aşkı var edip yaşatanın erkekler olması

bu kadar uzun yazmana gerek yoktu okumadım da zaten haklısın. bunu düşünen çok az

Adamsın katılıyorum.

bütün şiirler, şarkılar ,çekilen acılar hep erkeklerin kadınına olan sevgisinden kaynaklıdır. kadın bu sevgiyi yaşamaz, hissetmez. erkek öyle yoğun hislerle bağlanır ki kadınına; bu bağlanış karşısında kadın sadece gider. gider ayak da
yere diz üstü çökmüş erkeğe bir tekme atar. kadın sadece gitmesini bilir

erkek şiir yazar, yüreğinde harf harf acıyı hissederek.ne sanat için,ne başkalarının hüzünlenmesi için ne de radyoda sunucunun teki okusun diye şiirlerini. sadece içi acır ve yazar. oysa o kadın hiç birini haketmez. öyle sevilmeye de layık değildir. erkeğin aşkla olan sevişmeleri var etmiştir o sevgiyi. o kadını seven erkeğin yüreği olmasa ,kadın hiç bir sevgiye layık değildir. edebiyattan anlamayan, kadın yalaklığı yapan müptezellerde şiirlerin kadının gidişine yazıldığını zanneder. o şiirler aşka yazılır. hiç bir zaman bulunmayacak o aşka

bazı kadınlarımızı tenzih ederim. onlar bu satırların çoook üstündeler