılıyordu. Akil sağlığı yerinde olmayan kişiler mugibilerle iyileştiriliyordu. Oraya girdiğinizde ortam size gerçekten huzur veriyordu. Eskiden oranın nasıl işlediğini göstermek için Mankenler kullanılmıştı ve odalara girildiğinde ney sesleri size eşlik ediyordu. Bazı odalarda ney seslerine su sesi de karışıyordu ve yüreğinize bir ferahlık veriyordu. Bahçesi de çok güzeldi orada sevdiceğimle oturduk bu sefer ben basımı omzuna koydum ve ne kadar sakin bir yer değil mi dedim evet tıpkı senin kolların gibi dedi özledin mi bakayım diyip açtım kollarımı geldi sarıldı bir mühlet Öylece oturduk kafa dinledik. Sonrasında Meriç Köprüsü'ne gittik Mostar Köprüsü'nü andırıyordu orada da biraz oturduk manzarayı izledik sonra da gezimizi sonlandırmak için Lozan Anıtı'nın olduğu yere gittik akabinde müzeyi gezdik saat 6 olmuştu. Edirne'ye gelip de Edirne ciğeri yememek olmaz diyip ve biraz da acıktığımızdan Ciğer yemeye gittik. Gezmek inanın insani yormaktan çok acıktırıyordu. Ciğerimizi yedik daha otobüse 1.5 saat vardı ve bir parka gittik. Nasıl askım beğendin mi güzel bir gün oldu mu senin için dedim gün sonu değerlendirmeleri Öğrenmek için. Teşekkür ederim askım yaptıgım en güzel gezilerden biriydi hem seninle her şey güzel dedi seninle de her şey güzel askım dedim biraz daha oturduk sınav hakkında konuştuk ve sonra otobüsün kalkma saatine yakın otogara gittik. Ikimizde çok yorulmuştuk ama buna değmişti. Kol kola bir otobüs yolculuğu geçirdik istanbul'a varınca Salih amca bizi aldı yolda nasıl geçti diye sorular sordu bizde çok güzeldi diye cevap verdik anlamıştı yorgun olduğumuzu çok sıkboğaz etmedi bizi. Beni evime Bıraktı teşekkür ettim mavişime de iyi geceler dedim ve eve gittim. Çok güzel bir gün geçirmiştik yine sevdiceğimle gece biraz konuştuk ve yorgun olduğumuzdan birbirimize iyi geceler dileyip yattık. -
61.
+5Final Part 5Tümünü Göster
Salih amcaya selam verdim mavişimi eve bırakınca oğlum hadi gel biraz konuşalım dedi tabi amca dedim ve gittim yanına. Oğlum Nişan için hazırlıklara başlamak Lazım yavaştan dedi Haklısın Salih amca bizde Nesibe ile onları konuşuyorduk dedik aferin sizinde hazırlanmaya başlamanız iyi olmuş dedi tabi Salih amca dedim aksam ailenle gelinde biraz konuşalım bu Konuları bir yerlere varalım yavaştan dedi olur Salih amca geliriz inşallah aksama dedim tamam oğlum aksama bekliyoruz o zaman dedi basımı salladım bana müsade dedim mavişime baktım ben Kapıya kadar eşlik edeyim sana dedi tamam dedim ve kapıda seni seviyorum sevdiceğim dedi bana bende seni seviyorum sevdiceğim dedim ve eve doğru yola çıktım. Yolda bir daha asla diyemeyeceğim sandığım sevdiceğim kelimesini demenin huzuru vardı içimde tabi nişanlanacağım içinde ayrı mutluydum. Eve vardığımda bizimkilere söyledim böyle böyle aksam buluşmak istiyorlar nişan için plan yapmak Amacıyla dedim. Olur oğlum gideriz dediler ve aksam mavişime gittik. Annem giderken tatlı zütürmüştü eve gittik kısa bir selâmlaşmanın ardından Nesibe ben çay koyayım diye kalktı ve Salih amca lafa girdi. Bir talebesinin babası düğün salonu işletmeciliği yapıyordu araları da iyiymiş çocuğuna özel derse gidiyormuş Salih amca Nişanı orada yaparız dedi herkes Tarafından makul görülmüştü bu teklif. Sıra kaç kişinin davet edileceğine geldi. Salih amca kusura bakmazsanız fikrimi beyan edebilir miyim dedim çok resmi olmuştu Salih amca buyurun beyefendi diye takıldı bana güldüm Salih amca çok kişi çağırmasak kendi aramızda yapsak olur mu Düğüne herkesi çağırırız dedim Salih amca babama baktı babamda bence iyi olur dedi ve benim teklifimde kabul gördü. Bu Sırada tatlılar ve çaylar gelmişti. Sırada zamanı ayarlamak vardı ve tabi hazırlıklara bağlı olarak değişirdi ama 18 Ağustos Pazar günü diye karar çıktı evden herkes hemfikirdi. Hazırlıklara büyük bir hızla başlandı kendi aramızda olacağından çok masraf yapılmayacaktı ama o kadar da sade olmayacaktı tabiki de. Bu süre zarfında ben bir yandan yurtdışı için evrakları hallediyordum bir yandan da nişana hazırlanıyorduk. Sevdiceğim ile her geçen gün daha mutlu oluyorduk ama telâşda artıyordu tabi doğal olarak. Bu aradaki günleri kısaca Özet geçeceğim sonra isterseniz anlatırım. Nişana kadar ben evrak işlerimi halletmiş vizeyi almıştım nişandan yaklaşık 2 hafta sonra 1 Eylül'de uçağım vardı. Nisan Gününe 2 gün kala herkeste bir Telaş vardı ki anlatamam dakika bası telefonum çalıyordu sevdiceğim arıyordu bir seyler sorup duruyordu. Dayanamadım hazırlan askım 10 dakika sonra seni almaya geliyorum dedim şaşırtmıştı bu telaşta nereye gideceğiz dedi orasını da bana bırak dedim tamam dedi ve 10 dakika sonra mavişimi aldım ve bir kafeye zütürdüm sana burada bir söz vermiştim hatırladın mi dedim hayır dedi profiterol yiyecektik dedim hatırladın mi dedim aaaa evet hatırladım ama şimdi Sırası mi askım ya 2 gün sonra Nişan var dedi özledim be askım hep Telaş hep Telaş nereye kadar dedim Haklısın askım özür dilerim ihmal ettim seni biraz ama her şeyin cok güzel Olmasını istiyorum biliyorsun dedi biliyorum askım özür dilemene gerek yok bir kaçamağının ikimize de iyi gelecegini düşündüm sadece kötü mu oldu dedim cok güzel oldu askım iyiki yapmışız dedi profiterollerimizi yedik biraz oturduk gel bakayım yamacıma söyle nişanlım dedim bir daha söyle bakayım ne dedin sen bana dedi nişanlım benim dedim yüzünde bir çocuk masumiyeti ile tebessüm etti ve Yanıma geldi kolumu havaya kaldırdım anladı hemen girdi altına ve Basını göğsüme dayadı ben seni cok seviyorum ya hemde cok dedi ve yanağıma birkaç tane öpücük koydu hayırdır kız bakıyorum Aşka gelmişiz dedim ne oldu beğenmedin mi yoksa dedi bilmem ki biraz kuru kuru oldu sanki dedim nasıl yani dedi anlatayım dedim ve öptüm dudağından şimdi anladım bir dahakine ona göre öperim artık dedi göreceğiz dedim ve saclarını okşadım biraz daha oturduk ve güzel vakit geçirdik orada sonra askım hadi kalkalım daha yapılacak bir Sürü is var dedi kalkalım basımın tatlı belası dedim ve kalktık. O nişandan önceki gün Yaşadığım stres kadar bir stres yasamadım hayatımda Allah'ım ya herkes bir seyler soruyordu bayanlar bildigin deliye dönmüştü ama neyseki atlatıldı her şey ve Nişan Gününe geldi sıra. Çok mutlu bir gündü güne sevdiceğimin günaydın nişanlım, parmağıma takacağım yüzüğün, doğuracağım çocuklarımın sahibi diye bir mesaj gelmişti sanada günaydın derya gözlü güzel bakışlı hayatimın anlamı kalbimin sahibi diye bir mesaj attım askım cok heyecanlıyım hala inanamıyorum dedi inan askım çünkü aksama resmi olarak nişanlı olacağız artık dedim biraz daha konuştuk ve ikimizde yapacak cok is var diyip işlerimize koyulduk. O gün traşlar olundu Takımlar Çekildi falan derken Nişan saati geldi çattı. Nişanda ikimizin aileleri Yusuf amca birkaç yakın akraba ve gulizar vardı ama benim gulizara bir sürprizim vardı Samiyi çağırmıştım bu ikisi birbirini hala seviyordu ama farklı sehirdeler diye yürütemeyiz diyip ayrıldılar ama ikiside üniversiteyi ayni sehirlerde okuyacaktı fırsat bu fırsat dedim Nişanı da bahane ederek çağırdım Samiyi o da Sağolsun kırmadı beni geldi. Nişandan önce bir araya geldik ben Samiyi Nesibede gulizari getirdi. Yanyana geldi bu ikisi bende bakın ben Yurtdışına çıkacağım ama ilişkimiz hala yürüyecek biliyorum ikiniz hala seviyorsunuz birbirinizi hem bak üniversiteyi de ayni yerlerde okuyacaksınız bahaneniz de kalmadı bir araya gelin artık bunu sizden Nişan hediyem olarak istiyorum dedim ikisinde de bir Tereddüt vardı bende hadi ama artık ne bu yabancılık hiç mi özlemediniz birbirinizi bakayım dedim ve bu ikisini tutup birbirine yaklaştırdım gulizar Dayanamayıp sarıldı Samiye Sami de ona sarıldı tabi Hah şöyle sevenler de kavuştuğuna göre sıra bizde dedim ve Nişanı kıydık yüzükler takıldı eller öpüldü sonra Yusuf Amcanın yanına gittik elini öptük helallik aldım muhabbet falan derken çok güzel bir aksam olmuştu. Sevdiceğim ile keyfimize diyecek yoktu nişanlıydık artık parmağımızda birbirimize olan sevginin sadakatin güvenin beraberliğin simgesi olan Yüzüğü taşıyorduk mutluluğumuz tarif edilemezdi resmen. Uçağıma 3 hafta kalmıştı ve üç hafta sonra bir veda olmasa da bir ayrılık olacaktı...
Son Part geliyor arkadaşlar sonra da bitiyor şimdiden teşekkür ediyorum dinleyenlere. -
-
1.
+1Bekliyoruz kardeşim eline sağlık
-
1.
-
62.
+4Pazar günü sabahıydı. Saat 12yi biraz geçiyordu ki mavişimden gelen mesaj sesiyle uyandım. Günaydın askların en yakışıklısı diye mesaj atmıştı sanada günaydın askların en Güzeli diye cevap verdim. Güzel uyudun mu askım diye sordu güzel ne kelime bebekler gibi misil misil uyudum peki ya sen dedim. Uyuduğum en güzel uykulardan biriydi askım. Bugün ne yapacağız dedi bilmem babandan izin alabilecek misin diye sordum. Alırım askım tabi. Sinemaya gidelim mi diye sordu. Olur askım gideriz tabi dedim. Nesibe gitti babasından izin aldı biraz mirin kirin etmiş ama izin verdi. 1.30 gibi alayım askım seni evden dedim tamam dedi ve saat 1.30 gibi mavişimi aldım evinden ve sinemaya gittik. Rango diye bir çizgi film vardı Nesibe ona gitmek istedi ya askım çocuk musun dedim yaaaa öyle demek komik oluyor bunlar çok Kırma beni buna gidelim iste dedi. Nasıl kıracaktım ki dediğini yaptırmak için şirinlik yapıyordu resmen. Olur askım seni mi kırcam dedim ve 2 bilet aldık. Ne yalan söyleyim 10 numara çizgi filmdi baya güldük yani. Ben bir ara filmi izlemeyi bıraktım Nesibe'yi izliyordum o kadar güzel gülüyordu ve eğleniyordu ki anlatamam. Ne oldu askım niye izlemiyorsun beğenmedin mi yoksa dedi hayır beğendim ama burada beğendiğim daha güzel biri var ona bakıyorum dedim yaaaaa utandırma beni dedi. Utanırsan utan yalan değil dedim. Geldi yanağımdan öptü ve elimi tuttu. Film arası patlamış mısır ve kola aldık. Patlamış Mısırı ben tutuyordum. Bakmadan alıyordu bir ara sağa doğru çektim eli Boşa gitti böyle Mısırı arıyordu ben tabi başladım gülmeye o da anladı tabi giciksin ya dedi öyle mi dedim ve belinden gidikladim biraz acayip gidiklaniyordu yapma askım diyip gülüyordu. Sinema çıkışı tatlı yemeye gittik sinemayı sen ödedin tatlılar benden diyip o ödedi Hesabı. Ben izin vermedim ama çok inatçıydı tamam dedim Nesibe ödedi Hesabı ve eve doğru yola çıktık. Yolda bir parka uğradık ve oturduk orada biraz. Askım ben iki çocuk istiyorum dedi bir anda. Hayırdır neden iki dedim. Şimdi senin kardeşin yok ya hani ve sen hep bir kardeş istemişsin o Yüzden iki çocuğumuz olsun da onların böyle bir derdi Olmasın dedi. Çok ince düşünüyordu olur niye Olmasın dedim. Peki ya isimleri ne olsun dedi. Erkek olursa sen kız olursa ben koyayım adını dedim olur ben çocuğumuzun adını Burak Yada Mert koymak istiyorum peki ya sen dedi. Şevval diyebildim sadece ve bir anda Gözlerim doldu biraz. Ne oldu askım şimdi niye doldu gözlerin diyince önemli bir şey değil sadece Çocuklarımızı gözümün önüne getirdim de çok güzel bir manzaraydı o Yüzden mutluluktan doldu gözüm dedim ama yalan söylemiştim. Ebrar ile çocuğumuz olsaydı adını Şevval koyacaktık o geldi aklıma ona hüzünlenmiştim ama bunu nesibeye söyleyemedim. Kıyamam sana ben ya dedi ve sarıldı bana. Biraz daha böyle oturduk nesibeye mesaj geldi yine Fatih'ten açmadan sildi. Ne kadar Sıklıkla mesaj atıyor sana bu dedim. Günde 2-3 tane dedi. Telefon numaranı değiştir dedim ama herkes bu numaramı biliyor o kadar kişiye ulaşmak zor şimdi dedi haklıydı ama bu Fatih denen Çocuktan hiç haz almamıştım. Sen Gül gibi kızı aldat sonra unutamadım de kızı rahatsız et ne kadar karaktersiz bir haraketti. Hadi askım ben seni artık eve bırakayım dedim ve evine bıraktım. Aksam biraz konuştuk ve sabah okul var diye erkenden yattık. Ertesi gün okulda Nesibe bana kötü bir haber verecekti okulda bense olacaklardan habersiz mutlu bir şekilde uyumuştum.Tümünü Göster
-
63.
+4Belki biraz üzülmüştü bu şiiri duyunca bizimkisi bir veda değil askım unutma bunu tamam mi her gün konuşacağız o gün neler yaptığımızı anlatacağız birbirimize ben oradan bile derslerinde yardımcı olurum sana birlikte çalışırız yine sanki aksam olmuş da ben eve gitmişim gibi dedim tamam amaTümünü Göster
o sabah ne zaman olacak
ne zaman birlikte gezeceğiz
ne zaman birlikte dışarı çıkacağız
ne zaman sarılacağım sana
ne zaman öpeceğim seni
ne zaman çekeceğim içime kokunu ne zaman koyacağım basına omzumu
her zaman bulabilecek miyim seni kötü zamanlarımda
çıkıp gelebilecek misin yanıma
moral olsun diye
geçti diyip okşayabilecek misin saçlarımı istediğin zaman dedi. Gözlerim yaşardı böyle diyince belki fiziksel olarak yanında olamayacağım ama ne zaman bana ihtiyaç duysan hep seninle olacağım çünkü bu kalp senin için atıyor ve hep senin için atmaya devam edecek yeter ki sen o kalbi attırmaya devam ettir o kalbi üzme o kalbi yalnız Bırakma çünkü oralarda yalnız olacak yanında ne ailesi olacak ne kardeşi ne sevdiği biri olacak ne de nişanlısı koskocaman bir ülkede geride bıraktıklarıyla atacak o kalp ve o geride bıraktıkları o kalbi ayakta tutacak tek şey olacak. Sen zor durumlarda olsan bile belki bana gelemeyeceksin ama annem baban yanında olacak ben ne yapacagım Nesibe senden başka gidecek birim mi var yok tabiki de o yüzden her ne kadar ayrılan ben olsam da aslında ayrılıktan kisi de benim. Lütfen kendini üzme çünkü ben seni üzgün gördüğümde dayanak noktam kalmaz beni ayakta tutan senin sevgin artık üzülmeyelim hep mutlu olalım lütfen olur mu dedim ikimizinde Gözyaşları dökülüyordu elimizle birbirimizin Gözyaşları sildik ve tamam dedi sevdiceğim söz mü dedim söz dedi. Seviyor musun beni dedim hayır ölesiye seviyorum seni her şeylerden daha çok dedi bende seni seviyorum mavi Gözlüm dedim ve sarıldım sıkı sıkı. Ayağa Kalktım ben yavaştan gideyim artık dedim tamam kendine iyi bak oralarda olur mu iner inmez haber et bize gözümü arkada bırakma olur mu dedi tamam askım merak etme sen dedim bavullarımı aldım gidip son bir defa helallik istedim ve ellerini öptüm herkesin. Bundan sonra sadece yolcuların geçebileceği Kapıya geldim arkamı döndüm Nesibe oradan bana bakıyordu bıraktım bavulları gittim yanına seni cok ama cok seviyorum askım dedim sıkı sıkı sarıldım sanki bir daha sarılamayacakmışım gibi bol bol öptüm sanki bir daha öpemeyecekmişim gibi saclarını bir kez daha okşadım ve kokusunu içime çektim. Görüşürüz sevdiceğim seni çok seviyorum dedim Görüşürüz Kocacım bende seni çok seviyorum dedi Kocacım demesi cok Hoşuma gitmişti el sallaya sallaya kontrolden geçtim ve uçağa bindim.
Evet arkadaşlar burada bitiyor benim hikayem kafada soru kalmasın diye bir seyler ekleyeyim diyorum. Bu arada vereceğim linkte indiğim zaman çektiğim fotoğrafı Göreceksiniz öyle aman aman bir şey değil ama burada gökyüzü geceleri hep bu renge bürünüyor ve cok güzel bir manzara oluşuyor bende açıkcası cok seviyorum bunu.
http://www.imgim.com/image/5clc0zq.jpg/
Şu an hala Nesibe ile beraberiz ben yurtdışında iken her gün konuştuk bol bol o gün neler yaptığımızı anlattık birbirimize bazen ağladık bazen güldük ama hep mutluyduk.
Ben 7-8 ayda bir Türkiye'ye gittim 1 aylığına isterseniz Kavuşma anılarımızı o sure zarfında neler yaptığımızı anlatabilirim aslında merak ettiğiniz bir şey varsa sorun veya anlatmamı istediğiniz bir şey varsa seve seve cevaplarım.
Bu arada herhalde artık anlamışsınızdır neden geç yazdığımı çünkü hep sevdiceğim ile konuşuyordum boş zamanlarımda onun işi Çıktığı zamanlar yazdım hep her boşlukta sizlere yazmaya çalıştım o Yüzden şimdi beni daha iyi anladığınızı düşünüyorum.
Bu iki hikayemi de Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum yorum yapan yapmayan herkese. Bundan sonra bir hikaye daha yazmayı düşünüyorum kurgu olacak bu sefer, ona da yakın bir zamanda başlarım. Tekrardan teşekkür ediyorum Dinlediğiniz için. Sürç-i lisan ettiysek affola. Kalın Sağlıcakla. -
-
1.
+1saol kardeşim hikayeni bizimle paylaştığın için Türkiye'ye geldiğinde nasıl anıların oldu yazarsan dinleriz kal sağlıcakla
-
-
1.
+2Estağfirullah, bende Dinlediğiniz için teşekkür ederim Türkiye'de yaşadıklarımızı bir iki Part halinde yazabilirim istekleriniz dahilinde
-
1.
-
1.
-
64.
+41 saat sonra sahilde buluştuk. Ilk önce bir Tanışma Faslı oldu sonrasinda ise hemen Kaynaşıldı. Iki aile birbirini sevmişti. Benle mavişim ise buna sevindik. Tuğba beni görünce hemen geldi benimle oyna diye öyle bir şirinliğe hayır demek imkansızdı. Biraz oynadım Tuğba'yla. Bir ara göz ucuyla nesibeye baktım sıkılmış gibiydi birde sanki Tuğba ile beni kıskanıyordu. Tuğba'ya dur abicim geliyorum ben diyip mavişimin yanına gittim. Askım ne oldu solgun gibisin dedim hiiiic dedi. Söyle kız iste naz yapma dedim benimle hiç ilgilenmiyorsun sıkıldım burada dedi. Kıyamam ben sana kıskandın mi bakayım sen ben Tuğba'yla oynayınca dedim yok be ne kıskancam dedi ama her halinden belliydi kıskanıyordu. Salih Amcanın yanına gittim Salih amca ben kızların ile sahilde bir tur atayım olur mu dedim olur oğlum mangalda az sonra hazır olur cok geç kalmayın dedi tamam dedim ve nesibeyle tuğbayı aldım Yanıma ve Yürüyüşe çıktık. Tuğba ortadaydı bir elinden ben tutuyordum bir elinden Nesibe. Tuğba'ya uçuralım mi seni dedim Nesibe anlamıştı ne demek istediğimi Tuğba ise anlamamıştı ama uçurmak diyince beğenmişti olur dedi. Ellerimizi sıkı sıkı tut şimdi kaldıracağız seni dedim ve bir iki Uç diye saydım ve Nesibe ile kaldırdık tuğbayı. Kahkahalar atmaya başladı acayip hosuna gitmişti bir daha bir daha diyordu. Birkaç defa daha yaptık. Üç dediğimizde Nesibe ile kaldırıyorduk tuğbayı ve biraz koşuyorduk Tuğba'da ucuyoruuuuuum diye bağırıyordu. Mangalın yanına geri döndük yemekler nerdeyse hazırdı. Aileler kaynaşmıştı Salih amca babama sık sık yapalım bunu güzel oluyor dedi babamda olur tabi efendim niye Olmasın dedi. Yemeklerimizi yedik ben yerken Nesibe'yi izliyordum cok güzeldi Allah'a şükrettim birlikteliğimiz daim olsun diye. Mangaldan sonra tatlılarımızı da yedik annem güzel bir tatlı yapmıştı onu yedik. Sonra çekirdekleri çıkardık ve başladık muhabbet etmeye. Salih amca bizi övdü ders çalışıyoruz diye babamda gururlandı tabi aferin Oğluma diye. Tuğba yorgun düşmüştü ve annesinin dizinde uyuyakaldı. Artık yavaştan kalkacaktık ben hemen Salih amca biz Nesibe ile bir tur atıp gelsek sonra da müsade isteyelim zaten malum okulda var Yarin dedim. Olur oğlum ama geç kalmayın 30 dakikaya çıkalım dedi tamam dedim ve Nesibe ile başladık yürümeye. Elimi cebime attım Nesibe koluma girsin diye çünkü seviyordu bunu o da hemen anladı ve koluma girdi. Yolda süt Mısır gördük askım alsana ben cok severim dedi aldım bir tane oturduk banka ve yemeye başladı cok sevdiği belli oluyordu büyük bir iştahla yedi bende arada nefes al kız kaçmıyor Mısır sakin diyordum yaaa deme öyle ne yapayım cok seviyorum diyordu saka yapıyorum askım belli oluyor zaten sevdiğin dedim. Mavişim bitirdi yemeyi biraz daha dolaştık ve bizimkilerin yanına geri dönüyorduk. Ben gitmek istemiyorum seninle kalmak istiyorum dedi bana biliyorum askım bende istemiyorum ama zaten hep birlikteyiz Yarin okulda görüşeceğiz dedim senin kollarında uyumak istiyorum dedi o da olacak askım merak etme sen askım dedim ve bizimkilerin yanına döndük. iki aile birbiriyle selamlaştı ben gittim Tuğba'nın yanaklarını sıktım nesibeye de el salladım güzel bir Gündü gerçi mavişimle daha cok vakit geçirmek istiyordum ama o da olacaktı inşallah. Aksam mavişimle biraz konuştuk ve ertesi gün okulda buluşmak üzere yattıkTümünü Göster
-
65.
+4Final uzun olduğundan ikiye bölüp öyle atıyorum.Tümünü Göster
Uçak günüme az kalmıştı bu süre zarfında sevdiceğim ile bol bol vakit geçirdim bir an bile ayrı kalmadık birbirimizden çünkü ikimizde biliyorduk bir mühlet sonra uzun bir sure ayrı kalacağımızı. Artık son 1 haftaydı Nesibe askım hadi alışverişe gidelim oralarda bulamazsın belki güzel bir şey dedi benimde ihtiyacım vardı aslında alışverişe olur askım dedim ve alışverişe çıktık. Oldum olası haz etmezdim alışverişten genelde annemle giderdim o beğenirdi bak bu sana güzel olur derdi bende aa evet derdim ve onu alırdım bu sefer nişanlım ile gidecektim alışverişe. Sabah buluştuk ve başladık Dükkan Dükkan gezmeye. ihtiyacım olmasa yapacagım son Seydi alışveriş gerçekten haz almıyordum ama bu sefer farklıydı Yanıma mavişim vardı o beni alışverişi sever hala getirdi bir dükkana girince askım sen bekle derdi biraz bakınırdı eğer ki kayda değer bir şey yoksa çıkıp başka bir dükkana giderdik ama eğer ki güzel bir şey varsa askım bak bu güzelmiş sende beğendiysen bir dene bakalım derdi seçtikleri zaten hep cok güzel oluyordu bir zevki vardı yani. Öğlen olmuştu askım hadi gel yemek ısmarlayayım sana acıktım ben sen de acıktın mı dedim hemde kurt gibi dedi gittik yemek yedik yemek bitince elimi tuttu askım gitmesen olur mu seni çok özleyeceğim ya dedi askım konuştuk ama bunları niye böyle yapıyorsun dedim Haklısın askım özür dilerim dedi özür dileyecek bir şey yapma askım bu seni üzdüğü kadar beni de üzüyor ama anla iste dedim tamam dedi ama üzgündü hala ben senin moralini yerine getiririm şimdi dedim ve tuttum elinden bir mağazaya soktum seç kız istediğini benden dedim bir şeye ihtiyacım yok askım bosuna masraf yapmayalım dedi benden dedim maviş hem benim için al benim için giyersin dedim anlamıştı hava Alanında giymesi için bir Kıyafet al dediğini tamam dedi birkaç tane beğendi ama benim içlerinde en beğendiğim mavi bir elbiseydi. Onu aldı sevdiceğim benim beğendiğimi görünce ve o günkü alışveriş macerası da bitmişti. Artık son günlerimi istanbul'da. Akrabalarımı ziyaret ettim helallik istedim ve ondan sonraki kalan vaktimi sevdiceğimle ve ailemle geçirdim hep. Ben herkesi herkes de beni özleyecekti. Nesibe gün geçtikçe duygusallasiyordu ne kadar moral vermeye çalışsam da olmuyordu basit değildi tabi. Nihayet 1 Eylül günü geldi. Sabahtı uçağım Salih amcaya gelmenize gerek yok desem de geldiler sonuçta onlar da müstakbel damatlarını uğurlayacaklardı. Hava Alanına girdik artık Ayrılma vakti gelmişti. Ilk Salih Amcanın elini öptüm helallik istedim sonra da kayınvalidemin. Tuğba'nın yanaklarını sıktım ve öptüm ablan sana emanet ona iyi bak tamam mi dedim tamam ne zaman geleceksin peki dedi bilmiyorum prenses en yakın sürede dedim. Sonra babamın yanına gittim el opturmezdi kolay kolay zorlamadım hiç sarıldım direk helallik istedim ve annemin yanına gittim ağlıyordu annem tek çocuktum onun içinde zordu tabi göndermek ağlama annem dedim ne yapayım oğlum elimde değil dedi haklıydı bir şey diyemedim öptüm annemi helallik istedim ve sıra sevdiceğime gelmişti. Salih amca yapmıştı yine büyüklüğünü biz sizi yalnız bırakalım dedi ve sevdiceğimle bas basa kaldım. Dokunsam ağlayacaktı askım dedim atladı direk kollarıma içten içe ağlıyordu gözlerime bak dedim kaldırdı Basını hani ağlamak yoktu dedim ne yapayım dayanamadım dedi bak beni de ağlayacaksın ama dedim tamam dedi sildi Gözyaşlarını ve bana baktı. Sana bir şiir okuyayım ister misin dedim Basını salladı ve can Yücel'den Eğer şiirini okudum
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anldıbını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! -
66.
+4Eve girer girmez aşkıma mesaj attım babanı ikna ettim diye. Yaaaa cok mutlu oldum askım biliyordum ikna edebileceğini dedi tabi askım ne sandın sen beni, ben Yaparım dedim mi Yaparım. Bunu okuyunca seviyorum askım seni dedi bende seni. Bu arada hazır misin bakalım hafta sonu Yapacağımız şeylerle cok eğleneceğiz askım dedim. Ya ben bekleyemem o kadar lütfen söyle dedi askim gerçekten istiyorsan Söyleyeyim ama o zaman sürprizi kaçar dedim. Haklısın askım bekleyeceğim hem zaten 2 gün kaldı dedi. Tamam askım cok eğleneceğiz bak göreceksin dedim. Aradaki 2 günü atlayıp direk hafta sonuna geciyorum. Bu 2 gün Salih amcadan izin Alıp Çıkışta kafeye gittik oturduk öyle geçti. Nihayet hafta sonu gelmişti Salih amcadan izin aldık ve mavisimle Ortaköy'e gittik. Saat 2 gibiydi vapura bindik. Yine en arkaya geçtik vapurda Nesibe'yi kollarımın arasına aldım saclarını okşuyordum çok Hoşuma gidiyordu o da çok seviyordu. Karşıya vardık hazır misin askım eğlenmeye dedim evet dedi ve Waffle yemeye gittik. Bilen bilir Ortaköy Waffle ile meşhur. Benim bir arkadasın tanıdığı var orada Waffle Satıyor tadı da çok güzel, oradan Waffle aldık. Tabi Waffle yemek kolay değil yerken dökülüyor veya bilmiyorum ben beceremiyorum herhalde. Aldık Sahile gittik yemeye. Tadı gerçekten güzeldi ama ben yerken birkaç tane muz Döktüm Nesibe de bana gülüyordu tam Gülerken Waffle'ı yere düştü bende ona güldüm yaaaa Gülme komşuna gelir basına diye. Ya offff düştü dedi çocuk masumiyetiyle. Kıyamam sana ben gel yenisini alalım dedi yiyemem ki hepsini bir daha dedi. Gel benimkini paylaşalım o zaman dedim ama sen yemek istersin diyince senden Kıymetli mi askım hem ilerde hep paylaşacağız yemeklerimizi dedim Güldü oluuuur dedi ve Waffle'i birlikte yedik. Bitince Nesibe balon vurmaca oynamak istiyorum dedi beceremezsin sen kız dedim sen ne güne duruyorsun askım dedi ve balon vurmaca oynamaya doğru yöneldik.
-
67.
+4Arkadaşlar hadi hadi diyorsunuz ama biraz halden anlayın lütfen en son entry gönderdiğimde burada saat gece 2ydi ve sabah saat 11 de dersim var ve bunun için 8 de kalkmam gerekiyor o Yüzden uyudum elimden geldiği kadar yazmaya çalışıyorum bugün bitireceğim zaten iki ders arası boşluğum var orada yazıp bitirmeyi düşünüyorum sizde biraz Anlayış gösterirseniz sevinirim
-
68.
+4Herkesin Kandil'i mübarek olsun.
Yeni entry 30 dakikaya burada olacak. -
69.
+47 saat oldu hala bi umut bekliyorum :D
-
70.
+411. Sınıfın Son 2-3 Ayı ve Yaz TatiliTümünü Göster
Nesibe ile hafta sonları istanbulu gezmeye devam ediyorduk. Hafta içleri ise okula gidiyorduk ve aksam soru çözüyorduk çözemediğimiz soru olursa da bir araya gelip çözmeye çalışıyorduk çözemezsek soruyorduk. Dershaneye gitmek istiyorduk bir dershanenin başarı Sınavına girdik ve ikimizde yüzde 90 civarı burs aldık. Bu bizi sevindirmişti hem ailemize de çok yük olmayacaktım hemde dershaneye giderek sınava daha iyi çalışabilecektik. Okul bitmişti tatile girmiştik ama bizim için tatil yoktu Sınavlar bitene kadar hiçbir şey yoktu aslında, bol bol ders çalışacaktık tabi bu asosyal olacağız anldıbına gelmiyordu yine bol bol dışarı çıkıyorduk öyle ders çalışıp Kafayı bulacak değildik. Bazen çok bunalınca 1-2 gün ara veriyorduk ve o bir iki günü birlikte gezerek kafamızı dağıtarak geçiriyorduk. Birlikte ders çalışmak çok zevkli oluyordu hem birlikte olunca eğlenerek çalışıyorduk daha güzel oluyordu. Bazen bize gidip çalışıyorduk bazen mavişime. Birkaç kere kütüphaneye gidelim dedik ama bize göre değildi çünkü o kadar sessiz duramıyorduk milleti rahatsız ediyorduk o Yüzden kütüphaneye bir daha gitmedik. Salih amcaya 12. Sınıfta göreceğimiz matematiği anlatmasını istedik erken öğrenirsek bizim için iyi olurdu diyorduk Salih amcada bizim bu azmimizi görünce hayır diyemiyordu ders anlatıyordu bize. Salih Amcanın ders anlatması çok iyiydi çok anlaşılır anlatıyordu soruları uzun uzun çözmek yerine kısa yöntemleri gösteriyordu tam bir son sınıf öğrencisine Anlatılacak tarzda anlatıyordu ve yine o tarzda soru çözüyordu. Tatilimiz böyle geçti. Okul başlamadan iki Yada üç hafta önce dershane başladı artık hafta sonlarımız da dolmuştu ama yapacak bir şey yoktu birlikte güzel bir yerde okumak istiyorduk bunun içinde sıkı sıkı çalışıyorduk. Dershanenin en iyi sinifindaydik ilk gün deneme Yaptılar durumumuzu ölçmek için Nesibe birinci oldu ben de ikinci oldum. Bazen o beni geçiyordu bazen ben onu aramızda da bir yarış vardı yani. Birkaç hafta sonra okul açıldı. Bazı arkadaşlarda sınav bilinci vardı ve çalışıyorlardı ama genel olarak millet çalışmıyordu son bir iki ay hallederiz diye kendilerini avutuyorlardı çoğu hoca son bir iki ayda yaparsanız her şeyi bu sizi güzel bir yere zütürmez tecrübelerle sabittir her yıl sizin gibi niceleri geliyor son ay hallederim diyenler hep sonradan üzülüyor diyordu hocalar. Çok tipik bir konuşmaydı neredeyse her hoca ayni seyleri diyordu ve de haklılardı.
YGS Sınavına Son 1 Ay Kala
Vakit iyice yaklaşmıştı ikimizde de heyecan artıyordu ve daha çok calışmaya başlamıştık. Bu son ayda yapamadığımız ve en çok soru çıkan yerlere odaklanmıştık. Son 1 ay kala 160 sorudan 120-130 civarı net yapıyorduk ve ikimizde bunu arttırmak için elimizden geleni yapıyorduk.