Tekrardan Bayrdıbınız mübarek olsun.

Sabah Kalktım ve mavişime günaydınlar olsun Sevdiğim kıza diye mesaj attım birkaç dakika sonra sanada günaydın askım benim diye cevap verdi. Bugün kahvaltı yapma hemen hazırlan seni alayım kahvaltı yapmaya gidelim dedim bilmem babam ne der dedi askım biz izin aldıkça baban bir şey demez konuştuk bunları biz dedim. 5 dakika sonra mesaj attı tamam askım 10 dakikaya hazır olurum gideriz dedi tamam dedim ve 10 dakika sonra evinden aldım Nesibe'yi ve bir pastahaneye gittik. Simit ve açma aldık bir de cay söyledik. Askım evlenince ben sana her gün kahvaltı hazırlayacağım hemde en güzelinden dedi. Becerebilecek misin kız her gün yapmayı bak daha köfteyi bile yapamıyorsun dedim yaaaa ne yapayım yandı iste hem artık annemden yemek yapmayı öğreniyorum ilerde sana ben bakacağım sonuçta öğrenmem Lazım dedi. Her gün kahvaltıyı sen hazırlarsan yorulursun askım değişmeli hazırlayalım dedim olmaz kahvaltı hazırlamak bayanın isi dedi. Bende tamam bayan isi ama ben bir koca olarak esimin yorulmasını istemiyorum dedim kıyamazmis da bana olur haftada 3 gün sen 4 gün ben Yaparım dedi tamam o zaman anlaştık dedim. Kahvaltımızı bitirdik ve okula gittik. Okulda artık hocalar yavaştan calışmaya başlamanız Lazım diye tembihliyorlardı. Biz de ders sonrası Nesibe ile konuştuk yavaştan başlayalım calışmaya diye ikimizde güzel bir yerlere gitmek istiyorduk çünkü. Çıkışta kırtasiyeye gittik bir matematik bir de Türkçe soru bankası aldık YGS için. ikimizde her gün birer test çözecektik her kitaptan. Çözemediğimiz soruları da birlikte çözmeye çalışacaktık. Nesibenin babası matematik öğretmeniydi o Yüzden ikimizde çözemezsek Salih amcaya soracaktık. Benim Türkçem iyiydi hallederim ben Gözüyle bakıyorum ama tabi yine ikimizde çözemezsek okuldan bir hocaya soracaktık. O günün aksamı konuşuyorduk yine mavişimle sonra hadi askım artık çözelim birer test dedi tamam askım dedim ve ikimizde birer test çözdük iki soru Kitabı'ndan. Türkceden sıkıntı yoktu ama ikimizde bir tane matematik sorusunda tikanmistik Aradım mavişimi ve telefonda nasıl çözeriz diye konuşmaya başladık en sonunda Nesibe aha buldum dedi ve çözdü soruyu aferin askım biraz şans eseri buldun ama yine de buldun dedim. Çok içten bir şekilde kıskanç dedi bana ne kıskancam kız seni dedim biraz daha konuştuk telefonda. Bu test çözme isi iyi oluyordu hem zaman geçiriyorduk birlikte hemde ders çalışıyorduk eğlenerek calışma bu olsa gerekti. Hafta sonuna 4 civarı matematik sorusu birikmişti çözemediğimiz ben Cumartesi size gelirim Salih amcaya sorarız hem bizim ders çalıştığımızı da görür dedim olur askım dedi Cumartesi mavişimin evine gittim.

O gün bana hiç mesaj atmadı aksama kadar bekledim ama maalesef mesaj atmamıştı. Sabah Kalktım hala bir mesaj yoktu Salih amcayı Aradım Salih amca Nesibe yanındaydı ben olduğumu çaktırma dedim uyuyor oğlum buyur söyle dedi. Salih amca Nesibe nasıl benimle de konuşmuyor dedim Butun gece ağladı oğlum bizimle de konuşmuyor birkaç kere Konuşmayı denedik ama bizi de tersledi Anladığım kadarıyla sana da aynısını yapmiş moralini bozma hatasını anlar özür diler o ama hakkında biraz endişelenmiyor da Değilim dedi Salih amca hadi siz toparlanın dışarı Çıkın Nesibe'yi uyandırmadan bende eve geleyim onunla konuşur her şeyi düzeltirim inşallah tabi sen izin verirsen dedim olur oğlum kızımı böyle görmeye ben de dayanamıyorum sana da güveniyorum gel sen biz de tuğbayı alır bir yerlere gideriz dedi ve eve gittim kapıda Salih amca karşıladı beni ben içeri girdim onlar da dışarı çıktı mavişim ise hala uyuyordu. Odasına girdim o kadar masum uyuyordu ki uyandiracaktim ama sonra aklıma daha güzel bir fikir geldi kahvaltı hazırlayacaktım ona ve hemen mutfağa girdim neyin nerede oldugunu bilmiyordum ama arayarak buldum ve yumurta Yaptım sahanda ve rafadan yumurta Yaptım. Domates Salatalık kestim reçel peynir çıkarttım sofra çok güzel gözüküyordu Sırada mavişimi uyandırmak vardı odasına girdim Yavaşça dizlerini karnına doğru çekmiş elini de yastığın altına koymuştu çok masum bir şekilde uyuyordu ilk öptüm uykucu kalk bakalım dedim biraz sağa doğru döndü ama kalkmadı bu sefer kocaman öptüm kalk kız uyuyan güzel bile bu kadar uyumadı ya dedim. Gözleri açtı bana bakıyordu ne oluyor ya dercesine. Ne tepki vereceğini çok merak ediyordum. Ilk bir şey demedi beni görünce babalar evde değil onları dışarı gönderdim başbaşayız uyuyarak ya da bana kızarak vaktimizi harcama lütfen askım hem ben seni çok özledim dedim bana baktı gel Yanıma otur dedi oturdum Basını omzuma koydu elimi tuttu ve askım çok özür dilerim dün ne dediğimi ve ne yaptığımı bilmiyordum çok üzülmüştüm o Yüzden oldu yoksa biliyorsun seni kırmak istemem hiçbir zaman su an çok utanıyorum ve kendime çok kızıyorum beni affedebilecek misin dedi bilmiyorum çok kalbimi kırdın senden bunu beklemezdim her şeye rağmen bak yanına gelen benim sana kahvaltı bile hazırladım üzüldüğünü biliyorum ama verdiğin tepki aşırıydı dedim Haklısın askım gerçekten çok dilerim sana kendimi affettirmem için ne yapmam gerekiyor dedi onu da sen bulacaksın artık dedim tamam askım hadi gel kahvaltımızı yapalım dedi naz Yaptım gelmem istemiyorum dedim geldi koluma girdi öptü bir tane askım yaaa hadi dedi tamam hadi soğuttuk zaten yeteri kadar dedim ve içeri geçtik. Mavişim sofrayı görünce askim cok güzel olmuş dedi sen bir de tadına bak o zaman gör bakalım dedim hemen baktı tadına sen Aşçı ol askım çok güzel bu dedi. Ben senin gibi yakmıyorum yemekleri dedim yaaaa sen hala orda misin ondan sonra kaç kere yemek Yaptım sana hepsi de güzeldi dedi saka yapıyorum kız alınma hemen dedim başladık yemeye 2 dakika sonra kalktı yerinden ne oldu beğenmedin mi dedim yok askım ondan değil kendi ellerimle yedirteceğim dedi öyle mi affettireceksin kendini dedim iste deneyeceğim dedi hadi bakalım besle beni maviş dedim ekmekle yumurtaya banıp bana veriyordu verirken ısırdım elini yaaaa gıcık bak ben seni ellerimle besliyorum senin yaptığına bak dedi ne yapayım çok sirinsin bende seni yiyeyim dedim yani ne olmuş dedim Güldü geldi öptü beni kız ağzın Yağlı öpülür mu öyle dedim demek öyle ha dedi ve ellerini yüzüme sürdü vaaaay yandın sen koşmaya başla bence yakalarsam çok kötü yapacagım dedim önce yakalaman Lazım dedi ve kaçtı nereye kaçacaksın ki küçücük ev yani dedim olsun kapıyı kitlerim dedi ve koştu içeri hemen arkasından koştum tam kapıyı kapatıyordu ki ayağımı koydum araya ve açtım kapıyı hadi bakalım şimdi ne yapacaksın dedim bilmem sen ne yapacaksın dedi Ölümüne gidiklayacagim dedim askım bak sakın gidiklama biliyorsun çok gıdıklandığımı dedi evet biliyorum o Yüzden yapacagım dedim ve üstüne doğru gittim bana bak sakın diyordu hakettin maviş dedim ve gidiklamaya başladım acayip gülüyordu askim lütfen dur diyordu biraz daha gidikladim ve kendimi kanepeye attım o da diğer kanepedeydi sana yeter bu kadar dedim askım ya çok kotusun dedi hakettin ama haketmedin mi söyle bakayım dedim cevap vermedi sen görürsün dedi ve bir anda doğrulup Üstüme atladı ve o da beni gidiklamaya başladı ben gidiklanmiyorum ki dedim olsun belki gidiklanirsin dedi biraz denedi ama gulmuyordum bu sefer karnıma bastırmaya başladı dur kız öldürcen mi diyordum hakettin dedi madem öyle dedim ve bunu kavradım elimle kaldırdın diğer kanepeye attım ellerini de ellerimle tutuyordum hadi bakalım şimdi ne yapacaksın dedim ellerimi bırak görürsün dedi bıraktım ellerini kendini doğrulttu ve öptü beni ama bu seferki daha farklıydı daha bir içtendi daha bir samimiydi sonra seni seviyorum askım dedi bende seni seviyorum uyuyan güzel dedim hadi askım gel sofrayı kaldıralım dedi sofrayı kaldırdık açtık televizyonu aldım mavişimi kollarıma öyle oturuyorduk Salih amcalar geldi kızlarının mutlu oldugunu gördüler sevindiler tabi Nesibe ailesinden de özür diledi sonra Tuğba geldi ikimizin elinden tuttu hadi oyun oynayacağız dedi biraz onunla oynadık sonra ben Nesibe'yi kalbin atıyor Şeyini yapalım mi Tuğba'ya dedim tebessüm etti hadi yapalım dedi. Tuğba gel abicim sana bir şey söyleyeceğiz dedim geldi ortamıza oturdu mavişim ablacım sakin üzülme tamam mi hiç bir şey olmayacak dedi bende kulağımı göğsüne koyacağım eğer ki sandığımız gibiyse çok kötü dedim Tuğba korkmuştu ama ben kötü hissetmiyorum ki gel bak dedi kulağımı koydum kalbinin üzerine abicim senin kalbin atıyor ne yapacağız dedim çok telaşlı bir şekilde ne kalbim mi atıyor ne yapacağız hadi hemen doktora gidelim diye bağırdı yüzü düşmüştü biz daha fazla dayanamadık ve gülmeye başladık yaaaaa kandırdınız beni Küstüm ikinize de dedi ve içeri gitti. Mavişim küstü iste şimdi ne yapacağız dedi. Öpücük Bombası dedim o ne be dedi mavişim ben bir yanağını sende obur yanağını durmadan öpeceksin ben odaya gireceğim öpücük Bombası diye bağıracağım öpmeye başlayacağız hoşuna gider barışır bizle dedi odaya girdik ben bağırdım ve koştuk yakaladık tuğbayı ve öpmeye başladık o kadar güzel gülüyordu ki yaaa tamam yeter diyordu biraz daha öptük barıştın mi şimdi dedi Nesibe eveeeeet dedi. Salih Amcanın yanına gittim ben artık kalkayım dedim tamam oğlum dedi mavişime selam verdim ve evime doğru gittim. Ertesi gün tercihler başlayacaktı ben de inşallah mavişimin morali yine bozulmaz diye dua ediyordum.

Final Part 2

Ertesi gün mavişimle sabahtan buluştum ikimizde cok heyacanlıydık. Kahvaltıya gittik bir pastaneye. Bana askım ya ailelerimiz kabul etmezse dedi Anladığım kadarıyla bunu uzun uzun düşünmüştü yemeği bırakıp sadece bana odaklanmıştı. Elini Basının sağ tarafına koydu ve beni dinlemeye başladı. Hayırlısı dedim ya biliyorum orası öyle ama yani inşallah olmaz da ya olursa ne yapacağız dedi ikna edeceğiz dedim ya ikna olmazlarsa dedi nereye varmak istiyorsun Nesibe dedim ses tonumu değiştirerek yok askım öyle değil biz yine bir yolunu buluruz ama ben ailemi karşıma alamam sende alamazsın biliyorum ailene ne kadar düşkün olduğunu dedi. Dediğinde haklıydı belki bazılarınız eleştirecek beni ama aileni karşına almak çok ayrı bir meseleydi. Allah'a şükür ailemle aramda problemlerimiz yoktu ben onları onlarda beni severdi ama onları karşıma almak, bilmiyordum kulağa cok ağır geliyordu. Bir yolunu buluruz askım ikna ederiz biz birlikte olmak istedikten sonra her şey gerçekleşir Allah'ın izniyle dedim. Çok ikna olmamıştı bana inşallah diyebildi sadece. Ellerini tuttum gözlerime bak dedim o okyanus mavisi gözleriyle gözlerime baktı. Bana söyle ne görüyorsun bu gözlerde dedim bana asık olan çok Sevdiğim birini dedi. Sence o adam seni bırakacak gibi mi bakıyor sana dedim hayır dedi ben senin gözlerinde ne görüyorum biliyor musun dedim bilmiyorum ne görüyorsun dedi çocuklarımın Gözlerini kimden alacağını bildiğim bir anne görüyorum dedim hoşlanmıştı bu lafımdan tebessüm etti biraz da kızardı. Sende hemen kızarıyorsun ya domates gibi dedim ve yanağından bir makas aldım ya ne yapayım sen öyle seyler söyleyince kızarıyorum iste dedi güldüm hadi bakalım simidini bitirde kalkalım dedim askım birazını sen alsana ben bitiremeyeceğim dedi hayret ne zamandır tabağındakileri bitiremez hale geldin dedim nişanımız olacak ya şimdiden yediğime içtiğime dikkat etmeye başladım sende başlasan iyi olur dedi bak sen laf da atar misiz ben asil bu donemde yersem yerim çünkü sen bana yemek yapınca yakacaksın hep bende ac kalacağım o Yüzden şimdi yediğim kadar yiyeyim dedim. Sana yemek yapanda kabahat dışarıda yiyip gelirsen o zaman dedi tribini yesinler dedim keyfin bilir kuralım çok basit beğenmeyen yemez dedi iddialı gördüm sizi Nesibe hanım dedim kıymetini bilene dedi Hesabı ödedim hadi kalkalım dedim git sen ben gelmiyorum dedi hayda trip atmanın Sırası mi şimdi sana da saka yapmaya gelmiyor ha dedim cevap vermedi sen bilirsin dedim ve çıktım kafeden hemen koştu arkamdan asil sana saka yapmaya gelmiyor be dedi ve girdi koluma ha söyle senin yerin benim yanım dedim güldü evet benim yanım sevdiceğimin yani dedi. O kelimeyi duyduğumda içim hala cıs etmiyor desem yalan olur ama sevmiyor da değildim. Daha hiç Nesibe'ye sevdiceğim dememiştim niye bilmiyorum ama diyememiştim iste. Bu sefer etleri biz getirecektik mangalı onlar getirecekti babam aradı oğlum hadi gel et almaya gidelim sonra da biraz alışveriş Yaparız dedi tamam dedim ve kapattım telefonu. Askım babam çağırıyor alışverişe gidecekmişiz ben seni evine bırakayım aksama Görüşürüz zaten dedim. Tamam askım dedi ve mavişimi evine bıraktım. Kapıda sarıldım sen Yüreğini ferah tut kabul etmeseler de bir yolunu bulacağız diye fısıldadım kulağına. Biliyorum askım sana güvenim tam seni seviyorum dedi bende seni seviyorum dedim eve gittim babamla alışverişe gitmek için. Aksam için alışverişimizi yaptık ve artık her şey aksama kalmıştı. içimden dua ediyordum hep inşallah bir aksilik çıkmaz diye. ikna ederim diyordum ama eğer ki işler kötü giderse ikna etmenin hiç kolay olmayacağını biliyordum. Mangal saati yaklaşmıştı iyice. iki ailede mangalda neler olacağını bilmiyordu gerçi biz de bilmiyorduk inşallah kabul ederler diyorduk ve mangal saati geldi çattı. Arabaya bindik ve sahile doğru yola çıktık mavişimin ailesiyle mangal yapmaya.

Gittiğimde daha buluşma saatimizin gelmesine 5 dakika vardı ama babası içerideydi. Herhalde ailecek zamanlamaya dikkat ediyorlardı. Benim de erken geldiği görünce aferin geç kalmadın dedi. Erken gelmeye Özen gösteririm efendim dedim. Aferin geç kalmayıp erken gelenleri severim 1-0 galip başladın dedi. Sevinmiştim ve içten içe iyiki erken gelmişim dedim. Nasılsınız efendim dedim iyiyim sen nasılsın Meczup değil mi dedi evet efendim Meczup ve bende iyiyim dedim. Yemek siparişlerini verdik. Evet Meczup direk lafa gireceğim dedi Salih amca. Başta anlaşalım bana doğruları söyleyeceksin tamam mi dedi tamam dedim. Kızımla sevgili misiniz evet dedim. Kızımı seviyor musun dedi evet dedim. Kızımın Fatih ile yasamış olduğu iliskiyi biliyor musun dedi yine evet dedim. Peki seni Fatih'ten ayıran özellik ne senin kızımı uzmeyecegini nereden bileyim dedi. Güzel soru sormuştu beni ters köse yapacagını zannetmişti bu soruyla. Salih amca ben sevginin askın önemini bilen biriyim. Basımdan bir tane olay geçti ve Sevdiğim kız trafik Kazasında hayatinı kaybetti. Bu Yüzden sevgi ne demek aşk ne demek benden iyi bilen olamaz. Ben sevdim mi tam severim beni Sevdiğim kisi ile ayıracak tek şey olum olur. Ben kızınıza sahip çıkacağıma ve onu uzmeyecegime dair size erkek sozu namus sözü veriyorum. Bana bu konuda güvenebilirsiniz. Eğer guvenmiyorsaniz bana sadece bir şans verin eğer kızınızı mutsuz görürseniz onu incittiğimi veya ona zarar verdiğimi düşünürseniz o zaman sesimi bile çıkartmam dedim. Ben biraz duygusallasmistim elimde değil duygusallasmamak ne zaman Ebrardan bahsetsem böyle oluyordu Salih amcada bunu farketti. Bilmiyordum basın Sağolsun oğlum dedi Allah Razı olsun dedim. Bak Meczup sen gerçekten iyi birine benziyorsun ben ne kadar Tuğba'nın basına gelenler senin sucun desem de öyle olmadığını biliyorum sen Kızımın hayatinı kurtardın Allah senden tekrardan Razı olsun. Nesibe konusunda ise tamam sana şans veriyorum ama bana hep haber vereceksiniz ne yaptığınızi nereye gittiğinizi tamam mi dedi. Tamam Salih amca sen merak etme gözün arkada kalmasın ben kızına gözüm gibi sahip çıkarım ben de Nesibe'yi sizin onu sevdiğiniz kadar seviyorum dedim. Tamam o zaman anlaştık ama en küçük bir hatada bozuşuruz ona göre dedi tamam Salih amca dedim ve Yemeğin geri kalanında futbol muhabbeti yaptık Salih amca fenerbahceliydi bende Galatasaray'lı olduğumdan muhabbet koyulaştı tabi. Yemek bittikten sonra ikimizde Güler yüzle ayrıldık. Gitmeden önce Çıkışta Nesibe ile evine Yürürken eşlik etsem olur mu dedim tamam olur dedi. Ben Hesabı ödemeye gittim ama izin vermedi Salih amca Hesabı ödedi ve beni eve Bıraktı.

Tekrardan hepinizin kandili mübarek olsun.
Nesibe bana Planın yoktu değil mi ben otururuz dedim gulizara ama eğer ki isin varsa kalkabilirsin önemli değil dedi. işim yok hem olsa bile ertelerdim seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor dedim. Tebessüm etti benimde seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor dedi bende tebessüm ettim. Bugün de seni sıktık kız muhabbeti yaparak ama kusura bakma dedi. Yok önemli değil dedim. O zaman hadi erkek muhabbeti yapalım. Siz erkekler neyden konuşursunuz dedi. Futbol konuşuruz başımızdan geçen komik şeyleri anlatiriz o hafta önemli bir şey olduysa onları felan konuşuruz dedim. iyiymiş o zaman ben bir tane komik anı anlatarak başlayayım dedi. Hadi bakalım dinliyorum seni dedim ve Nesibe başladı anlatmaya. Kız kardeşim Tuğbaya balık almıştık. O zaman 5 yaşındaydı. Çok istemişti bir balık sahibi olmayı ve babam da bir gün elinde balıkla döndü eve tuğba bunu görünce çok mutlu oldu. Balığına isim bile koymuştu Nemo diyordu. Çizgi filmini çok sevmiş o yüzden. Neyse babamla ertesi gün gidip küçük bir akvaryum aldılar ve eve gelince babam akvaryumu su ile doldurdu. Nemoyu da koyduk içine. Tuğba bütün gün Nemo ile oynadı öyle bakıyordu yuzerken ve birsürü soru soruyordu. Balıklar uyur mu, nasıl yüzuyorlar felan diye. Babam da cevapliyordu hepsini. Ertesi gün okuldan eve geldiğimde Tuğbanin üzeri islakti dedim ne oldu? Abla Nemonun hava almaya ihtiyacı vardı bende dışarı çıkardım nemoyu ama nedense hep sırt üstü duruyor anlamadım bana küstü herhalde dedi. O kadar masum bir şekilde söylemişti ki tuğba bunu ona balığın öldüğünü nasıl anlatacağım diye düşünüyordum o sırada annem geldi nemoyu öyle sırt üstü görünce tuğba ne yaptın nemoya ölmüş haycancagiz dedi. Tuğba hayır ya olmedi bana küstü o yüzden böyle yapıyor dedi anneme anlattım ne olduğunu ikimizde gulecektik ama kardeşim üzülmesin diye gulmedik. Sonra ona açıkladık ne olduğunu çok üzüldü ama ben bilmiyordum ki onun iyiliğini istemiştim ben dedi. Gittim sarıldım kardeşime biliyorum ablacım babam yenisini alır sana bu sefer daha dikkatli olursun olur mu dedim ve öptüm kardeşimi olur ablacım daha dikkatli olacağım dedi. Nemoyu klozete attık tuğba üzüldü ama babam ertesi gün yeni balık aldı o da 1 hafta felan dayandı çok yem veriyordu hayvancagiz çok şişti öldü valla dedi. Ben güldüm kıyamam ya çok şirin bir kardesin varmış dedim öyledir gerçi şimdi biraz cadaloz ama olsun dedi. Bense olsun ya kardeş candır bak benim kardeşim yok ama hep bir tane olsun istedim dedim benim kardeşimi alabilirsin dedi güldüm. Nesibe ile daha da yakinlasmistik. Biraz daha oturduk sonra hadi kalkalim dedi Nesibe olur dedi hesabı ödeme gidiyordum ki ne demiştim geçen sefer ben sana bir dahakine ben öderim demiştim o yüzden ben ödeyeceğim dedi. itiraz ettim ama baktım ki kararından dönmüyor tamam öde bakalım dedim. Nesibe hesabı ödedi ve kafeden çıktık. Evine bırakayım mi seni dedim olabilir ama öncesinde biraz yürüsek olur mu dedi olur dedim ve Nesibe ile yürümeye başladık. Nesibe yol üzerinde bir park görünce biraz burada oturalım mi dedi bende olur dedim ve parkta oturmaya başladık. Nesibe sana çok önemli bir şey söylemem gerekiyor dedi ve başladı konuşmaya.

Sınavdan Önceki Son 2 Gün

Genel bir yargı vardır Sınavdan önceki son 2 gün çalışılmaz diye bizde öyle düşünüyorduk ve Sınavdan önceki 2 gün mavişimle bütün gün dışarıda gezdik birbirimize moral veriyorduk. Nesibe biraz heyecanlanmıştı doğal olarak, askım merak etme cok çalıştık inşallah güzel bir puan alacağız diyordum 2 günü birlikte cok güzel
Bir şekilde eğlenerek geçirdik. Sınav günü sabah sınava gitmeden ilk mavişimin evine gittim sıkı sıkı sarılıp öptüm Allah yardımcın olsun askım inşallah iyi geçer dedim o da teşekkür ederim askım inşallah senin Sınavı'nda iyi geçer dedi ve sınava girdik. ikimizinde sınavı iyi geçmişti. Sınavdan sonra morallerimiz yerindeydi 3 gün kendimize tatil yaptık bol bol gezdik yine (Özet olduğundan atlıyorum buradaki anıları ama Dediğim gibi isterseniz anlatabilirim sonra). Yaklaşık 1 hafta 1 gün sonra sonuclar açıklandı beklediğimizden de hizliydi hemen girip baktık ben 35 bin Nesibe ise 40 bininci civarındaydı. Tabi biz cok sevindik sevincimize diyecek yoktu hocalar da Sağolsun hep moral veriyordu bize. LYS Sınavına 3.5 ay kalmıştı ve biz Hız kaybetmeden calışmaya başlamıştık bu sınav daha zor olacağından zorlanıyorduk özellikle matematik Alanında ama Salih amca bizi rahatlatıyordu anlattığı derslerle onun sayesinde her şey daha iyi gidiyordu.

Sınava 1 Ay Kala

Mavişimle ben hep birlikte çalışıyorduk Nesibe zeki kızdı ama kendisine soru sorulduğunda cok açıklayamazdı çünkü hep kafasından çözüyordu ve bunu dile getiremiyordu getirsede millet anlamıyordu o Yüzden birisinin çözemediği bir soru olunca bana getiriyordu kızlar dahil ama mavişim beni acayip kıskanıyordu kızlar bana soru sorunca hemen dibimize otururdu ve bizi izlerdi bende askım abartıyorsun biraz bu kadar kıskanma diyordum ama dinlemiyordu cok bu Yüzden ufak Çaplı bir iki kere kavga ettik ama ayrı kalamıyorduk ki hemen barışıyorduk birbirimize hediye de alıyorduk güzel de oluyordu. Sınava 1 ay kalmıştı biz yine çalısmalarımızı arttırmıştık güzel netler yapıyorduk böyle hep puan hesaplama sitelerine girip yaptığımız netlerimizi yazıyorduk okul puanımızla birlikte ve sistem bize 8-10 bin civarında oluruz diye gösteriyordu bizde bunu görünce seviniyorduk her şey yolunda giderse birlikte istediğimiz yere gidip orada birlikte okuyacaktık.

Son 3-4 entry sonra bitecek, 2 gün içinde bitireceğim inşallah

Aksam eve gittim bizimkilere mangal işini söyledim olur tabi gideriz dediler tamam mangal bizden olacak dedim mangalımızı alırız bir şey olmaz dediler ve Yarin için birkaç hazırlık yaptık. Mavişime söyledim askım Yarin geliyoruz Salih amcaya söyle diye çok sevindi kayınvalidemle tanışacağım dedi çok seveceksin bizimkileri, çok iyilerdir senide severler mini mini bir kızsın zaten dedim o nasıl bir iltifat öyle ya dedi iste sirin anldıbına geliyor ayni sen iste dedim şirinim tabi dedi maşallah cok da mütevazisin dedim öyleyimdir, askım Yarin erken buluşalım mi dedi olur askım ne yapacağız dedim bilmem ki vakit geçiririz birlikte dedi sen yeter ki iste maviş dedim ve ertesi gün saat 5 te mangal yapacaktık saat 2 gibi buluşalım dedik. Ertesi gün saat 2 de aldım mavişimi ve bir kafeye gittik. Askım bana sen yedirtir misin yemeği dedi o nereden çıktı şimdi dedim bilmem iste öyle benimle ilgilenmeni istiyorum sanki ben hasta olmuşum sende bana bakıyormuşsun gibi dedi. Ben sana yeterince ilgi göstermiyor muyum kız dedim ya gösteriyorsun ama iste daha fazla istiyorum dedi. Tamam bakalım Dediğin gibi olsun dedim ve Çorba söyledim bir tane mavişime içirmek için. Domates çorbasını çok seviyordu bir tane domates Çorbası aldım birkaç dakika sonra geldi ac bakayım ağzını dedim açtı içirdim çorbayı Yavaşça yaaaaaa cok sıcak bu ağzım yandı dedi ve yüzü kızardı bir anda kıyamam sana ben gel bakayım bir öpeyim dedim öptüm geçti mi şimdi bakayım dedim geçti bir dahakine kaşığa üfle öyle ver dedi emredersiniz hazretleri dedim Güldü bir kaşık aldım çorbadan üfledim 10-15 saniye ve verdim nasıl daha iyi mi şimdi dedim evet askım dedi. Çok Çocuksu bir ruhu vardı mavişimin bu da onu çok şirin yapıyordu ve bende bu huyunu çok seviyordum kendini sevdirtiyordu resmen bana ama şikayetçi değildim aksine Hoşuma gidiyordu. Nihayet Çorba bitti başka bir şey istiyor musun bakayım prensesim dedim ya şu vitrindeki profiterol çok güzel duruyor yemek istemiyorum ama içimde kalacak dedi. Valla askım bu gidişle kilo alacaksın dedim Tövbe de ya sakin bir daha öyle bir şey dediğini duymayayım döverim bak seni dedi nasıl döveceksin sen beni anlat bakayım dedim. Çığlık atacağım cok yüksek bir sesle sende kulaklarını tikayacaksin biraz sersemleyeceksin bende o Sırada vuracağım dedi maşallah ya şuna bak sen dedim ne sandın askım sen beni dedi. Sen hamile olunca seninle çok işimiz var dünyaları istersin sen dedim isterim tabi hamilelik kolay mi sende gidip bulacaksın hele bir getirme eve almam seni dedi demek öyle kocana kıyacaksın yani gönlün kapı dışarı koyabilecek beni yani dedim. Doğru ya kıyamam ki ben sana dedi. Valla bilmiyorum kıyarsın gibime geliyor dedim yok askım kıyamam merak etme sen dedi hadi bakalım Dediğin gibi olsun ha bu arada sana bir profiterol sözüm olsun askım dedim. Tamam askım bir sonraki sefer de ben seni besleyeceğim dedi olur askım onu da yaparız dedim mangal saati yaklaşıyordu yavaştan kalkalım dedik ve ben mavişimi evine bıraktım mangalda Görüşmek üzere. Bende eve gittim zaten 1 saat sonra buluşacaktık.

Final Part 4

Ertesi gün mavişimle öğleye doğru buluştuk bir kafeye gittik. Gece boyu konuşmuştuk ama ikimize yetmemişti bu sarılmak istiyorduk birbirimize. Güzel bir kafeye gitmiştik üst kata çıktık kimse yoktu yukarı çıkınca uzun uzun sarıldım mavişime. Bir baktım gözleri dolmuştu ne oldu kız niye ağlıyorsun dedim Sevinçten askım Sevinçten diyebildi sadece ellerimle sildim Gözyaşlarını ağlama prensesim ağlamak zamanı değil Gülme zamanı bu dedim Haklısın askım dedi ve sandalyesini Yanıma çekti koluma girdi Basını da omzuma koydu cok mutluyum askım dedi biliyorum askım bende cok mutluyum dedim biraz daha oturduk salep içmiştik keçi Sütünden yapılmıştı biraz ağır gelmişti ama mavişim çok sevmişti askım bunu da içecek misin dedim niye beğenmedin mi dedi yok sen cok beğendin ya sen iç istedim dedim mutlu olmuştu düşünceli askım benim dedi benim içemediğim salepi de içti ve askım cok isimiz var dedi. Hayırdır askım niye ne oldu dedim gerçekten soruyor musun şaka mi yapıyorsun dedi anlamadım gerçekten ya dedim nişan aşkım nişan dedi ohooo şimdiden Telaşa girdin bakıyorum dedim çok vaktimiz yok ki askım sen de gideceksin zaten yakında dedi. Bunu diyince bir an Konuşmayı Bıraktı yüzü düştü üzüldü biraz. Askım ya üzülme lütfen beni de uzuyorsun bak dedim gitme o zaman dedi ve o an anlamıştım ne kadar benim Yanımda yer alsa da içten içe gitmemi istemiyordu bende konunun buralara gelmesinden korkuyordum çünkü vedalar o kadar zor oluyordu ki... Bunu Konuşmak için iyi zaman değil şimdi sonra konuşalım olur mu moralimizi bozmayalım şimdi dedim ama bu konu açılacaktı sonradan sadece şu an zamanı değildi. Tamam dedi sessizce. Derin bir ahh çektim Keremin Aslıya çektiği gibi. Hadi kalkalım mi dedim askım ne oldu şimdi ya dedi yok bir şey hadi kalk gidiyoruz dedim nereye dedi bu işi halletmeye hangi isi ayrılık isini nasıl yani ya dedi sadece gel dedim. Tuttum kolumdan Nesibe'yi ve yürümeye başladık yol boyunca bana hep nereye gidiyoruz, kötü bir şey yaptıysam özür dilerim diyordu bense bir cevap vermedim sadece Yürüdüm varacağımız yere kadar. En sonunda varmıştık. Nesibe bana baktı yüzünü yere indirdi ve mezara baktı. şimdi beni iyi dinle dedim ve girdim Söze. Bak Nesibe biliyorum bu ayrılık ikimiz içinde zor olacak bu gitme kararı bana da cok zor geliyor ama ben seni cok seviyorum hem bak nisan da yapacağız sevincimizi kursağımızda Bırakma Gözünü seveyim bana sitem etme bana o gitme diyen gözlerle bu bir veda değil Nesibem veda nedir biliyor musun veda iste budur dedim ve Ebrarin mezarını gösterdim Gözümden yaşlar dökülüyordu Nesibe tamam yeter özür dilerim hadi gidelim artık dedi bitmedi daha söyleceklerim, ben zaten hayatımda bir tane veda yaşadım en ağır biçimde bana lütfen onu bir kere daha Yaşatma benim gözümü arkalarda Bırakma Nesibe kurban olayım Bırakma dedim. Çenesinden kaldırdım Basını gözlerime bak dedim Gözlerine baktım onunda gözü yaşlanmıştı bu son ağlamamız olsun tamam mi bundan sone ağlamayalım bir daha sadece gülelim hep mutlu olalım tamam mi dedim Basını salladı duyamadım dedim tamam dedi. Sonra Ebrarin mezarına döndüm merhaba Ebrar biliyorum ihmal ettim seni bu aralar ama gözün arkada kalmasın bana bakan biri var dedim Nesibe'yi kast ederek. Biz nisanlanacağız Ebrar böylece sen de oralarda daha mutlu olursun inşallah çünkü beni daha mutlu göreceksin Nesibe beni mutlu ediyor Ebrar onunla mutluyum sende kal emanetle olur mu gözüm arkada kalmayacak zaten dedim Nesibe'ye baktım Basını salladı kendine iyi bak Ebrar dedim. Nesibe'ye döndüm seni seviyorum sevdiceğim dedim. Bana baktı ne dedin bir daha söyle bakayım dedi seni seviyorum sevdiceğim dedim ağlamam bir daha başladı Nesibe geldi Yanıma omzumu basına koydum saçlarımı okşuyordu ağlama artık askım iyi olacağız dedi söz mu dedim söz askım söz dedi ve elini Ebrarin mezarında gezdirerek merak etme Ebrar Meczup emin ellerde ona gözüm gibi bakacağım o benim her şeyim senin gözün arkada kalmasın dedi. Yine Büyüklük yapmıştı Nesibe mezara getirdiğim için hiçbir şey demedi aksine bu ikimize de iyi geldi birbirimizin Değerini daha iyi Anladık değil mi dedi evet Haklısın dedim hadi eve gidelim dedi Nesibe. Tamam dedim yolda banka oturalım mi dedi olur dedim ve oturduk. Askım ben çok özür dilerim dedi sakın özür dileme kapattık o konuyu bundan sonra ağlama yok bize sadece mutlu olacağız tamam mi dedim tamam dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu bu kadarcık mi nerede benim kocaman öpücüğüm dedim ve kocaman öptü beni Hah söyle dedim biraz daha oturduk ve eve bıraktım mavişimi. Kapıda bana seni seviyorum dedi bende seni seviyorum sevdiceğim dedim sen sevdiceğim diyince cok Hoşuma gidiyor dedi biliyorum bu kadar süre demediğim için kusura bakma dedim yok askım ne kusuru ben zaten öyle sen söyle diye bir derdim yoktu ama şimdi söyledim ya cok mutlu oldum dedi biliyorum her şey seni mutlu olmak için ben seninle hayata tekrardan döndüm tekrardan aşık oldum ben her şeyi seninle tekrardan tattım Bir daha tatamayacagim dediğim Duyguları seninle tattım bunu bana yaşattığın için cok teşekkür ederim iyi varsın mavişim dedim askım ya utandırıyorsun beni ama dedi yerim senin o kızarmış yanaklarını dedim ve öptüm seni seviyorum güzel kız dedim bende seni seviyorum askım benim dedi ve evine bıraktım sevdiceğimi.

Final için 2 Part daha atacağım ama Özet olacak o Yüzden isterseniz anlatabilirim bu arada geç Yazdığım için kusura bakmayın hüzünlendim de biraz zor geldi yazmak hakkınızı helal edin beklettiğim için. Şimdi son 2 Parçayı yazmaya başladım uzun Yazdığım için biraz Sürüyor yazmam ama bitirir bitirmez yollayacağım.

Mavişimin moralini bir türlü yerine getiremiyordum. Askım yeter ama bu kadar üzüldüğün bak ben seni böyle görünce çok üzülüyorum dedim o da sen niye üzülüyorsun ki senin mi sonucun kötü geldi sen sevinmene bak dedi olanlar yüzünden ne dediğini bilmeyen bir evreye girmişti Nesibe. Ben de askım bak ne dediğini bilmiyorsun öyle deme ben seni böyle üzgün gördükçe hiç sevinemem dedim ben hiç sevinmeyeceğim o Yüzden gidebilirsin git başka yerde sevin dedi cok şaşırmıştık bunu duyduğuma. 1.5 yıllık iliskimizde bana ilk defa git diyordu alttan almak istedim askım deme öyle ben sen olmadan sevinemem senin üzüntün beni de üzüyor sadece senin mutlu olmanı istiyorum dedim ama ben mutlu olamayacağım çünkü ben salağım sen o kadar çalış git sınavda kaydır olacak is değil ya. Sen git sevin beni boşver dedi gitmeyeceğimi biliyorsun niye böyle diyorsun dedim git dedi bana peki gidiyorum ama senden bunu hiç beklemezdim dedim ve odadan çıktım Kapıya gidiyordum ki Tuğba geldi Yanıma Meczup abi hadi oyun oynayalım dedi Tuğba'cım isim var sonra oynasak olur mu dedim biraz üzüldü ama tamam dedi çıkarken annesi gördü beni oğlum hayırdır ne oldu nereye dedi kızınıza sorun o anlatır beni nasıl kovduğunu dedim ve eve gittim. Annemle babam sınav sonucumu sordular ama yuzumdeki somurtmayi görünce kötü geldi zannettiler ben 7 bin diyince oğlum hayırdır niye üzülüyorsun o zaman dedi annem bende boşver anne beni rahatsız etmeyin olur mu biraz yalnız kalmak istiyorum dedim tamam oğlum ama bize anlatabilirsin unutma dedi annem Sağol anne dedim ve odama gittim. Eğitim sistemine lanet okudum resmen sen soruları doğru çöz iyi net yap ama yanlış kodla diye basına bunlar gelsin hay ben böyle işin diyordum ama bu bir fayda etmeyecekti Kafamı dağıtmam lazımdı. Mavişim de olmadan ne yapacaktım bilmiyordum bilgisayarı açtım iki uc şarkı dinledim
ama bunlar beni sadece daha kötü yaptı sonra bir tane online oyun buldum CSGO(Counter Strike Global Offensive) gibi bir oyundu öyle vakit geçiriyordum oyunda sarmıştı online olunca daha güzel oluyordu CS iyi oynadığım için cok zorlanmadım iyi oynuyordum ama o da bir yere kadardı. Ara ara hep telefonumu kontrol ediyordum mesaj atmış mi diye ama hiç mesaj yoktu. Anlıyorum üzülmüştü ama ben alttan almama rağmen böyle yapması beni üzmüştü ne kadar üzülsem de hatasını anlar benden özür diler diye umuyordum.

Ertesi gün saat 11 gibi aldım mavişimi ve vapurla karşıya geçtik vapur seyahatlerini çok seviyordu Nesibe. Bu sefer alt kata vapurun yan tarafındaki oturaklara oturduk ayaklarımızı demire uzattık ve öyle geçtik karşıya. Nesibe ben burayı daha çok beğendim bundan sonra burada oturalım hep dedi olur askım dedim. Karşıya geçince biraz Yürüdük ve Sultanahmet'in orada biraz gezindik içine de girdik sonra Ayasofya'ya bilet aldık ve içeri girdik. Yukarı katlara çıkan rampalı yolu sevmişti Nesibe aynen filmlerdeki gibi diyordu gerçekten de öyleydi. Eski taşlarla eski filmlerdeki yer döşemeleri andırıyordu. Üst katlara çıktık duvardaki mozaiklere baktık biraz hep el ele gidiyorduk Nesibenin yumuşacık ve sıcacık ellerini tutmayı seviyordum. Biraz daha gezip dışarı çıktık iki cami arasındaki büyük fıskiye olan yerde oturduk biraz dinlendik. Sonra aciktin mi bakayım askım dedim. Askım çok aciktim ya dedi. Kıyamam sana hadi gel sana Sultanahmet köftecisinde köfte ısmarlayayım dedim askım pahalıdır ama orası dedi. Senden değerli mi askım dedim tamam ama bir şartla ikimizde kendi tabağımızı ödeyeceğiz dedi. Nesibe bir kere karar verdi mi geri döndürmek çok zor olduğundan itiraz etmedim tamam dedim ve köftelerimizin siparişini verdik. Beklerken Nesibe askım sınav yaklaşıyor 1.5 yılımız kaldı. Çokça çalışıp güzel yerler kazanalım birlikte okuruz dedi. Sen benim kazanacağım yerleri kazanamazsın ki dedim. Haha güleyim bari dedi güldüm haksız miyim kız dedim görürsün bak geçeceğim seni dedi rüyanda belki bir ihtimal dedim. Giciksin ya dedi ne yapayım sinirlendiğinde çok güzel oluyorsun o Yüzden yapıyorum dedim Güldü bu arada siparişlerimiz geldi yedik Hesabı ödedik ve çıktık. Saat 3 e geliyordu artık dönelim dedik ve vapura bindik yine ayni yere oturduk. Yolda aldım Nesibe'yi kollarımın arasına. Askım sen askere gidince ne yapacağım ben sensiz dedi bedelli Yaparım askım dedim nasıl dedi yurt dışına gideriz hem orada 5 yıl çalıştığında sana bedelli Fırsatı tanıyorlar böylece benden çok ayrı kalamazsın dedim yurt dışı iyi fikirmiş aslında dedi tabi askım hem bak başarılı olursak burs da buluruz dedim. Aklına yatmıştı hele bir Sınavlar bitsin de konuşuruz askım Yurtdışı meselesini dedi olur askım dedim. Yine çok güzel bir gün geçirmiştik Nesibe'yi evine bıraktım Salih amcaya selam verdim. Kapıda Tuğba gördü beni Meczup abi Meczup abi dedi atladı kollarıma. Ne yapıyorsun bakayım Fıstık iyi misin dedim. iyiyim abi benimle biraz oynar misin lütfeeen dedi Salih amcaya baktım olur gibisinden bir haraket yaptı. Girdim içeri Tuğba ile gecen sefer oynadığımız oyunları oynadık. Sonra Tuğba biraz evcilik oynayalım mi dedi kıramadım oynayalım dedim ve Nesibe'yi kast ederek hiç oynamıyorlar mi seninle Tuğba dedim. Ablam oynamıyor benimle telefonuyla oynuyor hep. Bende telefon alırsam bende ona oynatmayacagim dedi Nesibe ile ben güldük. Tuğba evcilik oyuncaklarını getirdi abla sende oynasana dedi olur dedi Nesibe ve birlikte başladık oynamaya. Tuğba abla sen benim annem Meczup abi sende benim babam olacaksın bende sizin uslu ve güzel kızınız Olacağım dedi. Ben Salih amcaya baktım oyunda olsa kızar mi diye ama hiç oralı değildi tamam dedim ve başladık oynamaya. Tuğba başladı anlatmaya annemle babam birbirlerini çok seviyormuş ama kızlarını daha çok seviyorlarmis. Şimdi siz eve gelmişsiniz bende size cay yapmışım. Buyurun çaylarınız annecik ve babacık diyip bize fincan uzattı bizde iste içiyormuş gibi yaptık. Sonra siz sarılın şimdi bende aranıza geleceğim aile sarılması yapacağız dedi Nesibe olmaz Tuğba'cım bak baba burada kızar sonra dedi ben söylerim ya bana kızmaz o hem bozmayın oyunumu dedik. Tamam ama hemen yapacağız olur mu dedik tamam dedi. Tuğbayı aldık ortamıza ve sarıldık. Cok huzur dolu bir andı. Sanki bundan yıllar sonra evlenmişiz de çocuğumuzu seviyormuşuz gibi. Nesibe de benim gibi düşünüyordu aksam mesajlasirken anlamıştım. Onun da çok hosuna gitmişti bu sahne. Biraz daha oynadık tuğbayı öptüm gitmeden önce. Tam çıkacaktım ki Nesibe Meczup dün bana verdiğin ders kitabı bende kalmış gel onu vereyim dedi. Öyle bir kitabım yoktu ama hadi bakalım dedim ve gittim Nesibenin odasına. Odaya girince bana sarıldı ve öptü dur kız baban gelecek şimdi dedim haber izliyor o gelmez dedi. Peki bakalım dedim ve bende onu öptüm. Sonra bana kendisinin bir Kitabı'nı verdi ve odadan çıktım. Çıkarken Salih amcaya selam verdim ve eve doğru gittim. Yine Mavisimle güzel bir gün geçirmiştik. Eve gittim ve ertesi gün ne yapacağımıza dair konuşmaya başladık.

Kafeye 5 dakika erken gitmeme rağmen Nesibe oradaydı. Hemen gittim yanına selam verdim. Erkencisin dedim. Güldü bir yerlere geç kalmayı hiç sevmem o Yüzden erken giderim hep dedi. Desene güzel bir ortak noktamız var dedim. Evet hemde güzel bir ortak nokta dedi. Garson geldi ben sıkma portakal suyu istedim Nesibe ise limonata aldı ve başladık konuşmaya. ilk o girdi söze. Senin doğum günün ne zaman dedi söyledim aaaa çok kalmamış. Seninkini de böyle benimki gibi kutlarız olur mu dedi. Olur dedim. Peki sen ne istersin doğum gününde dedi. Bilmem benim sana yaptığım gibi el işi bir şeyler olursa güzel olur dedim. Tamam bunu not aldım dedi güldüm. En sevdiğin renk dedi mavi dedim o da benimde turkuaz dedi. Hangi takımlısın dedi galatasaray dedim ben takım tutmuyorum ama eğer ki sen galatasaraylı isen bende bundan sonra Galatasaraylıyım dedi. Hayırlı olsun ligin en iyi takımını tutuyorsun dedim eee Meczup tutuyorsa bu takımı vardır bir bildiği dedi. Böyle yaklaşık 1 saat daha muhabbet ettik. Nesibe ile çok fazla ortak noktamız vardı. ikimizde birbirimize daha da yaklaşıyorduk. Bir ara muhabbet kitaplardan açıldı ben çok severim kitap okumayı dedim aaaa bende çok severim en sevdiğin yazarlardan birini söylesene dedi. Glenn Meade'i beğeniyorum dedim ciddi olamazsın bende bayılıyorum ona hatta kar kurdu kitabı da en sevdiğim dedi. Nesibe'ye hayran gözlerle baktım yok artık dedim. Güldü. Ben o kitabı ilköğretim 8 deyken okudum bir günde bitirmistim koca kitabı babam ise odamda ders çalışıyor zannediyordu beni odaya bir girdi ben kitap okuyordum oğlum ders çalışmıyor musun bakayım sen dedi bana bende mola verdim baba kitap okuyorum dedim iyi güzel dedi o gün gece saat 2 ye kadar onu okudum. Babam anlatıyor odaya girmiş ben elimde kitap ile uyuya kalmışım. Nesibe bunu duyunca güldü bende 2-3 günde bitirmistim o kadar sarmisti ki bitirdiğim gün okula gitmemistim sırf kitabı bitirmek için. Sonra ikimizde o kitaptan bahsettik biraz (Spoiler olur diye burayı atladım) sonra o adamın diğer kitaplarından konuştuk böyle böyle 2 saati doldurmuş olduk kafede. Nesibe ben artık kalkayım dedi bende olur eve bırakayım mi seni yine dedim ben giderim hem sana zahmet olmasın hem de hastasin zaten daha çok hastalanma dedi. Yok canım ne zahmeti hem iyileşirim ben sıkıntı yapma sen dedim hesabı ödedim ve Nesibe ile evine doğru gidiyorduk. Yolda hesabı ödemene bir şey demedim ama bir sonraki sefer ben ödeyeceğim itiraz istemem dedi bir sonraki sefer de olacak yani dedim olmasın mı dedi olsun tabi niye olmasın hem güzel vakit geçiriyorum seninle dedim. Bende seninle güzel vakit geçiriyorum dedi. Evine vardigimizda bu güzel gün için teşekkür ederim dedi ve çantasından bir kağıt kalem çıkartıp telefon numarasını yazdı beni istediğin zaman arayabilirsin veya mesaj atabilirsin mutlu olurum dedi bende olur tabi dedim Nesibe tam içeri giriyordu ki arkasını döndü Meczup diye seslendi efendim dedim sen çok iyi birisin iyiki varsın dedi sende Nesibe dedim ve evime gittim. O gün daha da mutlu olmuştum Nesibe ile giderek yakinlasiyorduk. Bundan rahatsız değildim aksine hoşuma gidiyordu. Sonra aklıma Nesibe'nin bana telefon numarasini verdiği geldi ve mesaj attım merhaba ben Meczup diye.
Önümüzdeki 1 saatte 2 tane daha atmayı düşünüyorum.

Vay Nesibe hemen bir sevgili yapmışız bu tipsize kalacak kadar düştün mü helal olsun dedi. Hayırdır birader bu artistliğin kime ayıp olmuyor mu Kızın yanında dedim. Sen karışma lan dedi ve biraz küfretti. Nesibe ise oradan bana yapma Meczup değmez bu gerizekalıya diyordu. Gittim Fatih'in yanına buyur anlat derdini dedim. Derdim sensin bu kızı bırakacaksın o benim dedi. Onu aldatmadan önce düşünecektin dedim. Sanane lan yaptık bir hata iste bir daha yapmayız hem ben seviyorum Nesibe'yi dedi. Nesibe'yi çağırdım yanına. Nesibe sen seviyor musun bunu dedim. Hayır seni seviyorum dedi bana. Bak duydun kızı şimdi bas git dedim. Gitmezsem ne olacak lan ne yapacaksın dedi. Bir şey yapmayacağım sadece kız seni istemiyor bunu anlamanı istiyorum dedim. O işler o kadar kolay değil insan sevdi mi kolay kolay unutamaz dedi. Bende insan sevdiğini aldatmaz gözü sevdiğinden Başkasını Görmez Mutluluğu gidip başkalarında aramaz dedim. Sustu cevap veremedi Nesibe sen içeri gir askım dedim. Vaaaaay askım ha daha düne kadar benim olan kız artık senin yani. Yok öyle yağma kardeş dedi. Sinirlenmeye başlıyordum ama kavga çıkartmaya da niyetim yoktu. Bak Fatih misin Nesin Nesibe artık seni sevmiyor sana güvenmiyor sen onu aldattın bu kız sana bir daha varmaz hem artık beni seviyor şimdi geldiğin yere geri dön kardeşim dedim. Nesibe'yi alana kadar şuradan şuraya gitmiyorum dedi peki sen bilirsin mal gibi beklersin burada o zaman dedim. Nesibe'yi çocuğun gözü önünde öptüm o da beni öptü askım sen Çık yukarı bu salakta beklesin burada böyle dedim. Tamam askım seni seviyorum dedi bende seni seviyorum dedim ve çocuğun suratına tip tip bakıp gittim. Nesibe ara ara mesaj atıyordu askım hala burada gerizekalı diye bende boşver askım bir şey yapamaz diyordum. Aksam Salih amca bunu Görmüş bir temiz bağırmış çağırmış kızımı rahatsız etme diye biraz pataklamis çocuğu Nesibe Anlattı bana da oh iyi oldu diyordu. Bende aynen askım haketmişti zaten dedim. Aksam oldu yattık sabah Nesibe'yi almaya gittim Fatih yine oradaydı okula giderken arkamızdan geliyordu arada laf atıyordu ama hiç umursamadık bakar bakar gider diye. Okul çıkışı yine oradaydı cuma Gününe kadar böyle devam etti. Ben daha fazla dayanamadım ve Salih amcaya söyledim. Bakın Salih amca kızınızı koruyacağıma dair söz verdim ve bu çocuğun sonu hayır değil ya siz kulağını cekin adam akıllı ya da polis çağıralım şikayette bulunalım dedim. Haklısın oğlum dedi ve polise şikayet ettik. Salih amca biraz abartmıştı olayı kızıma Saldırmaya çalıştı falan dedi polisler de bunu bir temiz dövmüşler ve ailesini aradılar ve memleketine geri gönderdiler. Fatih durumu da böylelikle hallolmuştu. Nesibe de bende rahat bir nefes aldık. Aksam Nesibe mesaj Attı askım Yarin hafta sonu bu sefer nereye zütüreceksin beni dedi. Bilmem ki askım sen biraz araştır internetten bakalım beğendiğin bir yer olursa oraya gideriz dedim. Nesibe Çoktan araştırmıştı zaten askım Sultanahmet'e gidelim mi sonra Ayasofya'ya geçeriz dedi. Olur askım sen yeter ki iste dedim ve hafta Sonu planımız hazırdı Yarin saat 11 de buluşmaz üzere yattık. Ben hala fatihi düşünüyordum bu kadar çabuk ve olaysız bitemez diye ama Hayırlısı dedim ve yattım.

5 dakika sonra Nesibe Yanıma geldi elinde 2 Çay ve bir Bisküvi ile. Niye zahmet ettin gerek yoktu dedim zahmet değil hem kuru kuru olmazdı dedi teşekkür ederim. Evet buyur Nesibe seni dinliyorum dedim ve Nesibe anlatmaya başladı. Ben lise 1 deyken Faruk diye birini sevdim bütün sevgimi ona verdim. Arkadaşım Büşra tanıştırmıştı bizi. Tanıştırırken sizden iyi bir çift olur Demişti biz birbirimize bakıp gülüştük. Fatih yakışıklı biriydi futbol oynuyordu boyu posu yerindeydi. gerçi ben bir erkekte dış Görünüşe çok Önem vermem. Kalbi temiz, niyeti iyi olsun beni gerçekten kalpten sevsin bana yeterdi. Konuştukça birbirimizi daha iyi tanıdık çok fazla ortak noktamız vardı. Bütün zamanımızı birlikte geçiriyorduk. Sevgili olmuştuk ilk bir iki ay çok güzeldi her şeyi konuşuyorduk ama günler geçtikçe konuşacak bir şey bulamaz hala gelmiştik ve iliskimiz zayıflamıştı. Ikimizde bunun farkına vardık ve ilişkimizi kurtarmak için yeni hobiler edinmeye karar verdik. Gitar kursuna yazılmıştık. Bir nevi yarış yapıyorduk kim daha iyi çalacak kim daha iyi öğrenecek diye. Bu yeni Uğraş ilişkimize tekrardan tat getirmişti her şey eski günler gibi olmuştu. Bunu Söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama her şeyi anlamanı istiyorum o Yüzden söyleyeceğim aramızda cinsel bir ilişki yoktu sadece öpüşme vardı o kadar. Daha ileri gitmemiştik Fatih birkaç kere istemişti ama ben nazikçe reddettim o da bunu anlayıp üstelemedi. Yaklaşık 1 ay sonra Büşra Fatih'in beni aldattığını söyledi ilk başta inanmamıştım ama Fatih'in yanına gidip sorduğumda cevap verememişti işte o an anlamıştım beni aldattığını. Hiçbir şey yapmadım sadece sen benim sevgime değmezsin seni kalpten seven bir kızın değerini anlayamayacak kadar salaksın dedim ve ilişkiyi bitirdim. O günden itibaren erkeklere güvenim kalmamıştı dedi. Bense meraklı gözlerle dinliyordum Fatih'in yaptığı gerçekten ayıpmış ama bir kişinin yaptığı Yüzünden bütün erkeklere küsmek sence de biraz fazla değil mi dedim evet Haklısın ama bilmiyorum zaten bu kanım da giderek Değişiyor dedi ben ne demek istedin anlamadım diyince bu dünyada senin gibi erkeklerin olduğuna da öğrendim. gerçekten sevdiğini can-ı gönülden seven onun için her şeyi Göze alan erkeklerin de var olduğunu seninle öğrendim sen gerçekten iyi birisin Meczup seni tandığıma sevindim. Ilk Başlarda soğuk davranıyordun pisliğin biri diye düşünüyordum ama kendince sebeplerin vardı böyle davranmak için ve bununla da Haklıydın. Seni tanımadan eleştirdiğim için üzgünüm senin yerinde kim olsa öyle davranırdı dedi. Estağfirullah sende iyi birisin Nesibe. Fatihi boşver seni aldatmakla kendi kaybetti ve umarım bunun Acısını çekiyordur. Bu arada bende özür dilerim Başlarda soğuk davranıyorum ama biliyorsun işte neden olduğunu dedim. Evet biliyorum merak etme dedi ve elini omzuma teselli vermek niyetiyle dokundurdu. Sevdiceğimden sonra hiçbir kıza dokunmamıştım o bana öyle dokununca ellerinin yumuşaklığı sevdiceğimi aklıma getirdi. Omzuma dokunduğunda ona baktım özür dilerim dedi bense önemli değil sen gerçekten iyi birisin Nesibe dedim. Teşekkür ederim dedi hadi artık kalkalım dedim ve çantamı aldım Çay için tekrardan teşekkür ettim tam gidecektim ki bana seslendi Meczup 2 gün sonra doğum günüm var sende gelir misin dedi bilmiyorum Nesibe dedim peki ama seni orada görmek beni mutlu edecek dedi ve giderken omzunun üstünden bana baktı ve gülümsedi. Çok güzel gülmüştü güldükten sonra önüne dönerken saçlarını havada attırdı. Ebrardan sonra ilk kez bir kızla bu kadar uzun konuşmuştum kendimi biraz kötü hissettim ama Nesibe iyi biriydi akşam doğum Gününe gitme kararı aldım ve ertesi gün bunu Nesibeye söyleyecektim.

Bundan sonraki entryler biraz özet gibi olacak asıl anlatacağım yere kadar olan seyleri kısaca anlatacağım. isterseniz sonra uzun uzun anlatırım neler oldugunu bu gecen sure zarfında.

Piknikten yaklaşık 2-3 hafta sonra Ebrarin ölüm yıl dönümü vardı. Nesibe de bunu biliyordu ve o gün yaklaştıkça bana daha da fazla ilgi gösteriyordu biliyordu çünkü üzüleceğimi. Malum günden 1 gün öncesi ben biraz kötü olmuştum soluğu Yusuf amcaların evinde aldım tabi Nesibe de benimle gelmişti. Nesibe ile tanıştırdım onları Yusuf amca Sağolsun çok övdü beni utanmadım dersem yalan olur. Nesibe ise tebessüm ediyordu o da sevmişti Ebrarin ailesini. Bir tane de çocuk evlat edinmişlerdi üzerine de çok düşüyorlardı tüm uğraşları o olmuştu adi Zehra'ydı. Daha 12 yaşındaydı. 6. Sınıfa gidiyordu çok sırın bir kızdı. Kocaman gözleri vardı açık kahverengi renginde ve bu onu çok güzel yapıyordu. Ayni mavişim gibiydi insanın Gözlerine baktıkça bakası geliyordu. Sacları da Ebrar gibiydi uçları kıvırcık. Zehra'yla ben tanışıyorduk zaten ara sıra giderdim yanına oynamaya. Nesibeyi de tanıştırdım çok sevdiler birbirlerini. Eve gittiğimde Yusuf amca anlamıştı neden geldiğimi Yarin saat 10 da buluşacağız dedi tamam Yusuf amca dedim. Ebrarin ailesini görmek bana huzur veriyordu. Gece uyuyamayacaktım biliyordum çünkü önceki senelerde uyuyamamistim Nesibe tüm gece uyanık kaldı ve benimle konuştu. O kadar seviyordum ki onu. Bana her Şeyini adamıştı adeta tabi bende ona. Sabah saat 9.30 gibi aldım Nesibe'yi evinden ve Ebrarin mezarına gittik. Gulizar da gelmişti Sami ise sabah aramıştı. Onlarda çok vefalı dostlardı. Nesibe mavi bir tülbent örtmüştü yine her zamanki gibi çok güzeldi. Kolumu hiç bırakmıyordu olabildiğince bana yakın duruyordu. Yusuf amcalar da geldi. Yasin okuduk Fatiha okuduk ruhuna hediye ettik Ebrarin. Ben daha fazla dayanamadım ağlamaya başladım kapandım mezarına. Nasılsın diyordum Nesibeden bahsediyordum sonra Yusuf amca geldi omzuma koydu elini o da konuşmaya başladı kızım seni düşünmediğimiz bir gün bile olmuyor seninle Yatıp seninle kalkıyoruz seni o kadar özledik ki dedi ve o da ağlamaya başladı. Herkes duygusallasmisti zaten ortam da duygusallasilmayacak gibi değildi. Nesibe çantasından peçete çıkardı bana verdi bende Yusuf amcaya verdim sonra Nesibe benim gözümdeki yasları eliyle sildi ve bana sarıldı onun da gözleri yaşlıydı dayanamamıştı o da onun da kaybettiği akrabaları vardı o da ona üzülmüştü tabi ebrarada. Biz artık gidelim dedim Yusuf amcaya tamam biz biraz daha kalacağız dedi. Yusuf Amcanın kardeşi de Ebrarin yanında yatıyordu büyük ihtimal ona da dualar edecekti arkasından da mezarları sulayacaktı. Nesibe nereye gideceğiz dedi bilmiyorum askım sakin bir yer olsun yeter dedim. Tamam hadi gel bize gidelim dedi olur dedim ve mavişimin evine gittik. Annesi evdeydi Nesibe söylemişti önceden buraya gelebiliriz diye annesine ve annesi de tamam Demişti. Eve girdim Nesibenin annesine selam verdim beni üzgün görünce ben sizi yalnız bırakayım dedi ama Nesibe biz benim odama gidelim anne dedi tamam dedi annesi. Askım ben uzanmak istiyorum dedim tamam askım gel dizime yat dedi olur dedim ve mavişimin dizine yattım. Saçlarımı okşuyordu bense tavana öyle boş boş bakıyordum ara sıra Gözlerim yaşlanıyordu Nesibe ise hemen siliyordu göz yaslarımı askım hadi lütfen üzülme artık seni böyle üzgün görünce ben de kötü oluyorum hem dayanamıyorum seni böyle görmeye dedi haklıydı Nesibe özür dilerim askım Haklısın dedim ve doğruldum Nesibe'yi kollarıma aldım seviyorum kız seni sen olmasan ne yapardım bilmiyorum o kadar anlayışlı o kadar iyisin ki anlatmakla bitmez dedim yaaaa askım öyle deme biliyorsun utandığımı bende seni çok seviyorum canımın içi dedi utanınca hemen yanakları kizariyordu bende bunu gördüm ve yerim senin o kızaran yanaklarını dedim ve sıktım yanaklarını hosuna gidiyordu böyle kendisiyle bebekmiş gibi muamele etmem gülmeye başladı. Askım hadi yat omzuna yatmak istiyorum dedi emredersiniz matmazel dedim ve aldım kollarıma Nesibe'yi. Askım bundan sonra sıkı sıkı çalışmamız Lazım biliyorsun değil mi dedi evet askım biliyorum soru çözme işine erken başlamamız iyi oldu 1 aydır günde 1 test çözüyoruz onu ikiye çıkartalım ve bir tane de sosyal bilimler soru bankası alalım dedim Aklımı okudun askım bende aynısını düşünüyordum dedi o zaman Yarin alalım ve başlayalım dedi olur askım dedim. Annesi kapıyı çaldı kızım meyve suyu ve kek var ister misiniz dedi hemen toplandık olur anne geliyorum almaya dedi Nesibe ve gitti getirdi. Onları yedik Nesibe ile biraz daha oturduk ve ben evime gittim.

Bir sonraki entryde başlayacağım gecen zamanı Özet geçmeye.

Kafeye vardigimda neredeler diye bakiniyordum ki Nesibe'nin bana seslendigini duydum çok yumuşak ve güzel bir sedayla buradayız Meczup dedi. Yanlarına gittim selam verdim. Yanlarında birsürü çanta vardı sanki bütün mağazayı almışlardı. Maşallah bayağı bir şey almışsınız mağazaya bir şey kaldı mı dedim güldüler gulizar yok ya onlara da bıraktık biraz dedi yine güldük. Gülerken nesibe'ye baktım o kadar güzel duruyordu ki. Gülerken ayrı bir güzel oluyordu. Nesibe lafa girdi ben kurt gibi aciktim hadi sipariş verelim dedi ve siparişlerimizi verdik. Siparişleri beklerken gulizara bakıyorum da güzel anlaşmışsınız Nesibe ile dedim. Sorma ya o kadar eğlenceli biri ki anlatamam dedi nesibe'ye baktım kızarmıştı biraz öyle mi dedim nesibe'ye abartiyor ya dedi mütevazi bir tavri vardı. gulizara ve nesibe'ye bakınca ne kadar eğlendikleri ve ne kadar güzel zaman geçirdikleri anlaşılıyordu. Onlar adına mutluydum en azından birileri eğleniyordu. Bu ikisi yaptıklari alışverişten konuşmaya başladılar. Anlamıyordum kızları zaten almışsın alacağını daha niye başka kıyafetler hakkında konuşuyorsun ama değil mi? Neyse ben biraz sıkıldım bunlar da farketti ya kusura bakma böyle kız muhabbeti yapiyoruz seni de sıktık ama dediler yok önemli değil ben dinliyorum dedim ama acayip sıkılmıştım bu arada Allâhtan siparişler geldi de bıraktılar konuşmayı. Nesibe ben bir elimi yıkayayım dedi ve lavaboya gitti. Gulizar bana bakıyorum da Nesibe ile iyi anlaşıyorsun dedi ya öyle ama arada iyi mi yapıyorum diye sormuyor değilim kendime dedim. Nasıl yani anlamadım dedi ve ona ruyami anlattım nesibe'ye anlatma diye tembihlemeyi de unutmadım tamam dedi ve gulizar da annem ve Yusuf amcanin dediklerini söyledi bende herkes böyle diyor ama ben niye böyle düşünüyorum diye sordum böyle düşünmen gayet normal Meczup bende Samiden ayrılınca böyle düşünüyordum ama sonra atlattım çünkü o artık yoktu bütün hayatımi onu düşürerek geçirmezdim. Senin durumun benimkinden kat kat daha zor ama sonuç aynı Meczup hem ben senin mutlu olmanı istiyorum ve sen Nesibe ile vakit geçirirken gözündeki mutluluğu farketmedim sanma. ikiniz birbirinize yakisiyorsunuz bunu bozma Meczup dedi. Gulizar dediklerinde çok haklıydi durumu en iyi anlatan o olmuştu. Gulizarin böyle olduğunu bilmiyordum ama o andan itibaren ona olan saygım daha da arttı. Çok teşekkür ederim gulizar içimi en iyi okuyan ve anlayan sensin gerçekten teşekkür ederim dedim. O andan itibaren kafamdaki soru işaretleri kaybolmuştu gulizar sağolsun. Bu arada Nesibe geldi ne kaynatiyorsunuz bakalım dedi gulizar hiç bozuntuya vermeden aldıklarımı anlatıyordum dedi bense ya sorma maalesef dedim gulustuk yemeklerimizi yedik gulizarin babası aramıştı babam gelecek 5 dakika dedi ben tam bizde kalkalim o zaman diyecektim ama Nesibe biz biraz daha otururuz herhalde dedi ve bana baktı olur tabi dedim. Gulizar gitmişti ve Nesibe ile başbaşa kalmıştık.