-
251.
+9Tekrardan merhabalar gençler Türkiye'ye gittiğim zamanlarda Yaşadığım anıları anlatmamı istemişsiniz anlatmasam olmaz diyip başlıyorum anlatmaya.Tümünü Göster
Türkiye'ye Gitmeden Önceki 1 Hafta
Yurtdışına gidişimin üzerinden yaklaşık 7 ay geçmişti sevdiceğimle her gün konuşuyordum her 3 kelimemizin 2 si seni cok özledim oluyordu ben gittiğim yerlerin fotoğraflarını atıyordum hep o da mutlu oluyordu çünkü merak ediyordu Yurtdışındaki hayatı ister istemez. Bazen derslerinde yardımcı oluyordum ona ne oldu kız beceremiyorsun değil mi diye de takılıyordum. Ne yalan Söyleyeyim bir kere bile trip atmadı çünkü o giderken yaptığımız konuşma etkilemişti onu biliyordu benim daha yalnız kaldığımı ve bunu bana bir kere bile hissettirmedi. Uzaktan ilişkiler zor Yürür diyorlar, Başlarda bende katılıyordum buna ama artık değil çünkü biz uzak kaldıkça sevgimiz arttı
birbirimizin değerini daha iyi Anladık her saniyenin değerini anladık
birbirimize olan hasreti Anladık
birlikte olmasak yapamayacağımızı anladık kısacası aşkımızın değerini anladık. Belki aramazıdaki mesafe her zamankinden daha uzaktı ama birbirimize yakınlığımız da her zamankinden daha fazlaydı. Gideli 7 ay olmuştu nasıl özlediğimi anlatsam kelimeler yetmez herhalde ama nihayet Türkiye'ye gidecektim sevdiklerime kavuşacaktım hasret giderecektim. 1 hafta kalmıştı gitmeme sevdiceğim ile o kadar heyacanlıydık ki nihayet kavuşacaktık.
Türkiye'ye Varışım ve Gidene Kadar Geçirdiğim Sürede Yaptıklarım
Havaalanı'na inmiştim bavullarımı bekliyordum ama aklımda sadece sevdiceğime kavuşacak olmanın sevinci vardı bu yüzden bavulu bir kere kaçırdım ama hemen dolaşıp aldım evet nihayet o büyük açılan kapının oraya varmıştım kapı açıldı tabi herkesin gözünde bir merak kim bilir daha ne ayrılıklar ve kavuşmalar yaşanacaktı. Kapıdan girdim gözlerim sevdiceğimi arıyordu bakıyordum bakıyorduk bulamıyordum bir iki adım attım ve iste oradaydı yine o birlikte aldığımız beni uğurlarken giydiği mavi elbisesiyle. Sonradan öğrenmiştim niye o elbiseyle geldiğini çünkü benim kokum varmış üzerinde gitmeden önce ona en son o elbiseyle sarılmıştım her gün onu kokladigini ve ben koktuğunu Anlattı bana sonradan. Evet sevdiceğimi görmüştüm ama o beni görmemişti. Salih amcayla göz Göze geldik aha geliyor Demişti ki herhalde bir anda herkesin bakışları üzerime doğru çevrildi. Mavişim bana koşuyordu bıraktım bavulları tutmasını kollarımı açmış onun gelmesini bekliyordum bana koştu ve atladı kollarıma askimmmmmmmm Hoşgeldin birtanem seni o kadar cok özledim ki diyordu Hoşbulduk mavişim bende seni cok özledim dedim ve sıkı sıkı sarıldık 1 saat daha sarılsak sarılacaktık. Annem yanaştı kızım biraz da bize bırak dedi tebessüm ettik ve anneme de sarıldım sonra babam sonra Salih amca sonra da kayınvalidem en son iste Tuğba'nın yanına eğildim kocaman olmuşsun sen abicim dedim tebessüm etti seni özledim Meczup abi dedi bana bende seni özledim küçük prenses dedim ve Salih amca hadi bakalım acıkmışsındır sen eve gidelim dedi haklıydı kurt gibi acıkmıştım gerçekten bizim eve geçtik annem döktürmüştü resmen büyük bir afiyetle yedik yemeğimizi biz hep mavişimle bakışıyorduk birbirimizi özlediğim cok belli oluyordu. Yemek bitti ben müsade ederseniz nişanlım ile vakit geçirmek istiyorum dedim Salih amca olur tabi oğlum hasret giderin bakalım dedi annem bana bir bakış Attı oradan biz dercesine gittim yanına valide Sultan Butun aksam seninim söz dedim annemin de kalbini Alıp Kapıdan çıkıyordum ki babam geldi Yanıma yanında Türk parası var sanki nereye gidiyorsun dedi haklıydı öyle amele gibi çıkmıştım gerçi mavişim vardı Yanımda ama para almadan dışarı çıkmak da olmazdı tabi. Babam biraz para verdi ve sevdiceğimle çıktık dışarı. Koluma girdi ama cok sıkı tutuyordu yavaş kız kolumu kıracaksın dedim ne yapayım ya cok özledim dedi bende özledim askım hemde cok dedim nereye gidiyoruz dedi bilmem sen zütüreceksin artık beni senin biliyor olman gerekiyor dedim doğru dedi ve yeni açılmış bir kafeye gittik. Ben her ne kadar yeni desemde kafe 5-6 aylık bana göre yeniydi işte. Cay söyledik Karşımda oturuyordu mavişim uzak kaldın askım orada gel bakalım kollarıma özlemişsindir dedim hiç sormayacaksın sandım dedi ve hemen Yanıma oturdu kollarına beni özlemiştir dedi ve Basını göğsüme koydu. Ben saclarını okşuyordum yaklaşık 1 ay Türkiye'deydim geçireceğimiz vakit çoktu ama sevdiceğimin dersi vardı benim için kırdı ben ne kadar askım git desem de gitmedi bende madem öyle o zaman birlikte gideriz dedim ve birkaç gün öyle birlikte gittik üniversiteye. Beni arkadaşlarıyla tanıştırdı bende bu kız sahipsiz değil imajı vermeye çalışıyordum her ne kadar parmağında Yüzük olsa da sahibini bilmiyorlardı bende onu göstermeye çalışıyordum tabi bu ilerleyen günlerde gerçekleşti. Askım Yarin nereye gidiyoruz dedi askım biliyorum cok özledik birbirimizi ama ben cok yoruldum Yarin dinlensem hem Bizimkilerle de biraz vakit geçireyim onların da gönlü olsun sonraki günlerde hep seninim dedim. Doğru askım sen dinlen hem bende plan yaparım neler yapacağıma dair dedi tamam askım dedim. Biraz daha oturduk kafede hasret giderdik birbirimizle sonra ben sevdiceğimi eve bıraktım ve eve geçtim. Ailemle vakit geçirdim o gün ve ertesi gün tabi saat farkı beni etkilediğinden uyku düzenim biraz bozulmuştu ama kısa sürede toparladım. 2 gün sonra sevdiceğimle çıkacaktık gezmeye plani yapmıştı sevdiceğim boğazı özlediğimi düşündüğü için Boğaz turu yapalım Demişti haklıydı özlemiştim istanbulu tamam dedim ve Boğaz turuyla başlamak üzere anlaştık.
isterseniz devam edebilirim anı anlatmaya ama bir yandan da kurgu olarak yazacağım hikaye üzerinde düşünüyorum aklımda bir iki konu var ama aksiyon tarzında bir şey yazmayı düşünüyorum bu sefer. Siz ne düşünüyorsunuz olur mu sizce tekliflere açığım. Beni takip ederseniz bir sonraki hikayemi de kaçırmazsınız bu arada herkes ilk entryi sukulayabilir mi merak ettim kaç kisi var gerçekten diye. -
252.
+14 kişi var kaptan
-
253.
+4Anladığım kadarıyla birkaç arkadaş devam etmemi istiyor ne yazmamı belirtirseniz onu anlatabilirim
-
-
1.
+3panpa başından geçen olaylara devam et
-
1.
-
254.
+5Kusura bakmayın geç Yazdığım için Sınavlar ve kelebeğin hikayesiyle meşguldüm ama artık yazabilirim umarım hala buradasınızdır ses verirseniz sevinirim.Tümünü Göster
Birlikte günübirlik gezmeye gitmiştik demiştim onu anlatmak istiyorum. Bu fikir mavişimden çıkmıştı benimde canıma minneti onunla geçireceğim ve bol bol eğlenebileceğimiz bir gün olacaktı ama ailelerden izin alınması gerekiyordu. Ikimizde ailelerimize sorduk biraz mırın kırın ettiler ama günübirlik olunca izin verdiler Cumartesi günü Edirne'ye gitmeye karar verdik. Aslında Edirne Bursa Arasında gidip geliyorduk ama en son Edirne'de karar kıldık. Cumartesi sabah saat 7 gibi otobüse bindik. Yol yaklaşık 3 saat sürecek gibiydi. ikimizinde uykusu vardı otobüs kalktıktan 10-15 dakika sonra mavişim başını omzuma koydu elleriyle de belime sarıldı ve aşkım benim uykum var kollarında uyusam güzel güzel olur mu dedim niye soruyorsun ki onlar zaten senin dedim yanağımdan bir kere öptü ve bana sarılarak yattı bense onu izlemeye başladım. Bebekler gibiydi o kadar masumdu ki. Birkaç dakika sonra nefes alış verişleri yavaşladı uyumuştu çok yavaş bir şekilde saçlarını okşadım onu uyandırmadan ve birkaç dakika sonra bende Kafamı onun kafasının üzerine koyarak uyuyakalmışım. Yaklaşık 2.5 saat böyle uyuduk sonra otobüsün şehir merkezine girdiğinden bir tümseğin üzerinden geçmesiyle sarsıldık ve bu da bizi uyandırdı. Ilk o kalkmıştı baktı ki ben uyuyorum rahatsız etmek istemedi ama iyice yaklaştığımızdan beni dürttü aşkım hadi kalk neredeyse geldik dedi. Kalktım güzel uyudun mu bakayım dedim hiç bu kadar güzel uyumamıştım anlaşılan o ki evlendikten sonra her gün güzel bir uyku çekeceğim dedi bende pisliğine anlaşılan o ki bana bir daha rahat uyku yok dedim öyle mi beyefendi salonda kanepenizde yatarsınız o zaman gül gibi karınızı ve yatağınızı bırakarak dedi senden rahattır en azından dedim ve dememle bacağıma gelen bir cimcik darbesi beni kendime getirdi. Saka kız saka dedim öptüm yanağından ikimizde birbirimize kızgın kalamıyorduk o da hemen sarıldı. Nihayet otobüsten indik ilk durağımız Selimiye camiiydi. Ben daha önceden Edirne'ye iki kere gittiğimden az çok biliyorduk gidilecek yerleri biraz internet araştırmasıyla bir liste oluşturmuştuk ve ilk durağımız Selimiye camiiydi. Mimar Sina'nın ustalık eseri diye adlandırılan Selimiye Camii'si gerçekten ihtişamlı bir camiiydi. Orada bir rehber bulduk ve arkasına takıldık üniversiteli bir gruptu anladığımız kadarıyla çoğu kisi rehberi dinlemiyordu ama biz merak ettiğimizden Pür dikkat rehberi dinledik bir Sürü bilgi edindik camii hakkında daha sonra içine girdik rehber ters lalenin hikayesini Anlattı daha sonra yerini gösterdi. (Burada anlatmadım ama isteyen olursa onu da anlatabilirim veya Google amcaya sorarsınız (: Daha sonra camiinin icindeki sudan içtik ve rehberin bir sonraki durağının eski camii oldugunu öğrendik ve peşlerine takılıp oraya gittik. Yanlış hatırlamıyorsam mihrabın sağ tarafında hacerül Esved'den (Kabede bulunan tas) bir Parça vardı ve bir rivayete göre önünde dua edenlerin Duası makbul olurmuş bizde orada birlikte daha sınava girmediğimizden sınavımız iyi geçsin ailelerimiz hep iyi olsun ve birlikte bir ömür geçirelim diye dua ettik sonra da tarihi Arasta ve Ali Paşa çarşılarını gezdik. Bizim ailede bir gelenek vardı nereye gidilirse oranın sembolü mahiyetinde bir buzdolabı süsü alınırdı bunu Nesibe'ye anlattım hosuna gitti o da Aldı ama ben 2 tane Alınca hayırdır askım niye iki tane aldın dedi ileride kendi buzdolabımızı koymak için dedim yaaa dedi ve bana sarıldı bu jestim hosuna gitmişti. Ben daha önceden Edirne'ye geldiğimden buzdolabımızda Edirne'ye ait bir süs vardı ama ben yinede aldım laf yememek için. Çarşıları gezdik artık karnımız acıkmıştı iyice. Unlu Edirne köftecisi Osman da piyaz köfte ve yoğurt yedik karnımızı Güzelce doyurduktan sonra gezmeye devam ettik. Aksam saat 9 gibi otobüsümüz vardı ona yetişmemiz gerekiyordu. Kırklıpınar Yağlı güreşlerinin olduğu yere gidecektik ama orada görecek çok bir şey olmadıgından 2. Bayezid Külliyesi'ne gitmeye karar verdik. Külliye eskiden şifahane olarak kullanılıyordu. Akil sağlığı yerinde olmayan kişiler mugibilerle iyileştiriliyordu. Oraya girdiğinizde ortam size gerçekten huzur veriyordu. Eskiden oranın nasıl işlediğini göstermek için Mankenler kullanılmıştı ve odalara girildiğinde ney sesleri size eşlik ediyordu. Bazı odalarda ney seslerine su sesi de karışıyordu ve yüreğinize bir ferahlık veriyordu. Bahçesi de çok güzeldi orada sevdiceğimle oturduk bu sefer ben basımı omzuna koydum ve ne kadar sakin bir yer değil mi dedim evet tıpkı senin kolların gibi dedi özledin mi bakayım diyip açtım kollarımı geldi sarıldı bir mühlet Öylece oturduk kafa dinledik. Sonrasında Meriç Köprüsü'ne gittik Mostar Köprüsü'nü andırıyordu orada da biraz oturduk manzarayı izledik sonra da gezimizi sonlandırmak için Lozan Anıtı'nın olduğu yere gittik akabinde müzeyi gezdik saat 6 olmuştu. Edirne'ye gelip de Edirne ciğeri yememek olmaz diyip ve biraz da acıktığımızdan Ciğer yemeye gittik. Gezmek inanın insani yormaktan çok acıktırıyordu. Ciğerimizi yedik daha otobüse 1.5 saat vardı ve bir parka gittik. Nasıl askım beğendin mi güzel bir gün oldu mu senin için dedim gün sonu değerlendirmeleri Öğrenmek için. Teşekkür ederim askım yaptıgım en güzel gezilerden biriydi hem seninle her şey güzel dedi seninle de her şey güzel askım dedim biraz daha oturduk sınav hakkında konuştuk ve sonra otobüsün kalkma saatine yakın otogara gittik. Ikimizde çok yorulmuştuk ama buna değmişti. Kol kola bir otobüs yolculuğu geçirdik istanbul'a varınca Salih amca bizi aldı yolda nasıl geçti diye sorular sordu bizde çok güzeldi diye cevap verdik anlamıştı yorgun olduğumuzu çok sıkboğaz etmedi bizi. Beni evime Bıraktı teşekkür ettim mavişime de iyi geceler dedim ve eve gittim. Çok güzel bir gün geçirmiştik yine sevdiceğimle gece biraz konuştuk ve yorgun olduğumuzdan birbirimize iyi geceler dileyip yattık. -
255.
+2burdayız yani en azından ben burdayım
-
256.
0kaç gündür yazmıyosun biz burdayız
-
257.
0bu entry burda kalsın telden okucam
başlık yok! burası bom boş!