aşklarım piçliğim monte kristo hayatım

bi bakarim fakir.

rezerved

dogru söylüyorsun kardeşim dedi. elimden de bi gib gelmezki amk dedim. sonra bi ampul yandı kafamda. la ersin dedim. benm ingilizce nasıl abi? gözlerinin içi güldü. çaktı hemen olayı. seni aşağılık herif dedi. böyle amerikan sözlerini çok sever. ama nasıl olacak dedim . bağlantılar lazım. öyle direk gidip turistin yakasına yapışamam gel şehri gezdirecem diye. ersinin babasının 1 lokantası vardı. ben babama söyliyim. belki bulur bi yolunu dedim. ingilizcesini geliştirmek için ve harçlık olsun diye falan de dedim. evden çıktıgımı söyleme. hiç söyleri miyim amk? dedi.

burdan devam

reserved

sonraki gün gittik bu dersaneye. fen liseliyim dedim direk hürmet etmeye başladılar. fen liselilere yüzde bilmem kaç indirim var dediler. sonuç olarak 200 lira istiyolar. yukarda kalmam lazım dedim bende. evde çalışma ortamım yok. son senedeyiz öss var dalan dedim. olur sıkıntı yok dediler. ama işte 200 lira .o 200 lirayı bu sene içinde verecem hocam dedim. biraz gecikebilir dedim. tamam dedi. çok anlayışlı çıktılar. çantamı bıraktım üstteki yurda yatagımın üstüne. ersinden çıkacak sonucu beklemeye başladım.

i am on it

yaz panpa yaz gözüm doldu bastır

haber gelmedi o gün. 100 liramı harcamaya başladım. kraker mıraker aldım akşam yemeği için. yurt odamda 2 kişi daha var. benim gibi son sene . 2 si de düz lise. 1 i ayhan. böyle pgibopat gibi bi hali var. sessiz messiz ama işte. bi taklar var amk çocugunda. diğeri necip. o daha güven veriyor. paso sevgilisinden bahsediyor amk. bi kulagımdan giriyor öbüründen çıkıyor anlattıkları. la benim derdim bana yeter bi sus amk dicem de diyemiyorum işte. 2 si de sigara içiyor. geç saatlerde odada da içiyorlar zaten kimse gelmez diye. rahatsız olmuyorum ama bazen öksürtüyor. ayhan bıçağını gösterdi bana. nasıl dedi. yeni almış galiba. bu ne ayhan dedim. öldürecen mi la bizi dedim. heaa kesecem hepinizi amk dedi. olum lazım olur belki. saglama alalım kendimizi yanlışmıyım lan dedi. yoo dogrusun dedim..

gece girdim yatagıma. o geceyi evden dışarıdaki ilk gecem kabul ederim hiç unutamam. aklıma annemin yarışmış kaşı geliyordu. zavallı kardeşlerim geliyordu. herşeyim olan babamın değişim geliyordu. en kötüsü de istanbuldaki mükemmel yaşamımız geliyordu. yastıgın tamamen ıslandıgını ve sonunda yastıksız uyudugumu hatırlıyorum o geceye dair. kafamda gelecege yönelik o kadar çok soru var ki. herkes ders çalışıyor. ben çalışsam ne olacak? nasıl okuyacam? ne okuyacam? bu sene ne yapacam? iş bulursam üni hayal olur. son 3 gündür bildigin rotasız gemiyim. rüzgar nerden eserse artık..

sonraki gün ersin geldi. gel babam birini bulmuş dedi. gittik bunların lokantaya. babası yemek ısmarladı bize. nurettin diye bi adam varmış. ona zütürdü beni. öğlen saat 1 den sonra yapacakmışım bu işi. görevim şu. otele gelmeyi düşünen turistlere oteli gezdirmek. ha özel istek olursa dışarıyı da gezdirebilirmişim şehri yani. turist rehberinin otel versiyonu. haftalık 80 lira vereceklermiş o zamanın parasıyla. ben havalara uçuyorum bildigin. laaan 80 lira haftalık. ayda 320 eder ben daha ne isterim allahtan diyorum.

yaz panpa yaz takipteyim

sonbaharda oldugumuz için çok kalabalık değil. ama her zaman iş var tabiki dedi nurettin abi. kendisi benim ilk patronumdur. hala arada arar sorarım halini hatrını. otelin sahibi değil. bu rehberlik işinin mi ne ihalesini almış işte. garson marson bunun adamları. bugün izinlisin. yarın başlıyoruz dedi. tamam abi çok teşekkür ederim dedim. ersinin babasına da teşekkür ettim. nurettin abi verdi 80 lira. abi bu ne dedim. ilk yevmiyen dedi. işe başlamadan verilir. biz de devlet gibiyiz dedi ve güldü. anlamamıştım espriyi ama ben de güldüm. galiba devlet de memurları işe başladıgı anda veriyormuş ilk maaşı. bunu çok ama çok sonra öğrenecektim.

reserverd

ayhan ve neciple dışarı çıktık o akşam. yurt ama nasıl 1 yurt bilmiyorum. yemek memek yok. akşam kaçta istersen cıkıp kaçta istersen gelebiliyorsun. hatta dedigim gibi gece odada sigara bile içebiliyosun. gittik oturdum işlek 1 sokaktaki 1 banka. sohbet ediyoruz falan. konu nasıl geldi bilmiyorum ama hayatımda hiç sigara içmedigime geldi. hemen verdi ayhan. ilk sigaran benden olacak diye. ayhan ben o manada söylemedim amk içmem ben dedim. la al yak amk dedi. merak da ettim. ver amk dedim. sonrasını biliyorsunuz. bi 10 dk falan öksürdüm tıksırdım vs vs. ama ilk sigaramı ayhan ve neciple içmiştim. bu ilerde yaşayacagım bir çok ilk de de onların yanımda olacagını mı gösteriyordu yoksa?

rezerved

işteki ilk günümden de biraz bahsedeyim. otel baya büyük. açık-kapalı havuz restaurant, 3 tane bar bilmem ne.. lüks bi yer. bana da bi uniforma verdiler. bunu giyeceksin dediler. kapıya yakın biyerde bekliyorum. gelene gezdiriyorum oteli. ingilizce rekldıbını yapıyorum falan. çok kolay bi iş. konuşulabilecek şeyler sınırlı oldugu için takılmıyorum hiç. ilk bikaç müşteri grubu böyleydi. akşam yemekleri de otelden. ilk gün baya sevmiştim bu işi. benim mesaim 20 de bitiyordu. pazar da çalışacaktım. nurettin abi istersen gece de kalabilirsin burda dedi. barda restaurantta falan takılırsın. gezmek isteyen turist olursa tur attırırsın otelde. ekstra maaş yok. ama bahşiş falan toplayabilirsin. hem eglencelidir de . eve gidip napcan? dedi. pek kafama yatmadı başlarda bu fikir. tamam abi bakarım deyip geçtim. personelin kalabilecegi bi yer de varmış otelde. kaldıgın gün orda yatarsın dedi.

eee anlat panpa seri

bu arada boyum 1,85. fit bi vücudum vardı o zamanlar da basketten kaynaklandıgını düşünüyordum. biraz yüzsem saglam kas olacaktı da turistik memlekette olmamıza ragmen yüzmek zordu. o zamana kadar tabi. mesai saatlerim dışında otelin havuzunda veya kumsal kısmında denizde yüzebilirdim.bu fikir 1 ay kadar sonra aklıma gelecekti. neyse. artık okula gidiyordum. öğlen ordan cıkıp eşyaları yurda bırakıp kendimi otele atıyordum. akşam 8 de ordan cıkıp yurda geliyor, ayhan ve neciple takılıyordum. hayatımın hiç 1 yerinde derse yer yoktu. okulda oldugum zamanım basketbol ve futbolla geçiyordu. ikisinde de iyiydim . yaşıtlarıma göre. artık okula harçlık zütürüyordum lan. öğrenim hayatımın son senesinde bu duyguyu tatmaya başlamıştım ama mükemmel bi özgüven veriyormuş adama. arada çay falan ısmarlıyordum arkadaşlara. 1 ay önce deseler gibsen inanmazdım. vay be diyordum kendi kendime.

annemi 3 kez ziyarete gitmiştim. tedirgindi benim hakkımda. dersler nolacak okumayacak mısın? diyordu. okuyacam anne diyordum. babam içmeyi biraz daha arttırmış. bazı günler eve hiç gelmiyormuş. ona olan hayranlıgım nasıl boyutlardaysa; hala merak ediyor, acıyor, çok seviyordum onu. galiba o beni o kadar sevmiyordu. 1 aydır dışarda olmam umrunda degildi galiba. kardeşlerime para veriyordum. anneme de vermeye calışıyordum ama almıyordu. sana lazım diyordu. zaman ilerliyordu herkes tam gaz sınava hazırlanıyordu. ben, ayhan ve necip boş boş takılıyorduk. hadi ben çalışıyordum ama onlar? onlar bi işte de calışmıyordu. mal mal geziyorlardı. necip kız mız peşindeydi. ayhan kendi kafasını yaşıyordu.